15 Şubat 2010
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan övgüyü ve desteği hak eden bir davranışla, cuma günü Türkiye’yle ilişkileri normalleştirmek yönünde bir kez daha ileriye doğru bir adım attı. Sarkisyan, ekimde imzalanan ve ikili diplomatik ilişkilerin başlatılmasıyla sınırın açılmasını öngören iki protokolü Ermeni parlamentosuna gönderdi.
Sarkisyan bu girişimi için çok fazla yardıma ihtiyaç duyacak. Zira hem kendi ülkesinde, hem de Lübnan’da da gördüğümüz üzere Ermeni diyasporasında hâkim olan eğilimlerinin aksi yönünde ilerliyor.
Geçmişten böylesine şaşırtıcı ve memnuniyet verici biçimde kopulması, Ermeni soykırımının perspektifinden değerlendirilmeli; bu soykırımın dehşetini bir anlığına bile reddetmiyoruz, fakat söz konusu katliam Ermenistan’ın başına bela olan çok sayıda başka fenomeni gizleyen, dikkatleri bir dizi sorundan başka yere çekmek için sağa sola sallamaya hazır halde tutulan bir sopa haline geldi. Bu sorunlar şöyle sıralanabilir: Yüksek işsizlik oranları, duraklayan bir ekonomi ve dış yatırımın yokluğu.
Her halükârda Ermenistan cumhurbaşkanı cesur ve elzem bir adım attı. İleriye doğru gitmenin vaktidir; bu bölge, geçmişte yaşayıp suçlama ve mağduriyet oyununu oynamak yerine uzlaşmaya ihtiyaç duyuyor.
Hem bir doğalgaz hattı koridoru olarak, hem de yetenekli nüfusuyla, Ermenistan kullanılmayan bir potansiyele sahip. Fakat bunlara rağmen istikrardan yoksun, Azerbaycan’la Dağlık Karabağ üzerinde hâlâ içten içe kaynayan bir ihtilaf yaşıyor.
Elbette Türkiye de anlaşmadan yarar sağlayacak; evet, Türklerin bu anlaşmaya, sadece AB üyeliğine yönelik azalan umutları bağlamındaki ödevlerinin bir kısmını tamamlamak için gönülsüzce girdiğini de söyleyebiliriz. Fakat bu başka bir makalenin konusu. Türkiye-Ermenistan uzlaşması bölgeyi modern tarihinin neredeyse tümünde altüst eden gerilimlere daha iyi bir alternatif olarak görülmeli. Gerilimlere son vermek için riske girmeye istek duyan daha fazla lidere ihtiyacımız var.
Sarkisyan’ın cesur adımı başarıyla sonuçlanmayabilir, zira iki ülkenin de parlamentosunun anlaşmayı onaylaması gerekiyor. Fakat sonuç ne olursa olsun, Sarkisyan geçmişin zindanlarından çıkıp barış ve uzlaşma yönünde ilerlemeye yardım etmesi nedeniyle takdiri hak ediyor. (Lübnan’da İngilizce yayımlanan gazete, başyazı,