Hrant Dink in ardindan... - Haber Arşivi 2001-2011
27 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Վահագն / Ժամ : Կամաւօտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

31 Ocak 2007  

Hrant Dink in ardindan... -

Hrant Dink in ardindan...

Katili mahkemeye getirilirken Turk bayraklariyla karsilayanlar var. Kadikoy deki Ermeni Kilisesi’nin duvarlarina Sira size geldi diye yazanlar var. Agos’a TIT adina tehdit fakslari cekenler var. 100.000 kisinin aci agit dostluk baris selini MHP lideri Bahceli gibi kin ve nefret tacirleri demokrat maskesi altinda resm-i gecit yapti seklinde degenlerdirenler var. Hepimiz Ermeniyiz slogani’ni garabet ilan edenler var. Bir sehit cenazesinde Hepimiz Turkuz... diye bagiralim davetiyle Muhsin Yazicioglu gibi ulkeyi kutuplasmaya davet edenler var... Turkiye bir aydinini kaybetti gecen hafta. Alcakca ensesinden sikilan iki kursunla oldurduler Hrant Dink’i... Hep boyle mi olmustu acaba? Daha once de baskalari Turk olmadigi hakkini aradigi fikirini yuksek sesle ifade ettigi ya da sadece varligiyla tehdit olarak goruldugu icin olduruldugunde benim gibi Turklerin yureklerinden hep boyle bir utanma duygusu mu yukselmisti? Peki yetiyor mu bu duygu? Denebilir ki Hrant Dink’in arkasindan 100.000 kisi yurudu. Turkiye hic Ermenisine boyle sahip cikip boyle aglamadi... Ama yetiyor mu? Peki ya oteki Turkiye? Katili mahkemeye getirilirken Turk bayraklariyla karsilayanlar var. Kadikoy’deki Ermeni Kilisesi’nin duvarlarina Sira size geldi” diye yazanlar var. Agos’a TIT adina tehdit fakslari cekenler var. 100.000 kisinin aci agit dostluk baris selini MHP lideri Bahceli gibi kin ve nefret tacirleri demokrat maskesi altinda resm-i gecit yapti” seklinde degenlerdirenler var. Hepimiz Ermeniyiz slogani’ni garabet ilan edenler var. Bir sehit cenazesinde Hepimiz Turkuz...” diye bagiralim davetiyle Muhsin Yazicioglu gibi ulkeyi kutuplasmaya davet edenler var... Sessiz sakin bir cenaze toreninden bile bu denli rahatsiz olunabilir mi? Hepimiz Ermeniyiz” slogani neden bir kesimi bu denli rencide ediyor? Bu toplumun kendisine milliyetci muhafazakar denilen kesimleri Hepimiz Ermeniyiz...” sloganini anlamakta neden bu kadar zorlaniyor? Turkiye Cumhuriyeti vatandasi bir Ermeninin Ermeni oldugu icin oldurulmesine tepki olarak atilan bu slogan uzerinden neden bir kutuplasma uretiliyor? Fehmi Koru’yu neden su izahi yapmak zorunda birakiyor bu kultur: Bir cenaze toreninde Ermeni’ kimligi yuzunden onun hayatina kast ettigini kursunu siktigi anda etrafa ilân etmis bir kâtilin elinden olumu tatmis bir dostun tabutu arkasindan yurunurken sessizce tasinan o pankartlarin dinî/millî bir mesaj icermedigini gormemek icin kor olmak gerekir. Ermeni olmak’ istenince elde edilebilecek bir sey midir ki boyle dusunenler cikabiliyor? Birakin Ahmet-Mehmet’i bir Hayk veya Agop bile nasil kast edilen anlamda Hrant olabilir ki?...” Sarkin muhafazakar cephesinde degisen bir sey yok mu? Evet olan olduguyla olen olduguyle kaliyor bir bakima... Hrant bu Turkiye’de yasadi bu Turkiye’de sevildi bu Turkiye’de olduruldu... O benim yakin dostumdu... Ondan bir dost olarak cok sey ogrendim... Onu mezara yollayan fanatik milliyetci ideolojiye ilimli bakisimi bile ona borcluyum... Olumunden cok evvel onun icin su satirlari yazmistim: Itiraf etmem gerekir ki hemen her zaman duygunun siyasete bakista nesnelligi engelledigini dusunenlerden biri oldum. Duygu merkezli tutumlarin sikca akli ve adil olma hissini devre disi biraktigi guclu aidiyetciliklere yol actigi kanaatini tasidim. Ne var ki bugun siyaset ve duygu iliskisine bir olcude farkli bakar hale geldim. Bunu heyecanli duygu dolu demokrat bir arkadasima borcluyum. Onda heyecan ve mesafenin bir arada yasayabildigini gordum. Ondan duygu yogunluguna ragmen meselelere uzak aciyla bakmanin mumkun olabilecegini ogrendim. Demokrat tutum fikir ve tavir yaninda kan ve canla ifade bulunca insan olma haline nasil sirayet eder...’ belki de fark ettigim buydu...” Hrant Dink’ten soz ediyorum... Hrant’la once tanistim sonra siyasi olarak yakinlastim ardindan Etyen Mahcupyan’in da katkisiyla dost oldum. Mesleki deformasyondan olsa gerek bu surecte Hrant benim icin hem dost oldu hem anlama mercegimi yonelttigim bir ozne... Bu oznede aidiyet millet magduriyet demokratlik duygularinin nasil olustugunu nasil disa vurdugunu gozledim. Tavirlarini anlamaya calisirken onu icten ice sorguladim elestirdim. Ama onu sorgularken bir de baktim kendimi de sorgulamaya baslamisim. Turkiyeli Ermeni deneyimi ona nasil diyasporaya mesafe aldirdiysa bu Turkiyeli Ermeni de bana kendime karsi mesafe aldirmaya basladi. Ogrenme alma degisme mekanizmasi herhalde boyle harekete gecti. Karsilasmalar insan hayatinda onemlidir. Bir nesneyle bir yaziyla bir resimle bir fikirle bir insanla karsilasirsiniz onun o nesnenin ya da o oznenin ruhu bile duymadan bir ic seyahate cikarsiniz fikrî insanî ve ahlakî dunyanizda tuglanin uzerine tugla koyma kapisi acilir ya da mevcutlari yikip yenisini kurma kapisi... Hrant ve Hrant uzerinden Ermeni ruh hali Ermeni cemaati benim icin son yillarda yasadigim en onemli karsilasmadir. Derinlige dogru sosyoloji ve siyasetin yalitilmis bireyinden butuncul bir insan ve kultur tasavvuruna dogru hareketimi hizlandiran fikri ve tavri ete kemige burunduren bir karsilasma... Borc goruldugu gibi hatiri sayilir bir borc... Ustelik cok yonlu bir borc... Cok degil bundan bir yil kadar once Hrant ve Etyen esliginde Marsilya’da Ermeni diasporasiyla yasadigim beni bir olcude kizdiran ilk ciddi temas... Hrant ve Etyen’e Ermeni soykirimiyla ilgili ilk ciddi sorularimi sormam... O konusmalarin ve gezinin tesiriyle donuste Dadriyan’in bir kitabini okurken biraz sorumluluk biraz saskinlik biraz tepkiyle ve muhtemelen duygusal tahammul sinirlarimi astigi icin gecenin bir yarisi kitabi duvara firlatmam... Ardindan bir yil suren tutkulu bir okuma ve arastirma sureci Turk kaynaklarini anilarini gozu onundeki tabaktan baska sey gormez obur cocuk gibi elden gecirmem... Yasadigim git geller... Ahlakî ve entelektuel sorgulamalar... Kokenime gecmisime yeni bir gozle yeniden yonelisim... Borc sadece duygu ve siyaset birlikteligini mesafe icinde gerceklestiren bir adam ve onun insanî olana yonelik butuncul zenginligi ve bu zenginligin ifade ettigi anlami kavramaktan ibaret degil. Borc sadece kisisel olarak derinlesmemin araci olan bir karsilasma da degil. Borc ayni zamanda tarihî bir borc dedelerimizin borcu cefanin ahlakî borcu...” Bu borclar artik hic odenemeyecek...




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+