Zeytun u bilir misiniz? - Haber Arşivi 2001-2011
19 Mayıs 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Մարերի / Օր : Անահիտ / Ժամ : Շառաւիղեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

30 Mart 2008  

Zeytun u bilir misiniz? -

Zeytun u bilir misiniz?

Buna Zeytunlu derler kimseyi sokmaz Osmanli devletinin agzina bakmaz Kirar askerini iceri sokmaz..... Bu satirlar eski bir halk siirinden alinma. Zeytun Toros Daglari silsilesi icinde Maras in kuzeyindeki Berit Dagi’nin guney eteklerinde Ortacag’dan kalma bir Ermeni yerlesim yeri. Bazi arastirmacilar Zeytun isminin bir zamanlar o bolgede yapilan zeytin tarimindan geldigini ileri suruyorlarsa da bolgede zeytin yetistirildigine dair bir kanit yok. Ama kokeni ne olursa olsun cok sevimli bir isimdir Zeytun. Maras bolgesi dolayisiyla Zeytun 1515 yilinda Yavuz Sultan Selim tarafindan Osmanli topraklarina katilmisti. 1563 tarihli Maras Tahrir Defteri’nde nufusun yuzde 10’nunun Ermeni oldugu bunlarin da agirlikli olarak Zeytun nahiyesinde yasadigi belirtilir. Buna gore Zeytun’da 148 Musluman 1.928 gayrimuslim yasamaktadir. 1613 yilinda Maras ve Zeytun’u ziyaret eden Ermeni asilli Polonyali seyyah Simeon’a gore Zeytun’da alti kilise ve bir manastir vardir . Seyyah kasabada bir zamanlar 800 Ermeni hanesi varken kendisinin bolgeyi ziyaret ettigi sirada 30 hane Ermeni kalmis oldugunu soyler. Bu azalmanin nedeni Celali Isyanlari’dir. Celali Asiretleri Aslinda Maras bolgesindeki konar-gocer’ Turkmen asiretlerini denetim altina almak tarihin hicbir doneminde kolay olmamistir. Devlet eskiyaligi onlenmek icin kefalet nezir para cezasi surgun hapis ve kurek cezasi gibi sert tedbirlere basvurdukca asiretler iyice yoldan cikmislardir. Asiretler sadece Orta Anadolu’ya uzanan ticaret yolu uzerinde tuccarlari soymakla kalmiyor birbirlerine de tasallut ediyorlardi. Eskiyaligi ile meshur Turkmen asiretleri arasinda Reyhanli Celikanli Atmali ve Kilicli vardi. Isler bir ara oyle bir noktaya varmisti ki 1714 yilinda devlet Kilicli asiretinin uzerine asker gondererek erkeklerini kilictan gecirmis kadin ve cocuklarini Kibris’a surgun etmisti. 1733’te asiretin cocuklari Kibris’tan kacarak tekrar Maras bolgesine gelmisler kaynaklarda dendigine gore mel’anet ve sekavete’ baslamislardi. Zeytunlu Ermenilerin Osmanli tarihine isyankar’ bir toplum olarak gecmeleri bu gelenekle aciklanabilir ancak baska bir gerekce daha vardir. Ermeni sozlu tarihine gore hayvancilik bugday arpa misir ve pamuk tarimi ile gecinen Zeytunlular cok fakir bir bolgede yasadiklarini ve imkanlari bulunmadigini ileri surerek IV. Murat’tan (1612-1640) vergi muafiyeti istemisler ve bu istekleri kabul edilmisti. 1884 yilinda cikan bir yanginda yok oldugu iddia edilen bu fermana gore devlet Zeytun kasabasinin yillik vergisini 15 bin kurus olarak tespit etmis baska hicbir hukumdarin buna karismamasini Osmanli memurlarinin kasaba icinde bulunmamasini emretmisti. Ancak 1780’den itibaren merkezi hukumet bu fermanin kosullarina uymamaya basladi. Zeytunlular da her yeni vergi salinisinda her yeni baskida ayaklandilar. Bunlardan en onemlisi 1862’de yasandi. Fransa Imparatoru III. Napolyon’a bir dilekce yazan Zeytunlular kendilerine Lubnan’da oldugu gibi bir Ermeni Prensi idaresinde muhtariyet verilmesinin desteklenmesini istemislerdi. III. Napoleon’a dilekce Iki yil sonra bolgeye idari gorevli olarak gonderilecek olan Ahmed Cevdet Pasa Tezakir adli eserinde bu hikayeyi soyle anlatir: Istanbul’daki Ermenilerden bir takim mufsidler Zeytun’daki dort koca-basin resimlerini alarak bunlari bir vasita ile Fransiz imparatoru III. Napolyon’a takdim etmislerdir. Bu resimleri Fransa Hariciye Nezareti Dairesi’ne gittiginde goren Paris buyukelcisi Cemil Pasa’ya bunlarin Ermeni prensleri oldugu soylenmistir. Cemil Pasa ise bunlar yalnizca bir takim cobanlar’ diyerek ciddiye almasa da resimlerin Fransa nezdinde tesirli oldugunu Zeytunlularin gayri resmi olarak Fransa’nin yari himayesine girdigini anlatmistir. Bunlarin amaci Zeytun’da bir Ermeni devleti kurmaktir.” Gercekten de III. Napolyon’un istegi uzerine Fransa Buyukelcisi Hacin ve Zeytun’da incelemelerde bulunmus ve bolgede muhtar bir idare kurulabilecegi yolunda bir rapor gondermisti. Ancak Ermenilerin Lubnan Marunileri gibi Katolik Kilisesine baglanmalari gerekiyordu. Ama Ermeniler bunu kabul etmediler. III. Napoleon’da bolgeyi unuttu gitti. Osmanli Devleti genel olarak bolgeyi kontrol etmek icin 1864 sonlarinda Firka-i Islahiye (Iyilestirme Birligi) adli bir birlik kurdu. Firkanin hareket alani Iskenderun’dan basliyor Maras Zeytun Elbistan Kilis Nigde Kayseri ve Adana’yi icine alarak Sivas vilayet sinirinda bitiyordu. Firka-i Islahiye’nin basina 4. Ordu Kumandani Dervis Pasa halkla ilgili idari isleri gormek uzere de Ahmet Cevdet Pasa tayin edilmisti. Devlet 1865 yilinda Zeytun ishan’larini (beylerini) once Halep’e ve oradan da Istanbul’a surdu ancak Rus elcisi Ignatief’in cabalari sonunda beyler tekrar Zeytun’a donduler. Babik Pasa Zeytun Ermenileri Osmanli-Rus Savasi (1877-1878) ve arkasindan yapilan Berlin Konferansi sirasinda yine devletle karsi karsiya geldiler. 30 Kasim1878 tarihinde Istanbul Ermeni Patrigi Avrupa sefirlerine bir yazi gondererek Zeytun Maras ve Diyarbakir’daki din gorevlilerinden aldigi haberlere gore Ermenilere cok kotu davranildigini bildirmisti. Gercekten de Halep Valisi Kamil Pasa ve komutanlarindan Veysi Pasa yanina bir miktar asker alarak Zeytun’a gelmis 1.200 kadar silah toplamis 200 kisiyi tutuklamis ve kocalari daga cikan 8 Ermeni kadinini Halep’e goturmustu. Kamil Pasa koylerden eskiya tarafindan calinan mal ve hayvanlari sahiplerine geri vermek bahanesi ile 40 gun boyunca Zeytun’da kalmisti. Bu donem icinde Ermenilerin Babik Pasa dedikleri bir halk onderini yakalayarak kiliseye hapsetmisti. Gerilimin artmasi uzerine Ingiliz Konsolosu Layard Ingiltere Disisleri Bakani Lord Salisbury’ye bir rapor gonderdi. Ingiltere’nin baskilari sonunda Mart 1879’da Kamil Pasa Halep valiliginden azledildi. 17 Ocak 1879’da Zeytun’daki tutuklu Ermeniler serbest birakildi. 1895 Zeytun Isyani 1895 yilinin Nisan ayinda Ingiltere Fransa ve Rusya’nin Istanbul’daki buyukelcileri yillardir suruncemede birakilan 1878 Berlin Antlasmasi’nin 61. maddesi geregince Dogu Anadolu’nun alti vilayetinde (Erzurum Van Bitlis Sivas Harput ve Diyarbakir’da) yapilacak islahatin esaslarini tespit calismalarina baslamislar uzerinde anlastiklari metni Almanya Avusturya-Macaristan ve Italya elcilerine bildirip onlarin da muvafakatini aldiktan sonra 11 Mayis 1895 tarihinde Osmanli Hukumetine sunmuslardi. Hukumetten yine ses cikmadi ancak 9 Aralik 1895’te Beykoz’daki Debbaghane’nin (deri isleme yeri) mudur muavini Mustafa Celaleddin Efendi iscilerinden Musevi Nesim’in Beykoz’da kunduracilik yapan Ermeni Onnik’ten duyduklarini Askeri Daire’ye ihbar etmisti. Nesim’in dedigine gore Zeytun Ermenileri silahlaniyor ve ayaklanmaya hazirlaniyorlardi. Benzer bir rapor Maras Emniyet Mudurlugu’nden de gelmisti. Buna gore Zeytun ve cevresinde Baron Agasi adinda Hacinli bir Ermeni Hincak Komitesi adina orgutlenme yapiyordu. Gercekten de Baron Agasi’nin etrafinda toplanan Zeytun Firniz Keban Sis Landok Karamanli Doneke Sivilli koyluleri 16 Eylul 1895’te harekete gectiler. Osmanli belgelerine gore bunlara civar vilayetlerdeki Ermenilerin de katilmasiyla isyancilarin sayisi 15 bine ulasmisti. Hukumet Zeytun’a 11 tabur piyade 100 suvari dort dag topu getirmis Adana-Sis’te 4 redif taburu Iskenderun’da ise bir cebel (deve) taburu yedek tutmustu. Yabanci ulkelerin rolu Kusatma surerken muzakerelere memur edilen Halep’teki Rus Italyan (Almanya ve Avusturya’yi temsilen) Fransiz ve Ingiliz konsoloslari 11 Ocak 1896’da Zeytun’a geldiler. Konsoloslarin verdigi rapor Istanbul’da etkili oldu Maras bolgesi komutani Remzi Pasa azlolunarak yerine Halep Nizamiye Firkasi Kumandani Edhem Pasa getirildi. Ermeni tarafi olaylarda 125 Ermeni’ye karsilik 20 bin Turk’un oldugunu ileri suruyordu. Turk tarafi ise kendi oluleri hakkinda bilgi vermemekle birlikte 6 bin Ermeni’nin oldugunu soyluyordu. Muhtemelen abartili olan ancak yine de cok kanli oldugu anlasilan bu bilancoya ragmen uzun muzakerelerden sonra 11 Subat 1896 tarihinde baris anlasmasi imzalandi. Isyancilarin lideri Baron Agasi ile dort arkadasi anlasma uyarinca masraflari hukumetce karsilanmak uzere 23 Mart 1896 tarihinde Mersin’den Lind des Messageries adli bir gemiyle Marsilya’ya gonderildiler. 13 Mart 1897 tarihli bir Osmanli belgesine bakilirsa bu ekipten bir bolumu Kibris uzerinden Iskenderun’a geri donmus ve siyasi faaliyetlerine biraktiklari yerden devam etmislerdi. Ancak 1895 isyani Hincak Partisi’nin Osmanli topraklarindaki son ciddi eylemi oldu. Bu tarihten sonra Ermeni toplumunun onderligi yavas yavas Tasnaksutyun’a gecti. Son Zeytun direnisi Turk tarih yaziminda 1915-1917 tehcirini’ tetikleyen olay olarak sunulan son Zeytun direnisi Osmanli Devleti’nin 3 Agustos 1914’te genel seferberlik ilan etmesinden sonra yasandi. Turk tarafinin anlattigina gore Osmanli ordusuna katilmayi reddeden 60 kadar asker kacagi 30 Agustos’ta silahlari ile Zeytun’a gelmis civar koylerden katilanlarla birlikte sayilari 500-600 civarina ulasan Ermeni gencleri Zeytun’un en saglam yeri olan Aziz Asdvadzadzin Manastiri’na siginmislardi. Bu gencleri Binbasi Hursit Bey kumandasindaki 22. Alay bir nizamiye taburu Halep Murettep tumeninden uc depo taburu iki suvari bolugu ve iki dag topu teslim almaya gelmisti. Bu esitsiz gucler arasinda 25 Mart 1915 gunu sabahtan aksama kadar devam eden carpismalar sonucunda Ermeni tarafi 37 olu 100 kadar yarali Turk tarafi ise 26 yarali biri binbasi (Suleyman Bey) olmak uzere 8 olu verdiler. Silahli catisma esnasinda Zeytun Belediye Baskani Nezaret Cavus oldurulmus olusu ibreti-i alem icin Maras’a getirilerek teshir edilmisti. Sonunda Zeytun’da toplanan Ermenilerin cogu koylerine donduler. 300 kadar Ermeni genci de kendiliklerinden teslim oldu. O sirada Zeytun’da bulunan Ermeni din adami Dikran Andreasyan ise olaylari soyle anlatmisti:”10 Agustos 1914’de Zeytun’daki Turk yetkilileri umumi seferberlik ilan etti. Zeytunlu Ermenilerin cogu askerlik hizmetinden kurtulmak icin daglara kactilar. Bunlar arasinda en az 25 tane hayatlarini siddet kullanarak kazanan her bakimdan haydut sifatina mustahak olanlar vardi. Zeytun’un kendi halinde ve zengin Ermenileri tarafindan bile gercekten kotu gorulen bu haydutlar yeni askere alinmis Turk askerlerinin bir bolugune pusu kurdular onlari tepeden tirnaga soydular ve onlari cileden cikaracak sekilde en agir hakaretlere maruz biraktilar. Bunun uzerine Maras mutasarrifi Haydar Pasa 30 Agustos’ta 600 askerle Zeytun’a geldi. Bu sirada Zeytun halki isinin gucunun basinda idi. Kasabanin ileri gelenlerinden biri olan Yahya oglu Yenidunyayan kuzeni olan Nezaret Cavus’a 500-600 silahli genc ile Haydar Pasa’yi karsilamaya gitmesini tavsiye etti. Cunku Haydar Pasa’nin niyetlerinin iyi olmadigini hissediyordu. Fakat Nezaret Cavus soyle cevap verdi: Hayir belki de onun gelisi benim olumum demektir gidemem. Fakat Zeytun’u tahrip edilmis gormektense olmeyi tercih ederim. Zira biliyorum ki zaman muhalefet etme zamani degildir.’ Bu kuvvete herhangi bir karsi koyma olmadi. Pasa 25 haydutun teslimini istedi. Hepsi tutuklanarak Turk valiye teslim edildi. Bu Pasanin en asiri isteklerini bile tamamen tatmin etmis gibi gorunuyordu. Fakat gercekte o henuz tatmin olmamisti ve atesli olanlar dahil butun silahlarin teslimini talep eden bildiri yayimladi. 8 bin Zeytunlunun elinde topu topu 200 Martini tufegi vardi. Bunlardan 150’sine Turk askerleri tarafindan el konuldu. Daha sonra 1915 subatinin sonuna dogru kendini bilmez bazi heyecanli Ermeniler bir gece toplandilar ve hukumet konagina hucum etme karari aldilar. Bu komplodan bunun basarisizliga mahkum olacagini dusunen Ermeni ileri gelenleri sayesinde vazgecildi. Turk askerlerinden kotu muamele gormus olan 25 kadar genc daga cikti. Bu 25 kisi Maras yolunda 9 atli jandarmaya hucum ederek onlari oldurduler. Butun Zeytun ahalisi buna karsi idi ve bunu da acikca ifade ettiler. Bu cete tarafindan Zeytun’a yapilan curetkar bir gece baskini basarisizliga ugradi. Daha sonra sehir etrafinda peyderpey toplanan askerlerin sayisi 5 bini buldu. Ermeniler hukumetin cetenin nerede oldugunun bildirilmesi konusundaki teklifini ittifakla kabul ettiler ve asilerin manastirda oldugunu soylediler. Ertesi gunu manastira hucum basladi ve mucadele aksama kadar surdu. Fakat geceleyin isyancilar bir cikis yaparak bir subay ve pek cok askeri oldurup geride sadece birkac kisi birakarak daglara kactilar. Turkler 200-300 arasinda adam kaybettiler…” Ve tehcir Hangi hikaye dogrudur bilinmez ama 4. Ordu Komutani Cemal Pasa 26 Mart 1915’te Dahiliye Nezareti’ne isyanin bastirildigini soyluyor bir daha boyle bir olayin yasanmamasi icin Zeytun’daki Ermenilerin ucte ikisinin Musluman halki cok olan ovalik bolgelere (ornegin Konya’ya) goc ettirilmesini oneriyordu. 16 Nisan 1915 tarihinden itibaren isyanci’ Zeytunlular Konya’ya gonderilmeye baslandi. Ancak Dâhiliye Naziri Talat Bey 24 Nisan’da Cemal Pasa’ya bir yazi gondererek Ermenilerin bu tarihten itibaren Konya’ya sevklerinin guvenlik gerekceleri nedeniyle mumkun olamayacagini belirtti. Cunku hukumetin ulkedeki tum Ermeniler icin baska planlari vardi. Genelkurmay Arsivi’nde yer alan bir belgeye gore Maras’tan Halep yoluyla Der Zor’a gonderilen toplam 27.100 Ermeni’nin 9.930’u Zeytunluydu. 16 Mayis 1915’te Zeytun’un adi sehit’ dusen binbasi Suleyman’in adindan dolayi Suleymanli yapildi ve Zeytunlu Ermenilerden kalan son iz de silindi.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+