Hrant Dink in oldurulmesi sembol bir cinayettir -
Devletin gorevi bir kisinin yasamina son verildiginde etkin bir sorusturma yurutmek ve failleri bulup cezalandirmak icin gerekli ozeni gostermektir. Aksi halde yasam hakki ikinci kez ihlal edilmis olur
29 Eylul de Radikal gazetesinde cikan Polisin dehset diyalogu baslikli habere gore M.Z. normal sartlarda Hrant Dink i korumakla yukumlu olan Trabzon da gorevli bir istihbarat polisi ile cinayetin azmettiricisi olarak yargilanan Erhan Tuncel Dink in yasamina son verilmesinin hemen ardindan cinayetle ilgili sohbet etmisler bir de ellerine saglik cekmislerdi. Ayni gazetenin 2 Ekim de cikan Beni Yasin zorladi baslikli haberine gore ise Dink ailesinin avukatlari 1 Ekim de gorulen durusmada M.Z. hakkinda suc duyurusunda bulundular ancak mahkeme daha once Trabzon Valiligi nin M.Z. hakkinda verdigi sorusturmaya gerek yok kararina binaen bu talebi reddetti.
M.Z. nin basina yansiyan gorusmeleri yani cinayet hakkinda ayrintili bilgiye sahip olusu ve M.Z. hakkinda sorusturma acilmamasi sevgili Hrant Dink in yasam/a hakkini birden fazla kez ihlal ediyor. Anayasa ve Turk Ceza Kanunu tarafindan korunan ve Turkiye nin taraf oldugu uluslararasi antlasmalarla guvence altina alinan bir hak olan yasam hakkini. Herhangi bir kisinin dini dili rengi cinsiyeti veya siyasi dusunceleri dolayisiyla dahi kisitlanayamayacak bir hak olan en temel insan hakkini...
Devletin yukumlulukleri
Kanunlarda ve uluslararasi sozlesmelerde birkac satirla guvenceye alinan bu hakkin neden ibaret oldugu sozlesmelerin denetleme organlarinin verdigi kararlara bakilarak anlasilabilir. Yasam hakki baglaminda devletin yukumlulugu ozetle uc asamayi kapsar: 1- Kisilerin yasamini kanunla koruma ve yasamina zarar verecek herhangi bir eylemde bulunmama 2- Onleme 3- Etkin bir sorusturma yurutme.
Devletin birinci yukumlulugu bakimindan kanuni guvencelerimiz mevcut zira insan oldurmek TCK da suc olarak duzenleniyor. Ancak kanunda etnik kokeni dili dini siyasal dusunceleri dolayisiyla bir insani oldurmek agirlatici nedenler arasinda sayilmiyor. Etnik nefret saikiyle islenen suclarin daha agir bir sekilde cezalandirilmasi konusunda AB ve Avrupa Konseyi nde yurutulen cok sayida calisma var. Bu calismalarin detaylari ayri bir yazi konusu. Ancak ozetle sunu soylemek mumkun etnik nefret saiki ile islenen suclarin daha agir bir cezaya tabi olmasi gerekir. Boyle bir duzenleme olsaydi O.S. ve digerleri Hrant Dink i sirf Ermeni oldugundan ya da siyasi dusunceleri dolayisiyla oldurdukleri icin tipki bir cocuk oldurmus gibi tipki intikam almak amaciyla birini oldurmus gibi daha agir bir cezaya carptirilacaklardi.
Devletin ikinci yukumlulugune gelince... Avrupa Insan Haklari Mahkemesi nin bu konuda verdigi kararlara gore bir kisinin yasamina yakin ve gercek bir tehlikenin soz konusu oldugu ve yetkililerin bundan haberdar oldugu ya da olmasi gerektigi durumlarda devlet yetkililerinin pozitif tedbirler alarak o kisiyi korumalari gerekir. Ornegin AIHM in inceledigi bir davada Ozgur Gundem icin Sanliurfa da calisan ve tehditler alan Kemal Kilic Valilige dilekce yazarak korunma talebinde bulunmus bu talep reddedilmis ve Kilic 18 Subat 1993 te kimligi belirlenemeyen kisilerce oldurulmustu. Mahkeme bu davada devletin pozitif koruma yukumlulugunu yerine getirmedigi icin Avrupa Insan Haklari Sozlesmesi nin (AIHS) ikinci maddesini yani yasam hakkini ihlal ettigine karar verdi (Kilic/Turkiye 03 Mart 2000).
Dink in yasamina yonelik bir tehdit oldugundan yetkililerin herhangi bir sekilde haberdar olmasi onun korunmasina yonelik tedbirlerin alinmasi icin yeterliydi. Dink in bizzat korunma talebinde bulunmasina dahi gerek yoktu. Dink Istanbul Valiligi ne cagirildiginda dahi ve M.Z. ile ilgili haberlere bakilirsa yetkililer tehdit edildiginden haberdardi. Dink maalesef en cok Kemal Kilic kadar korundu. Dink in korunmasi icin hicbir tedbir alinmadi. Sevgili Dink in yasam hakkina son verildi.
Devletin ucuncu gorevi ise bir kisinin yasamina son verildiginde etkin bir sorusturma yurutmek ve failleri bulup cezalandirmak icin gerekli ozeni gostermektir. Yine Kilic davasinda AIHM Kilic in devlete bagli olarak calisan kisilerce olduruldugune iliskin iddialarin ciddiyetle sorusturulmadigi ve katillerin bulunmasi icin etkin bir sorusturma yurutulmedigi gerekcesiyle devletin yasam hakkini ikinci bir kere ihlal ettigine karar verdi.
Dink in oldurulmesinde yer alan kimi kisiler yakalandi ve hâlâ yargilaniyorlar. Ancak Trabzon da onu korumakla yukumlu olan kisilere karsi yurutulen sorusturmanin sonucuna gore hicbir yetkilinin kusuru yoktu bu olumde. 1 Ekim de yapilan suc duyurusu da buna dayanilarak reddedildi. Oysa ki boyle bir sorusturmanin tarafsiz bir heyet tarafindan ozenle yurutulmesi ve Dink in oldurulmesinde kusuru veya rolu olan tum gorevlilerin etkin bir sekilde cezalandirilmasi gerekir.
Etkin ve ciddi sorusturma
Burada dikkate alinmasi gereken bir diger konu da Dink in oldurulmesinde gorevlilerin rolleri oldugunun veya kusurlu olduklarinin ispatlanmasi halinde bunu sirf Hrant Dink Ermeni oldugu icin ya da dusunceleri dolayisiyla yapip yapmadiklarinin da etkin bir sekilde sorusturulmasi geregidir. Zira AIHS nin 14. maddesi Sozlesme de korunan haklardan herkesin dili dini irki siyasal dusuncesi vs. ne olursa olsun yararlanmasi gerektigini ongorur. Bir kisinin yasamina sirf bu nedenlerle son verildigine dair makul iddialar varsa bunun etkin bir sekilde ve ciddiyetle sorusturulmasi gerekir. Nitekim Bulgaristan da iki Roman gencin silahsiz olmalarina ragmen guvenlik guclerinin actigi atesle oldurulmelerine iliskin davada AIHM eylemin arkasinda irkci bir saik olmasina maktullerin sirf Roman olduklari icin oldurulmus olabileceklerine dair makul iddialar olmasina ragmen bunun etkin bir sekilde sorusturulmamasi dolayisiyla Bulgaristan in Sozlesme nin 14. maddesini ihlal ettigine karar verdi (Nachova/Bulgaristan 06 Temmuz 2005 Buyuk Daire).
Bu dogrultuda Dink in oldurulmesinde rol aldigi veya oldurulmesini engellemek icin gerekli tedbirleri almayi ihmal ettigi tespit edilen tum kamu gorevlilerinin bunu Hrant Dink in etnik kokeni dini veya siyasal gorusleri dolayisiyla yapip yapmadiklarinin da etkin bir sekilde sorusturulmasi gerekir. Maalesef bir kisiyi etnik kokeni dini veya siyasal dusunceleri dolayisiyla oldurmek henuz agirlastirici bir neden degil. Boyle bir duzenlemenin Ceza Kanunu nun 82. maddesine derhal eklenmesi gerekir. Ancak en azindan bu kisiler insan oldurmenin yanisira ayrimcilik yaparak gorevi kotuye kullanmaktan da da yargilanabilirler.
Dink in bilinen katillerine acilan ceza davasinin bir sonraki durusmasi 11 Subat ta gorulecek. Dink in yasam/a hakkinin hatirlanmasi dilegiyle.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com