Nufus Kayitlarinda Dinini Hiristiyan Olarak Degistiren Kazim Akinci Adi Da Serkis Nesesyan Olsun Is -
Nufus Kayitlarinda Dinini Hiristiyan Olarak Degistiren Kazim Akinci Adi Da Serkis Nesesyan Olsun Istiyor
Gecen gunlerde ilginc bir haber cikti gazetelerde: Malatyali yerel muzisyen Kazim Akinci (Akses) aslinin Ermeni oldugunu soyluyor ve aslina donmek istiyordu. Bunun icin mahkemeye de basvurmustu ustelik. Bu haberin ayrintilarini ogrenmek ve Kazim Akinci yla tanismak icin Malatya ya gittigimizde gercegin daha da ilginc ve etkileyici oldugunu gorduk. Iste aslinda Ermeni olmayan ama kendini Ermeni gibi hissettigini soyleyen Akinci nin hikâyesi…
Adi Kazim Akinci 46 yasinda Malatya Hekimhan dogumlu. Akinci Ermeni olmak icin mahkemeye basvurunca gundemimize girdi. Yerel bir muzisyen olan ve muzik soz konusu oldugunda Akses soyadini kullanan Akinci simdilerde adini Serkis Nesesyan olarak degistirmek icin savas veriyor ve nufus kayitlarinda artik Hiristiyan olarak geciyor. Fakat henuz mahkeme sonuclanmadigi icin adi Kazim Akinci. Bu nedenle biz de simdilik ondan bu adla bahsedelim
Aslen Ermeni oldugunu iddia eden ve aslina donmek istedigini soyleyen Akinci nin Ermenilikle bagi yanina cirak verildigi Kenan ustayla basliyor ama bunu herkese duyurma kararinin altinda Hrant Dink in oldurulmesi var.
Yedi cocuklu bir ailenin dorduncu cocugu olan Akinci annesi ile birlikte babadan kalma kerpic bir evde yasiyor. Evin yegâne susu Akinci nin gozu gibi baktigi gramofon. Bu yoksul evde en cok dikkat ceken seyse neredeyse her yeri kaplayan Hrant Dink fotograflariAna-ogulun mutevazi bir yasamlari var; tum gelirleri anne Sati Hanim in uc ayda bir aldigi 200 lira maas ve Akinci nin cakmak doldurarak kazandigi para. Soz paradan acildiginda Akinci celalleniyor yoksul oldugunu ama hic kimseden yardim beklemedigini soyluyor.
Akinci kendisini Ermeni olarak hissediyor. Hissediyor diyoruz cunku bilindigi kadariyla Ermeni degil! Hatta annesiyle Kurtce konusuyor. Ama cani gonulden Ermeni olmak istiyor Ermenilik bulamazsa diye gecmisini arastirmaktan korkuyor. Hikâyesi ise filmlere konu olacak cinsten
Adini ustasi vermis
Yillar once Kazim Akinci henuz yedi yasindayken babasi elinden tutar ve onu civarin en iyi kalaycisi olan Kenan ustaya goturur. Ermeni olan Kenan usta Kazim i cirak olarak yanina alir. Daha ilk anda usta cirak birbirlerine isinirlar. Kenan usta ciragini o kadar sever ki bir gun ona: Bak oglum ben seni cok sevdim senin adin Serkis soyadin da Nesesyan olsun der. Kucuk Kazim bu tekliften cok hoslanir ve hem Serkis adini hem de bakir isleriyle ugrasan anlamina gelen Nesesyan soyadini benimser. Butun bunlar Kazim in hayatinda bir seyi degistirmez yine kendi ailesiyle yasar babasi da sesini cikarmaz oglunun Ben artik Ermeni yim demesine
Akinci kucuk bir cocukken babasini kaybeder lise 2 inci sinifa kadar okula devam eder sonra muzisyen olmak icin okulu birakir. Bu surecte hep kendisini bir Ermeni olarak hissettigini soyluyor. O kadar ki sunnet olmamak icin de ayak direr ama basaramaz.
Anne Sati Hanim o gunleri soyle anlatiyor: Bu hep boyleydi! Bunun da akli bu cesit. Diger cocuklarim benim sozumu dinler bu dinlemez akli ne derse onu yapar! 10 yasindan beri benim sozumu dinlemez. Ne yapayim bu da boyle!
O kadar soz dinlemez ki Kazim 2000 yilinda unlu olmak kaset cikarmak icin kacak olarak Almanya ya gitmeye karar verir. Yol arkadasi olarak Ingiltere de akrabasi olan bir arkadasini secer. Once Kibris a gidip oradan Ingiltere ye gecmektir amaclari. Sonra ver elini Almanya!
Hac basina bela olmus
Ne yapayim burada kiymetimi bilmediler diye acikliyor durumu Akinci. Iki kafadar planin ilk bolumunu uygulayarak Kibris a gitmeyi basarip oradan Rum tarafina gecmeye calisirken yakalanirlar. Kazim in boynundaki hac basina bela olur. Rumlar Turk tarafina iade edince Akinci biraz hirpalanir hatta gazetelere haber olur. Ve bir daha hac takmamaya karar vererek Malatya ya donup kaldigi yerden devam eder hayatina. Sonra ilk kasetini bir arkadasi yardimiyla yapar. Dagi Var Ovasi Var adli kasetinin satisini tezgâhinda bizzat kendisi yapar. Su aralar ikinci kasetinin hazirligini yapiyor. Ama once isminin degismesi gerek. Cunku yeni albumunu yeni adiyla cikarmak istiyor
Gel zaman git zaman tum kardesler evden ayrilir Kazim ve annesi bas basa kalir. Yoksul bir evi paylasip birbirlerine yoldas olan anne oglun hayati gazeteci Hrant Dink in oldurulmesiyle tepetaklak olur. Hrant Dink i cok seven onun konusmalarini televizyondan takip eden Akinci bu cinayetle birlikte kendini kaybeder gunlerce aglar 40 gun tiras olmaz. Ben bir gun once ruyamda gordum onun oldurulecegini ama bir sey yapamadim aglamaktan baska. Agladim cenazesine bile gidemedim param yoktu. Annemden istedim yok dedi diye anlatiyor o gunleri.
Sozu alan Sati Hanim butun ictenligiyle parasinin gercekten de olmadigini anlatmaya calisiyor: Cok uzuldu bu Hrant olunce Gidecegim dedi ama ben de para yoktu. O kadar cok agladi ki olsa verirdim. Babasina o kadar aglamadi! Ben ona dedim ki ben olsem bu kadar aglamazsin!
Bu cinayetin ardindan Kazim Akinci yillardir icinde hissettigi Ermeniligi ni aciktan yasamaya karar vermis. Ve hemen mahkemeye basvurmus elbette yine kimseye haber vermeden. Bu surecte guc de olsa nufus kayitlarini degistirmeyi basarmis ve nufusunun din hanesine Hiristiyan yazdirmis. Adini degistirmek icin Temmuz daki mahkemeyi bekliyor. Ama bir sorun var mahkeme Ermeni oldugunu dogrulayacak bir sahit istiyor. Akinci simdilerde sahit arayisi icinde
Anne Sati Hanim bu gelismeleri serinkanlilikla izliyor ama korkmadan da edemiyor. Hani neredeyse oglunun cezaevine gireceginden emin: Dedim ben buna bak seni cezaevine koyarlar isim degistirmek suc degil mi?
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com