Vakifli Koy: Disi Seni Ici Beni Yakar - Haber Arşivi 2001-2011
29 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Վարագ / Ժամ : Հոթապեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

03 Eylül 2007  

Vakifli Koy: Disi Seni Ici Beni Yakar -

Vakifli Koy: Disi Seni  Ici Beni Yakar

Vakifli Koy kalanlarin koyudur. Turkiye nin koy halki muhtari ve ihtiyar heyeti Ermeni olan tek koyu. Onceki hafta sonu bir cesit bagbozumu ozelligi de tasiyan Meryem Ana Yortusu nu kutlamak uzere Vakifli Koylulerle birlikte memleketlerine bir yolculuk yaptik. Yillardir gazetelerden takip ettigimiz bu Ermeni koyu organik tarimi halen yasayan Arapca ve Turkcenin karistigi yerel Ermenice lehcesi ve son secimlerde bana gore dikkat cekici olan olan dokuz Milliyetci Hareket Partisi (MHP) oyuyla ilginclik katsayisi oldukca artmis bir koydu. Karisik duygularla gittim oraya gittikten sonra kafam iyice karisti. Sonucta vardigim kani Vakifli Koy un Turkiye deki sosyal ekonomik politik baglamin disinda tutulamayacak kadar bunlar icinde orulmus ancak butun bunlara bir de Ermeni nufusu ve kendine has tarihi eklendiginde cok zor anlasilacak bir yer oldugu… Bu koyun sikca vitrin olarak kullanilisi vitrinin kirilganligini bilenler icin biraz urkutucudur. Vakifli ya da eski adiyla Vakif Koy Turkiye nin Avrupa Birligi vitrini;. Bu vitrinin arkasinda ise her zaman oldugu gibi keskin gercek hayatlar var o vitrini darmadagin eden. Vakifli Koy kalanlarin koyudur. 1915 te Hatay in Kebusiye (bugunku adiyla Kapisuyu) Vakif Hidir Bek (bugunku adiyla Hidir Bey) Yogunoluk Hablak (ismi iki defa degisir Haci Habibli ve Eriklikuyu) Bityas (bugunku adiyla Bati Ayaz veya Teknepinar) ve Yezur (bugunku adiyla Azir) koylerinin Ermeni halki Anadolu da Ermenilerin basina gelenleri haber alip kendilerini bu kaderden kurtarmak icin daga cikma karari alir. Yedi koyden yaklasik 4500 kisi Musa Dag a cikarak 40 gun burada kalir. Sonunda bir Fransiz gemisi tarafindan kurtarilir ve Misir a Port Said e goturulurler. Dort sene burada yasayan Hatayli Ermeniler daha sonra koylerine donerler. Ancak henuz tercihler bitmemistir Hataylilar icin. 1939 a kadar Fransiz egemenliginde olan Hatay in bu tarihte Turkiye ye katilacak olmasi yeni bir kararin esigine getirir bolgedeki Ermenileri. Gidecekler mi kalacaklar mi? Sonunda bir grup gitmeye karar verir. Gidenlerden bir kismi Lubnan daki Bekaa Vadisi nde Vakifli ya benzer Ermenilerden olusan bir koy kurar: Ayncar. Kalanlar ise bugun Vakifli denen koyde toplanir. Ne de olsa artik yedi koyu dolduracak nufus yoktur. Hatayli Ermeniler 40 gun boyunca dagda hayatlarini kurtarma mucadelesi vermelerini ve kurtuluslarini anmak uzere bir anit dikerler daga. Onlari kurtaran vapur da vardir anitta; bir de kaybedilen 18 kisinin mezarlari... Musa Dagli Ermeniler 80 li yillara dek yilda bir gun Eylul ayinda buraya gelir olulerine dua okurlar. Ancak 80 li yillarin sikiyonetimi bu anmaya tahammul edemez; aniti yiktirir ve mezarlari dagitir. Anit yikilir ama tarih insanlarin hafizalarina kalin cizgilerle kazinir. Hatay in Turkiye ye katilana dek dini liderligiyle Antilias a bagli bulunan koyluler 1939 yilindan sonra Istanbul Patrikligi ne baglanirlar. 1950 lerden sonra Istanbul Patrikhanesi ve Istanbul Ermeni cemaati koyle olan iliskisini sikilastirir. Koylu cocuklar cogunlukla da erkekler Istanbul daki yatili okula gelmeye baslar. Bir taraftan yurtdisina goc veren koy bir taraftan da okumaya gonderdigi erkek cocuklarin koye donmemesiyle bosalmaya baslar. 1965 te yapilan nufus sayimina gore 120 si Vakifli da olmak uzere toplam 1000 civarinda Ermeni yasiyormus bolgede.(1) Bugunku Ermeni nufusu ise asagi mahallelerdeki tek tuk ailelerle birlikte yaklasik 200. Koyun toplam arazisi 5500 donum. Ancak bu arazinin sadece 250 donumu bugun Ermeni koylulerin topragi. 200 donumu Vakiflar Genel Mudurlugu nun ve Hazine nin elinde gerisi ise koyun kontrolunden cikmis. Topraklarin bir kismi cevre koylerden insanlarin mulku haline gelmis. 22 Temmuz secimlerinde Hatay in oylarinin yuzde 48 i CHP ye (%31) ve MHP ye (%17) gitmis. AKP nin oy orani ise yuzde 41. Vakifli dan da bu secimlerde 9 MHP oyu cikmisti. Bu oylarin nereden ciktigini sormak bile koyun artik tamamen bir Ermeni koyu olmadigini anlamaya yetebilir (MHP li Ermeniler de var hepimizin tanidigi ama onlar Vakiflili degiller). Koyun kahvesinden eksik olmayan MHP secmenini tanimak hic de zor degil. Hatay ve cevresinde Nusayri Aleviler Arap Hiristiyanlar Ermeniler Yahudiler Afganlar Turkmenler ve Turkler yasamakta. Musa Dag daki alti koyu tek tek gezdik. Alti koyden en buyugu sayilan eskiden Ermenilerin kalabalik bir nufusa sahip oldugu Yogunoluk bugun bir Turkmen koyu. 1915 sonrasinda bolgeyi etnik olarak dengelemek icin Ermeni koylerine Turkmen koyluler yerlestirilmis.(2) Yogunoluk ta grubumuzla dolasiyoruz ve tas ariyoruz. Bizi bize hatirlatacak bizi bizle iliskilendirecek taslar yazilar. Grup birden bir yerde toplaniyor. Bir bakiyorsunuz herkes koca evin bir tasinin fotografini cekiyor. Tasin uzerinde evin sahiplerinin adi ve yapilis tarihi yazili. Sonra bir bakiyorsunuz bir cesmenin arkasina sikismis bir tasin uzerindeki yaziyi okumaya calisiyor bir grup insan. Kendini arkeolojik kalintilarda aramaya benzeyen bu tablo karsimiza cikan asil manzara yla tarifi zor bir hal aliyor. Kocaman kemerleri olan bir kilise uzerine aluminyum dogramali pencereler eklenerek cami haline getirilmis. Tanri ya giden yol birdir mantigiyla yapilmis oldugunu dusunsek de iki dinden avare yapi hepimizi sersemletiyor. O sirada etrafimizda dolasan koyun cocuklari anliyorlar bizde bir gariplik oldugunu. Muhtemelen onlar hep ust kata gelenleri goruyorlardi biz ise alt katin ziyaretcileriydik. Cocuklar soyle diyor: Buranin eski sahipleri gitmisler evlerini de biz oturalim diye bize birakmislar. Bugunku adiyla Hidir Bey koyunde koy meydaninda buyuk bir cinar agaci var. Agacin uzerine Jandarma Il Komutanligi nin bir hediyesi asili. 1923 yilinda cekilmis bir fotografi buyutup koye hediye etmis Jandarma. Iyi de etmis. O resme bakan bugunun koyluleri ne dusunuyor acaba? Hidir Bey koyunde cami bile yokmus 1980 lere kadar. Ezan saatlerinde hoca buyuk bir kayisi agacina cikar cemaate namaz saatlerini hatirlatirmis. Hidir Bey koyunun icinden bir kaynak suyu akiyor bu su Vakifli ya da geliyor tarlalari suluyor. Bu kaynak suyunun hizasinda bir Rum kilisesi ya da manastiri bulunuyormus. 1974 te Kibris cikarmasindan sonra burasi bir gecede yikilmis. Yani Kibris olaylarinin yaydigi etnik dusmanlik dalgasi Hidir Bey koyune kadar ulasmis… Vakifli ve gencler Kilisenin bahcesinde koyun gencleriyle bulusuyor koyun bugununu ve yarinini konusuyoruz. Vakifli nin disindaki alti koyde bir tek Ermeni ailesi var bugun o da Bityas ta. O ailenin en genc uyesi 16 yasindaki Can Capar. Can Ben sonuna kadar burada kalacagim diyen tek genc belki de hayat onunde yeni kapilari henuz aralamadigi icin... 17 yasindaki Karolin Kartun koyde hicbir firsat olmadigini egitim icin ya da baska bir yolla koyden ayrilmak istedigini ifade ediyor. 22 yasindaki Linda Karakus daha once iki kez yurt disina gitmis yine gitmek istiyor ve buraya sadece emekliliginde ya da yazlari donmek istiyor. 23 yasindaki Hayko Kisadur Istanbul da veterinerlik okuyor ve yurt disina gitmek istiyor. Neden? diye sorunca Evet burasi Turkiye nin tek Ermeni koyu bu gurur verici ama tatmin etmiyor diyor. Ezcacilik okuyan 21 yasindaki Lerna Kartun da koydeki olanaklarin kisitliligindan dem vurarak Burada sadece bahcecilik yapiliyor baska bir sey yok ki diyor. Halihazirda koyde yasayan ve Samandag da muhasebecilik yapan 27 yasindaki Indra ise gencler arasinda koyde kalip farkli bir yerde calisan tek Ermeni kadin. O da Kadinlar icin fazla secenek yok ya evleneceksiniz ya da... Halimden memnunum ama yerimizde sayiyoruz diyor. Genclerin buyuk cogunlugu okumak icin Istanbul a gelmis. Istanbul daki cemaatle baglanti kurarak bir nebze olsun yabancilik duygusundan kurtulmuslar ve kendilerini en azindan Istanbullu Ermeniler kadar rahat (!) hissedebiliyorlar. Ancak Istanbul disindaki sehirlerde okuyanlar icin durum daha zor. Ornegin 19 yasindaki Sera Gulenay Eskisehir de okuyor ve zaman zaman tepkilerle karsilastigini soyluyor. Gencler Vakifli da buyumenin kendilerine cok sey kattigini bunun icin cok mutlu olduklarini sehirde kimsenin kendilerinin koyden geldigine inanmadigini soyluyorlar. Ancak bu mutluluk gelecegi dusunduklerinde bir kordugum halini aliyor ve 50 yil sonra boyle bir koyun halen yasiyor olmasinin dahi bir mucize olacagini ekliyor gencler. Koyun gelecegi olan genclerin gitmesi ile koyun geleceginin yitmesi arasinda elbette dogrudan bir baglanti var. Ancak Turkiye de buyuk sehirler disinda genclerin hele de Ermeni olarak onunu acacak isler bulmasinin zorlugu dusunuldugunde soylenecek pek bir sey kalmiyor. Koyde konusulan lehce gercekten cok ilginc. Arapca seslerin anlasilmayi zorlastirdigi yerel dil yakin zamanda kayda alinip uzerinde calisilmazsa izi kaybedilecek. Koyun gencleri dili ya az biliyor ya da pasif anlamaya gecmis durumda yani anliyor ancak ayni dilde cevap veremiyorlar. Meryem Ana Yortusu nun kutlandigi Agustos ayinin ikinci pazari (ya da 15 Agustos a en yakin Pazar gunu) koyun en senlikli gunleri. Hem –yurticinden ve yurtdisindan– pek cok Vakiflili hem de koyun ve kutlamalarin ununu duyanlar koyu bugunlerde ziyaret etmeyi tercih ediyor. Iskenderun ve Antakya dan gelen Hiristiyan cemaatleri ve cevre koylerden ziyaretcilerle koy birden hic alisik olmadigi bir doluluk ve cosku hali yasiyor. Patrik II. Mesrob da alti yildan beri her Meryem Ana Yortusu nu Vakifli da kutluyor. Cumartesi gecesi tum koy halki eski okul binasi onundeki bahcede toplaniyor. Davul zurna halaylar genclerin Gokkusagi Korosu esligindeki sarkilariyla hem turistler hem de yerli halk yilin en buyuk eglencesini yasiyor. Ayni gece 150 kilo et ile 70 kilo bugday 7 kazanda pismeye basliyor sabaha kadar calisan koyun gencleri harisa yani keskekin basinda duruyor. Sabah yapilan ayinden sonra Patrik Hazretleri once uzumu sonra harisayi kutsuyor ve demlene demlene pisen harisa son bugday tanesi de bitene dek yuzlerce misafire dagitiliyor. Etrafta bolca yerli ve yabanci gazeteci var. Birisi soruyor bize Agop Gazetesinden misiniz? diye. Bir diger meslektas araya sikistiriyor: Keskek aslinda Alevilerin geleneksel yemegidir. Koylulerden... Koyun en populer ve medyatik simalarindan biri kuskusuz Avedis Demirci. Yasi konusunda cesitli rivayetler dolaniyor. Koyun bir diger yaslisi Araksi Kadiyan a gore Avedis Amca kendisinden 2 yas buyuk yani 92 yasinda. Avedis Amca ise 95 yasinda oldugunu ancak nufusa gec kayit ettirildigini soyluyor. Yasinin etrafindaki bu tartismalar bir yana Avedis Amca Musa Dag dan kurtulan ve ailesiyle dort sene Port Said de yasayip geri gelenlerden. Osmanlica Ermenice Arapca Fransizca ve Turkce biliyor. Turkceyi sonradan ogrenmis; Abese bilirim abece bilmem diyor. Araksi Kadiyan 90 yasinda. 10 cocugu olmus. 1941 de kocasini 9 kura askere almislar. O yillarda dogan cocuklari mali sikintilardan gida azligindan hayatlarini kaybetmis. 1946 dan sonra dogan alti cocugu ise hayatta. Vadiye bakan evinde kizi ve yazlari gelen cocuklari torunlariyla yasadigi tum sikintilara ragmen mutlu ve dinc bir yasli kadin. Yorenin tum yerel turkulerini yorulmadan soylemesiyle unlu. Bu keyfi tadan ender kisilerden olmak benim icin mutluluk verici. Kizi Mari Kadiyan 70 yasinda 1960 larda yasadigi koyde feminist olarak nitelendirilebilecek Menfaatlerine Alet baslikli bir siir yazmis. Izniyle bu siirden iki kitayi alintilayalim: Bir kucuk koylu kizi Icinde yukselme hizi Okuyacagim... Kim okutmus ki kizi Bekle bekle okuyacaksin Kardesinle imtihan vereceksin Okumazsan bile Dikis yurduna gideceksin Turkiye de bir koyde yine 1960 larda Koyumun Modasina adli bir siir yazilmasinin ne kadar dikkat cekici oldugunu goz onunde bulundurursak Mari Hanim in bu siirinden de bir dortluge yer vermek gerek: Musa Dagi nda bir koy Paris moda evlerine benzer Dekolteler okceler Yol baylarini gezer Araksi Kadiyan in ailesiyle birlikte Almanya da yasayan oglu Ayk Kadiyan 12 Eylul doneminin karanlik gunlerinin Vakifli daki birinci elden tanigi ve magduru. Yasadigi koyun yakin tarihine iliskin soyleyecek cok sozu var Ayk Kadiyan in; kendi kaleminden kendi diliyle yazilmasi sart olan... Ohannes Mardiryan 62 yasinda. 1960 larda Iskenderun da fotograf atolyesi varmis. Yezur koyunde elektrik bile yokken ne yapip edip koyde seks filmi oynatmis. Bunu yeniliklere olan meraki yla acikliyor Mardiryan. Hakli da; sonralari koye kulucka makinesi getirerek modern tavukculugu da baslatmis! Sonuc yerine Vakifli yi sadece bir vitrin olarak gormek ona yapilan buyuk bir haksizlik olur kanimca. Bu koyun Istanbul dan 1200 kilometre uzakta Ermenice konusan halkiyla ayakta durmasi bu ulkede surekli yeniden uretilen resmi tarihin dikisinin neden tutmadiginin somut bir kanitidir. Yani Vakifli halen ayakta durdugu icin o resmi tarihin dikisi tutmaz tutamaz. Ama salt bu gerceklige yapisip ayakta durmaya calismak da ironik bir magrurluk disinda bir sey uretmez. Koy sartlarinda genclerin orada kalip kendilerini koyun ayakta durmasina adamalarini beklemek ne kadar gercekci ve hakkaniyetli olur? Ama dunyanin neresinde yasiyor olursa olsun tum Ermenilerin Vakifli hakkinda soyleyecek bir sozu yapacak birseyi olmali. Ayrica Turkiye eger Vakifli yi en azindan Turkiye nin Ermeni koyu olarak sunmaya devam etmek istiyorsa Ermenilerin orada kalmalarini tesvik edici bir tutum sergilemeli




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+