Gâvursuz memleket mi olur? - Haber Arşivi 2001-2011
17 Mayıs 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Մարերի / Օր : Ասակ / Ժամ : Կամաւօտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

15 Şubat 2006  

Gâvursuz memleket mi olur? -

Gâvursuz memleket mi olur?

Ayhan Aktar 1915 te yuzde 20 olan gayrimuslim nufusunun 1927 de yuzde 2.5 e dusmesini Anadolu nun Turklestirme planinin ciddi bir kaniti olarak gosteriyor. Aktar a gore o donem tehcire karsi direnen yerel yoneticilerin heykeli dikilmeli Prof. Ayhan Aktar 1915 te yasanan tehcirle Ittihat ve Terakki nin Anadolu nun Turklestirilmesi planini hayata gecirdigini soyluyor. Aktar a gore 1915 te yuzde 20 ler civarinda olan Anadolu daki gayrimuslim nufus oraninin 1927 yilinda yapilan nufus sayiminda yuzde 2.5 a kadar dusmus olmasi bu olgunun en onemli gostergesi. Aktar Gâvursuz memleket mi olurmus? diyerek Konya Ereglisi nde Ermenilerin tehcir edilmesine karsi cikan Gokbudak ailesinin lideri Deli Mustafa Aga nin heykelinin dikilmesi gerektigini soyluyor. Ittihatcilari Ermeni tehciri kararini almaya iten surec neydi? Ermeni tehcirine giden yolu anlamak icin ise once 1912 Balkan Savaslari ndan baslamak lazim. Balkan Savaslari sonrasinda Avrupa daki topraklarinin yuzde 83 unu ve toplam nufusunun yuzde 20 sinin kaybedildigini goren son donem Osmanli seckinleri bir varolus panigi icine girdiler. O gunlerde 250 bin Rumeli muhaciri ac ve sefil bir vaziyette Istanbul a dolusmustu. Bulgar ordusu Catalca ya dayanmisti ve top sesleri Istanbul da duyuluyordu. O gunlerde Dolmabahce Camii nde Sultan Resat ile birlikte cuma namazi kilan Osmanli seckinleri her an sehrin duseceginden korkarak Bu herhalde kildigimiz son cuma namazidir diye birbirlerine sarilip agliyorlardi. Iste bu donemde Turk milliyetciligi ilk kez bir entelektuel ve kulturel fikir akimi olmaktan cikarak bir kitle hareketi haline donustu. Osmanlicilik fikri olmustu artik herkes Turkcuydu. Ama bu donusum Turk milliyetciligi icinde bugun bile varligini surduren varolussal eziklik itilmislik hinc ve ic acisi olarak adlandirdigimiz ozellikleri keskinlestirdi. Bu donemde Ermeni milliyetcileri Tasnak Partisi ne yapiyordu? Tasnak Partisi nde yogunlasmis olan Ermeni milliyetcileri de aslinda Ittihatcilarla birlikte calisarak 1908 de II. Abdulhamid i tahttan indirmislerdi ve 1912 yilina kadar Ittihat ve Terakki ile koalisyon ortagi idiler. Tasnaklar Balkan savaslarindan sonra kendilerine verilen reform sozlerinin yerine getirilmedigini gorerek Batili devletlerden destek aradilar. Onlar Dogu Anadolu da idari ve siyasi bir reform istiyorlardi. Tasnaklar buyuk devletlerin yardimiyla Ittihat Terakki ye baski yaptilar ve basarili oldular. 1914 te Ermeni Reformu Anlasmasi yapildi. Dogu Anadolu iki vilayete ayrilacak yonetim Hiristiyanlarla Muslumanlarin katilimiyla olacakti. Ayrica iki yabanci vali atanacakti ve atandi da. Osmanli yoneticileri bunu bagimsizliga dogru giden ilk adim olarak algiladilar. 1914 te acilen I. Dunya Savasi na girdiklerinde de bu reform planini rafa kaldirdilar. Savasa girince Ittihatcilar bir anlamda hareket ozgurlugu kazandilar. Artik dis baskilardan kurtulmuslardi. Ittihatcilar bu boslugu nasil degerlendirdi? Iste bu noktada ozellikle Ittihatcilarin sivil kanadinin gelistirmis oldugu bir Turklestirme projesi ortaya cikti. Bunun esasi bir nufus muhendisligi projesininin hayata gecirilmesiydi. Ilk olarak 1913-18 arasinda yaklasik 5 milyon insan yer degistirdi. Ikinci olarak Anadolu nun Turklerin disindaki etnik gruplarinin Turkluk semsiyesi altinda toplanmasi yani asimile edilmesiydi. Burada Islamiyet e dayanarak Turklugu guclendirme siyaseti izlendi. Bu surec Anadolu da nasil bir tabloyu ortaya cikardi? Osmanli Devleti nin 1906 yilinda yaptigi nufus sayimina gore gunumuz Turkiye sinirlari icinde nufus 15 milyon civarindadir. Bu nufusun yuzde 20 si de gayrimuslimlerden olusmaktadir. 1927 yilinda Cumhuriyet yonetiminin ilk nufus sayimina gore ise nufus 13.6 milyona dusmustur. Tabii ki 10 yillik savasta cok insan olmustur. Ama 1927 yilinda toplam nufus icinde gayrimuslimlerin orani yuzde 2.5 e dusmustur. Ermeni tehcirinde insanlarin Suriye collerine suruldugunu ve yok edildiklerini Turk-Yunan nufus mubadelesinde ise 1 milyon 200 bin Anadolu Rumu nun Yunanistan a yollandigini dusundugumuz zaman bu sayilar anlam kazanmaya baslar. Kisacasi Birinci Dunya Savasi ndan once Turkiye nin bugunku sinirlari icinde yasayan her bes kisiden biri (yuzde 20) gayrimuslimdi; savastan sonra ise bu oran kirktabire (yuzde 2.5) dustu. Bu dupeduz nufusun Turklestirilmesi politikasidir. 1915 te yasananlara ad koymaniz gerekse siz ne derdiniz? Bu konuda halen bilgilenme surecindeyiz ama ben bu isin Ittihat ve Terakki nin sivil kanadi tarafindan organize edilmis ve Talat Pasa tarafindan merkezden yonetilmis nufus muhendisligi amacli bir etnik temizlik harekâti oldugunu dusunuyorum. Burada Talat Pasa nin merkezi bir konumda oldugunu belirtmek lazim. Kendisi Dahiliye Naziri olarak bir yandan resmen Anadolu daki valilere tehcir emri yollarken diger yandan da Ittihad ve Terakki nin genel merkezinin basi olarak konagina kurmus oldugu telgrafhane ile partinin yerel orgutlerine kirim emirleri yolladigini ve bu amacla Teskilat-i Mahsusa gibi ceteleri seferber ettigini biliyoruz. Tabii ki 1915 te olanlari soykirim olarak gorenler de var. Bir sosyal bilimci olarak hukuk terimlerinin sosyal bilimlerde kullanimini cok yararli bulmuyorum. Ermeni meselesine iliskin sizin cozum oneriniz nedir? Turkiye bu konuda cok ciddi bir firsati 1990 larda kacirdi. Demirel-Inonu koalisyonu sirasinda Ter Petrosyan Ermenistan in lideriydi. Turkiye ile uzlasma istiyordu. O donemde hukumeti Ermenistan ile uzlasmazlik konusunda ikna eden disisleri burokratlarinin bugun yargilanmalari gerektigini dusunuyorum. Bunun Halk Bankasi nin icini hortumlamaktan daha buyuk bir suc olusturduguna inaniyorum. Cunku onlar Turkiye nin Bati dunyasi ile iliskilerine mayin dosediler. Bu affedilemez bir seydir. Ama yine de bir seyler yapilabilir. Tehcir emrine direnen Osmanli valilerinin faaliyetleri veya esrafin Ermenilere yardimlari gundeme getirilebilir. Ornegin Sarkis Cerkezoglu nun anilarinda Konya Ereglisi nde Ermenilerin tehcir edilmesine karsi cikan Gokbudak ailesinin lideri Deli Mustafa Aga dan bahsediliyor. Deli Mustafa ya Ermeniler icin tehcir emri geldigini soylemisler. O da Biz oyle bir sey yapmayacagiz demis. Sonra da Bir pilav pisirmek icin su yerine tereyagi koysam ama tuz koymasam o pilav yenir mi? diye sormus. Hayir yenmez diye cevap vermisler. Ulan Turk bulgur olsa pilav pisirsek tuz yerine Ermeni yi koymasak o pilav yenmez. Onlar bu memleketin hem tadi hem tuzu. Gâvursuz memleket mi olurmus? demis. Boylece Ermeniler Suriye collerine surulmekten kurtulmuslar. Ben Konya Eregli Belediye Baskani olsam bir meydana Deli Mustafa Aga nin ismini verir ve de heykelini dikerdim. Sonra da sirayla Erzurum Valisi Tahsin Bey Halep Valisi Celal Bey Ankara Valisi Mazhar Bey Yozgat Mutasarrifi Cemal Bey Kastamonu Valisi Resit Pasa ve tehcire karsi ciktigi icin Teskilat-i Mahsusa tarafindan oldurulen Lice Kaymakami Huseyin Nesimi Bey lerin heykellerini dikerdim. Dini butun Basbakanimiz Recep Tayyip Erdogan in heykellerin acilis torenlerine katilip birer fatiha okumasi da gayet sik olurdu diye dusunuyorum. Hâlâ korku var Cocuklugumda sokaga ciktigim zaman annemin Ermenice konusmamam icin tembih ettigini hatirliyorum. Ama artik bugun boyle sorunlar kalmadi. Turkiye demokratiklestikce sorunlar da adim adim cozuluyor. Buraya korkarak gelenler bile bu gelismeleri fark ediyorlar. Buradan kotu anilarla ayrilanlar sokaklarda her seyin normal oldugunu gordukleri zaman bu degisimi fark ediyorlar. Ben de cocuklugumda cok abartilacak seyler yasadigimi soyleyemedim. Anneannem 1915 i yasamisti. O dehset ortamindan kurtulanlarin korku dolu olmalari ve kendi cocuklarina da bu korkuyu bulastirmalari cok normaldir. Zaten benim cocuklugum da Vatandas Turkce konus zamanlarina rastladi. Ilkokulu Ermeni okulunda okudum. Sadece Turk tarihi okuyorduk. Kendi tarihimizi merak ediyordum. Liseyi Notr Dam de Sion da okudum. Turk arkadaslarimla barisik demokratik bir ortamda yasadigimi soyleyebilirim. Ama Ermeni tarihini okul siralarinda ogrenmem mumkun olmadi. Kendim arastirdim ve Ermeni kultur sanatini ancak boyle ogrenebildim. Daha sonra da Ermeni resim sanatiyla ilgili arastirmalar yaptim. Esim Rum dur. Karma evlilik yaptigim icin herhangi bir problem yasamadim. Oglumuz hem Rum hem de Ermeni bayramlarinda kiliseye gider. Karma evliliklerin kulturlerin yayilmasi icin son derece yararli oldugunu dusunuyorum. Kapali kalmanin bir anlami yok. Arkadasliklar acisindan da bu boyle. Ornegin Kâzim Karabekir in torunu Hulya benim canim arkadasimdir. Hayatim boyunca Ermenileri asagilamak amaciyla soylenmis sozler elbette ki beni de yaraliyordu. Ama bu davranislari hicbir zaman butun Turklere mal etmedim. Anneannem tehciri Bitlis te yasamis. O hep bu olaylarin nedeni olarak Almanlari suclardi. 1915 soykirim degil bogazlasma Turkkaya Ataov: Emperyalist devletler Ermenilere para ve silah yardimi yapti. Yasanan mukatelede her iki halktan da olen oldu. Ermeniler artik kendi kaynaklarini bile gizliyorlar. Tersini ispatlasaniz bile onlar asla soykirim olmadigini kabul etmez 1915 te zayif kadin cocuk ve ihtiyar Ermenilerin uzerine Osmanli ordusunun gonderildigi iddialarinin yanlis oldugunu savunan Prof. Turkkaya Ataov Bizzat Ermeni kaynaklari ve 1920 lerde yayimlanmis kitaplar Ermenilerin kalabalik ordular kurduklari yabanci devletler tarafindan desteklendikleri para ve silah yonunden buyuk yardimlar aldiklarini anlatir dedi. Ermeni sorununun temelini olusturan nedenler neler? 1914-1922 arasinda bazi yabanci devletlerin Turkiye ye yonelik politikalari ile simdiki politikalari arasinda buyuk benzerlik var. Her ikisinde de amac Turkiye yi zayif dusurmek bolmek parcalamak ve toprak kazanmak. Emperyalist devletler Ermenilere para ve silah vererek orgutlenmelerini sagladi. Karsimiza eli silahli ceteler hatta ordular biciminde cikarilmalarinin nedeni de Turkiye nin paylasilmasinda onlardan yan ama etkili bir guc olarak yararlanma istegidir. Ermenilere gore kendileri 1915 lerde zayif kadin coluk-cocuk ve ihtiyardan ibaret silahsiz bir gruptu. Uzerlerine ise kendilerinden cok guclu Osmanli ordusu suruldu. Ancak bizzat Ermeni kaynaklari ve 1920 lerde yayimlanmis kitaplar Ermenilerin kalabalik ordular kurduklari yabanci devletler tarafindan desteklendikleri para ve silah yonunden buyuk yardimlar aldiklarini anlattir. Ermeniler Osmanli devletine karsi nasil buyuk bir gucle savastiklarini ovunerek anlatir. Sizin buldugunuz kaynaklara gore Osmanli Devleti ne karsi savasan Ermenilerin sayisi kacti? The Lausanne Treaty Turkey and Armenia ve The Lausanne Treaty and Kemalist Turkey kitaplarinda 200 bin ve hatta daha fazla kisiden olusan Ermeni ordusundan bahsedilir. Bunu ben degil Ermeni kaynaklari soyluyor. Ermenilerle savasan Osmanli askerinin ayaginda dogru duzgun carik bile yok. Ama Ermeniler 1920 lerde ordularinin gucunu ovunerek anlatiyor. Hatta Ermeniler emperyalistlerin I. Dunya Savasi ni kazanmalarinin nedeni olarak bile kendilerini gosteriyor. Bunda bir abartma olabilir. Ama sunu gosterir: Guclu bir Osmanli ordusu zayif silahsiz zavalli barissever yasamaktan baska hicbir sey istemeyen coluk-cocuk ve ihtiyardan ibaret Ermeni azinligin ustune durup dururken saldirdi. Yok boyle bir sey. Nerede bu kaynaklar? Ermeniler kendilerinin yazdigi ancak simdi aleylerine kullanilan kitaplari da yok ediyor. Daha once Bu kitaplarin yerlerini acikca soyleyemem dedim. Ama sanki bu kaynaklar yokmus gibi yalan soyluyormusum gibi bir hava ortaya cikti. Bahsettigim kitaplardan biri Cenevre deki Eski Milletler Cemiyeti kutuphesinde digeri de New York Halk Kutuphanesi nde. Bunlar 1924 ve 1926 tarihli. Orada unutulmus kalmis. Olaylar sirasinda olen Ermenilerin sayisi konusunda ne diyorsunuz? Ermeni cetelerine karsi mesru savunma hakki kullanildi. Bu sirada karsilikli can kayiplari da oldu. Savas kosullari ve salgin hastaliklardan olumler oldu. Ancak bunun asil sorumlusu emperyalist devletlerdir. Yusuf Halacoglu 450 bin kisinin yerinin degistirildigini kayiplarin da 10 binden biraz az oldugunu soyler. Turklerin aleyhinde yazilan Mavi Kitap da da 989 bin 900 Ermeninin yerine vardigi yazilidir. 150 bin kadari da Istanbul ve Izmir de yerlerinde kaldi der. Bunlari topladiginizda Mavi Kitap a gore 1 milyon 150 bin Ermeni hayatatta kalmistir. Osmanli sayimlarina gore savas oncesi Ermeni nufusu 1 milyon 300 binin biraz altindaydi. Bizim aleyhimizde yazilan kitap bile olen Ermenilerin sayisinin ne kadar abartildigini gosteriyor. Tehcir karari Anadolu nun Turklestirilmesi icin bir adim miydi? Mubadeleyi Yunanistan i Yunanlastirma olarak neden ele almiyoruz? Mubadelede Turk kokenli Hiristiyan Turkleri de (Karamanlilar) gonderdik. Cunku anlasmada Hiristiyan deniliyor. Bunlar Turkceden baska hicbir dil bilmiyorlardi. Ermenilere soykirim yapildi mi? Kesinlikle soykirim yapilmadi. Eger ortada katliam biciminde olenler varsa ki bir miktar var bu soykirim degil kirim dir. Her iki halktan da olen oldu. Bu da karsilikli bogazlasma yani mukatele dir. Mesru savunma yaptik. Bu bir haktir. Birisi sana silahla saldirmissa kendini koruyabilirsin. BM antlasmasinin 12/7 maddesi butun devletlere kendini koruma hakki tanimistir. Bu da mesru savunmadir. Ama butun mesele bundan ibaret degil. Genel cerceve soykirim etiketini yapistirmak icin yeterli degil. Hicbir zaman hicbir sey olmadi denmedi. Peki tehcirden sonra yapilan yargilamalar bir celiski degil mi? Hayir hicbir sekilde degil. Yerlerini degistiren Ermenilerin mallarini ucuza satin alanlar da yargilandi. Hukum giyenler hatta asilanlar oldu. Kamuran Gurun 1397 kisi yargilandi diyor. Ancak bazilarinin haksiz yere idam edildigi kanisi vardir. Mesela Bogazliyan Kaymakami nin ailesine Cumhuriyet hukumeti maas bagladi. O mahkemeler bagimsiz degildi. Mahkemelerin hangi kosullarda olusturulduguna bakmak lazim; Ittihat ve Terakki iktidardan dusmus Hurriyet ve Itilaf Firkasi mumkun oldugu kadar onlari suclamak istiyor. Memleket isgal edilmeye baslanmis. Isgalcilere yaranmak icin zaman zaman avukat tutmalarina bile izin verilmedi. Temyiz haklari yoktu. Neden soykirim hâlâ gundemde? Ayni gucler bugun de memleketi parcalamak icin harekete gecti. Ermeni meselesi sadece bunun bir parcasidir. Irak gibi Iran Suriye ve Turkiye yi de bolmek istiyorlar. Tehcirde devletin hic kusuru yok mu? Osmanli Devleti nin Ermenileri guvenilir bicimde yasatarak hedeflere ulastiracak gucu yoktu. Parasi olan trenle gidebilir demis. O ortamda Ermeniler parayi nerden bulacaklardi? Parasi yoksa yurusun diyor. Yoneticiler ancak bu kadarini yapmislar. Yeterli onlem almamak sorumluluk da getirmez mi? Sadece bu cerceve icinde sorumludur. Bu kadar nokta... Ermenileri Oldurun demiyor. Fena muamele yapanlarin cezalandirilmasini istiyor. Daha savas sirasinda Anadolu nun bazi yerlerinde ve Istanbul da mahkemeler kuruldu. Bir kismi ozel kisiler. Osmanli vatandasi saldirmis. Buyuk cogunlugu oyle. Olaylardan Cumhuriyet yonetiminin sorumlulugu var mi? Belge sahtekârliklari ile olaylara Ataturk u de karistirmak icin muthis bir caba var. Mesela Ataturk un ayaginin yanindaki kopek yavrularini kaldirip fotomotajla olu cocuk koymalari veya 1926 da yabanci gazeteceye itirafta bulundugu gibi. Amaclari soykirim denen seyin sorumlulugunu Cumhuriyet e de tasimak. Sorunun cozumunde uluslararasi hakikat komisyonu rol alabilir mi? Boyle bir komisyonun objektif olup olmayacagina bakmak lazim. Ermeniler soykirim olmadigini ispatlasaniz bile bunu kabul etmek istemezler. Cunku Ermeniler milli kimliklerini soykirima gore tanimliyorlar. Onlar icin soykirim Ermeniligin bir parcasi. Soykirim yapilmadi deseler bu defa kendilerini inkâr etmis olacaklar. YARIN: Faik Bulut Ayse Hur




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+