Din - Kaynaklar
22 Aralık 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Քաղոց / Օր : Կորդուիք / Ժամ : Զօրացեալ

Kaynaklar :

12 Kasım 2013  

Din -

Din Din

Hıristiyanlıktan Önceki Ermeniler
(Urartular, Sümerler ve Subarlar) ile (Gurlar) diyarından ilk göç edenlerden Ermeniler, Incil-i Şerif kayıtlarına dayanan Ermeni mitolojisine göre: (Sincar`dan gelmiş olan Yafes evladından, Hz. Nuh`un torununu torunu ve okçuluğundaki maharetle namlı, "Hayk Nahabed" soyuna mensuptur.) Aynı zamanda, "Mezın Hayk" - "Büyük Hayk" adıyla da anılan Hayk Nahabed; Ermenistan`ın ve Ermeniler`in ilk Kralıdır. (M.Ö. 2350).

Ermeniler, Hıristiyan olmadan önce (Şamani) idi. Nitekim, Ermeni Kilisesinde eski dine ait bazı semboller hala muhafaza edilmektedir. Örf ve adetleri: Din haricinde, Türk örf ve adetleriyle tıpatıp aynıdır. Mesela; "Selçuklular`ın, Osmanlılar"ın Ermenileri himaye etmekle birlikte, Devlet işlerinin en üst kademelerinde vazifelendirmiş olmaları, Ermenilere en az Müslüman Türk kadar güven beslemeleri vs. Ermeniler`in sadece değerli meziyetlere sahip oluşlarından olmayıp, aynı zamanda yukarıda kayda? geçtiğimiz benzerlikleri taşımalarını da dikkate almış olmaları muhakkaktır.

Keza, Ermeniler`in: (Tab`a-yı Sadıka) - (Sadık Teba) namıyla şereflendirilmelerindeki hikmetin de aynı görüş ve düşüncenin mahsulü oluşundan asla şüphe edilemez.Hıristiyanlıktan önceki Ermeniler aynen, "Altaylı Türkler" gibi: "Güneşi Ana. Ay`ı Ata" olarak tanır; (Güneşi yerde ateş temsil ettiğinden, Ocak mukaddes kabul edilirdi.) Şamani inancına göre: (Mezar, yer-sup Tanrısı aracılığı ile Ay`a ulaşan Ata ruhlarını temsil eder.) Bazı Ermeniler`in mezarlarına (güvercin sembolleri) koyması, (arı ruhu göğe uçan kimselerin olduğunun) işareti sayılmaktadır.

Nitekim, Dersim`de "Seyit ve Baba" mezarlarının başına güvercin sembolleri konduğu da sabittir. Bu hal, Büyük Kamlar`m ruhlarının da iyi ruhlar gibi, göğe uçtuğunun kabullenen Şama-nist göreneğinden ileri gelmiştir ki, güvercinin de aynen (kara kuş) gibi, Ermeni Kilisesi`nce mukaddes kabul edildiği sabittir. Ata ruhlarına son derece saygı duymak, büyük dini bayramlarda: (Kabristanları ziyaretle dedelerinin, babalarının ve analarının ruhlarına karşı saygı göstermek, ölmüşlerinin kemiklerine söz ettirmemek, ruhları için dua okutmak.) Aynen Türkler gibi, Ermeniler`de de başlıca vazife sayılır.

Güneş ve ateş, Ermeniler`in Şamani oldukları devirlerde son derece mukaddes sayılır ve ateş ayinleri tertiplenirdi ki, Ermeniler bu dönemlerinde, (GRABAŞDUTYUN) - (ATEŞPERESTL1K) adını vermişlerdir. Hıristiyan olduktan sonra ise, güneşe karşı olan saygılarını aynen muhafaza etmişlerdir. Nitekim, Ermeni Kilisesi`nin mihrap merkezinde, güneş sembolü mevcuttur, sabah dualarında güneşin adı geçer. Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde Hıristiyan Ruhaniler Ermeni milletinin güneş ve aya karşı aşırı bağlılığına karşı hayli mücadele vermeye mecbur kalmışlardır.

Ermeni Kilisesinin Doğuşu
Ermenilerin ilk Hristiyanlık devri Arşaguniler Hanedanlığına mensup Kral Arşam’ın oğlu Krap Apkar’ın Hristiyanlığı kabul etmesiye başlar ancak Kral Apkar’ın vefatından sonra Ermeniler tekrar eski Ateşpereslik inancına dönmüşlerdir. Kral Apkar’ın asıl adı (Avak Hayr)dır. Türkçesi (Alim Adam , büyük Adam) dır. Bizanslılar ve Süryaniler bu ismi telafüz edemediklerinden (Abagar veya Apkar) şeklinde kullanılmıştır. Süryaniler Kral Apkara’a (Ukömö Apkar) demişlerdir. Süryanice (Kara Apkar) anlamına gelmektedir.

Ermenilerin Hırıstiyanlığı kesin olarak kabul etmesi M.S. 301 ve Kral Drtad dönemindedir. Başta Kral olmak üzere Devlet ordu ve millet bütünlüğü içinde Hıristiyanlığı topyekün kabul etmiş olan ilk millet kesinlikle Ermenilerdir.

Aziz Krikor’un öncülüğünde Hıristiyanlığı kabullenen Ermeniler Onun adını Lusavoriç Aydınlatıcı olarak değiştirmişlerdir. Bu sebeple Uğapar Havariler Kilisesi olarak bilinen Ermeni Kilisesi aynı zamanda Lusavorçagan adı ile de anılır.

Kendisi Ermeni Kiliseni nin başı olarak Aziz Lusavoriç daha sonra M.S. 302 de Kayseri Başpiskoposu Ğevontinos tarafından Başpiskoposluk unvanı almış ve bizzat Piskopos Ğevontinos tarafından (Aziz Lusavoriç BaşYebisgopos) olarak ilan edilmiştir.

Dini Merkez
İlk dini merkez günümüzdeki Ermenistan ın başkenti Yerevan Erivan in 20 km batısında ve o zamanlarda Ermenistan ın başkenti olan Vağarşabat da idi ki sonradan Eçmiatzin adını almıstır.

Aziz Krikor Bartev in isteği ve Ermenistan Kralı Büyük Drtad ın onayı ile meşhur (Santarabed) tapınağı yıktırılmış ve yerine Aziz Eçmiatzin Katedrali yapılmıstır.

Bizans ın fethinden sekiz yıl sonra Büyük Türk Hakanı Bursa da Hovagim Yebisgpbos’a verdiği sözü yerine getirerek birçok Ermeni ailesini ile birlikte Hovagim Yebisgobosu’u payitaht Istanbul’a getirip 1461 yılında Ermeni cemaatinin Patrik’i olarak ilan ve tasdik etti. Bu suretle Türkiye Ermenileri Patrikliği resmen tesis edilmiş oldu.

İstanbul Ermeni Katolik Cemaatinin Resmen Tanınması
Kilikya ve Istanbul cemaatleri, ikisi de doğrudan papalığa bağlı iki müstakil cemaat oluşturmaktaydı.. Osmanlı devletinin diğer Türk uyruklu Hıristiyan cemaatlerine tanıdığı medeni hak ve imtiyazlardan yararlamamıyordu. Bu nedenle iki cemaat, gerek Ermeni Ortodoks, gerek Ermeni Katolik, medeni, hukuk acısından Ermeni Ortodoks Patriğine tabiydi.

İstanbul Ermeni Katolikleri, öz kiliseleri bulunmadığından, milli denilen Ermeni kiliselere gidiyorlar: günah itirafı ıcîn kendi ruhanilerine başvurduktan sonra hu kiliselerde taam ayinlerine katılıyorlardı. Ancak Roma, tümümle dışa dönük bu "Comunicatio in sacris i (dini iştiraki) men edince, Katolik olmayan kiliselerden yavaş yavaş uzaklaşarak, latin kiliselere gitmeye başladılar, ya da meskenlerde toplanarak dinsel görevlerini yerine gelirdiler bununla beraber, vaftizler, nikâhlar, cenazeler için katolik olmayan Ermeni kardeş kiliselerine başvurmaları yasal bir zorunluluktu ve bu zorunluluk 1830`a kadar süregeldi.

Ermeni Katolik cemaati bu tarihte özgürlüğüne kavuştu, diğer bir deyimle varlığı resmen tanındı. Ermeni Katolik cemaatinin, dinsel görevlerini yerine getirmek için faydalandığı latin kiliselerinden en çok rağbet gören, Karaköy`deki Sen Piyer kilisesi idi, türkçe vaiz veren, Krikor Giragosyan adında bir Ermeni Dominiken rahibin de burada bulunması. Sen Piyer kilisesinin kısmen Ermeni Kilisesine dönüştürmüştü.

Ermeni Katoliklerin Latin Kiliselerine gitmelerinden hoşlanmayan Katolik olmayan kesim milletdaşlarına karşı baskılara girişti vu bu durum 1830 yılına kadar devam etti. Papalık makamı bu durumu oğrenince 8 Mart 1828 de Fransa Büyükelçisinden Sultan nezninde tavassutta bulunmasını istedi. Bu girişim netice vermedi. 8 Temmuz 1828 de Rus Çarı Papa ya Doğu Hırıstiyanlarının korunması için yardımını teklif etti. Diğer yandan Papa VIII Pius Avusturya Imparatoru ve Fransa Kralına resmi bir mektup iel başvurarak Ermeni Katolik cemaatini için bağımsız bir ruhani Reisi konusunda Sultan Hazretlerinin onayını istedi. Nihayet 6 Ocak 1830 da yayınlanan İradei Şahane ile Sultan II Mahmut Ermeni Katolik tebaasına aşağıdaki ayrıcalıkları tanıdı.

1. İmparatorluk başkentinde bir Patriklik ve bir Başepiskoposluk ihdası.
2. Sürgün edilen tebaasının geriye dönüşü hak ve malların iadesi.
3. Kilise inşa etme özgürlüğü
4. Osmanlı İmparatorluğunda diğer cemaatlere tanınan imtiyazların Katolik din görevlilerine de teşmili.

1928 yılında Roma’da toplanan Ermeni Katolik Episkoposlar Konferansı Gatoğigosluğun tekrar doğum yeri olan Lübnan’a nakledilmesini yerinde buldu. 28 Haziran 1928 tarihli karaname ile Istanbul Gatoğigos patrikliği sıradan bir Başepiskoposluğa dönüştürüldü.

Günümüze kadar bu mevkii de bulunan Başepiskoposlar
Mgr. Hovsep Rokosyan 1928-1930
Mgr. Vahan Kıçuryan 1930-1936
Mgr. Boğos Kireçyan 1936-1965
Mgr. Hovhannes Çolakyan 1967 den günümüze

Kaynaklar:
L`eglise Armenienne Catholique En Turquie - + Mgr Hovhannes J. Tcholakian







Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+