Cocuklugum calindi soykirim hikâyeleriyle... -
Diasporadakilerin annelerinin surgunlugunu yasadigini annelerinin hikâyelerinin de cocukluklarinin hikâyeleri oldugunu soyledim. Sasirdi Donikyan ve Evet dogru diyerek devam etti: Ben burada dogdum buyudum hic de surgun edilmedim. Ben cocuklarima anlatmadim 1915 i. Cunku anne ve babamin kayip cocukluk hikâyeleri bana da cocuklugumu kaybettirdi
Bir cocukluk acisidir 1915...
Adamlar ve kadinlar o kotu anlari neredeyse dua okur gibi ezberden ve vect ile anlatirken anlatirken anlatirken... Sonunda bir roportajin ortasinda farkina vardim birden:
Butun bu insanlarin ofke ve nefretle konusan diasporanin icindeki aci belki de hic farkinda olmadiklari bir yerden besleniyor.
Farkina vardim ki cocukluklarinda onlara anlatilanlar anlatanin da cocuklugunda gecti. Yani onlara anlatilanlar cocukluk hikâyeleri...
Annelerinin anlattiklari hikâyeler uzerine o hikâyelerdeki aci uzerine o hikâyelerdeki terk edilmis muhtesem ulke uzerine kurduklari hayatlari aslinda cocuklukla ilgili.
Anladim ki diaspora cocukluk hikâyeleri uzerinde duruyor aslinda. Bir cocuk acimasizligiyla bir cocuk naifligiyle yasanan hatirlanan hikâyelerin uzerinde. Cocukken cok aci seyler gormus insanlarin cocukkenki evlerini hatirlayan insanlarin o insanlarin cocuklarina cocukken anlattiklari hikâyeler uzerine.
Niye simdiye kadar kimse soylemedi bunu? Diasporanin ofkeye donusen hissiyatinin aslinda bir cocuk hissiyati oldugunu hakikatin soylenmesini istemenin yani sira...
Yani bu koca koca adamlar kadinlar aslinda eski cocuklarin anlattiklari hikâyelerle yasiyorlar. Siz cocukkenki evinizi nasil ilik hatirliyorsaniz o tatlar nasil benzersizmis ve bir daha asla ulasilamazmis gibi geliyorsa size diasporanin Turkiye si de oyle.
Siz cocukken caninizin yandigi hicbir sey yapamadiginiz bir ani nasil korkunc uzerine konusulamaz derecede dehset verici bulup sakliyorsaniz icinizde 1915 de oyle. 1915 in biraktigi ve diasporayi yoneten temel duygu bir cocugun cektigi aci kadar guclu yani. Cocukken annenizin babanizin olmesi kadar guclu...
Bu yuzden iste cocukluklari bu kayip cocukluk hikâyeleriyle calinmis olanlar en sertleri bile 1915 ten soz ederken aglayabiliyor. Cunku cocuklukta alinan bir yara onlara da cocukluklarinda verildigi icin acilari hic gecmiyor.
Insanlar cocukluk yaralarindan ofkeler yapar buyudugunde. Yetiskinler aglamaz cunku bagirir kizar karsi koyar hesap sorar. Yaralarimiz organlarimizla karistiginda zaten artik donup tamiri de mumkun degildir onlarin. Bir hayat belki de yara uzerine kuruludur. Yara tamir edilse artik uzerine kurdugumuz hayatimiz da yok olur... Ve bu bilirsiniz belki cok korkunctur cok.
Uzun uzun konusuyordu 1915 uzerine tartismalarin yapildigi bir internet sitesinin kurucusu ve sair Denis Donikyan. Kizgin kizgin ofkeli ofkeli hatta bazi anlarda hesap bile sorarak. Cok yorgundum dogrusu soru soracak halim de yoktu pek.
Fakat sonra o konusurken kullandigi sozcuklerle degisen yuzunu incelemeye basladim.
Baska seylerden konusurken orta yasli olan bu adamin yuzu 1915 ten soz ederken aci ceken ofkeli bir cocuk gibiydi. Ancak bir cocugun yanabilecegi kadar yanmis cani gibi. Bir anda anladim ki iste o zaman o kadar insanla konustuktan sonra butun bu hikâyeleri onlar cocukken duydular. Cocukluklarindaki gibi tasiyorlardi iclerinde dinlediklerini. Ustelik onlara da cocukluk hikâyeleri anlatilmisti bir cocugun acisiyla. Annelerinin cocukluklarini kurtarmak isteyen cocuklardi diaspora imkânsiz bir aciyi tedavi etmeye calisan. Bu ofke de oradandi. Annenizin cocuklugu alinsa siz de yalinkilic gitmez misiniz alanin uzerine?
Ben surgun edilmedim
Evet dedi Donikyan ve sasirdi Evet!
Ilk kez boyle bir sey duydugunu soyledi bunu daha once hic dusunmedigini ne acayip oldugunu ne dogru... Boylece kekeledik bir sure karsilikli. Tokezledik. Sonra o bu yeni bakis acisi isiginda bakmaya basladi kendine gecmisine yazdiklarina:
Dogru. Yoksa ben niye surgun uzerine yazayim ki? Burada dogdum buyudum hic de surgun edilmedim. Ama iste...
Ama iste ile basliyor zaten hikâye. Donikyan ve diasporadaki digerleri annelerinin surgunlugunu yasiyorlar hâlâ kendileri Fransiz vatandasi olmalarina ragmen. Donikyan sarsildi ve itiraf etti:
Biliyor musunuz? Ben kendi cocuklarima anlatmadim 1915 i. Cunku anne ve babamin kayip cocukluguna dair hikâyeler bana da cocuklugumu kaybettirdi. Benim cocuklariminki de calinsin istemedim. Ben kendim cektim bu aciyi. Niye onlar ceksin ki? Ama annem anlatmis onlara da... Boylece oluyoruz iste.
Ne oluyorlar?
Denis Donikyan yeryuzunun evsizleri diyor buna.
Bir kusagin acisi acaba kac kusagi yakar?
Hikâye cok acisiysa kusaklari kusaklar boyunca insanlari yakmayi hak mi eder?
Ben bunlari dusunuyorum ve anneleri icin aci ceken cocuklari ama Donikyan ona soylediklerim uzerine dusunuyordu hâlâ:
Annemler ayni koyden geldikleri insanlarla oturup o koyu konusurlardi. Kusursuz bir yer olarak anlatilirdi oralari. Terk etmek zorunda birakildiklari icin de o kadar guzel bir ulkeydi anlattiklari elbette. Ama Ermenistan siniri bu hikâyeleri cocukken dinledikce benim beynimde bir mite donustu. Tabii ki yalandi bunlar. O koyler o ulke o kadar kusursuz degildi. Bizim kusagimiz yalan kusagidir aslinda bu yuzden.
Sasiriyorum. Donikyan fazla hizli ilerlemeye basliyor. Ustelik sorularla onu getirdigim noktada da durmuyor devam ediyor:
Kayip cocukluklar ulkesi
Aslinda biz mitolojik bir ulke icin mucadele ediyoruz. Dogrusu Ermenilerin biraz deli oldugunu dusunmuyor degilim. Cunku insanlarin olmalari gereken yerde olmadiklari fikri uzerine butun var oluslarini kurmalari son derece tuhaf bir durum.
O zaman Cocuklarin ulkesi diyorum Donikyan a Diaspora bir kayip cocukluklar ulkesi...
Sonra konustugum onca ofkeli adami dusunuyorum. Ermenistan da Paris te...
Bir cocuga aci anilar verdiginizde aldiginiz hep hesap soran bir yetiskin olmaz mi? Belki de bu hikâye hic degilse bu hikâyenin uzerinde durdugu duygusal zemin tami tamina sadece bununla ilgili. Olabilir mi? Bunca ofke? Bir cocugun cektigi aci cok buyuktur hep. Cunku cocuk cok kucuktur cok kucuktur dunyanin onunde...
Fransa ya da ofkeliler aslinda
Mihmandarim Isabelle Kortian 1915 konusunda yillarca konusturmadilar insanlari Fransa da. Diaspora Fransa ya da ofkeli aslinda ama bunu soylemiyorlar diyor
Bi dakka! Bi dakka!
Denis Donikyan ile konusurken ben Donikyan cok ofkeli bir baslangic yapmisken konusmasina Her Ermeni bir lobidir Yasayi istemeyen tek bir Ermeni yok derken soykirim sozcugunun uzerine bastirirken ve gencliginde Buyuk Ermenistan projesi uzerine calisan politik olarak cok sert bir orgutun uyesi oldugunu soylerken mihmandarim Isabelle Kortian sasiriyor.
Once sasirip sonra sinirlenip Bi dakka! deyip giriyor araya ve devam ediyor:
Bi dakka! Artik ben de konusacagim. Turkiye ye bu kadar ofkeli konusurken sanki bizi bir tek onlar susturmus gibi konusurken siz hatirlamiyor musunuz Ermeni cocuklarin Fransa da ustelik kiliselerden toplanip gozaltina alindigini?!
Sonra bir sigara cekiyor paketten hincla:
Artik biraz da ben konusacagim!
Devam ediyor:
1915 konusunda konusturmadilar insanlari Fransa da. Yillarca soykirim diyenleri bir kisi bile dinlemedi. 24 Nisan da bildiri dagitmaya calisan gencler 1970 lerin sonunda polis tarafindan hirpalanarak gozaltina alindi. Simdi niyeyse bu yasadan sonra kimse bunlari hatirlamiyor.
Gercekler de bilinmeli
Donikyan i birakiyoruz. Konusmaktan hep kacinan Isabelle i dinliyoruz artik:
Yasaklamadilar belki ama kimse soykirimla ilgili ne yazdiklarimizi basti ne soylediklerimizi dinledi.
40 li yaslarinin basindaki ve aslinda cok sakin bir kadin olan Isabelle heyecanla devam ediyor hizini alinca:
Diasporadaki ofke sadece Turkiye ye degildir. Fransa ya da ofkeliler. Cunku buraya geldiler ve yasamlarini kurduklari bu ulkede bile onlari kimse dinlemedi. Ama simdi ozellikle de bugunlerde artik kimse bunlardan soz etmiyor. Bizi susturan sadece Turkiye dis politikasiymis gibi konusuyor herkes.
Isabelle e Hayaletlerin cocuklari diyorum Diasporadakiler hayaletlerin cocuklari gibi. Ve onlarin cocuklugu da kendi annelerini kurtarmaya adanmis oldugu icin simdi bu kadar adanmis insan var.
Isabelle tutkuyla konusuyor:
Ama gercekler de bilinmeli. Butun bunlar konusulurken yasadiklari hatta vatandasi olduklari ulkenin de onlara ne yaptigini gormeliler.
Gercekler? Gecmise iliskin gercek diye bir seyden soz edilebilir mi? Gercek nedir tartismasinin bir adim onune otesine gecmeyi oneriyorum simdi.
Gercekler bulunsa uzerinde uzlasilsa uzlasilabilir mi hayatta? Ya da gecmis uzerine bir gerceklik arastirmasi yapmak mumkun mudur? Affedilmek affetmek barismak gerceklerle mi ilgilidir hakikaten? O da yarina...
Aptalca yasa karsisinda Fransiz aydinlar donakaldi
Tamamen aptalca!
Bernard Dreano gulerek anlattigi uzun hikâyenin sonunda boyle diyor. Eylulde Lyon da yapilan Helsinki Yurttaslar Cemiyeti nin organize ettigi Yavas yavas- Gamatz gamatz projesi kapsamindaki diyalog toplantilarinda yasananlari anlatiyor. Lyon daki sert cizgi Ermenilerin Ermenistan ve Turkiye den gelenlerin baslattigi diyalog projesini engellemek icin belediyeye baski yaptiklarini sonra da Paris te Bastille Meydani na gelen Turklerin izinsiz olarak soykirim karsiti gosteri duzenlediklerini anlatarak:
Dusunmek zorunda kaldilar
Bu kavgalar ve malum yasa yuzunden Fransiz aydinlari ilk kez ciddi olarak Ermeniler hakkinda dusunmek zorunda kaldi. Dogrusu kimse de ne soyleyecegini bilemiyor. Herkes donakaldi. Cunku yasa kesinlikle sacmalik!
Dreano Orhan Pamuk un Nobel aldigi ve Fransiz meclisi yasayi cikardigi gun Politis dergisinde bir yazi yazdi. Fransa daki aydinlarin genel olarak ne dusundugunu yansitan yazida Dreano soyle diyor:
Bu yasayi sadece sert Ermeni milliyetcileri istiyor. Yasanin Turkiye deki Ermenileri rahatsiz ettigi tarih calismalarini engelleyecegi ortada. Bu yasa sadece milliyetci Turklere ve Ermenilere gaz verecek. Yasa korumaya calistigini soyledigi tarihe ve adalete en buyuk darbeyi vuracak. Ama ben biliyorum ki Kardes Turkuler Turkiye de Ermeni sair Carentz in siirlerinden sarkilar soylemeye devam edecek. Ve bu Ermeniler ile Turklerin gelecegine bu aptalca yasadan cok daha fazla hizmet edecek.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com