Güzel Sanatlar - Kaynaklar
21 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Գրգոռ / Ժամ : Հուրփեայլեալ

Kaynaklar :

12 Kasım 2013  

Güzel Sanatlar -

Güzel Sanatlar Güzel Sanatlar

Resim
Cumhuriyet öncesi dönemde Ermeni toplumu için en önemli sanatlar arasında yer alan resim sanatı, eskiye oranla önemini biraz yitirdiği görülüyor. 1947`den itibaren derneklerdeki resim sergileri halkla resim sanatı arasındaki bağı güçlendirmiş, yeni ressamların çıkmasına neden oldu. Bugün İstanbullu Ermeni ressamların eserleri gerek Türkiye`deki, gerekse yurtdışındaki özel koleksiyonlar ve müzelerde yer alıyor. Cumhuriyet dönemi İstanbullu ressamları arasında Süzan Adil, Isdepan Agayan, Anahit Apkaryan, Hagop Arat, Mıgırdiç Ardan, Maide Arel, Berç Calıkman, Karin Cincioğlu, Hûda Civanyan, Artin Demirci, Hampartsum Demircioğlu, Hagop Ego-yan, Asbed Ermen, Sona Erül, Berç Erziyan, Verjin Şabcı, Mih-ran Gabeyan, Hibel Gazze, Sarkis Günsel, Aslin Gürünlüoğlu, Zepür Hanımyan, Vart Hazıryan, Jak İhmalyan, Arşo Kasparyan, Berç Keçoğlu, Hraç Ohanoğlu, Nıver Onar, Nadya Özbıyıklıyan, Janin Papazyan, Jilda Sahakyan, Kristin Saleri, Erol Sarafyan, Marlen Tekirdağlıcan, Berç Toroser, Apraham Torosyan, Krikor Zarifyan gibi sanatçıların adlarını sayabiliriz.

Heykel
Cumhuriyet tarihinde heykel konusunda ilk ve önemli isim hiç kuşkusuz Mari Gerekmezyan`dı. Okul hayatı süresince de başarılı bir öğrenci olan Gerekmezyan, 1944`te Patrik Mesrob Tin maskını hazırladı. Cumhuriyet döneminin ilk kadın heykeltraşı

Tiyatro ve Sinema
Türk Tiyatrosu`nun temelinde Ermeni sanatçılarımızı buluruz. Cumhuriyet`ten çok daha önce temeli atılan Türk Tiyatrosu`nun kurucuları arasında Ermenileri sıklıkla görmek mümkün. Zamanla gelişen tiyatro dünyasında ortaya daha nice gençler çıktı. 1937`ye kadar Ermeni tiyatro sanatçıları birkaç grup halinde Türkçe temsillerine devam ettiler ve birçok gencin bu meslekte ilerlemesine önder oldular. Cumhuriyet`ten önce ve 1937`ye kadar Kirkor-Lusi Agopyan (Candaş) çifti "Şark Tiyatrosu"nu yaratmışlar, Şavarş Boğos Karakaş ile Aram ve Jerfin Elmas Hanımla "Dram Tiyatrosu" ismi altında İstanbul`un yazlık tiyatrolarında, kışları ise Şehzadebaşı`nda Naşit Özcan`la, bir kısmı da Elmadağ`da Candaş`m (Pangaltı) bizzat yaptırdığı kışlık tiyatrosunda temsiller verdiler. Bu heyetler yazlan İstanbul`un muhtelif semtlerinde sanatlarım icra ettiler. Repertuarları genellikle melodramlar, hafif komediler ve bazen de operetler oldu. Cumhuriyet`in ilanından sonra, sanat faaliyetleri memleket safında gittikçe yayıldı ve bu meyanda Türk Tiyatrosu`na gönül verenler arttı. Toto Karaca, Ani İpekkaya ve bilhassa Türk Operası`mn İstanbul`daki kısmını meydana getiren Aydın Gün, etrafına Ermeni gençlerini toplayarak Tepebaşı`ndaki tiyatrosunda, operanın temellerini attı. İlk senelerde buralarda Alis Manukyan, Alis Kitapcıyan, Hagop Topuz, Jirayr Çarkçı, Nurhan Ruşan, Nubar Bayverdyan, Bedros Kuyumcuyan rol almışlar, koristlerin büyük kısmını ise Ermeni kiliselerinde faaliyet gösteren gençler teşkil ettiler. Ankara Operası`mn başına da büyük sanatçı Vedat (Vahe) Gürten getirildi ve onun sayesinde sahnelenen birçok ünlü operayla kısa zamanda büyük ilerlemeler kaydedildi. Fakat ne yazık ki Vedat Gürten, çok genç yaşta öldü. Cumhuriyet`le beraber profesyonel aktör ve aktristler kadar değerli gençlerden tiyatro grupları oluştu. Bunlar "Gençler Temaşa Heyeti", "Sanatseverler Tiyatrosu" gibi isimler altında uzun yıllar temsiller verdiler. Bu heyetlerde çalışan gençlerden Yetvart ve Sisi Yeretsyan, Beti Aslan, Torkom Sırabyan, Alis Minyan, Dr. Arşavir Alyanak, Apraham Hıdış, Hagop Ayvaz, Haçik Arzuman, Nişan Hançer, Kevork Kabaracıyan ile genellikle bu toplulukların temsillerinde rol alan tecrübeli sanatkârlardan Kınar Sıvacıyan, Lüsi Tokatlı (Madatyan), Jerfin Elmas; emektar rejisör Aşot Madatyan`ın yönetiminde, zamanın Fransız, Alman, İngiliz ve Türk tiyatro yazarlarının birçok eserlerini sahnelediler. 1946`dan sonra ise derneklerde tiyatro kolları ilerledi. Bilhassa Türk Sahnesi, Arto Berberyan, Misak Toros gibi kıymetli rejisörler ve Anta Toros, Sosi Ayvaz, Bercuhi Berberyan, Süzan Ayvaz, Boğos Çalgıcıoğlu, Herman-Anahit Varis, Kevork Türker, Sahan Sarıoğlu gibi başarılı oyuncular kazandı. Türk sinemasında da oldukça parlayan simalara rastlamak mümkün. Mesela Nubar Terziyan, Kirkor Cezveciyan (Kenan Pars), Kamer Sadıkyan, Nişan Hançer, Aram Gülyüz, Dr. Arşavir Alyanak, Mike Rafaelyan, Artun Yeres vs.

Bale
Cumhuriyet döneminde bale alanında da başarı kaydeden Ermem cemaati Ardaşes Panosyan, Yevgenya Nanasof gibi önemli öğretmenler yetiştirdi. Bu zincirin bugünkü halkası olan Sendi Zurikoğlu özel bale okulu kurdu, Talar Margarosyan (Aslanyan) da çok sayıda temsillerde rol aldı ve birçok öğrenci yetiştirdi

Müzik
Cumhuriyet`in 75 yılı içersinde Ermeniler müzik alanında da kültür hayatına katkıda bulundular. Ermeni cemaati müzik öğretmenlerinin yanısıra besteciler de yetiştirmiş, İstanbul 4 Şehir Orkestrası`na, operaya, radyoya ve konservatuara sanatçılar kazandırmıştır. Cumhuriyet döneminde Ermeni cemaatinin müzik alanında yetiştirdiği önemli isimler arasında Koharik Ğazarosyan, Arsam Kavafyan, Edgar Manas, Vahram Mühendisyan, Istepan Papel-yan anılırlar. Solistlerin yanısıra, 75 yıl içersinde çok sayıda koro da kuruldu. Kiliseler bünyesinde kurulan korolar (muganni heyeti) ve derneklerdeki gruplar müzik hayatında önemli bir yer tuttu. Klasik besteciler arasında Parseğ Atmacıyan, Harutyun Ha-nesyan ve Sirvart Karamanuk yer alır. Cemal Reşit Rey tarafından kurulan İstanbul Şehir Orkestra-sı`nın keman, viola, violonsel ve nefesli sazlarında Ermeni asıllı 18 müzisyen görev aldı. Operada görev alan solistler arasında Haçik Arzumanyan, Nu-bar Bayvertyan, Kevork Boyacıyan, Jaklin Çarkçı, Jirayr Çarkçı, Adruşan Halacyan, Mari Luiz Karakaş, Bedros Kuyumcuyan, Alis Manukyan, Nurhan Ruşan, Sevan Şencan, Hagop Topuz isimleri yer alır. Türk hafif müziği ve Türk sanat müziği alanlarında Ermeni besteci ve yorumcuların katkıları yadsınamaz derecededir. Hafif müzikte bestecilerden Cenk Taşkın (Majak Toşikyan), Onno Tunç Tunçboyacıyan), Norayr Demirci, Garo Mafyan, Arto Tunç (Tunçboyacıyan), yorumculardan Neşet (Nişan) Can, Orhan Şevki (Krikor Ohanyan), Nona Bella (Zaruhi Bursalıyan), Asu Maralman (Silva Ohanyan), Hayko (Tataryan), Ediz Onay (Avedis Kocaoğlu), Jerry (Jirayr Hrimyan), Bartev (Garyan) dikkat çeker. Türk sanat müziğinde ise Hanende Yeğyazar Garabedyan, Ar-taki Candan (Tertsakyan-Terziyan), Bimen Şen, Kemani Nubar Tekyay, Udi Boğos Kireçciyan ve Udi Hrant Kenkülyan-Emre parlayan müzisenlerimizdendir. Konservatuar ve İstanbul Şehir Orkestrası`nda yardımcı şef olarak görev yapmış olan Prof Jirayr Arslanyants günümüzde solfej, armoni ve kontrpuan dersleri vermektedir. Tanınmış şefler arasında Prof Edgar Manas, Dr Dikran Mamigonyan anılırlar. İstanbul dışında ise, hem Türk Musikisi, hem de geleneksel müzik türlerinde eserler veren çok sayıda aşuğ (Aşık) ve bestekarın adı, ünlü araştırmacı Kevork Pamukciyan`ın derlediği belgelerde zikredilmektedir. Ayrıca Zilciyan gibi Ermeni kökenli ailelerin ve ustaların geleneksel yöntemlerle ürettiği kimi enstrümanlar, halen dünya çapında tanınır ve kullanılır.

Lütiye
Lütiye (Fr. Luthier) : Lâğuta yapıcı; saz yapıcısı. (Mûsikî sazları -çalgıları- imal eden kişi.) Geride bıraktığımız XX. yy.` in ilk çeyreğine kadar Türkiye` de Lütiyelik "Usta-Çırak" öğretim yolu ile süregelmiştir. Ancak, Cumhuriyet`ten (1923) itibaren açılmaya başlanan Konservatuarlarda ve bazı sanat okullarında Lütiye yetiştirilmeye başlanmıştır. Şu an Türkiye` de hem eski gelenek olan Usta-Çırak öğrenimi ve hem de okul öğrenimi ile Lütiye yetişmektedir. Bu tebliğimde sunacağım Lütiye biyografilerinde geçmişten günümüze, Lütiye çalışmalarının şu üç şekli görülmektedir : a) Çalgının tamamı Lütiyenin elinden çıkmaktadır. b) Çalgının bir kısmı bizzat Lütiye tarafından yapılmakta ve bazı parçaları da başka ustalara yaptırılmaktadır. c) Bir firma, çeşitli ve bilinmeyen (zamanla da değişebilen) ustalara yaptırılan çalgılar o firmanın etiketi ile satışa sunulmaktadır ki bunlar genellikle "sıra işi" tabir edilen çalgılar olmaktadır. Çalgı yapımında standardizasyon, değil bizde, başka ülkelerde dahi tam anlamı ile uygulanmamıştır. Dünyanın en yaygın çalgısı olan Kemanda dahi Lütiyeden Lütiyeye milimetrik de olsa farklılıklar görülmektedir. Çalgı yapımında birinci amaç iyi ses elde etme olduğuna göre Lütiye elbette ki onu arayışta az da olsa bazı farklılıklara yönelecektir. Batı musikisi eğitimi üzerine kurulan ve bu çok eski kuruluş geçmişine dayanan Ankara Devlet Konservatuarı`nda kuruluş yıllarmdan (1936) hemen sonda batı musikisi çalgıları tamir ve yapım Lütiye.bölümü de faaliyete geçmiştir. Bundan çok yıllar sonda kurulan İTÜ "Türk Musikisi Konservatuarı"nda yine kuruluş yıllarından itibaren bir çalgı yapım bölümü faaliyete geçirilmiştir. Buradan yetişenlerden bilhassa Türk çalgıları Lütiyeleri piyasadaki Lütiyelerin seviyesine henüz ulaşamamıştır. Memnuniyetle belirtebiliriz ki bugün hem her tür çalgı üzerine eski Lütiyeleri aratmıyacak sanatkarlar yetişmiştir

BARON BARONAK (1834-1900)
Başlıca kemence olmak üzere Tanbur, Ud ve Lavta da yapmıştır. Ermeni asıllıdır. İstanbul`un Samatya semtinde doğmuştur. Hayata dülger olarak başlamış sonra doğramacılık ve daha sonra da Lütiyelik yapmıştır. Sultan Aziz devrimde (1861-1876) sarayda "Saz usta başılığı" yaptığı da rivayet edilmiştir. Bilhassa Kemence üzerindeki yapım ustalığı kendisinden sondaki Lütiyeleri de etkilemiştir. Son devrin ünlü ve değerli Lütiye`lerin den Haldun Menemencioğlu (1912-1972) "Kemence hakkında Etüd" yazısında şöyle demektedir: "Tamir için elimden geçen Baron Kemençelerinin hepsinde tarih bulamadım. Ezcümle Cemil merhumun "Andelib" ismim verdiği Kemence de bu meyandadır. Ancak, rahmetli Kemal Niyazi Seyhun`a ait koyu renkli sarı ardıçtan mamul fildişi ve bağ işlemeli Kemençede de 1891, Ruşen Ferid Kam`a ait bir Baron`da da 1900, halen bende olan teknesinin dışı fildişi ile kaplı keza, Baron yapışı bir kemençede de 1889 tarihim tesbit etmiş bulunuyorum. Diğer Baron Kemençelerde tarih olmadığım gördüm. Kapağın içinde kurşun kalemle yazılmış yalnız imza vardı." Günümüze kalan "Baron" Kemençeleri sahipleri Ruşen Ferit Kam Haldun Menemencioğlu Fahire Fersan Cüneyt Orhon Gevherin Osmanoğlu Galata Mevlevihanesi Nihat Doğu Paraşko Leondaridis Hilmi Rit Kemal Niyazi Seyhun veresesi Suphi Ziya Özbekkan veresesi Naime Mesut Cemil Etem Ruhi Üngör Tokai Üniversitesi

UZUNYAN ARTIN (HARUTYUN) (1845? - ?)
İstanbul`da doğmuştur. Ermeni asıllıdır. Daha ziyade kanun ve tanbur yapımı île ün azanmıştır. Ud da yapmıştır. Uzunyan Artin, Kanunlarına belirli bir yazı ve işaret koymamıştır. Göğüs kafeslerinin kendinden oymalı oluşundan ve kenar motiflerinin özelliğinden tanınabilir. Ud etiketi: Artin ve Ohannes Uzunyan Uzunçarşı, Hicri 1291-1292 (1875) (Tanburi Cemil`in kullandığı Tanburun etiketi): Artin Vahe Uzunyan ve Ohannes biraderler Uzunçarşı No 318, Sene 305 (1889)

MİHRAN KERESTECİYAN (1865-1940)
Niğde`de doğmuştur. Ermeni asıllıdır. İlk mesleği demiryolu gardöfrenliğidir. Otuz yasma kadar bu meslekte çalıştıktan sonda İstanbul`a gelerek Beyazıt`ta Çadırcılar içinde marangozluğa başlamıştır. Yine Beyazıt`ta dükkanı bulunan Lütiye Aziz Mehmet Ef.`den Lütiyeliği öğrenmiş ve başta Ud olmak üzere Kemence, Santur ve Keman da yapmıştır. Istanbulda Kadıköyü`nde ölmüştür.

KİRKOR KAHYAYAN (1875-1933)
İstanbul`da dünyaya gelmiştir. Ermeni asıllıdır. Babasının mesleği olan doğramacılıkla işe başladıktan sonra Ud yapımına başlamıştır, İstanbul Mercan Çakmakçılarbaşı`ndaki dükkanında Ud yapımım sürdürmüştür. Yetiştirdiği Lütiyelerden en ünlüleri Onnik Garipyan (Küçüküner) ve Levon Boğosyan Gözenoğlu`dur. K. Kahyayan Üsküdar Fıstıkağacı`nda otururdu. Jirayir adında bir oğlu ve Efil adlı bir kızı vardır.

HASKÖYLÜ (Mıgırdıç) (1875? - ?)
İstanbul`da Hasköy`de doğmuştur. Ermeni asılllı Kanun ve Ud yapıcısıdır. Özellikle Kanunları ile ünlüdür. Bazı Kanunlarına işaret olarak burgu tahtasının en üst kısımına Ermenice harflerle gömme olarak "Mıgırdıç" yazışı koymuş ise de bazı kanunlarına (muhtemelen daha eski yapılara) bu işaret yazışım koymamıştır. Ud etiketi: Mıgırdıç Hasköylü Uzunçarşıbaşı, 1905 Ud etiketi: Mıgırdıçtan inşa olunmuştur. Uzunçarşıbaşında

ZERON ÇAKICIYAN (1875? - ?)
Biyografisi bilinmiyor. Kemence sanatkarı Kaamuran Erdoğru`da bulunan bir kemençede 1905 tarihi ve bu isim yazılıdır.

GARABET MÎKAİLYAN (1876? - ?)
Ud etiketi: Garabet Mikailyan Mayıs 1906

ARSAK ÇÖMLEKÇİYAN (1880-1930)
İstanbul`da doğmuştur. Ermeni asıllıdır. Udi olup ünlü Kemani Nubar Tekyay`ın babasıdır. Beyazıt Mercan Uzunçarşıbaşı`nda Caferiye hanındaki işyerinde nota yayıncılığma başlangıç tarihi kesin olarak bilinmiyor. Ancak yayınladığı 13 adet fasıl fasikülündeki 9 numaralı Suzinak faslında bulunan 1922 tarihi nazara almdığında yayın başlangıcının 1910`lara kadar uzandığı tahmin edilebilir.Çömlekçiyan nota yayıncılığı ile birlikte Ud imal ettirerek firması adına satış da yapmıştır. İstanbulda ölmüştür. Tahminen yüzyılımızın başlarında yaşamış Ud yapımcılarının, günümüz Lütiyelerinden Teoman Kaya tarafından tesbit edilmiş olan tarihsiz Ud etiketleri kayıtları."
Konyalı Viçen, Kadıköy
Veznecilerde Meşher-i Mûsikî Udi Sami ve Şeriki Alet Edevat Mûsikî Magazası
Leonidas Yorgo Slancatis: Darüs-saade Nişancada Kumrulu Mescit No.19 İst.
Topkapılı Kostantin S. Hristides ve T. Trupenyan Babıali No. 80
Selahattin Usta Ayasofya No. 57 İst.
Muhammed Memduh Kocamustafa paşa No. 336 İst.
Udi Manolzade Leon İncesaz imalathanesi Hernevi alatı mûsikîye ve fürühat tamir olunur. Şehzadebaşı Vezneciler
Udcu Artin Hatun Selamet Pasajı No. 10 Bodrum kat Osmanbey İst.
Muhammet Halil
Muhammet (Selanik`te yapılmıştır.)
Genç Hammas Esbep Agopyan Tokat
H. Ohanyan, Çarşıkapı Işıklı Han kat 2 İst.
İhvan Nihat, Şam 1900
Selim Hubbi, Şam 1900
Anton Tabbah, Halep 1901
Garabet Bedrosyan, Şam 1902

ARSAK KÖSEYAN (1884? - ?)
Ud etiketi: Arsak Köseyan Uzunçarşıbaşında No. 400, 1915

KARABET KASRIBİTTAZOĞLU (1881?-?)
Ud etiketi: Karabet Kasrıbittazoğlu 2 Mayıs 1330

ONNİK ZADURYAN (1888-1968)
Eskişehir`de doğmuştur. Ermeni asıllı nota yayıncısıdır. Camcılık da yaptığı için "Camcı Onnik" diye anılırdı. Beyazıt Maliye karşısı No. 22 adresinde "İstikamet Mûsikî Mağazası" adıyla açtığı işyerinde 1924 yılından itibaren nota yayıncığına başlamış ve daha sonra da firma adına Ud yaptırarak satışa sunmuştur. İstanbul`da ölmüştür. Ud etiketi: Onnik Zadurian (Alat-ı Mûsikîye Tamirat Mağazası) Beyazıt

LEVON BOĞOSYAN GÖZENOĞLU (1900-1979)
Diyarbakır`da doğmuştur. Ermeni asıllıdır. Ud ve keman yapmıştır. Dükkanı, Beyazıt Uzunçarşı cd. No.20. Lütiyeliği; babalığı Kirkor Kahya`dan öğrenmiştir.

ONNÎK GARİFYAN (KÜÇÜKÜNER) (1900-?)
Selanik`te doğmuştur. Ermeni asıllıdır. Önce ağabeyi Mıgırdıç`tan ud yapmayı öğrenmiş sonradan lütiyeliği Kirkor Kahya`dan öğrenmiştir. Beyazıt Mercan cd. Caferiye handaki atölyesinde Ud, Tanbur, Kanun`dan başka Keman, Gitar, Banço vs. gibi çalgılar da yapmıştır. Özellikle ud, tanbur ve kanunları çok değerli addedilmektedir. İstanbul`da ölmüştür.

HAÇİK ARAMYAN (1900?-?)
Ud etiketi: Haçik Aramyan Çarşıkapı Beyazıt cd. No. 103 İstanbul, 1927

MÎKAİL / MİKE ZİLCİYAN (1906-1978)
İstanbul`da doğmuştur. Ermeni asıllıdır. Dedesi Kerope tarafından Samatya`da kurulan atölyede zilciliği devam ettirmiş ve yaptığı ziller dünya çapında ün kazanmıştır. Bekar ve çocuksuz olarak İstanbul`da ölmüştür. M. Zilciyan`ın ölümün den sonda kalan aile efradı da Amerikaya göçtüğünden şimdi bu aile den kimse kalmamıştır. Etem Ruhi Üngör`ün Koleksiyonunda bulunan 30 cm. ve 50 cm. çaplı 2 adet zilin üzerlerinde gömme damga ile şu ibareler yer almaktadır : l cm. kadar büyüklükte bir ay-yıldız ve etrafım çevreler şekilde "Made in Turkey" yazışı, onun altında K. Zildjian ve onun da altında ZILDJIAN bulunlmaktadır. (daha geniş bilgi için Bkz.:)
1- Fuat Duyar, "Dünyaya îhraç Ettiğimiz Bir Meta: Bando Zili" Cumhuriyet (?), 5. 8.1953
2- Nuri Sami Koral, "Memleketimizin Dünyaca Şöhreti Olan Çalgısı:Zil, Havadis, 4. 9.1960
3- Nuri Sami Koral "Çalparalarımız" Mûsikî Mecmuası, no.188, Ek, 1963
4- Ergun Çağatay, "Dünyanın En Ünlü Zilleri İstanbul`da Yapılıp ihraç Ediliyor" Cumhuriyet, (21. 4.1976)

DİKRAN NİŞAN (1911-1999)
Diyarbakır Egil kazasında doğmuştur. Ermeni asıllıdır. Henüz 12 yaşlarında iken Diyarbakırlı Maybali adında bir Ermeni ustadan ağaç torna da zurna, çeşitli kavallar, dillli düdük, dilsiz düdük (çığırtma), mey yapımım öğrenmeye başlamış ve sonradan ustalaşmıştır. Yaptığı çalgıları motorsuz "Çırık" denen el tornası ile yapar. Yaşlılık nedeniyle 1973 yılında çalışmayı bırakarak İstanbul`daki Surphaç Ermeni Lisesi müdürü oğlu Hayik Nişan`ın yanına dönmüştür.

Kaynaklar :
75 Yillik Türkiye Ermenileri
Türk Müzikisi Web Sitesi







Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+