Durust tarihci araniyor! - Haber Arşivi 2001-2011
28 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Սիմ / Ժամ : Թաղանթեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

13 Şubat 2006  

Durust tarihci araniyor! -

Durust tarihci araniyor!

Hrant Dink e gore tehcirden kurtulanlar konusunda ne Turkler ne de Ermeniler durust Agos gazetesi Genel Yayin yonetmeni Hrant Dink tehcirden canli kurtulanlar konusunda kimsenin durust davranmadigi inancinda. Dink 1919 da 650 bin Ermeni nin geri dondugu savini su ilginc yaklasimla degerlendiriyor: Biraz da kalanlar uzerinden konusalim. Bakalim kalanlar ne yasamislar. Kalanlar uzerinden gidersek belki de birbirimizi daha iyi anlayabilecegiz. Belki herkese bir Ermeni akraba bulamayacagiz ama insani oykuler bizi birbirimize daha yakinlastiracak. Size gore 1915 te yasananlar neydi? 1915 te yasananlarin adini koymak acisindan kafamda herhangi bir soru isareti yok ama adiyla ugrasmak gibi bir derdim de yok. Olan bitenin ne oldugunu idrak etmek problem olabilir ama bu da benim icin sorun teskil etmiyor. Sonucta icsellestirilmis bir tarih var. Yasananlar benligimize ve bedenimize islemis vaziyette. Bu dunyadaki tum Ermeniler icin gecerli ama Turkiye de yasayan Ermenilerin bir sansi var digerlerinin yasamis oldugu travmayi biz yasamiyoruz. Bizim yasanan travmayi iyilestirecek bir ilacimiz var o da Turklerle birlikte yasayabilmek. Canli bir varligi yuzlerce yildir yasadigi topraklardan sokup atiyorsaniz aslinda onu yokluga ugurluyorsunuz demektir. Ermeni halki 3 bin yildir yasadigi kokunden koparilmis 90 yildir bir yokluga ve belirsizlige yolculanmistir. Ermeni halki bunun travmasini ve koklerine bagli olamamanin acisini yasamaktadir. Ermenistan in ortaya cikmis olmasi travmayi gidercek bir unsur olarak gorunse bile yasanan travmanin buyuklugu bunu engelliyor. Turkiye nin resmi tezlerine gore 1919 yili itibariyla 650 bine yakin Ermeni Anadolu ya geri donmus. Tehcir sonrasi boylesi kitlesel bir geri donus soz konusu mu? Sayin Yusuf Halacoglu nun bu iddialarini dile getirdigi kitaplarindaki yasananlara iliskin tahrifatlari duzeltmesi gerekir. Bu yapilmadan bu kitaplarda ortaya atilan diger bilgileri de dikkate almak imkânsizdir. Bilim adami ciddiyeti yanlisligi ortaya konulan bilgileri duzeltmeyi gerektirir. Bilimsel durus boyle saglanabilir. Ote yandan 1919 da 650 bin civarinda Ermeni nin geri dondugu soyleniyorsa bu Ermenilerin ne oldugu da anlatilabiliyorsa bu iddialari ciddiye aliriz. Ama benim Lozan belgelerinden edindigim bilgilere gore geri donen Ermeni sayisi 300 bin. 130 bini Istanbul a 170 bini de Anadolu nun cesitli illerine gitmis. Ama bu intikal eden Ermeni nin ne kadarinin kendi kimligini ifade edebildigi ne kadarinin Muslumanlastirildigi gibi ayrintilara sahip degiliz. Cumhuriyet tarihinde ise tumu Istanbul da yasayan 60 bin Ermeni den soz ediliyor. Malatya Sivas gibi yerlerde cok cok az sayida Ermeni varligindan soz edilebilir. Ben belki sayin Halacoglu ile bir konuda hemfikir olabilirim. Ermeniler gelmis olabilir. Ama bunlar sonradan ne oldu? Evlatlik alinan cocuklar genc kizlar ne oldu? Biz de ogrenmeye acigiz. Cunku bu konuda Ermeni dunyasinin da cok namuslu davrandigini dusunmuyorum. Ermeni tarihcilere de kalanlari sordugumda Orasini karistirma diyorlar. Karistirma dedikleri noktanin Bir bucuk milyon Ermeni olduruldu tezine zarar verecegini dusunuyorlar. Olduler demek islerine geliyor. Ama her gun ogreniyoruz ki onlar olmemis. Bekir Coskun un yazisinda vardi. Anneannesinin Ermeni oldugunu soyluyordu. Daha kim bilir kimler boyle. Olenlerin uzerinden konusmak bizi dogru durust bir cozume de goturmuyor. Biraz da kalanlar uzerinden konusalim. Bakalim kalanlar ne yasamislar. Kalanlar uzerinden gidersek belki de birbirimizi daha iyi anlayabilecegiz. Belki de birbirimize akraba cikacagiz. Bir yakinlasmadan bahsediyorsak bakalim hayat onumuze neler cikaracak. Kalanlarin kimler oldugu aciga ciktikca eminim o zaman insanlar birbirlerini kolay kolay Ermeni pici ya da Ermeni dolu diye asagilayamayacaklar. Anadolu cok karisik bir tarih. Bu durumda Ermeniler de usluplarina dikkat etmeliler. Belki herkese bir Ermeni akraba bulamayacagiz ama insani oykuler bizi birbirimize daha yakinlastiracak. Yillardan beri Turkiye de dile yerlesmis olan Turk Ermenileri betimlemesini nasil degerlendiyorsunuz? Ben Turk degilim Turkiyeliyim ve Ermeniyim dedigim icin hakkimda dava acildi. Bu sozlerim Turklugu asagilama olarak algilaniyor. Benim kendi kimligimi otekinin uzerine insa etmemeye ozenen bir yapim var. Turklugu asagilamayi birak baska hicbir etnisiteyi asagilayamam. Ama kusura bakmasinlar ben Ermeniyim ve Turkiyeliyim. Turk degilim. Turklugun degil Turkiyeliligin hepimizi kucaklayan bir kavram oldugunu dusunuyorum. Bir de insanin uzerine neden hissetmedigi bir kimlik zorla giydirilmeye calisilir ki? Zaten somut ayrimciliklar yok mu ornegin Ermeniler askere alinirlar ama asla subay olamazlar. Boyle seyler var. Turkiye olumsuz anlamda ayrimciligi zaten yapiyor. Ama diger yandan istiyorlar ki biz kendimizi Turk gibi hissedelim. Korkudan belki yaparim ama beni korkutarak Turklestirilmemin kimseye faydasi olmaz. Turk Ermenisi Turk Yahudisi Turk Rumu diyorlar. Peki Turk u tarif ederken Turk Turku mu diyecegiz? Ya da Almanya daki Turkler kendilerini nasil hissedecekler. Alman Turku mu denilecek? Yakin gecmiste yasandi. Bulgaristan daki Turk un kendi Turk kimligini haykirmasini isteyeceksin bu mesru ve dogal olacak ama Ermeniler kendi kimliklerini savunduklari zaman Hayir diyeceksin. Bu ikiyuzluluktur. Size gore cozum nerede ya da baska bir ifadeyle Ermeniler ne istiyor? Oncelikle zaman ve bilgi gerekiyor. Turkiye nin 90 yil sonra siyasetcisi halki aydiniyla buyuk oranda gercegi bilmedigini dusunuyorum. Zaman gercegi bilme sorgulama arastirma zamani. Turkiye ye disaridan yapilan ikrar dayatmasi ve Turkiye nin topluma yonelik inkâr dayatmasi esit olcude haksizliktir. Bilginin ifadenin serbestlesecegi bir surece ihtiyac var. Demokrasimiz gelistikce ogrendikce vicdanlarimiz da harekete gecmeye baslayacak. Ifade ozgurlugunun olmasi gerekiyor. Kendi icinde konusamayan bir Turkiye nin Ermenilerle de konusacak bir seyi olamaz. Turkiye ile Ermenistan arasindaki sinirin acilmasi diplomatik iliskinin gelistirilmesi tum sorunlarin cozumunde motor gorevi ustlenecektir. Boyle bir iliski baslarsa iki halk arasindaki iliski acisindan da normallesme baslar. Tarihe saplanip kalma niyetinde degiliz. Onemli olan gelecegimizi kurtarabilmektir. Tazminat meselesi de bu normallesme iliskisi icinde normal bir kavrama donusebilir. Iki ulke yakin iliskiler kurarlarsa beraber kalkinma projelerini konusmaya baslarlar. Hatta fakir Ermenistan a Turkiye Avrupa ve dunya neden destek vermesin. Sadece insanlar degil bilinc de yok oldu Arastirmaci yazar Erdogan Aydin a gore Ermeni sorununun bugun buyuyerek onumuze gelmesinin ana sebebi Turkiye Cumhuriyeti devletinin inkârci tutumu. Aydin Ermeni katliaminin bu topraklardaki sivil toplumu vatandaslik bilincini ve orgutlulugu de yok ettigi inancinda. Ermeni sorununun guncelleserek onumuze gelmesinin kaynagi ne? Oncelikle yeni bir dunyada yasadigimizi ve bu yeni dunyada dun uluslararasi politikada sorunsallasmayan pek cok seyin bugun cozumu zorunlu sorunlar haline geldigini gormek lazim. Kuskusuz bu surecte Irak isgalinde oldugu gibi bir dizi haksiz ve hukuk disi mudahaleyle de karsi karsiyayiz. Ancak ne Turkiye Irak in karsilastigi tipte bir sorunla karsi karsiyadir ne de Ermeni sorunu suni bir sorun. Kaldi ki sorunun bu yeni dunya kosullarinda guncellesmesindeki belirleyici faktor Turk devlet geleneginin soruna iliskin tutumudur. Basta Kurt sorunu olmak uzere karsisina cikan sorunlari inkâr ederek ve ezerek cozmeye calisan bu gelenek yeni dunya kosullarinda uluslar arasi tepkilere de davet cikariyor. Sorunlarin sinirlar ardina saklanmasinin artik mumkun olmadigi gunumuzde bu tutum sorunu daha da buyuterek kendini koseye sikistiran bir ipotege donuyor. Ozetle sorunun emperyalist politikalarca maniple edilmesinden soz edilmesi halinde bile buna olanak saglayan birincil neden bu devlet politikasidir. Bu ise dunden farkla Turkiye nin sorunlarini buyutup demokratiklesme ve kalkinma olanaklarini tahrip etmektedir. Oysa soruna daha sogukkanli hukuka uygun yaklasabilmis olsa hem boylesi bir uluslararasi kusatma olmayacak hem de sorunun cozumu mumkun olacak. Sogukkanliligi nasil elde ederiz? Empati yaparak kendimizi onlarin yerine koyarak geriye donup Acaba Ermeniler yok edilmeseydi ne olurdu diye dusunerek... Ne olurdu? Halen yasadigimiz Turkiye bambaska bir ulke olurdu. Unutulmamali ki tehcir ve kirimlarla yok edilen bu topraklarin sadece humanist potansiyeli kulturel cesitliligi degil ayni zamanda uretici gucleri zanaatkâr birikimi uretim kapasitesiydi. Ermeni ve Rumlarin tasfiyesi ulkemizin dunyadaki rekabete cok daha geri bir noktadan katilmasina neden oldu. Diger yandan yokedilen ayni zamanda bu topraklarin sivil toplumu yani devlete karsi vatandaslik bilinci ve orgutlulugu idi. Ozetle tehcir ve kirimdan sonra geriye kalan uretici birikimi ve yurttaslik kimligi cok daha geri koylulugu asamayan mutevekkil bir halk bu halkin karsisinda cok daha guclenmis bir devlet oteki kultur ve toplumlara karsi kosullanmis bir kulturel atmosferdi. Bu kosullar aydinlanmanin toplumsal temel bulmakta niye bu denli zorlandigini devletin niye bu denli ceberrut oldugunu yogun devlet yonlendirmesine karsin uretici guclerin gelisme dinamiginin niye bu denli ciliz oldugunun yanitini veriyor. Butun dunyanin bize karsi oldugu herkesin bizi bolmeye calistigi seklinde evrensel bir kimlik edinmemizi onleyen paranoya da isin cabasi. Kangrenlesmis bu sorunun cozumu icin neler yapilmali? Ne denli agir olursa olsun her sorun gibi burada da cozum mumkun. Ama oncelikle cozumden yana bir irade gerek. Karsilikli bir guven atmosferi yaratilmali. Turkiye ile Ermenistan arasindaki sinirin acilmasi hem iki tarafi da zenginlestirir hem de onyargilarin asilmasini hizlandirir. Aksi halde devlet Ermenistan in bogazini siktikca uluslararasi planda Turkiye nin de bogazi sikilir. Atalarimiz canavar gibi gosterilemez Turk Tarih Kurumu Baskani Yusuf Halacoglu ile yapilan roportaja dun kaldigimiz yerden devam ediyoruz. Olu sayilari arasindaki fark nereden kaynaklaniyor 50 binden 1 milyona.. Konsoloslar misyonerlerden aldiklari bilgilerle 1 milyon insanin surgun edildigini yazabiliyor. Harput taki bir konsolos bunu yaziyor. Haber alma imkâninin olmadigi bir donemde bu rakam nasil guvenilir olabilir? Bu insanlarin yuzde 15 i Halep e vardi deniliyor. 850 bini oldu. Bu belgeyi tarihci olarak kabul edemeyiz. Amerika nin Halep Konsolosu gonderdigi raporda 486 bin Ermeni gocmeni diye yaziyor. Erzurum Konsolosu butun Ermenilerin surgun edildigini ve olduruldugunu yaziyor. Halbuki Sivas Konsolosu sag salim geldiklerini yaziyor. Bunlar karsilastirilmadigi icin farkli rakamlar ortaya cikiyor. Halbuki imparatorluktaki genel Ermeni nufusu belli. En yuksegi 1 milyon 900 bin. 1.5 milyon oldurulmusse 400 bin Ermeni kalmasi gerekirdi. Belgelerle bunun yalan oldugunu ortaya koyariz. Nitekim Ingiliz belgelerine gore 1921 de 1 milyon 200 bin Ermeni yasiyor. Biz de bunu soyluyoruz. Istanbul konferansindan soz ediyoruz. Gelin bunlari tartisalim... Sadece bir kisiyi cikarip agit yakarak bu is cozulmez. Elimde Dogu Anadolu daki insanlarin anlattiklari var. Bunlari gostersem kimsenin gozunde yas kalmaz.. Bu donemde devletin gizli emirleri var mi? Teskilati Mahsusa ve Talat Pasa nin gizli emirleri soyleniyor. Ama belge yok sunmuyorlar. Buna karsin benim elimde yuzlerce belge var. Askerlerin onunde Ermeniler kaciriliyor buna karsilik hemen o bolgenin kaymakamina isten el cektiriliyor Divani Harbe veriliyor Suclular bulunup cezalandirilsin guvenlik olmadan kafile yola cikarilmasin deniyor. Peki bu suclardan yargilanan oldu mu? 1915-1919 arasinda 342 civarinda kisi mahkûm ediliyor. Kurege mahkûm var idam yok. 1919 sonrasinda da 1397 kisi yargilaniyor. Onlardan sadece 16 kisi cezalandiriliyor. Ucu idam ediliyor. Soykirim yok da Kurt ve Arap milislerin fisatciligi ve katliami mi var? Sadece Kurt ve Araplar degil. Turklerden de olmustur. Komiteler sizin cocugunuzu oldurmusse onlar da silahlanip sizi oldurmeye kalkisirlar. 300 bin civarinda Ermeni olmusse 500-600 bin Musluman olmus. Hepsine uzuluyorum. (Halil) Berktay diyor ki Anadolu Ermenilerden temizlenmistir. Kulliyen yanlis. Anadolu da 300-450 bin Ermeni yasadigi yaziliyor. 1921 de 281 bin Ermeni var. Hepsi tehcir edilmedi ki. Istanbul Aydin Bursa Kutahya Edirne Ermenileri duruyordu. 1918 de geri donus karari cikarildi. Sevr oncesinde 644 bin 900 Ermeni yasamaktadir. Amerika ya gidenler haric hepsi geri dondu. Baltimor New York limanlarinda yolcu listelerini arastirdik. Buna yalan diyemezler. Ne kadar Ermeninin nereye goctugunu Ermeni arastirmacilarin 52 doktora teziyle birlikte ortaya koyarim. Ingilizlerin savas kabinesine sundugu belgeyi de gosteririm. Ermeniler de Turkler de trajedi yasadi. Ermeniler surgun edildi olduruldu. Ama bu soykirim degil. 91 yil once yasanan olaylarin bugunu bloke etmesi nasil onlenebilir? Hrant Dink ya da Orhan Pamuk a karisanlar bizim konusmamiza engel cikarilmasina karismiyor. O tarihteki bir olayin soykirim olarak kabul edilmesi hakkimiz olmadigi halde o insanlarin canavar oldugunu kabul etmemize ve onlari suclamamiza yol acar. Bugunku nesilleri de atalarinin boyle bir cinayeti islediklerini kabule zorlar ki o da psikolojik travmalar yaratir. Bunu asla kabul etmeyiz mumkun degil. Bugun bizim onlari yargilama hakkimiz yoktur dunyada kimsenin yoktur. Turkiye de yasayan bir insan onlara cani sifatini yukleyemez. Buna ne devletlerin ne de insanlarin hakki vardir. Ben soykirim demedim demem. Katliam derim. Ama Ermeniler de katliam yapti. Musluman dedemin lakabi Gâvur du Hep Turk okullarinda okudum. O nedenle yillarca arkadaslarim da genellikle Turkler arasindandi. Benim dedem Musluman olmus o nedenle Ermeni okuluna almadilar. Dedem Musluman olduktan sonra adini Yusuf olarak degistirmisti. Orucunu tutar butun Musluman geleneklerini de yerine getirirdi. Babaannem ile birlikte Kayseri de yasarlardi. Ben ortaokuldayken oldugu icin kimligini nasil gordugunu bilmiyorum. Ama sanki zorla Musluman olmus gibi degil benimsemis gibiydi. Oyle hatirliyorum. Ama o ne kadar benimserse benimsesin cevresinde Gâvur Yusuf olarak bilinirdi. Bir yaz tatilinde Kayseri ye dedemlerin yanina gitmistik. Oradaki kiz cocuklardan biriyle arkadas olmustuk. Bir gun bana siz gâvur musunuz? diye sordu. Ben o zaman gâvurun ne demek oldugunu bilmiyordum. Gidip anneme soyledim. Dedem Musluman olmasina karsin annem ve babam Hiristiyandi. Okudugum okullarda pek bir zorluk cektigimi soyleyemem. Ama bir ara din dersi herkese zorunluydu. Not almak icin namaz kildigimi hatirliyorum. Daha sonra Istanbul Universitesi Edebiyat Fakultesi nde okudum. Universitede de birtakim garip sualler disinda herhangi bir distalayici davranis gormedim. Ama Ermeniceyi cok az bildigim icin bir keresinde Fransa dan gelen Ermeni grup tarafindan dislandigim oldu. YARIN: Baskin Oran Masis Kurkcugil




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+