Ermeni meselesi Fransa nin ic politikasinda Turkiye’nin 280 bin Ermeni oyuna satilmasi olayidir. PKK’li Altun’un adresini 7-8 kez bildirdim bulamadilar. Istihbarat kaynagi ve Turkiye’ye karsi masa olarak kullandilar. Erdogan’in Chirac kendi fikrini kendine saklasin’ demesi uzerine cok uzulduler. Ancak Turkiye icin duydugum laflarin onda birini Ankara’daki Fransiz elcisi duysaydi bu kriz cok daha derinlesmis olurdu. PARIS’teki gorevini tamamlayarak merkeze donen Buyukelci Uluc Ozulker’in 2002 Temmuz ayinda Sonmez Koksal’dan devraldigi gorevi sirasinda Fransa’da en fazla tartisilan ulke Turkiye oldu. Ozulker Turkiye’ye donmeden once Hurriyet’in sorularini yanitlarken Turk-Fransiz iliskilerindeki firtinali yillari anlatti. AB uyeligi yolunda reformlarin hizlandirilmasindan sonra Fransiz siyasetinde kopan Turkiye kiyametinin perde arkasini aktarirken Ermeni meselesi Fransa’nin ic politikasinda Turkiye’nin 280 bin Ermeni oyuna satilmasi olayidir. Fransa cok daha olculu dikkatli ve yapici davranmadigi takdirde Turk-Fransiz iliskileri duzelmez Fransa Turkiye’yi kaybeder. Onun icin Fransa’nin aklini basina toplama zamani gelmis geciyor’ dedi. Iste Ozulker’in anlattiklari: FRANSA HUYSUZDUR AMA CHIRAC TURKIYE’YE INANIR Fransa Avrupa’nin huysuz ulkesidir. Ispanya AB’ye girerken de huysuzlandi Ingiltere’ye de aynisini yapti. Fransa dost olunmasi gereken bir ulkedir. Cumhurbaskani Chirac Turkiye’nin Avrupa’da olmasina inanmistir bu da zaten General de Gaulle’den bu yana devam eden bir inanctir. De Gaulle Turkiye’yi Charnier’ (mentese) oyle diyeyim yani Turkiye olmadan bu kapi kapanmaz mantigiyla gormustur. Chirac Turkiye’ye bu manada inanmis olan bir lider. Ancak bunun hangi tarihte nasil ne sekilde olacagi hususunda kafalarinda bircok soru isareti var. 1999 Helsinki’de Turkiye’ye adaylik verilmesi icin mucadele edenlerin basinda Chirac geliyor bu gayet nettir. Ondan sonra 2002 yilinda (Kopenhag Zirvesi) bazi anlasmazliklara ragmen yani bizim hukumetle biraz ters dustugu halde yine de Chirac Turkiye’ye arka cikti. Chirac Sayin Demirel gibi dun dundur bugun bugundur politikasi guder. AKP iktidari isbasina geldigi zaman basta Fransa gibi bir cok ulke Bunlar islamci bir iktidardir her halukarda batili mefkureye sahip olmamalari gerekir yonlerini baska tarafa cevirecekler bu AB isi de kendiliginden biter kurtulduk’ diyenler vardi. Fakat hic ummadiklari birsey oldu. Turkiye AB kapsamindaki butun kriterlere uydu. PKK’LI ALTUN’UN ADRESINI VERDIM ONLAR MASA OLARAK KULLANDI PKK’li Ali Riza Altun’un nerede yasadigini defalarca resmi yaziyla bildirdik ve hic vermedimse kendi elimle 7-8 defa resmi olarak onlara verdim. Zaten onlarin Altun’un yerini bilmemesi mumkun degildir. Hatta bulunamiyorsa ben size soyliyeyim bu tarihte falan yerde su toplantida olacak gidip yakalayin’ diye adres ve saat bildirdik. Ama her defasinda verilen adrese baktik maalesef bulamadik’ diye cevap veriyorlar. Fransa herseye ragmen gene buyuk bir devlet dunyada sozu dinlenen buyuk bir ulkedir. Her ulke elinde diger ulkelere karsi hem dostluk hem de ayni zamanda gerektigi takdirde silah gibi kullanabilecegi unsurlarin bulunmasini ister. Bana dokunmayan yilan bin yasasin politikasi burada da gecerli oldu. Bir teror olayi olsa bunlarda farkli davranacaktir mesela Asala terorunu Orly’deki bir katliam bitirmistir. PKK da burada bir sey yapsa ayni sonuc olurdu. Ama onlarla anlasmali olduklari icin Bana dokunmayan yilan bin yasasin’ diyerek karsilikli bu politikayla gecip gidiyorlar. Fransizlar icin bu hem istihbarat kaynagidir. Hem de ayni zamanda Turkiye’ye karsi kullanilan bir masadir. Fransiz politikacilar Turkiye’yi gunah kecisi yapiyor TURKIYE’yi ya eksik tanima ya da tanimama gibi bir durum var. Bunun arkasinda siyasetin ve siyasetcilerin yattigini biliyorum. Turkiye’yi burada gunah kecisi olarak devamli gundemde tutugumuzda kamuoyu bundan etkilenir. Ozellikle son bir bucuk yildir Turkiye ile ilgili gelen hucumlar inanilmaz boyutlara tasindi. Bu bir tesaduf olamaz. Bir Turk Buyukelcisi olarak mucadelemi verdim. Basina televizyona ciktim. Medyayi kullanarak konferanslar vererek sesimi duyurmaga calistim. Ama Duymak istemeyen kadar sagir olamaz’ diye Fransiz atasozu var. Devamli sabahtan aksama kadar kotuleyerek bir yere gidilmez. Benim Turkiye Buyukelcisi olarak duydugum laflari soylerken o Philippe de Villier’dir konusur oteki bilmem kimdir yapar’ cevabini veriyorlardi bu degil. Ben Turkiye’de mesela Tayyip Erdogan’in Chirac’in bir konusmasina cevaben Kendi fikrini kendine saklasin’ demesi uzerine burada ne kadar uzulduklerini biliyorum. Bu kosullar altinda Turkiye icin duydugun laflarin onda birini Ankara’daki Fransiz Buyukelcisi Fransa icin duysaydi her hale bu kriz cok daha derinlesmis olurdu. Fransa’nin aklini basina toplama zamani gelmis geciyor. Ermeniler asimile olmamak icin soykirimi yaratti Ermenilerin Fransa’da her istediklerini yaptirma gucleri var Turkiye aleyhtarligini devamli gundemde tutuyorlar. Fransiz olmuslar yalniz asimile olmaktan da korktuklari icin genc nesillere Ermeniliklerini hatirlatip onlarin bir dusunce etrafinda toplanabilmelerini saglamak icin sozde Soykirimi’ yaratmislardir. Her kesimde varlar ornegin basinda iki numara degillerse 3 numaradirlar. Mesela Charles Aznavour 60’larin basinda kendisini Turk Ermenisi olarak degerlendiren bir kisiydi. Fakat Asala terorunun azdigi donemlerde o kadar buyuk baski ve tehdit almistir ki o da donmustur. TURKIYE UYUDU Butun bu donemlerde Turkiye uyudu ayaga kalktigi donemde de yani 2000’lerde yapmaya basladigimizi 60’li 70’li yillarda yapsaydik bugun is buralara gelmezdi. Simdi yalan oldugunu kabul ettirmek icin ugrasiyoruz. Ermeniler bunu AB platformuna da tasidilar simdi bunu da taniyin diyecekler. Ermeni meselesi Fransa’nin ic politikasinda Turkiye’nin 280 bin Ermeni oyuna satilmasi olayidir. Tipki Kibris meselesinde 500 bin Rum’a 70 milyon Turkun satilmasi olayinda oldugu gibidir. Icinde soykirim gecmiyor diye haberi vermediler Ismi lazim degil bir yazar Turkiye’ye gitti dondu. 15 gun gecti sorduk Icinde soykirim kelimesi yok diye yayinlatamiyorum’ dedi. Sonunda soykirima atifta bulunan bir cumle koydular ve yazi bes sayfa yayinlanabildi. Bu bir ornek daha neler var. Medya etkinlikleri var. Buyuk bir cemaatlesme var ve bunlarin yilda 50 milyon dolar civarinda bir gelirleri var bunu da propaganda icin rahat sekilde kullaniyorlar. Lyon Marsilya ve Paris olmak uzere Ermeniler yerel idarelere de sizmis durumdalar oralarda da gucludurler. Biz Turkiye olarak tepkisel bir toplum olarak ortaya cikmisiz Kibris konusunda da boyle olmustur. Hem bu sorun ciktiginda hem PKK olayinda olayi kucumseyerek Ne olur polisiye vakadir atlatiriz’ mantigiyla hareket ettik. 2007 secimine kadar Turkiye’yi tartisirlar AB Anayasasini reddetmekle Fransa intihar etti. Avrupanin hizi yeni bir degerlendirmeye kadar durdu ve mecburen yeni uyelerle yurumesi cok zor olan Nice anlasmasina donuldu. Fransa bu nedenle AB zayifladigi icin kendi istek ve arzularini yerine getiremeyecek bir konuma geldi. Chirac Reddetmeyin hem Fransa’yi zayiflatacaksiniz hem de Avrupa’yi zor durumda birakacaksiniz yapmayin diye uyardi muhaliflere kabul ettiremedi ve bugun gelinen nokta budur. Bu durumda Fransa 2007 cumhurbaskanligi secimlerine kadar Turkiyeyi tartismaktan vazgecmez. Turkiye’den olmayacak seyler isteyip vazgecirmeye calisacaklardir. Simdi bunun uzerine calisiliyor ve calismaya devam edilecektir ancak Turkiye muktesabati yerine getirdigi surece yoluna devam edebilecektir. Cunku Turkiyeyi reddetmek ayni zamanda medeniyetyler catismasininda kabullenilmesi anlamina gelir onada cesaret edebilecek durumda degiller o zaman Turkiye’nin kendisi cekilirse Biz ne yapalim kendisi gitti’ dedirtmek icin ugrasacaklar. Turkiye’ye karsi din faktoru rol oynuyor TURKIYE buyuklugu dinamizmi gelecege donuk her yonuyle Fransizlari Biz bunlarla nasil bas ederiz’ dusuncesine sevk ediyor. Tabii din faktoru cok onemli rol oynamaktadir. Her ne kadar acikca telaffuz edilmemis olsa dahi bunu ciddi sekilde dikkate almak gerekir. Muslumanlar toplumun yaklasik yuzde 10’unu teskil ediyor. Ama ne Muslumanlar buraya tam adapte olmustur ne de Fransizlar kafalarinda onlari kendilerinden saymaktadir. Fransa’da biz kimiz biz neyiz biz nereye gitmeliyiz tartismasi var. Butun bunlar bir araya gelince sormaya basliyor Turkiye Avrupali midir? Turkiye hazmedilebilir mi? Turkiye’nin AB’ye girmesi bizi daha mi fakirlestirir daha mi zenginlestirir? Turkiye sorunlariyla girer ve bizi de icine cekerse ne olur? Legal ya da illegal buraya herkes gelmeye baslarsa biz bunun altindan nasil kalkariz?