Dink cinayeti Ergenekon la baglantili! -
Agos Gazetesi Yayin Yonetmeni Etyen Mahcupyan Hrant Dink in oldurulmesini Ergenekon a bagladi.
Hirant Dink’in oldurulmesinden sonra bile gazeteye tehdit mesajlari geldigini belirten Mahcupyan Dink’in oldurulmesinin Ergenekon cetesinin bir ayagi oldugunu iddia etti. www.haberaktuel.com isimli haber sitesine konusan Mahcupyan carpici aciklamalarda bulundu.
Derin devletin farkli konularda degisik dusmanlar urettigine dikkatleri ceken Mahcupyan Dink cinayetinden 4-5 ayda sonra tehditlerin kesildigini belirterek sunlari soyledi: Turkiye’de boyle seyler konjonktureldir. Degisik dusmanlar uretilmektedir. Turkiye’deki bakis degisik kesimleri tehdit olarak algilar. Bir sureden beri belki de Kurt meselesinin cok one cikmasi nedeniyle bu ibre baska taraflara dogru dondu. Son donemde cok fazla tehdit sorunumuz yok. Ama Hrant’in vefatindan hemen sonraki 4-5 ayda o tur tehdit ortamin devam ettigini soylemek lazim.”
Dink’in oldurulmesini Ergenekon operasyonunda tutuklanan cetenin faaliyetleriyle iliskilendiren Etyen Mahcupyan askerin durusunun olaylarin buyumesinin engellenmesinde etkili oldugunu dusunuyor. Mahcupyan; Bu bir deneydi denendi. Bence Ergenekon bunun buyuk ayaklarindan biriydi. Secim oncesinde yapilan bir suru hazirlik faaliyeti aslinda bunun ne kadar vahim sonuclar yaratabilecegini soyluyordu bize. Muhtemelen Hrant’in oldurulmesi de bu zincirin bir parcasi olarak dusunulmustu. Dolayisiyla orda belirli bir kivama getirilme hareketi vardi. Fakat genel secimler ve cumhurbaskanligi seciminden sonra askerin de daha sag duyulu bir pozisyon almasi ile birlikte bunun cok ihtimal dahilinde oldugunu artik dusunmuyorum. Sonucta su cok net; darbe yapmak cok zor bir sey degil. Onemli olan darbeden sonra o toplumu yonetebilmek. Turkiye artik gercekten de darbecilerin yonetebilecegi toplum degil. Yani kim yaparsa yapsin hangi yonden gelirse gelsin hicbir darbeci zihniyetin Turkiye toplumu cevvaliyetini tasiyabilecegini sanmiyorum ben.” diye konusuyor.
Dink cinayetinin insanlarin vicdanini harekete gecirdigini vurgulayan Mahcupyan cinayetten sonra Agos’un satislarinin arttigini vurguluyor.
Turkiye’nin hicbir zaman Bati’daki anlamiyla laik olamadigini kaydeden Mahcupyan laikligin daha cok konusulmasi gerektigini kaydederek goruslerini soyle anlatti: Turkiye’de laiklik hicbir zaman Bati’daki anlamiyla bir laiklik olmadi. Biz sanki oyleymis gibi davraniyoruz. Bu da cok cesitli problemler yaratiyor. Toplumsal kesimler karsisinda ve onlarla ne sekilde hareket edecegimizi onlari nasil cozecegimizi cok fazla bilmiyoruz. Aslinda Turkiye’nin laikligi daha fazla konusmasi gerekiyor. Turkiye eger Bati’da ki modernligi referans almaya kalkarsa hicbir zaman olgunlasmadigini soylemek mumkun. Ama su da cok acik: Eger Turkiye 12 Eylul sonrasini daha sag duyulu bicimde yasasaydi toplum demokrasiden uzaklastirilmasaydi toplumun icinde manipilasyonlarla hareket edilmeseydi toplum cemaatci yapilara bolunerek yonetilme yonunde kullanilmasaydi o zaman herhalde suanda ki genc nufusuyla egitim seviyesiyle emegiyle iradesiyle hayata bagliligiyla Turkiye suan cok farkli bir yerde olacakti. Dolayisiyla butun bunlarin sonunda geriye baktigimizda neyi kaybettigimizi bile bilemiyoruz.”
YOK’u ve universitelerde basortusu ozgurlugu icin getirilmeye calisilan sivil anayasayi da degerlendiren Mahcupyan sunlari soyledi: Sivil anayasa sorunlari cozecek bir sey degil ama bir cikis noktasi. Turkiye’ye hem hukuksal olarak hem zihniyetsel olarak onemli yeni temel saglayacak. Sivil anayasa her seyden once yeni bir donem imâ ediyor. Sivil anayasa biz kendi gelecegimizi kendimiz kurabiliriz” diyen bir sivil iradenin sesini yansitiyor. Laik kesim icinde bir grup insan artik laikci bir sekilde bakmadigini ve dolayisiyla basortusunun temel hak ve ozgurluk meselesi oldugunu ortaya koydu. Bunun AK Parti ile ilgisinin olmadigini magdur bir takim insanlarin magduriyetlerinin giderilmesi meselesi oldugunu gorduler. Bu da belki de ilk kez laik kesim icinde oteki cemaatin sorunu uzerinden gercek bir tartisma yasanmasina neden oldu. Laik kesim icin bir tur rehabilitasyon bu bence. Buna karsilik YOK’e baktigimiz zaman YOK’un laik kesimin de ustunde bir devlet soylemi icinde oldugunu hâlâ goruyoruz. Sanki laik kesim onlarin talebeleri YOK de sanki tum laik kesimin rektoru gibi davraniyor. Aslinda YOK su haliyle son derece arkaik. Turkiye’nin bu kurumu daha uzun vadede tasimasinin cok mumkun oldugunu dusunmuyorum
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com