Kültür Spor -
Kültür Spor
Istanbul Ermenilerinde Kültür , Spor
Ermenilerde kültür kurumlarına ilk kez 17. yy`ın sonu ve 18. yy`ın başlarında rastlanır. Bu dönemdeki kurumlar "kardeşlik" adı altında daha çok dinsel ve hayırsever amaçlarla kurulmuşlardır. Ermeni kültür kurumları tarihsel olarak üç döneme ayrılırlar:
1) 1810 öncesi "eski dönem", genellikle "kardeşlik",
2) 1810-1908 arası "orta dönem", genellikle "kurum",
3) 1908 sonrası "yeni dönem", genellikle "dernek" adı altında toplanılır.
Yeni dönem öncesi kültür kurumları genel anlamda okullara yardım Mekhitarian Okulu etmek dışında, okul olmayan yörelerde okul açma çalışmalarında bulunur. Ermeni kültür yayılma dönemi Tanzimat`la (1839) başlar, 1880`li yıllarda son bulur. 1881`de okul ve dernek salonlarında toplantı ve konuşma düzenlemek yasaklanır. 1882`de Babıali tüm kültür kurumlarının listesini, amaçlarını ve maddi durum raporlarını ister. 1895-1908 arasında İstanbul`da kültür kurumlarının hayatı durmuştur.
19. yy`ın ikinci yarısında Galata`da 41, Pera`da (Beyoğlu) 84, Feriköy`de 10, Pangaltı`da 4, Dolapdere`de 2, Şişli`de 7, Sakızağacı`nda 1, Taksim`de 2, Beşiktaş`ta 21, Ortaköy`de 29, Kuruçeşme`de 3, Arnavutköy`de 5, Rumelihisar`da 9, Boyacıköy`de 6, İstinye`de 1 Yeniköy`de 2, Büyükdere`de 5, Sarıyer Yenimahalle`de 2, Beykoz`da 6, Kandilli`de 1, Kuzguncuk`ta 3, Üsküdar Selamsız`da 53, Üsküdar Yenimahalle`de 20, Üsküdar İcadiye`de 4, Haydarpaşa`da 1, Kadıköy`de 27, Kartal`da 2, ınalıada`da 3, Tophane`de 1, Etmeydanı`nda 5, Hasköy`de 33, Eyüp`te 7, Balat`ta 20, Karagümrük`te 7, Salmatomruk`ta 10, Topkapı`da 14, Samatya`da (Kocamustafapaşa) 39, Narlıkapı`da 4, Samatya Yenimahalle`de 3, Gedikpaşa`da 17, Kumkapı`da 43, Kumkapı dışında 3, Makriköy`de (Bakırköy) 14, Yenikapı`da 21, Langa ve Musalla`da 10, Ayastefanos`ta (Yeşilköy) 2, Yedikule`de 1, Nişanca`da 1, Beşiktaş`ta 1 Kasımpaşa`da 1, semti saptanamayan 77 olmak üzere toplam 688 Ermeni kültür kurumu vardı.
Bu kültür kurumlarından bazıları günümüze ulaşabilmişlerdir. Bunlar ya kilise koroları (Tıbratz Tas) veya okullardan yetişenler dernekleridir (Sanutz Miutyun). İstanbul`daki Ermeni kültür kurumları içerisinde kilise korolarının yeri büyüktür. 18. yy`ın başında kurulan düzenli kilise koroları arasında ilkler Kumkapı`daki Surp Asdvadzadzin Patriklik, Samatya`daki Surp Kevork ve Balat Surp Hreşdagabed kiliseleri korolarıdır.
5 Şubat 1811`de Patrik XI. Hovhannes Çamaşırcıyan döneminde ilk Ermeni kilisesi koro tüzüğü yayımlanır. Surp Asdvadzadzin Basımevi`nde yayımlanan bu 9 maddelik tüzükten yaklaşık bir yüzıl sonra, Patrik I. Mağakya Ormanyan döneminde korolara önem verilerek yeni bir yönetmelik hazırlanır. 70 maddelik bu tüzük 5 Şubat 1904`te onaylanarak yayımlanır. 1906`da Kumkapı`daki Patriklik Kilisesi Korosu 70 kişilik bir grup kurarak Magar Yegmalyan`ın armonize ettiği üç sesli badarağı okur. 1906`da Galata Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi Korosu, Levon Çilingiryan`ın, Beşiktaş Surp Asdvadzadzin Kilisesi Korosu, Aram Pıjışgyan`ın Yenikapı Kilise Korosu ise Yegmalyan`ın faminör-karma armonizasyonlu badarağını öğretirler.
Bu çabalar sayesinde Ermeni Kilisesinin diğer bazı ayinleri de çoksesli olarak armonize edilerek uzun yıllar okunur. Bu korolar dinsel müzik dışında halk müziğini de başarı ile okuyup birçok konser düzenlerler.
Cumhuriyet`in ilanından hemen sonra kilise korolarında tekrar canlanma başlar. Yeni korolar kurulur, eskiler yenilenir. Cumhuriyet döneminde kurulan ilk kilise korosu, Kumkapı Patriklik Kilisesi Korosu üyelerinin bir kısmının kurduğu Koğtan Kilise Korosu`dur (1924). Operaya da birçok solistler yetiştiren kilise korolarının son yönetmelikleri 27 Aralık 1991`de Patriklik Ruhani Meclisi tarafından onaylanarak 1992`de yayımlanır. 1994`te İstanbul`da 20 kilise korosu faaliyettedir.
"Ermeni-Kilise Musikisi" ile "Türk-Sanat Musikisi"; bir elmanın iki yarısı misali bir bütün teşkil eder. Ermeni-Kilisesi Tegannileri, tüm ilahileri (Ala-Turka). Günümüzdeki tabir ile (Klasik Türk Musikisi) makamlarında okurlar.
Gerçi, "Batı Musikisi" tarzında (çok sesli) ilahi okuyan korolar mevcuttur. Lakin, işlenen ana tema, Türk Sanat Musikisi`nin bi zati kendisidir. Mevzubahis Kilise-Koroları, çok şükür günümüzde de top yekün faal durumdadır ve zaman zaman konsere müasit salonlarda konserler dahi verebilmektedirler. Hemen her icraatlarında dinleyiciler tarafından taktirle karşılanan bu koroların bir ayrı özelliği de, herhangi bir maddi menfaat gözetilmeden hemen her o mensubunun tam bir amatör ruhu ile hizmet vermesidir, Istanbul Ermenileri`nin medarı iftiharları durumunda olan mevzubahis koroların şöhretleri, Türkiye hudutlarını dahi aşmış, diğer Hıristiyan milletlerin dahi taktirlerine duçar olmuştur.
Ermeni kilisesi tagannileri içinde yetişen nice musikişinas, Türk Sanat Musikisine nice hizmetler vermiş, nice besteler ve güfteler sunmuşlardır ki, naçiz eserimizin (MÜZİSYENLER BÖLÜMÜ)nde bu madde detaylı olarak işlenmiş olduğu için. Burada tekrarına lüzum görmeyip, sadece üç yeri dolmaz merhum sanatçının adlarını zikretmekle kifayet ediyoruz:
1. Bimen Şen Derkasbaryan (1873-1943)
2. Karnik Garmiryan Efendi (1872-1947)
3. Yeğyazar Garabedyan (Akyüz) (1984-?)
Hemen her Türk Ermenisi`nin iftiharla andığı bu değerli koroların hemen her birisinde, binlerce Ermeni ailesini bir veya iki evladı veya torunu, koro elemanı olarak, kiliseye hizmet sunmuş veya hala sunmaktadır ki bu pek değerli kuruluşlar nice eşsiz fedakarlıklar ve çileler neticesi meydana gelmiş, daha doğrusu getirilmiş, antik değerde kültür ve sanat ocaklarıdır.
Koğtan Tbraz Tas Yerkçağump – Koğtan Taganni ver Korosu 1924
Sahagyan Tbraz Tas Yerkçağump – Sahagyan Taganni ve Korosu 1938
Varvaryan Tbraz Tas Yerkçağump – Varvaryan Taganni ve Korosu 1932
Zvartnoz Tbraz Tas Yerkçağump – Zvarnoz Taganni ve Korosu 1936
Karasun Manganz Tbraz Tas Yerçkçağump – Karasun Managanz Taganni ve Korosu 1930
Sahak Mesrop Tbraz Tas Yerkçağump – Sahak Mesrop Taganni ve Korosu 1936
Getronagan Yerkçağump – Getronagan Korosu 1970
Asoğig Tbraz Tas Yerkçağump – Asoğig Taganni ve Korosu 1926
Lusavoriç Tbraz Tas Yerkçağump – Lusavoriç Taganni ve Korosu 1923
Vartananz Tbraz Tas Yerkçağump – Vartananz Taganni ve Korosu 1944
Naregazi Tbraz Tas Yerkçağump – Naregazi Taganni ve Korosu 1932
Tarkmançaz Tbraz Tas Yerkçağump – Tarkmançaz Taganni ve Korosu 1940
Gomidas Tbraz Tas Yerkçağump – Gomidas Taganni ve Korosu 1910
Sayat Nova Tbraz Tas Yerkçağump – Sayat Nova Taganni ve Korosu 1972
Surp Hripsimyanz Yeraşdasiraz Yerkçağump – Surp Hripsimyanz Yeraşdasiraz Korosu 1914
Surp Takavor Tbraz Tas Yerkçağump – Surp Takavor Taganni ve Korosu 1958
Üsküdar i Miyazyal Yerkçağump – Üsküdar ın Birleşik Kilise Korusu 1914
Surp Garabed Tbraz Tas Yerkçağump – Surp Garabed Taganni ve Korosu 1958
Surp Krikor Lusavoriç Tbraz Tas – Surp Krikor Lusavoriç Taganni ve Korosu 1984
Günümüze değin yaşayan diğer kültür kurumları, okullardan yetişenler dernekleridir. Bunlar kültürel amaçlı konser, panel, açıkoturum, konferans, gösteri ve sergiler düzenlerler. 1994`te bu türden faaliyette bulunan dernek sayısı 25`tir.
Okul Dernekleri
Aramyan Okulundan Yetişenler Derneği
Bezciyan Okulundan Yetişenler Derneği
Boğosyan-Varvaryan Okulundan Yetişenler Derneği
Dadyan Okulundan Yetişenler Derneği
Esayan Lisesinden Yetişenler Derneği
Feriköy Okulundan Yetişenler Derneği
Getronagan Lisesinden Yetişenler Derneği
Karagözyan Okulundan Yetişenler Derneği
Kınalıada Çocuk Kampı (Karagözyan)
Pangaltı Lisesinden Yetişenler Derneği
Sahakyan Lisesinden Yetişenler Derneği
Semerciyan ve Nersesyan İ. Y. Derneği
Surp Haç Tıbrevanktan Yetişenler Derneği
Tarkmanças Okulundan Yetişenler Derneği
Türkiye Ermeni Azınlık Okulları Öğretmenleri Yardımlaşma Derneği
Yeşilköy Ermeni Okulundan Yetişenler Derneği
Günümüzde Mevcut Olmayan Dernekler
Makruhyan Mektebi Yetişenler Derneği
Kültür Dayanışma Derneği
Mesrobyan Mektebi Yetişenler Derneği
Okullarla Alakalı Diğer Kuruluşlar
Türkiye Ermeni Azinlik Okullari Ögretmenleri Dernegi (T.E.A.O.)
Türkiye Ermeni Azinlik Okullari Vakfı (T.E.A.O.)
Karagözyan Mektebi Derneği Kınalı Ada Çocuk Kampı
Istanbul Ermenilerde Spor Faaliyetleri
Bugün futbol ne denli popülerse, 20. yüzyılın başında İstanbul`da atletizm o denli yaygındı. Osmanlı döneminde henüz hiçbir jimnastik kulübünün var olmadığı zamanlarda, toplum doğal olarak spor kavramın dan da bihaberdi. Tarihçiler İstanbul`un meşhur tulumbacılarını o dönemin en ünlü sporcuları olarak kaydetmişler, yangına koşan grupların atletizmin temelini attığını vurgulamışlardır. Nitekim yangına ilk yetişen itfaiye takımı neredeyse lstanbul çapında isim yapıyordu. Tulumbacıların yanı sıra Galata Köprüsü`nden Boğaz`a giden gemileri koşarak izleyen gazete dağıtıcılarının da sonraları bazı uluslararası maratonlarda Türkiye`yi temsil ettikleri bilinmektedir.
Vahram Papazyan`ın hikâyesi bu durumun en belirgin örneği. Istanbul`un ilk atletizm ve jimnastik kulübü olan "Raffi", Mıgır Mıgıryan tarafından 1907`de Üsküdar`da kuruldu. Türkiye`ye jimnastiği getiren Selim Sırrı Tarcan bu tarihte henüz İsveç`te eğitim görmekteydi. "Dork" ( 1908-1912) atletizm kulübu ise Ermeniler`den kurulu ilk futbol takımı olarak biliniyor. Bu yıllarda Arak, Sasun, Ardavazt, Didan ve Ardziv adlı büyüklü, küçüklü kulüpler kurulmuştur. Selim Sırrı Tarcan 12 Mayıs 1916`da Türkiye`de ilk jimnastik müsabakalarını düzenlediğinde, Ermeniler`in kulüpleri yurtdışından davet ettikleri sporcularla sayısız mini olimpiyatlar düzenlemişlerdi bile. Bunlardan ilki 1911`de gerçekleşmiştir.
Vahram Papazyan Efsanesi Türk spor tarihinden bahseden ansiklopedik kaynakların hemen hepsinde, Vahram Papazyan`ın adı ve önemi kaydedilmiştir. 1912 Olimpiyat Oyunları`na kendi parasıyla gidip Türkiye`yi temsil eden atlet her sabah koşarak Bebek`ten Cağaloğlu`na gider, gazeteleri alıp yine koşarak Bebek`e döner, gazeteleri babasının dükkanına bırakır ve öğrenimini yaptığı Robert Kolej`e koşardı. Gazetelerde Stockholm`de yapılacak Olimpiyat Oyunları`na katılmak üzere heveskar gençlerin arandığını yazan bir ilan görünce kendisine güvenip Olimpiyat Oyunları`nın kurucusu Baron Pierre de Coubertin`in şahsi temsilcisi olan Selim Sırrı Tarcan`a başvurdu. İstanbullu Ermeniler`in Ardavazt Kulübü tarafından düzenlenen bir müsamerede toplanan parayı, cep harçlığından biriktirdiği paraya ekleyip İsveç`e gitti. Olimpiyatlara Türkiye`yi temsilen `komple atlet` olarak Mıgır Mıgıryan da katıldı. Papazyan katılacak ülkelerin bayrakları arasında Türk bayrağını görmeyince, olayı Türk Sefareti vasıtasıyla protesto etti: "Türk bayrağı çekilmezse koşmam." Organizasyon komitesince Türk bayrakları temin edilip stada ve sokaklara diğer ülkelerin bayrakları yanına çekildi. Sefirenin kendi eliyle kırmızı atlet üzerine diktiği ay yıldız ile yarışlara katıldı. 1.500 metre yarışının son metrelerine kadar koşuyu önde götürdü, aşırı heyecandan ötürü fenalaşıp bayıldığından dereceye giremedi. Papazyan 1922`de Kanada`ya yerleşerek burada Ermeni Jimnastik Demeği`nin başına getirildi. 1912 Olimpiyat Oyunları`nda Türkiye`yi temsil eden atlet olmakla ömrünün sonuna kadar övünen Papazyan, sık sık Türkiye`ye geldi. 1970`li yıllara kadar bu gezileri sürdü, sonra kendisinden haber alınamadı.
Rupen Semerciyan Aynı yıl Türkiye`de basketbolün sevilmesinde büyük pay sahibi olan Rupen Semerciyan isimli genç bir idealist, ilk basketbol milli takımını kuracak ve antrenörlüğünü üstlenecekti. 1930`lu yılların başında Beyoğlu Halkevi`nde gençleri basketbol sporu ile tanıştıran Rupen Semerciyan`ın özverili, gayretli çalışmaları sonucunda Türkiye Milli Spor Teşkilatı ilk basketbol milli takımının kurulması görevini kendisine verir. Ancak federasyonun bütçesi olmadığından ilk milli maç için Yunanistan takımını kendı aralarında topladıkları paralar ile Istanbul`a getirir, ağırlar ve 43-12 yenerek geri gönderirler. Bu başarı neticesinde Milli Takım 1936 Berlin Olimpiyatlarına katılmaya da hak kazanır. Rupen Semerciyan görevini 1935-1938 yılları arasında sürdürür.
20 Kura` Kurbanları 1941`de "20 Kura Askerlik" uygulanmasıyla Nor Şişli`nin yöneticileri bazı sporcuları da askere çağrılınca, bu olay kulübün sonunu hazırlar Yöneticiler askerlik dönüşü ne kulup binasını, ne de tek servetleri olan kupalarını yerinde bulurlar.Bu olaydan sonra sportif faaliyetlerin Ermeni cemaatinde derneklere kaydığını görüyoruz. İstanbullu Ermeniler için okul ve mezunlar derneği bir bütündür. Okullardan mezun olan gençler dernekler bünyesinde kurdukları takımlar ile karşılaşmalar yaptılar. Bunlardan en güçlüsü olan Esayan takımı, o zamanlar Taksim. Stadyumu Müdüriyeti tarafından düzenlenen ve gayri Müslim takımların katıldığı turnuvalarda boy gösteriyordu. `20 Kura` bir kulübün sonunu , bir diğerinin ise doğumunu hazırladı. Türkiye Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü uygulamanın aldırılmasından sonra gayri Müslim kulüplerin Türk kulüplerle birleşebileceğini açıkladı. Bu karar üzerine Galatasaray`dan ayrılan sporcu ve yöneticilerin kurduğu Ateş-Güneş ile Nor Şişli ve Esayanlıların Kale kulüpleri birleşerek "Taksimspor" adını aldılar. 1941- 1942 sezonunda Futbol Federasyonu tarafından 1. lige dahil edilen Taksimspor ve Beyoğlu spor, birer averaj takımı olmaktan ileriye gidemediler. Nitekim önce Beyoğlu, ardından Taksim peş peşe ikinci lige düştü. Nubarig, Diranig, Tenekeci Garbis ve uzun süre yeşil sahalara hizmet eden Varujan Arslanyan bu dönemin isim yapmış futbol asları arasında yer aldılar. Bugün hala varlığını sürdürmekte olan bir başka Ermeni kulübü olan Şişlispor ise Nor Şişli`nin eski yöneticileri ile Taksimspor`dan ayrılan bazı idareciler tarafından 1946`da kuruldu. Kulübün kurucuları olarak Krikor Misakyan, Parseğ Gevrekyan ve Ara Aginyan`ın adı geçmektedir.
Halter, boks, güreş, futbol, voleybol ve basketbol dallarında mücadele eden Şişli, atletizm, bisiklet ve masa tenisi dallarında da bireysel başarılara ev sahipliği etti. Ancak maddi imkansızlıklar ve insan kaynağı sorunu bu kulübümüzün de belini büktü. Şişli bugün sadece voleybol ve basketbol dallarında faaliyet gösteriyor.
Nor Şişli Spor Klübü Bu düzenlenmeye paralel olarak Ermeni cemaati bünyesinde 1926`da Nor Şişli Kulübü kuruldu. Bu kulüp özellikle futbol dalındaki başarılı sonuçları ve yetiştirdiği futbolcularla adım Türk spor tarihine kaydetti. Nor Şişli sadece yerel takımlara karşı kazandığı başarılar yanında, gerek İstanbul, gerekse Romanya ve Bulgaristan`da yabancı takımlar karşısında kazandığı başarılar kayda değerdir. 1938-1939 döneminde Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü`ne bağlanan Nor Şişli futbol takımı federe oldu. Nor Şişli futbolun yanısıra bisiklet (Krikor Cambazyan), atletizm (Hagop Yavruyan, Antranik Poğaryan, Harutyun Artan, Zareh Kalpakcıyan, Hagop Hubeseryan), tenis (Vahram Şirin-yan) alanlarındaki başarıları kayda değerdir. 1940`a kadar başarılı çalışmalarım sürdüren Nor Şişli sporcularının askere alınmasıyla dağıldı.
Taksim Spor Klübü Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü`nün kararıyla Galatasaray`dan ayrılarak kurulan Ateş-Güneş, Nor Şişli ve Kale kulüplerinin birleşmesi sonucunda Taksim Spor Kulübü kuruldu. 1941-42 döneminde Futbol Federasyonu kararıyla Taksim Spor I. Lig`e alındı. Daha sonra II. Lig`de faaliyetini sürdürdü. Taksim Spor futbolcularından Garbis İstanbulyan (Tenekeci Gar-bis) ve Küçük Garbis Türk Milli takım formasını giydiler. Ayrıca Varujan Arslanyan, Yervant Balcı Galatasaray`da oynadılar.
Şişli Spor Klübü 1946`da yönetim kurulundaki sorumsuz kişiler nedeniyle eski Nor Şişli yöneticileri Arsak Feruhan önderliğinde bir hareket başlatarak 1946`da Şişli Spor Klübü`nü kurdular. Yeni kurulan klüp futbol, basketbol, voleybol, halter, boks ve ping pong dallarında gösterdiği başarılardan dolayı Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü`nün takdirini kazandı. Şişli Spor Klübü çatısı altında yetişen ünlü sporcular arasında boks dalında Garbis Zakaryan, özellikle profesyonel olarak yurtiçinde ve yurtdışında 51 karşılaşmadan 35 galibiyet, 9 beraberlik aldı. Jirayr Çakır-Ohanyan Şişli Spor Klübü bünyesinde Satranç şubesi açtı. Bu, Türkiye`de bir spor klübü çatısı altında açılan ilk satranç şubesidir.Günümüzde özellikle futbol, basketbol ve voleybol dallarında faaliyet göstermektedir.
Zara Spor Klübü 1965`te Kumkapı`da kuruldu. 1966`da 3. Amatör lig şampiyonu oldu. 1990`da Gençlik ve Spor Bakanlığı`ndan "25. Yıl Başarı ve Hizmet Ödülü" aldı. Günümüzde 2. amatörde A takımı, 2. amatörde genç takımı ve miniklerde futbol çalışmaları ile spor hayatını sürdürüyor.
Ünlü Simalar
Aşod Mamigonyan 1920`li yıllarda "Amilkar" marka otomobili ve "Norton" marka motosikletiyle Türkiye çapında düzenlenen motokros yarışmalarına kendi imkânlarıyla katılıyor ve başarılı dereceler alıyordu. Mamigonyan aynı zamanda Istanbul Motorize Emniyet Birliği`nde eğitmen olarak görevlendirilmiştir. Vahram Şirinyan teniste 1925`den 1936`ya kadar Türkiye şampiyonluklarında birinciliği kimseye kaptırmadı. 1930`da Atina`da düzenlenen Uluslararası Tenis Şampiyonası`nda çiftlerde Türkiye`yi Vahram Şirinyan-Sedat Berkoğlu temsil etti. Teniste ayrıca Hanri Yelyan dört yıl peş peşe Türkiye erkekler birincisi oldu. Hrant Arevyan-Kris Uncuyan çifti de 1939`dan itibaren on yıl süreyle çiftlerde "Türkiye Şampiyonu" unvanını korudular. 1966, 1960 ve 1972`de bu kez Vartan Tetikbaşı sahneye çıkar. Istanbul ve Türkiye çapında aldığı başarılı neticelerin ödülü olarak, kendisine 1970`de "En lyi Türk Raket" unvanı verildi.
Garbis Andonyan Nor Şişli forması ile 1932`de 1 dk. 40 sn dereceyle sırtüstü yüzmede Türkiye rekorunu kırdı. Harutyun Artan 5.000 ve 10.000 metre koşularında Bükreş (1937), Belgrad (1938) ve Atina (1939) Balkan Olimpiyatları`nda, Zareh Kalpakçıyan ise 1938 Belgrad`da düzenlenen Balkan Olimpiyatı`nda 400 metrede Türkiye`yi temsil etti. Hagop Yavruyan 1940 Balkan Olimpiyatında 14.49 metre derecesi ile Türkiye üç adım adım atlama rekorunu kırdı. Varak Poharyan Türkiye`de ilk olarak Futbol Nasıl Oynanır adlı kitabı yazmıştır. Ciritçi Poharyan 1943-44 döneminde Fenerbahçe Stadı`nda düzenlenen "Türkiye Bölgeler Arası Birincilikleri"nde ciritte 53.73 metre derecesi ile birinci olmuştur.
Garbis Zakaryan Boksa 1944`de başladı. Beyoğluspor, Taksimpor ve Galatasaray formalarını giydi. Istanbul ve Türkiye şampiyonalarında çeşitli birincilikleri bulunan Zakaryan, dört kıtada Türkiye`yi temsil etti. Boksu bıraktıktan sonra hem antrenörlüğünü, hem de menajerliğini üstlendiği Cemal Kamacı`yı ringlere kazandırdı.
Varujan Köseoğlu - Garibyan Kariyerine Şişli Spor Kulübü`nde başlayan Köseoğlu, daha sonra Fenerbahçe formasıyla milli oldu. Beşiktaş kulübünde çalışırken 1960`da Almanya`da düzenlenen özel bir turnuvada elde ettiği basanlar ise spor yaşamının sonunu getirdi. Turnuvada 67 kiloda mücadele etmesine rağmen 71 kilodaki rakibini zorlu bir mücadele sonunda alt etmeyi başardı. Ancak bu karşılaşmada aldığı darbelerin ardından doktor tavsiyesi ile boksu bırakmak zorunda kaldı. 10 yıllık kariyerinde hiç nakavt olmayan Varujan Köseoğlu 17.06.2007 tarihinde Almanyada yasamakta oldugu Köln Kentinde vefat etmistir
Levon Cıknavoryan 1950`de Türkiye Golf Şampiyonluğu`nu kazandı. Şişli Spor Kulübü`nden Sarkis Güllap 1957`de ikinci kez kurulan Türk Halter Milli Takımı`nda yer aldı ve aynı yıl Tahran`da yapılan Dünya Halter Şampiyonasında ay yıldızlı mayoyu giydi. Ohannes Yeğikyan ve Boğos Kambur Türkiye`de halterin yaygınlaşmasında emeği geçmiş kişilerin başında gelmektedir. Şişli sporlu futbolcularından Corc Genç Milli Takım formasını giydi. Vartkes Şadyan ise 1951`de bisikletle Paris`e ulaştı. Arakel Partoğomyos ve Jilber Akkaranfil 1960`da Bükreş`te düzenlenen "Balkan ve Adriatik Kupası"nda Türkiye Masatenisi Milli Takımında yer aldılar.
Jirayr Ohanyan Çakır Türkiyede Federasyon başkanlığı yapan ilk Errmeni vatandaşıdır,( iki dönem satranç federasyon başkanlığı) aynı zamanda Satrancı Türkiyeye sevdiren ve Satrancın Duayeni olarak kabul edilmektedir,aynı zamanda uluslararası satranç hakemliği hakkını alan ilk iki hakemden biridir.1996 yılında yapılan Dünya satranç olimpiyatlarına şeref konuğu olarak davet edilmiştir. Vefat :25.02.2003
Linda Ohanyan Çakır JİRAYR OHANYAN ÇAKIR`ın küçük kızıdır Türkiye`nin ilk bayan satranç şampiyonudur 4 sene üst üste şampiyon olmuştur ve ilk bayan milli satrançısıdır.
Majak Y.Ohanyan Çakır Basketbol branşında birinci ligte hem GS. hem FB. formasını giyen 14.sporcudan biridir. 10 yıl deplasmanlı ligte oynamıştır. Istanbullu Ermeni sporcuların 1999 yılında yapılan 1.Hamahaygagan oyunlarına katılmasını sağlamaıştır. 2000 yılında Hamahaygagan oyunları dünya komitesi üyeliğine seçilmiştir.Yurt dışında bu görevi alan ilk Istanbul lu Ermenidir
Vahriç Melkonyan 17.02.1929 tarihinde Büyükada da doğan Vahriç Melkonyan eğitimini Mihitaryan ve Getrogagan Liselerinde aldıktan sonra boksa 1946 da Şişli kulubunde başladı. 1949 de askere alinan Vahriç Melkonyan usta birlik görevini Ankara’da yaparken yüzbaşısı Mustafa Atakani nin müsadesi ile hergün antrenamlara katılma şanşını bulup 1950-51 yıllarında 60.5 kiloda Ankara Boks Şampiyonunu olmuştur. Askerlik sonrası antremanlarını Şişli kulübünde genellikle Garbis Zakaryan ile devam eden Vahriç Melkonyan 1954 te Istanbul Boks Şampiyonu olmuş ve daha sonrada Ankara’da Türkiye birinciliği için yumruk sallayıp Türkiye Şampiyonluğunu kazanmıştır. Garbis Zakaryanla antreneman esnasında beyin kanamasi geçiren Vahriç Melkonyan boks hayatina bu tarihte veda edip, 1957 de Almanya ya yerleşen Vahriç Melkonyan Türkçe, Yunanca ve Ermenice tercumanlık yapmaktadır..
Kaynaklar:
Tarih ve Toplum 2000 - Sevan Ataoğlu
75 Yıllık Türkiye Ermenileri
Türkiye Ermenileri Tarihi - Levon Panos Dabağanyan
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com