1920’lerde Türkiye Ermenistan ilişkileri -ll- -
Gümrü Andlaşması, 18. Maddesi uyarınca, bir ay içinde onaylanması beklenirken, ertesi gün Sovyetler Birliği’nin desteği ile Ermenistan’da yönetimi Menşeviklerden alan Bolşevikler bunu yapamayınca, yürürlüğe girememiştir. Ancak, Türk kuvvetleri belirlenen sınırın da ötesinde işgal ettikleri yerleri ve kimi ulaşım noktalarını tutmuştu. Böylelikle, Ankara Hükümeti Moskova görüşmeleri boyunca güçlü durumunu sürdürmüştür.
Ermenistan’ın güneyindeki Nahçıvan-Şahtahtı-Şarur bölgesi Gümrü Andlaşmasıyla geçici olarak Türkiye’nin koruyuculuğuna bırakılmış iken (Md. 2) Moskova Andlaşması bu yetkiyi Azerbaycan’a verecektir.
Türkiye söz konusu Ermenistan sınırını Ermeni Hükûmetine kabul ettirdiği halde, 1914 sınırı ile bu yeni sınır arasındaki toprakların geleceğinin, göç eden Ermenilerin yerlerine dönmesinden sonra, bir plebisitle belirlenmesi imkanını tanımıştır. (Md. 3) Türk Hükûmetinin bunu kabul etmesi, onun hem Türk çoğunluğundan kuşku duymadığını, hem de Sovyetler Birliği ve Batı Devletleri önünde, Başkan Wilson’un şampiyonluğunu yaptığı “self-determination” ilkesine saygılı olduğunu göstermek istediğini ispatlamaktadır. Ancak, Moskova Andlaşmasına böyle bir hüküm konulmadığından sözkonusu bölgede bir plebisit yapılmamıştır.
Andlaşmanın öteki hükümleri de, Türkiye bakımından olduğu gibi, onun iyi bir komşu olarak görmek istediği Ermenistan için de güven verici ve bir barış çığırı açıcı nitelikte idi.
Gümrü Andlaşmasının bir anlaşmazlık çıktığında, geçerli metninin Türkçe olduğu son maddesinde yazılıdır.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com