Dostlugun heykelini yapti! -
Defne Turk-Yunan Baris Festivali cercevesinde Denizli ye dikilen Dostluk Heykeli ni yapan Yunus Tonkus un Tokat in Zile sinden baslayan Istanbul a uzanan Almanya da suren cileli ve macerali bir heykeltiraslik yolculugu var
Tarzanca Ingilizcesi hic bilmedigi Almancasi bir sirt cantasi ve cebine 1500 markiyla Sirkeci den bindi onu Stutgart a goturecek trene. Bu ilk yurtdisi yolculuguydu.
Aklindan hic cikmiyordu; Dolmabahce deki Resim Heykel Muzesi nin bahcesinde gordugu dunyaca unlu heykeltiras Henrie Moor un yonttugu ahsaplar doktugu bronzlar. O serginin guzelligi ve ihtisami yillardir kafasinda tasidigi dusuncesini civi gibi cakmisti beynine; Mutlaka heykel yapmaliyim!
Takilmis dusunun pesine dilini hic bilmedigi bir ulkeye heykel okumaya gidiyordu. Yil 1977 iydi ve 23 yillik yasami zaten hep duslerinin pesinde gecmisti.
Tokat in Zile ilcesinde dogmustu Yunus Tonkus. Babasi Zile pazarinda urganciydi. Yoksul bir ailenin ucuncu cocuguydu. Dogdugu kentten aklinda kalan en derin iz cok renkliligi cok kulturluluguydu.
Hic ayrimcilik yoktu
Aleviler vardi Ermeniler vardi koylerde Kurt kokenliler vardi. Ama hic ayrimcilik yoktu. Zile butun zanaatkârlarin merkezi durumundaydi. Ticareti iyi yapan; bakircilar carsisiyla demirciler carsisiyla semercileriyle at bakimcilariyla leblebi ve yogurt kulturuyle inanilmaz bir alisveris mantalitesinde olan acik bir toplumdu. Babam yazlari koy koy dolasirdi yaptigi urganlari satmak icin.
Ilkokulu bitirdikten sonra bir yol ayrimi vardir ailenin onunde; ya Yunus da diger kardesleri gibi yoksulluktan okula gidemeyip babasinin islerine kosacak ya da butun masraflarini karsilayacak bir okul bulunacak. Annesi cok istemektedir okumasini. Aranan okul bulunur da; Kayseri Pazaroren Ilkogretmen Okulu.
Yasaminin bu bolumunu anlatirken Belki ogretmen okuluna gitmesem diger kardeslerim gibi ben de okuyamayacaktim der Yunus Tonkus.
Cunku ogretmen okullari yatiliydi yiyecekten giyecege kadar her seyi karsiliyorlardi. Alti yillikti okul. Orta kismini bitirenler icin o zaman tum Anadolu daki ogretmen okullarinda yapilan bir uygulama vardi. Resme ve muzige kabiliyeti olan cocuklar butun okullardan secilir ve Istanbul daki Ortakoy Ogretmen Okulu nun Seminer Bolumu ne gonderilirdi. Secilen 40 kisiden 20 si muzik 20 si de plastik sanatlar bolumune verilirdi. Bunun icin hem sanata karsi yetenegin hem de not ortalamalarin yuksek olacak. Bu secilen 40 kisiden biri de bendim.
En fazla Besiktas a gidebilir
Artik Istanbul da ogrencilik yillari baslamistir Tonkus un. Ama kendi anlatimiyla ekonomik olarak da kafa olarak da Ortakoy den en fazla Besiktas a kadar gidebilir. Gece cikmak yasaktir gunduzleri de cebinde yeterli harclik olmadigindan hep teget gecer Beyoglu nu.
Liseden sonra amaci Guzel Sanatlar Akademisi ne gitmektir ama bunun icin parasi yoktur. Hicbir yerden de para gelmemektedir. Bir yil ogretmenlik yapmaya ve okuyacak para biriktirmeye karar verir.
17 yasinda ogretmen olmustur. Hatta maasini alabilmek icin yasini buyutur mahkeme karariyla. Aksi halde 18 ine kadar maasini babasi alacaktir.
Ilk aldigi maasi 866 lirayla kendisine bir yorgan alir. Artik o Karadeniz Ereglisi nin bir koyunde ilkokul ogretmenidir.
Bir yil surer ogretmenligi Yunus Tonkus un. Koydugu hedefe ulasamamis okul icin para biriktirememistir.
O bir yil sonunda cebimde yine para yoktu ama Okuyacagim dedim ogretmenlikten istifa edip Tatbiki Guzel Sanatlar Akademisi nin Seramik Bolumu ne girdim. Ilk birkac ay cok zor gecti. Gunduzleri okuyorum geceleri calisiyorum. Insaatlarda toprak cekiyorum boya yapiyorum. Ama para yetismiyor. Tekrar dilekce verdim ogretmenlige donmek icin. O sirada Kredi ve Yurtlar Kurumu ndan kredim cikti. Ondan sonra yirttim.
Dort arkadasiyla Besiktas ta bir ev tutar. Akademiye giris kurslari vermeye baslar ikinci siniftan sonra. Disariya rolyefler seramikler yaparak da para kazanir. Turkiye nin en calkantili yillaridir. Boykotlar catismalar oldurmeler.
Istanbul da Moor sergisi
Okulun bitmesine kisa bir sure kalmistir ama gozu egitimini gordugu seramikte degil heykeldedir.
Bir caresizlik vardi. Heykeltiras olmadigimi bunun bir altyapisini saglamam gerektigini biliyordum. Ama bir bosluk vardi. Bunun ogrenimini gorup bu boslugun doldurulmasi gerektigine inaniyorum. Hayatimin donum noktasi da ogrenciligimin son yilinda Dolmabahce deki Resim Heykel Muzesi nin bahcesinde gordugum unlu Ingiliz heykeltiras Hen-
rie Moor un sergisi oldu. Daha once de heykeltiras olmaya kararliydim ama o sergi benim heyecanimi artirdi. Yurtdisina gidip heykel okumaya karar verdim. Seramik mezunuydum dizayn da yapiyordum. Boyle bir iste calisip biriktirdigim 1500 markla hic Almanca bilmedigim halde Almanya nin yolunu tuttum. Cunku yaptigim arastirmaya gore yurtdisinda bu konuda en iyi egitim verenlerin basinda Stutgart Akademisi nin Heykel Bolumu geliyormus.
Akademiye girebilmek icin once Almanca sinavini gecmesi gerekiyor Yunus Tonkus un. Ancak degil dil kursuna yurda bile verecek parasi yok. Arkadaslarinin kaldigi yurtlarda kacak kalip sokaklarda Almanca calismaya basladi. Kisa bir surede sinavi gecebilecegi kadar Almancayi ogrenmisti kendi basina. Yetenek sinavini da gecip akademinin heykel bolumune girdi. Artik tatillerde calisiyor kislari kar kuruyor urettigi eserleri satiyor ve bir de burs aliyordu. Hayati kolaylasmisti artik.
Okulun bitmesine yakin Almanya da Ankara da Istanbul da heykel sergileri acmaya baslamisti Yunus Tonkus.
Cileli yolun sonunda basari
1985 te Ankara da actigi bir sergi sirasinda Almanya dan bir telefon geldi. Stutgart Akademisi Senatosu kendisine ogretim uyeligi teklif ediyordu.
Uzun ve cileli bir yolu basariyla tamamlamisti Yunus Tonkus. Artik hem heykeltirasti hem de alaninda Avrupa nin en iyisi olan bir akademide yeni heykeltiraslar yetistirecekti.
Universitede ogretim uyeligi uretilen yeni yapitlar acilan yeni sergilerden sonra artik Turkiye ye dondu Yunus Tonkus. Restore ettigi ve atolyesini de kurdugu muzeye donusturmek istedigi dort katli eski bir Ermeni evinde yasiyor Beyoglu nda. Bu gunlerde Asmalimescit teki evinde yeni bir yaratim surecinin heyecanini yasadi Yunus Tonkus. Denizli de baslayan ve Samos Adasi nda suren Defne Turk-Yunan Dernegi nin duzenledigi festival cercevesinde Denizli ye dikilen Dostluk Heykeli ni yapti. Festivalin ve heykelin ana sponsorlugunu Multi Turkmall ustlendi. Zaten Multi Turkmall Genel Muduru Levent Eyuboglu da ayni zamanda Defne Turk-Yunan in kurucusu.
Baris ve dostluk icin...
Yunus Tonkus heykeli iki farkli kokten cikan ic ice gecmis paslanmaz celikten yapilmis iki figur olarak tasarlamis. Heykelde Nâzim Hikmet in ve Yorgo Seferis in dizeleri bulunuyor.
Tokat in Zile sinden yoksul bir aile cocugu olarak basladigi heykeltiraslik yolculugunu Istanbul da Almanya da surduren Yunus Tonkus; bugunlerde Beyoglu ndaki evinin bahcesinde elinde elektrikli taslama aletiyle barisin ve dostlugun paslanmaz celigine su veriyor.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com