Nobel Komitesi Orhan Pamuk secimiyle edebiyati odullendirdigi kadar muhalif siyaseti de odullendirmis olabilir. Fakat gercekte dili yozlastirarak siyasi oyunlarina alet eden Ermeni katliamlarina isine geldigi gibi bakanlar Fransa Turkiye ve ABD George Orwell bir keresinde Tumuyle apolitik edebiyat yoktur demisti. Bu belki de milyonlarca Danielle Steel hayranina haber gibi gelebilir. Bununla birlikte Orwell bu sozune odul kelimesini ekleseydi 1946 da dile getirdigi bu ifade romani 1984 kadar urkutucu bicimde ileri goruslu olurdu. Nobel Edebiyat Odulu Turk yazar Orhan Pamuk a verildi. Her ne kadar laik romancinin 2002 tarihli lirik romani Kar dan sonra Nobel adayi olduguna dair soylentiler cikmissa da O belki de en cok anavataninda gecen yil Turkluge hakaret sucundan yargilanmasiyla biliniyordu. Pamuk un suclanmasinin nedeni bir roportajinda Osmanli Imparatorlugu nun 90 yil once 1 2 milyon Ermeni yi Osmanli Imparatorlugu nun mirascisi Turkiye Cumhuriyeti nin de gecen 20 yil boyunca 30 bin Kurdu oldurdugunu soylemesiydi. Pamuk hakkindaki suclamalar her ne kadar dusse de O agir politik yukuyle Nobel Edebiyat Odulu ne layik gorulen ucuncu edebiyatci oldu. Gecen yil odule layik gorulen Harold Pinter ayni sekilde sert sol siyasi gorusuyle biliniyor. 2004 odulunun sahibi Elfriede Jelinek de Avusturya nin muhafazakâr yapilarini en kati bicimde elestirenlerden biri. Nobel Komitesi nin siyasi ahlak dersleri vermesiyle alay etmek cok cazip olsa da asil elestiriyi hak edenler ifadeyi suc haline getirip gercegi inkâr yoluyla dili siyasallastiran hukumetler. Yalnizca Turkiye degil ayni zamanda Fransa ve ABD. Turkiye hâlâ cogu devlete ve onun kurumlarina hakareti suc sayan yasalarindan kaynaklanan ifade ozgurlugune sayisiz saldirisiyla olgun demokrasiler arasina katilmak icin hazir olmadigini kanitlamayi surduruyor. Kendini tehdit altinda goren Ankara daki rejim koruyucularinin tahammul edemedigi sakalarin listesi uzun: Turk askerlerinin Kuzey Kibris tan cekilmeleri gerektigini soylemek modern Turkiye nin uzun zamandir olu olan babasi Mustafa Kemal Ataturk u elestirmek hatta bir romandaki roman karakterini Ermeni soykirimiyla ilgili konusturmak. Basin ozgurlugunu denetleyen uluslararasi sivil toplum kuruluslari tum ulkeler listesinde Turkiye yi 100. siraya koyuyor ve AB Turkiye nin uyeligi icin bu kisitlamalari yumusatmasini onkosul olarak sunuyor. Bu surecte Fransa Turkiye ye 20. asirla ilgili didismek yerine 21. asra katilmasi icin baski yapanlarin basinda geliyor. Fakat Avrupa da sikca rastlandigi uzere devletin dogruyu destekleme sevki bireylerin ifade hakkini yasaklamasiyla kendini gosterdi. Persembe gunu Pamuk Nobel i kazanirken Fransa Meclisi Ermeni soykiriminin inkârini suc sayan bir yasayi kabul etti. Bu yasa AB genelinde Yahudi soykiriminin inkârini suc sayan yasalarla ortusuyor. Her iki ulke de cirkin bir sekilde fikirlerin ozgur rekabetine guvensizligi sergiliyor ve Avrupa hukumetlerinin ikiyuzlulukle suclanmasina kapiyi acik birakiyor. Fransa dogru taraftan kismen supheli bir Turkiye karsiti guduyle ayriliyor. ABD en onemli Musluman muttefikini hosnut etme arzusuyla Ermeni soykirimini tam ifadesiyle kullanmayi reddederek diger tarafta yer aliyor. Bir kez daha dili siyasetten daha fazla hicbir seyin yozlastiramayacagi kanitlaniyor. Yine Orwell den alinti yapmak uygun dusecek gibi gorunuyor: Politik konusma ve yazma buyuk olcude savunulamaz olanin savunulusudur.