22 Nisan 2010
Adnan Beyefendinin yüce aracılığıyla Baş Delege İsmet Paşa Hazretlerine... Yüce görüşleriyle elde edilmesi başarılan onurlu barışı Ankara Musevi kulunuz cemaati, yaratıcı kişiliğinizde kutlar, bu vesile ile yüksek saygılar sunar.''
25 Kasım 1339 (1923) tarihli bu satırlar, Ankara Musevi Cemaati Başkanı Arun Arandanyan'ın imzasını taşıyor. Milli mücadelenin kazanılmasının ardından cephedeki başarıyı bu kez barış masasına taşıyan İsmet Paşa'nın (İnönü), Türkiye adına imza koyduğu Lozan Antlaşmasıyla azınlıklara tanınan haklar için büyük şükranın ifadesi olan bu telgraflar, İnönü Vakfı tarafından yapılan arşiv çalışmasıyla gün ışığına çıkarıldı. Ermeni ve Musevi azınlıkların Lozan Antlaşmasının ardından çektiği telgraflar, 23 Nisandan itibaren ziyarete açılacak olan Pembe Köşkte sergilenecek.
Her yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle küçük ziyaretçileri ağırlamak üzere ziyarete açılan Pembe Köşk, bu yıl özel bir sergiye de ev sahipliği yapacak. ''Cumhuriyet ve Hukuk Devrimi'' isimli sergide, azınlıklar tarafından kaleme alınan 3 telgraf da bulunuyor.
Arun Arandanyan'ın telgrafının yanı sıra, cevahirci Hrant Nabayan, tüccar Leon Topalyan ve Neban Değirmenciyan tarafından çekilen telgrafta İnönü'ye, ''Dersaadet (İstanbul) kahramanı ve şanlı kumandanımız Gazi İsmet Paşa'' diye hitap ediliyor. Telgrafta, üç azınlık temsilcisi şükranlarını, ''Efendimiz, karşılamak için Çatalca'ya gelmiştik. Ancak sevgili paşamızı fazla rahatsız etmek istemediğimizden dolayı sunulmasına cesaret edilen mektubun kabulüne yardımcı olmanızı rica ederiz'' sözleriyle ifade ediyor.
Edirne Musevi Cemaati Başkanı Saranka'nın, cemaati adına çektiği telgrafta ise şöyle deniliyor:
''Edirne Musevi Cemaati, Uzun Köprü'de karşılama törenine bazı önemli nedenlerden dolayı katılarak onur duymadığına üzgündür. Bağışlanmasını diler ve kutsal vatanımızın, şerefli milletimizin başarılarından dolayı, içten kutlama ve minnettarlık duygularını sunarak övünç duyar.''
Ermeni cemaatinin İsmet Paşa'ya verdiği şükran plaketinin de yer aldığı sergide, ayrıca Amasya Tamimi, Teşkilat-ı Esasiye, Medeni Kanun ve kabulü öncesindeki süreç, Lozan Antlaşmasına ilişkin belgeler, Ankara'nın başkent oluşuna ilişkin İsmet Paşa'nın verdiği kanun teklifi de bulunuyor.
''Cumhuriyet ve Hukuk Devrimi'' adlı sergide, İsmet İnönü'ye İstanbul Darülfünunu (Üniversitesi) tarafından Lozan Antlaşmasını imzalamaya gitmeden önce verilen fahri profesörlük belgesi ve hediye edilen kalem de bulunuyor.
23 Nisan nedeniyle ziyarete açılan Pembe Köşk'te çocukların ilgisini çekecek pek çok ilginç eşyaya da yer verildi. Küçük ziyaretçilerin üst katlara çıkarak görmek istediği İnönüler'in yatağı, 10 yıl aradan sonra aşağıya indirilerek sergilenirken, Özden Toker, Erdal ve Ömer İnönü'nün küçükken oynadığı ve pek çoğu yabancı konuklar tarafından armağan edilen oyuncaklar da öğrenciler için salona yerleştirildi. Sergide, İnönülerin kıyafetleri, özel fotoğrafları, Atatürk'ün de toplantılar yaptığı yemek sofrası, üç kardeşin çocukluk giysileri ve Mevhibe İnönü'nün daha sonra torunu Gülsün Bilgehan tarafından giyilen gelinliği de yer alıyor.
Sergi, 23 Mayısa kadar açık kalacak.
-''BELGELER BİZİ ÇOK HEYECANLANDIRDI''-
İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, AA muhabirine bilgi verirken, İnönü Vakfı olarak uzun bir süredir arşiv çalışması yaptıklarını söyledi.
Bu arşiv çalışmasının titizlikle yürütüldüğünü anlatan Toker, eski yazıdaki belgelerin teker teker incelendiğini ve bugünkü Türkçeye çevrildiklerini belirtti. Bu süreç nedeniyle arşiv çalışmasının zaman aldığını da anlatan Toker, çalışma kapsamında Türkiye tarihi açısından önem arz eden belgelere de rastladıklarını kaydetti. Bu belgelerin kendilerini çok heyecanlandırdığını dile getiren Toker, ''Annem ve babam, her şeyi sakladıkları ve uzun yıllar da yaşadıkları için vakfın arşivinde pek çok önemli belge var. Biz bunları gözden geçirip eski yazıyı günümüz Türkçesine çevirerek arşiv çalışması yapıyoruz'' dedi.
Ermeni ve Musevi azınlıkların Lozan Antlaşması sonrası çektikleri telgrafların bu azınlıklarla o dönemdeki ilişkilerin görülmesi açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Toker, ''Eğitimden bütçede yer almaya, inançtan yaşamın her alanına kadar elde ettikleri haklar nedeniyle duydukları şükranı bu telgraflarda anlatmışlar. Onun için bunlar çok önemli belgelerdir. Ayrıca, azınlıkların elde ettiği haklara ilişkin maddeler de sergide yer alıyor'' diye konuştu.
-''ATA, GÜLÜMSEYEREK HERKESİ SELAMLARDI''-
Pembe Köşk'ü gezecek öğrencilerin bir Cumhuriyet ailesinin nasıl yaşadığını tüm detaylarıyla göreceklerini dile getiren Toker, ''Yatağı 10 yıl sonra indirdik. Çünkü çocuklar her yıl geldiklerinde yukarı çıkıp oradaki odaları görmek istiyordu'' dedi.
Pembe Köşk'ün çok önemli misafirlere ev sahipliği yaptığını, her şeyden önce de Ata'nın anılarıyla dolu olduğunu belirten Özden Toker, ''Ata, evimizde geldiğinde yaverlerin bulunduğu odaya da şöyle bir başını uzatır, hallerini, hatırlarını sorardı. Gülümseyerek herkesi selamlardı. Çok nazik bir insandı'' sözleriyle anılarını aktardı.
Atatürk'ün de oturduğu sofranın Köşk'te yer aldığını ifade eden Toker, ''Bu sofra, 1925'ten kalma ve ayrıca babamlara O'nun ev hediyesiymiş. O nedenle bizim için ayrı bir anlam ve önemi var'' diye konuştu.
Ünlü film oyuncusu Zsa Zsa Gabor'un, Mevhibe İnönü'ye hediyesi olan saatin de sergilendiğini anlatan Toker, ''Zsa Zsa Gabor, bir dönem bir Türk gazeteciyle evliymiş. O yıllarda annemi de ziyaret ederdi. Annem, güzel insanları çok severdi. Onun için Gabor'u da severdi, ayrıca ünlü oyuncu çok güler yüzlü ve nazik bir insandı. Yıllar sonra ağabeyim Ömer İnönü'yü ABD'de görerek konuşmuş ve anneme de bu saati armağan etmiş'' dedi.