Ermeni posu ustalarimi ozledim... - Haber Arşivi 2001-2011
23 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ծմակ / Ժամ : Շանթակող

Haber Arşivi 2001-2011 :

30 Mart 2008  

Ermeni posu ustalarimi ozledim... -

Ermeni posu ustalarimi ozledim...

...bir zamanlar Ermeniler Suryaniler Keldaniler Turkler Kurtler ic ice yasarlardi. Farkli dil kultur inanclar insanlar arasinda iliskiyi sarsmaz hatta pekistirirdi. Insanlar birbirlerine kin nefret duymaz sevgiyle baglanirdi. Ermeni komsusunun burnu kanasa Kurt hemen kosardi. Kurt un basina bir olay gelse Ermeni kosardi. Naum ustanin atolyesine gittim. Diyarbakir posusu ogrenmeye basladim. Bir daha bu meslegi birakamadim. Naum usta Amerika’ya gitti. 1978’de geri dondu. Beni buldu. Sarildik. Agladik. Simdi ne yapar yasiyor mu acaba? Bilmiyorum. Cok ozluyorum onu.” Bu sozler 10 yasindayken Diyarbakir posusu dokuyan Ermeni ustalarin yaninda basladigi meslegi 55 yildir birakamayan ve su an kendisi de dokuma ustaligi yapan 65 yasindaki Muharrem Savas’a ait. Hep anlatilir bu kentte bir zamanlar Ermeniler Suryaniler Keldaniler Turkler Kurtler ic ice yasarlardi. Farkli dil kultur inanclar insanlar arasinda iliskiyi sarsmaz hatta pekistirirdi. Insanlar birbirlerine kin nefret duymaz sevgiyle baglanirdi. Ermeni komsusunun burnu kanasa Kurt hemen kosardi. Kurt’un basina bir olay gelse Ermeni kosardi. Diyarbakir’in ozellikle Surici semtinde cocuklugunu geciren yaslilarin gecmisleri bu oykulerle dolu. Bircogunun mutlaka Ermeni bir ustadan kalma oykusu var Muharrem Savas gibi. Muharrem Savas Ermeni posu ustasi Naum ustanin yaninda basladigi ve bir daha birakamadigi dokumacilik meslegini simdi Avrupa Birligi projesiyle desteklenen Diyarbakir Posusu Atolyesi’nde 10 genc kadinin sorumlusu olarak surduruyor. Muharrem Savas artik bu kadinlarin Muharrem dedesi; posu dokuyan genc kadinlar ona kisaca dede’ diyor. Bir zamanlar Muharrem dedenin nasil Ermeni olan Naum ustasi varsa genc kadinlarin da birseyler ogrenecegi Muharrem dedesi var. Muharrem dede dokumacilik meslegine ilk olarak 10 yasinda Diyarbakir posusu ogrenerek baslamis. Birgun Naum ustanin atolyesine gitmis. Biraz cekinerek calismak istedigini soylemis. Naum usta soyle bir bakmis kucuk cocuga tepeden tirnaga suzmus. Sonra baslamis iliskileri. 12 yil boyunca birlikte calismislar. Ancak Naum usta da diger Ermeniler gibi yurt disina gitmeye karar verince baglanti kopmus. Muharrem dede Naum ustasiz atolyeyi surdurmeye calismis ancak isler iyi gitmemis. Naum ustasiz yurumemis atolye ve sonunda kapatmis. Meslek yok oluyor Muharrem dede Bu meslek Ermenilerin meslegidir. O zamanlar taninan posu dokuma ustasi Naum usta vardi. Onun yaninda basladim. 12 yil calistim. Bu sanatin her turlu inceligini ondan ogrendim. Baska ustalarin atolyeleri de vardi. Bu atolyelerin cogu Meryem Ana Kilesi’nin arkasinda bulunurdu. Naum usta disinda Yakup usta Tumes Zeyni Karno ustalarin da nami vardi. Hepsi de yurt disina gitti diye anlatiyor duygulanarak. O gunleri yeniden anlattigi icin hem sevinc var gozlerinde hem de yeniden yasanmayacak ve artik mazilesen anilara dondugu icin huzun... Aramizda en ufak bir sorun bile yasanmiyordu. Millet din ayrimi falan yapmiyorduk” diyen Muharrem dede devam ediyor anlatmaya: Naum usta sonra birden bire bir karar aldi. Amerika’ya goc ettiler. Cok huzunlendim. Naum ustasiz kalmistim. Cunku biz onlarla ic ice yasiyorduk. Gittikten sonra baglantimiz koptu. Atolyesini ben isletmeye basladim. Ancak cok surduremedim. Cunku koza almak koza yetistirmek kaynatip iplige cevirmek renklere boya vermek cok buyuk kulfet demekti. Sumerbank fabrikalarinda dokumaciliga basladim. Hizmet alanlari cogalinca bu meslek de yok olmaya basladi” Naum ustasi birakip gitse de unutmamisti. 15 yil gectikten sonra Naum usta Diyarbakir’a gelir. Muharrem dede o gunu yasar gibi heyacanlaniyor. Iyi hatirliyorum. 1978 yiliydi. 15 yil gecmisti. Birden bire karsimda Naum ustayi gordum. Gozlerime inanamadim. Ona sarildim. Hungur hungur agladim. Diyarbakir’a gelip de seni bulmadan gormeden gidemezdim’ dedi. Bir daha gormedim” Naum ustanin dokudugu posular en cok Halep’e Beyrut’a gonderildi” diyen Muharrem dede Simdi dokunan Diyarbakir posusu ile Ermeni ustalarin dokudugu posular arasinda fark vardir. Ipek bocegi dokuma renk boya farki vardir. O donemdekiler daha hos daha guzel daha renkli ve daha orijinaldi” sozleriyle ustalarini ovmeyi de unutmuyor. Muharrem dedenin en buyuk sevinci ise uzun yillardan sonra yeniden ilk meslegi olan posu dokumaya baslamasi. Son yillarda Avrupa Birligi projeleri destekleriyle unutulan kulturlere olan ilgi Muharrem dedeyi de yeniden ilk meslegine kavusturmus. 2001 yilinda yeniden posu meslegime dondum. Sanki yeniden on yasimdaydim. Ama Naum usta yok. Artik ben Naum usta olmus gibiydim. Buradaki genc kizlar da benim cocukluk halim.”




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+