Kirilma Noktasi - Haber Arşivi 2001-2011
24 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Լուսնակ / Ժամ : Շանթակող

Haber Arşivi 2001-2011 :

03 Ekim 2005  

Kirilma Noktasi -

Kirilma Noktasi

Cok buyuk acilarin yasandigi bir yildi 1915. Turk u Ermeni si Kurt u Rum uyla tum halkin kurban da verdigi suc da isledigi korkunc bir hengâmeydi. Anadolu da isyan ve tenkil saldiri ve misilleme birbirini izledi. Ermeni orgutlerinin Rusya nin safinda yer almasi en derin kirilmaydi. Yazi: Kemal Tayfur Yil 1914. Avrupa da savas patlamak uzereydi. Ittihat Terakki Cemiyeti nin onderleri acele muttefik ariyorlardi. Hem disarida hem iceride. Ingiliz taraftari Maliye Naziri (bakani) Cavit Ingiltere ile ittifak kurabilmek icin ugrasmis ama reddedilmisti. Fransiz yanlisi Bahriye Naziri Cemal in Fransa ya Dahiliye Naziri Talat in Rusya ya Alman taraftari Harbiye Naziri Enver in Almanya ya gizlice goturdukleri ittifak onerileri de her uc ulke tarafindan geri cevrilmisti. Ittihatcilarin yanasmaya calistiklari buyuk gucler arasinda zimni bir anlasma vardi ve eger bir savas kopacaksa bu Osmanli Imparatorlugu nun paylasimi uzerine bir savas olacakti. Kimse ileride pay almak istedigi bir ulkeyle ittifaka girip elini kolunu baglamak istemiyordu. Iceride de durum farkli degildi. Halen Osmanli yurttaslari olan Araplar Ermeniler ve Rumlar da derin bir huzursuzluk icindeydi. Oteden beri bagimsizlik ideali etrafinda gelisen milliyetci kipirdanmalar ulkenin her yanina yayilmisti surekli kiskirtiliyordu ve istim ustundeydi. Yakinda patlamasi mukadder savasta bu halklarin nasil bir tavir takinacagi Osmanli yi arkadan vurup vurmayacaklari o karanlik gunlerde devletin yoneticilerini en fazla mesgul eden konularin basinda geliyordu.Acikcasi Osmanli yapayalnizdi. Ne var ki dengeler de hizla degisiyordu. Avusturya nin Sirbistan a 23 Temmuz 1914 te verdigi ultimatomla Avrupa da savas baslayiverdi. O ana dek Osmanli nin ittifak girisimlerini surekli geri ceviren Almanya cark etti. Kayzer Istanbul daki elcisine `Alman davasina onemli katkilari olacaksa Turklerle ittifaka hazir oldugunu bildirdi. Gorusmeler ertesi gun basladi.Tam da o gunlerde Temmuz ayinin sonunda Erzurum Tasnak Partisi nin delegelerini agirliyordu. Ermeni milliyetci hareketinin bu en onde gelen ve en disiplinli orgutu sekizinci kongresini duzenlemisti. Ermeni arastirmacilar Hovannisyan ve Pastirmaciyan dan aktaran Stefanos Yerasimos a gore kongrenin konuklari arasinda `Jon Turklerin onde gelenlerinden olusan bir heyet de vardi. Enver Pasa nin bizzat gorevlendirdigi heyet padisahin Ermeni tebaasinin destegini saglamak icin buradaydi. Ermeni temsilcilerine Rusya ya karsi savasta Osmanli saflarinda yer almalari teklif edildi; karsiliginda `Kafkasya da Ermenilerin yasadiklari yerler ile Erzurum Van ve Bitlis gibi vilayetlerin bazi bolgelerinde Ermenilere ozerklik taninacagi iletildi. Bu Ermenilerin oteden beri arzu ettikleri bu ugurda can verip can aldiklari bir gelismeydi. Avrupali buyuk guclerin destegine karsin bugune dek ulasamadiklari o buyuk ozerklik hayali simdi onlara Osmanli yonetimi tarafindan altin tepsi icinde sunuluyordu. Teklif ilk bakista son derece tuhaf gorunuyordu. Ermenilerin olasi bir savasta yurttasi olduklari devletin yaninda yer almalarindan daha dogal bir sey olabilir miydi? Ama Ermeni onderlerin oyle bir niyeti yoktu. Osmanli heyetine `Tasnak Partisi nin savasta tarafsiz kalmayi sectigini bildirdiler. Ittihatcilar muhtemelen boyle bir seyi bekliyorlardi ama bilmedikleri bir sey vardi: Rusya Ermeni onderlere yalniz Kafkas Ermenistan ini degil Dogu Anadolu daki Osmanli topraklarini da kapsayan bagimsiz bir devlet vaat etmisti. (G. Pastirmaciyan Why Armenia Shold Be Free? aktaran S. Yerasimos Milliyetler ve Sinirlar)Bu gorusme basarisizlikla sonuclandigi gun Ermenilerin dini lideri Ecmiadzin Katalikosu Rusya nin Kafkasya Valisi Vorontzov-Daskov a basvurarak `Rusya nin Ermenileri koruma altina almasi ve Ermeniler icin kabul edilmis olan ozerklik statusunu degistirerek birlesik alti vilayetin basina Rusya tarafindan secilen bir Hiristiyan vali atanmasi cagrisinda bulundu. Turklerin alti dogu vilayetinin ele gecirilmesine Ermenilerin yardim etmesi kosuluyla cagri ayni gun kabul edildi. Bu arada Car II. Nikola Kafkasya ya gelerek Ermenilere guvence verdi. Tiflis teki Ermeni Ulusal Konseyi su bildiriyi yayinladi: `Dunyanin dort yanindan akin eden Ermeniler Rus ordusunun sanli saflarina katilmaya ve kanlarini Rus zaferi icin akitmaya hazirdirlar... Rus bayragi Istanbul ve Canakkale bogazlarinda ozgurce dalgalansin Sayin Majesteleri sizin iradenizle Turk boyundurugunda kalan halklar ozgurluklerine kavussunlar. Hiristiyan inanclarindan dolayi aci cekmis olan Turkiye nin Ermeni halki Rus korumasi altinda yeni ve ozgur bir yasama kavussunlar. (R. Hovannisyan Armenian On The Road To Independence aktaran S. Shaw Osmanli Imparatorlugu ve Modern Turkiye) Adana olaylari 1909 yilinda Istanbul daki gerici 31 Mart Ayaklanmasi nin hemen ardindan basladi ve kiskirtmalar sonucu Ermenilere yonelik bir saldiriya donustu. Ardindan da yeni bir Ermeni-Turk catismasi halini aldi. Isyani bastiran hukumet zarar goren Ermenilere para yardimi yapti dul ve oksuzleri koruma altina aldi. Ok yaydan firlamisti artik. Tiflis ten tum Ermeni cemaatine seferber olmalari icin telgraflar cekildi; Ermeni gonullu birlikleri olusturulmaya baslandi. Turkiye deki Ermeni onderleri gonullu birlikler olusturup Ruslara katilmak uzere Kafkasya ya kacti. Kisa surede binlerce Ermeni Rus ordusunda silah altina alindi her biri biner kisilik dort Ermeni gonullu birligi kuruldu. Ikinci Ermeni gonullu birliginin komutani Osmanli parlamentosunun eski Erzurum milletvekiliydi. Bunlar ve daha sonra silah altina alinacak Ermeniler savasta oncu birlikler olarak kullanilacak kritik catismalarda onemli roller oynayacaklardi. Bu gelismeler Ittihatcilarin Ermenilere bakisinda buyuk bir kirilmaya yol acti. Kafkasya ya gecen Ermenilerin Osmanli ya karsi savasmalari bir yana geride kalanlarin da Osmanli askeri harekâtini basarisizliga ugratmak icin ellerinden geleni yapacaklarina kuskulari kalmadi. Ama Enver Pasa ordusuna guveniyordu ve Ermenilerin askeri harekâti zaafa ugratabilecekleri yonundeki yaklasimlari cok da ciddiye almiyordu. O gunlerde Ermenilere karsi herhangi bir onlem dusunulmemesi bunun kanitiydi. Ittihat Terakki Ermenilere dusman miydi?Aslinda Ittihatcilar baslangicta Ermenilerden ozellikle de Tasnak Partisi nden boyle bir savrulma beklemiyorlardi. Zit kutuplarda olsalar da aralarindaki dostluk iliskisi epey eskilere dayaniyordu. Ittihatcilar icin aslolan ulkedeki tum dini ve etnik cemaatleri bir Osmanli birligi altinda toplamakti. Abdulhamid in istibdat rejimine karsi mucadele verirken bir yandan da basta Ermeni orgutleri olmak uzere cesitli etnik siyasi gruplari Osmanli birligi fikri etrafinda tek bir cati altinda birlestirmeye calisiyorlardi. Cemal Pasa ya gore bu catinin bir adi bile vardi: Osmanli Birligi Komitesi. Cemal Pasa 1907 yilinda Ermeni onderleriyle Van da yapilan gorusmelere atifla `Hincak bizimle gorusmeyi reddediyor diye yazmisti. Tasnak ise Ittihat Terakki ile birlesmeye yanasmamis ancak mesrutiyeti desteklemeye soz vermisti. Iki partinin o yillarda boyle bir iliskiye girmesi ve Ittihatcilarin gosterdigi birlesme arzusu gecmiste yasanan olaylar dusunuldugunde sasirtici gelebilir. Tasnak Partisi nin 1890 lardan itibaren Anadolu da yonlendirdigi ayaklanmalar ve imparatorlugun baskentinde gerceklestirdigi buyuk teror eylemleri unutulacak gibi degildi. Anadolu nun pek cok vilayetinde oluk gibi kan akmis her iki taraftan binlerce insan hayatini kaybetmisti. Bu kosullarda bile Ittihatcilarin Tasnak Partisi ne yaklasimi bugunun bakis acisindan kavranamayacak kadar farkliydi. Mesrutiyetin bu ilk yillarinda da ittifak teklifinin goturuldugu savas arifesinde de Ittihatcilarin Anadolu daki Ermeni unsuru ortadan kaldirmayi dusunduklerine dair hicbir emare yoktu. Ote yandan birbirlerine karsi kin ve nefret duygulari giderek pekisse de Turklerle Ermeniler arasindaki baglar da henuz bir arada yasamalarini saglayacak kadar gucluydu. Temmuz 1908 de mesrutiyetin ilan edilmesiyle tum ulkeye yayilan coskulu birlik duygusu bunun kanitiydi. Uskup ten Selanik e Kudus ten Erzurum a butun kentlerde `Muslumanlar Hiristiyanlar Yahudiler; Turkler ve Ermeniler kardesce bir araya gelerek bayram yapmislardi. Istanbul da Turk Rum Ermeni ve Musevilerden olusan yuz bin kisilik bir topluluk Beyazit Meydani nda yeni anayasal yonetime baglilik yemini edip Yildiz Sarayi na kadar coskuyla yurumustu. Ermeni Devrimci Federasyonu ile Turk devrimciler ortak gosteriler yapmislardi. Ermeni kiliseleri `hurriyet ve adalet ugruna canlarini vermis Muslumanlar anisina ayin duzenlemisti. Erzurum da aralarinda Ermenilerin de bulundugu tutuklular saliverilmis mesrutiyeti kutlamak uzere yuruyuse gecen kalabalik ilk olarak Ermeni Metropolitligi nin onunde toplanmisti. Ermeni Metropoliti ve Ittihatci bir subayin konusmalari buyuk alkis toplamisti. Van da Ermeni siyasi tutuklulari serbest birakmak istemeyen vali gorevden alinmisti. Bu cosku ortaminin Ermeniler acisindan iki nedeni vardi: Birincisi mesrutiyeti ilan eden Ittihatcilarin Ermeni orgutleriyle gecmisten gelen dayanismasi; ikincisi de Avrupa mudahalesinden umutlarin kesildigi bir zamanda hurriyet rejiminin onlara yeni kapilar acacagina donuk inancti. Abraam Benaroya nin Anilari na gore o gunlerin slogani suydu: `Turklere ve Hiristiyanlara herkese hurriyet! Ne var ki ozerklik hatta tam bagimsizlik ozleminden vazgecmis degillerdi. Cephede Ingilizlerin safinda Osmanli ya karsi carpisan bir Ermeni. Bu cosku hali uzun surmedi. Ittihat Terakki Cemiyeti henuz iktidari fiilen ele almamissa da butun ipler onun elindeydi. Ve yeni iktidar Rumlar ve Ermenilerin bekledigi ayricaliklari kurumlastirmak ve bu yolda islahatlar yapmak yerine farkli bir yol izlemeye basladi. Cunku Ittihatcilar her turlu ayricaligi ortadan kaldirmaya niyetliydiler. Bunu da etnik ya da dinsel temellere dayandirmiyorlardi. Onlarin asil amaci Osmanli Devleti nin yeniden tam egemenligini kazanmasiydi. Oysa gayrimuslim cemaatler Osmanli millet sistemi icinde kendi dini onderlerine karsi sorumluydu ve uluslararasi antlasmalarla her biri bir Avrupa devletinin korumasi altindaydi. Ermeni Patrigi Izmirliyan Ittihatcilarin esitlik politikasina karsi cikiyor ve `su anda Ermeni cemaatlerin yararlandigi ayricaliklarin devamini ve yonetimde tam bir ademi merkeziyet istiyoruz diyordu. Ermenilerin en buyuk destekcilerinden Ingiltere nin Istanbul elcisinin soyledigine gore `butun Osmanli tebaasi icin esit haklar fikri ortuk olarak kendi yerlesik ayricaliklarini tehdit ettigi icin imparatorluktaki diger milliyetleri rahatsiz etmisti . Bu donemde Tasnak liderleri de Ittihatcilara kuskuyla yaklasiyor ama olumlu iliskiyi surduruyorlardi. Nitekim iki parti secimlere (1908) anlasarak girdi; Tasnak Ittihatcilarin listesinden meclise 14 milletvekili soktu.Ittihatcilar bir iyi niyet gosterisi olarak Turkler Ermeniler ve Kurtler arasindaki toprak sorunlarini adil bir sekilde cozmek icin girisimde bulunurken once 31 Mart gerici ayaklanmasi ardindan da bunun bir uzantisi olan ve cok sayida Ermeni ve Muslumanin olumuyle sonuclanan Adana olaylari patladi. Tarihci Feroz Ahmad a gore Istanbul daki 31 Mart Vakasi ile Adana olaylari iliskiliydi: `Istanbul daki gericiler Islamiyetin tehlikede oldugu yaygarasini kopariyorlardi Adana da da Ermenilerin ayaklanip Muslumanlari katledecekleri iddia ediliyordu. Adana cemaatinin onderi Baspiskopos Museg in Musluman halka karsi soven ve kiskirtici bir politika guderek gericilerin ekmegine yag surdugu anlasilmaktadir. Feroz Ahmad a gore gericilerin hedefi mesrutiyeti devirmek Ermenilerinki ise yabanci mudahalesini kiskirtmakti. Adana olaylari 13 Nisan 1909 da Istanbul daki isyan (31 Mart Vakasi) haberi geldiginde basladi 16 Nisan da duruldu. Hareket Ordusu Istanbul daki gerici isyani bastirmak uzere baskente girdigi 25 Nisan da Adana da catismalar yeniden basladi ve 27 Nisan a dek surdu. Hareket Ordusu Istanbul daki isyani bastirdiktan sonra hukumet Adana olaylarinin Ermeni kurbanlarina maddi yardimlarda bulundu olaylari sorusturmak uzere bir komisyon olusturdu. Komisyonda Ermeni milletvekili Agop Babikyan da vardi. Sorumlular sikiyonetim mahkemesinde yargilandi ve pek cok kisi asilarak cezalandirildi. Asilanlar arasinda yorenin onde gelenleri de vardi. Sonralari `Ermeni soykirimi ile suclanacak olan Ittihatcilarin olaylar karsisindaki bu tutumu Ermenilerce de tasvip edilmis olacak ki; Tasnak ile Ittihatcilar arasinda `ilerleme anayasa ve birlik ugrunda ortak calisma konusunda bir anlasma imzalandi. Iki parti `Eski istibdat rejiminin Ermenilerin bagimsizlik icin calistiklarina dair yaydigi yanlis fikirleri de gidereceklerdi. Hic de samimi olmadigi sonradan ortaya cikacak bu yakin ve sicak iliski 1912 ve 1914 secimlerinde de devam etti. Tasnak iki secimde de Ittihatcilarin listesinden 14 Ermeni milletvekilini meclise gonderdi. Bu surecten asil kârli cikan Tasnak Partisi oldu; 1908 den savasin basladigi 1914 e dek bu orgute kimse dokunmadi legal bir sekilde faaliyetini surdurdu ve Anadolu Ermenileri uzerinde buyuk etki sahibi oldu. Bu sure boyunca Rusya Ermenistan indaki Ermenilerle Ingiltere ve Rusya basta olmak uzere yabanci ulkelerle iliskisini de serbestce yuruttu. Ittihatcilarin etnik ya da dinsel saiklerle hareket etmediklerinin bir kanitini da Bitlis teki Kurt isyanina iliskin tavirlarinda bulmak mumkun. Savastan alti ay once 1914 Mart inda ortaya cikan bu isyan gerici nitelikliydi. Seyh Sait Molla onderligindeki isyan hukumete karsiydi ama Ermenileri de tehdit ediyordu. Olaylara aninda mudahale eden hukumet Van ve Mus tan bolgeye asker sevk etmekle kalmadi `kendilerini savunup isyancilara karsi dovusebilmeleri icin Ermenilere silah dagitti. Feroz Ahmad in Ittihatciliktan Kemalizme adli eserinde aktardigina gore bir Ermeni gazetesi hukumeti isyan sirasindaki tutumundan oturu kutluyor ve biz Ermeniler icin daha onemli ve tatmin edici bir olgu vardir ki o da hukumetin Ermenilere gosterdigi tam guvendir. Gercekten de Bitlis teki Ermenilere sehri gericilere karsi savunmak icin silah dagitilmistir diye yaziyordu. Ermenileri silahlandiracak kadar onlara guvenen bir hukumet nasil oldu da bir yil sonra ayni Ermenilerin tehcirine hukmedebildi? Bir yilda ne degisti?Isyan ve Trajedi Turkiye diye bir sey artik var olmamali. Izmir Yunanlilarin olacaktir. Adana Italyan Guney Toroslar ve Kuzey Suriye Fransiz Filistin ve Mezopotamya Ingiliz ve geri kalan Istanbul da dahil Rus... Ayasofya da (Istanbul) Te Deum ve Omer Camii nde (Kudus) Nunc Dimittis okuyacagim. Bunu butun kahraman kucuk uluslar serefine Galce Lehce Keltce ve Ermenice okuyacagiz... Bu sozler Fransa ile Ingiltere arasinda kabul edilen ve Osmanli Imparatorlugu nu nufuz bolgelerine ayiran Sykes-Picot Anlasmasi nin mimari Avam Kamarasi Uyesi Ingiliz Baron Mark Sykes a aitti. Onun bu mujdesini Ermeni onderler yillardir bekliyordu. Iste savas kapiya dayanmisti ve bu cok kisa surecegi hesaplanan savas sonunda Ermenilerin Dogu Anadolu vilayetlerini de icine alan `Buyuk Ermenistan a kavusmalari an meselesiydi. Avrupa o sirada buyuk bir bogazlasmaya sahne oluyordu. Osmanli tarafsizligini halen koruyordu. En ciddi saldiriyi Rusya nin Kafkasya dan yapmasi bekleniyordu. O yuzden Dogu Anadolu Ermenilerinin rolu onemliydi. Turk ordusu bu hatta yaklasik 600 kilometre uzunlugundaki siniri korumak durumundaydi ve komutanlari en cok Ermeni isyani telaslandiriyordu. Nitekim daha 1914 Temmuz unda Tasnak komiteleri tarafindan silah talebiyle Rusya ya gonderilen mektuplar ele gecirilmisti. Kars taki Osmanli Konsoloslugu (Kars o zaman Rus isgalindeydi) Eleskirt Vadisi ne 400 tufek sokuldugunu ortaya cikarmisti. Pek cok yerde yapilan aramalarda silahlar bulunmustu. Ittihatcilarin teklifinin reddiyle kendini gosteren kirilma giderek dramatik bir hal almaya Ermenilere guvensizlik ordunun butun kademelerine yayilmaya basladi. Turk genelkurmayina her taraftan ihbar ve rapor yagiyordu. 14 Ekim de iletilen bir raporda `cok sayida silahli Ermeni nin Mus Bitlis Van ve Erivan a dogru gittigi bildirildi. Bir baska haber dogu vilayetlerindeki Ermenilerin kitleler halinde Ruslarin elindeki topraklara gocmeye basladigi seklindeydi. Ornegin Sivas Valisi Muammer Bey `askerlik cagindaki 15 bin Ermeni nin Ruslara katilmak uzere gittigini diger bir 15 bininin vilayette kaldigini rapor etmisti. 24 Ekim de ise daha once Kafkasya ya kacan Osmanli mebusunun basinda oldugu `Ikinci Ermeni Gonullu Birligi Ruslarin elindeki Igdir dan Van yonunde harekete gecti . (Gr. Calkusyan dan aktaran S. Yerasimos.) Bu birlik Van a ulasamadan 1 Kasim gunu Turkler tarafindan durduruldu. Ayni gun Rusya Osmanli Imparatorlugu na savas ilan etti Ruslar oncu Ermeni birliklerinin arkasindan Turk topraklarina girdi. Ruslarin Van i isgal girisimi basarisizlikla sonuclandi ama Saray ve Baskale kasabalari dustu. Yerasimos un yazdigina gore `Ermeniler Muslumanlarin evlerini yagmaladilar. Bir karsi saldiriyla Turkler Baskale yi geri aldi ve Ermenileri kilictan gecirdiler . Sinirin Turk tarafinda kalan koyler tam bir kargasaya suruklendi. Tam bu sirada Enver Pasa nin buyuk seferi basladi. Sarikamis Harekâti diye de bilinen bu Turk taarruzunda 120 bin kisilik ordu agir kis kosullari altinda daglara suruldu. Cogu donarak 70 bin asker hayatini kaybetti. Bu ordu icin cok buyuk bir felaketti. Tumuyle dagilmis muharebe gucunu kaybetmis bir orduyla cok uzun bir cepheyi tutmak imkânsizdi. Ustelik cephe gerisinde Ermeni isyaninin patlayacagina iliskin istihbarat raporlari siklasiyor yer yer kendini gosteren `kalkismalar da bu raporlari destekliyordu. (Sarikamis faciasinin hemen ardindan Ercis te 2 bin Ermeni isyan bayragi acip daga cikmisti.) Cephe gerisinde bir isyan cepheyi tutmaya calisan III. Ordu icin tahammul edilemeyecek bir felaket demekti. Askeri tarihci Edward J. Ericson durumu soyle yorumluyordu: `Ermenilerin ana nufus merkezleri ve potansiyel direnis odaklari III. Ordu harekât bolgesine giden iki adet kaplamali yolun cevresinde bulunuyordu. Sivas Erzincan ve Erzurum kuzey yolunu; Diyarbakir Bitlis ve Van da guney yolunu kesiyordu. Bu sehirlerin hepsinde onemli bir Ermeni nufus vardi... Konya Adana ve Halep teki Ermeni faaliyeti batidan gida savas malzemesi ve takviyeleri getiren anayolu kesiyordu ki III. Ordu nun malzemeleri de buradan gelmekteydi. Acikcasi bir isyan durumunda bu yollarin kesilmesi demek III. Ordu nun savas disi kalmasi demekti. Bu durum malzeme ve takviyelerini bu yollardan saglayan Suriye deki IV. Ordu ve Irak taki VI. Ordu yu da tehdit ediyordu. Amerikali askeri tarihci Edward J. Ericson tehcir kararina gerekce olusturan kosullari da degerlendiriyor: `Onemli dogu yollarina ve demiryollarina yakin kritik kentlerdeki Ermeni isyanlarinin gercek anlamda bir askeri problem yarattigi dogrudur. Gercekten de agir silahlara sahip orgutlu Ermeni ceteleri Rus muttefikleriyle isbirligi icinde calismaktaydi. Anadolu da huzursuzluk diz boyuydu. Ermeni orgutlerin gerceklestirdigi teror olaylari ve suikastlarla asker kacaklarinin Ermeni koylerine saldirilari durmak bilmiyordu. (Simdilerde tersi soylense de bu o gunlerde bilinen ve Ermenilerin de kabul ettigi bir gercekti. Prof. Turkkaya Ataov un yakin zamanda ortaya cikardigi bir belge bunu kanitliyor. Bu belge Ermenistan Cumhuriyeti nin ilk basbakani Hovannes Katchaznouni nin 1923 te Bukres teki Tasnak Partisi toplantisinda yaptigi konusmanin metni. Katchaznouni konusmasinda Batili ulkelerin kendilerine cok buyuk vaatlerde bulunduklarini; `bir yonu Karadeniz e bir yonu Akdeniz e diger yani Hazar a acilan `Buyuk Ermenistan haritalari cizildigini soyluyor ve bunun icin `bugune degin ayaklanma teror savas saldiri savunma parti olusturma devlet kurma gibi her yolu denediklerini anlatiyordu.) Savasabilecek herkes cephelere yollandigi icin guvenlik her yerde yetersizdi. Karlarin erimesini bekleyen Rus ordusunun saldirisiyla olacaklari kestirmek mumkun degildi. 25 Subat 1915 te Genelkurmay dan tum ordu komutanliklarina gonderilen sifreli telgrafta `Halep Dortyol ve Kayseri de Ermeni yikici faaliyetlerinin arttigi ve ayrica bu bolgelerde Rus ve Fransiz etkilerinin tespit edildigi III. ve IV. Ordu birimlerinin gozetim ve emniyet tedbirlerini artirmalari gerektigi bildirildi. Talimat ordudaki Ermeni askerlerin `komuta merkezlerinden uzaklastirilmasini da iceriyordu. Trajediye giden yol acilmisti. (Hukumet savas oncesinde genel seferberlik ilan etmis ve ilk kez Ermenileri de silah altina almisti.) Mart ve nisan aylari Osmanli nin en zor aylariydi. Yeni cepheler acilmis (Canakkale Mezopotamya ve Misir) imparatorluk dort bir yandan kusatilmisti. Nihayet beklenen Rus saldirisi da baslamisti. Ozel bir ordu seklinde duzenlenen Ermeni gonullu birlikleri Van i ele gecirmek uzere harekete gecirilmis ve tam bu sirada Van da Tasnak in orgutledigi Ermeni isyani patlamisti (14 Nisan). Turk mahallelerinde buyuk bir katliam yasandi. (Ama asil katliam bir ay sonra Ermeni gonullu birlikleri Rus Kafkas Ordusu yla birlikte Van a girdiginde yasanacak ve yerli Muslumanlarin tamami iki gun icinde bicilecekti.) Van isyanini Bayburt Erzurum Dogubayazit Tortum isyanlari izledi. Haber Istanbul a ulastiginda Ittihat Terakki Hukumeti `casusluk sabotaj isyan gibi olaylarin komitelerin emir ve direktifi ile meydana geldigi gerekcesiyle `Ermeni komitelerinin kapatilmasi evraklarina el konulmasi komite baskan ve uyelerinin tutuklanmasi ve oturduklari yerde kalmalarinda devletin guvencesi icin sakinca gorulenlerin uygun yerlere toplanarak kacmalarinin onlenmesi yonunde bir karar aldi. Bu kararin tarihi 24 Nisan di ve bu karar uyarinca 2345 Ermeni komitaci tutuklanmisti. (Sonradan diaspora Ermenilerinin `soykirim gunu olarak andiklari tarih bu.)Asil tehcir karari ise bir ay kadar sonra 27 Mayis 1915 te alindi. Uc maddelik kanun 1 Haziran da Resmi Gazete de yayinlanarak yururluge girdi. Kanun `Ordu bagimsiz kolordu ve tumen komutanliklarina askeri nedenlere dayanarak casusluk ve hainliklerini hissettikleri bolge halkini tek tek veya toplu olarak memleketin diger bolgelerine gonderebilmeleri ve orada oturtulabilmesi yetkisini veriyordu. Surgune gonderilecek olanlar Musul ve Suriye nin kuzeyindeki bolgelere yerlestirilecek ve savas sonunda da geri donmeleri saglanacakti. Hukumet tehcir kararinin ardindan yeni talimatnameler hazirladi ve Ermenilerin saldirilara karsi korunmalari her turlu ihtiyaclarinin karsilanmasi geride kalan mallarina zarar gelmemesi yonunde tedbirlerin alinmasini da istedi. Bu sirada Van isgal edilmis ve burada bir Ermeni devleti kurulmustu. Erzurum dan Erzincan dan Mus tan Elazig dan binlerce Ermeni Van a akti. Tehcir de baslamisti ve Van a gelenler arasinda `surgun kafilelerinden kacip kurtulanlar da vardi. Kisa surede Van bolgesine 250-300 bin Ermeni yigildi. Ermenilerin yeni devletinin omru cok kisa oldu iki ay boyunca Van civarinda cok siddetli catismalar yasandi ve temmuz ayinda Osmanli kuvvetleri Ruslari puskurttu. Ermenilerin tamami geri cekilen Rus ordusunun ardina takildilar ve cok zor kosullar altinda Kafkasya ya yuruduler. Yolculuk oylesine zordu ki Van dan Erivan bolgesine ulasincaya kadar 40 bin Ermeni hayatini kaybetti. Buna benzer facialar sinirin bu tarafinda da yasaniyordu. Ittihat Terakki Hukumeti panik icinde acele bir surgun kararini almisti ama bunun icin hicbir hazirlik yapmamisti. Tehciri tek merkezden yonetecek bir mekanizma yoktu. Inisiyatif tamamen yerel yetkililere birakilmis hatta Ermenilerin hayatlarinin korunmasindan onlar sorumlu tutulmustu. Oysa yerel yetkililer barinma yiyecek ve saglik islerini duzenli bir sekilde yerine getirecek surgun kafilelerinin guvenligini saglayacak olanaklardan yoksunlardi. Duzenli ordu birliklerinin tamami cephelerdeydi ve valilerin emrinde cok az sayilarda jandarma bulunuyordu. Kaldi ki tehcir karariyla Ermeni isyanlari yayginlasmis ve eli silah tutabilecek Turklerin tamami askere alindigi icin savunmasiz kalan Turk koylerini korumak daha da zorlasmisti. Yerel jandarma bir taraftan tehciri organize edecek bir taraftan da hem surgun kafilelerini hem de Turk koylerini koruyacakti. Bu surecte surgun kafilelerinin eskiyalarin yagmacilarin asker kacaklarinin ve Turk koylerine yonelik kiyimlarin intikamini almak isteyenlerin saldirilarina ugramasi kacinilmazdi. Ornegin Diyarbakir Valisi Dr. Resit anilarinda olanlari ayrintili olarak anlatmis ve emrindeki jandarmalarin tehciri guvenli bir sekilde yerine getirmekten aciz kaldigini yazmisti. Genelkurmay a ve Harbiye Bakanligi na ulasan raporlara gore bu olaylarda yer yer gorevlilerin de tesviki veya kafileleri korunmasiz biraktiklari olmustu. Talat Pasa anilarinda vicdansiz ahlaksiz ve adi bazi kimseler vaziyetten sahsen istifade etmek istemisler ve bu gibiler bircok cinayetlerin islenmesine amil olmustur. Gerek tehcirler gerek isyan yuzunden Ermeniler cok zayiat vermistir. Bunu itiraf etmek lazimdir fakat sark vilayetlerindeki Muslumanlarin da Ermeni vatandaslarimiz yuzunden ayni zayiata ugradiklari bir vakiadir diye yazmisti. Ote yandan Ermeniler de yer yer tehcire karsi siddetli direnisler gosteriyorlar ve guvenlik kuvvetleriyle catismalara giriyorlardi. Goc emrine direnen ya da saldirilarda bulunan 1397 kisinin tutuklanarak divan-i harplere sevk edildigi idam ve cesitli hapis cezalarina carptirildigi Osmanli arsivlerinde kayitli.Ancak tehcir sirasinda asil zayiat hastalik salginlari yetersiz beslenme kitlik ve kotu saglik kosullarindan meydana gelmisti. Surgun kafilelerini cok daglik ve corak bir bolgenin bir ucundan oburune nakletmek cok zordu. Yerleri degistirilenler uzun mesafelere yaya gitmek zorunda kaliyorlardi. Bu kosullari anlayabilmek icin I. Dunya Savasi nda Osmanli ordusunun kayiplarina bakmak yeterlidir. `Birinci sinif piyade birlikleri imparatorluk icinde seyahat ederken hastalik yetersiz beslenme ve kotu hijyen kosullari nedeniyle mevcutlarinin dortte birini kaybediyordu. Savas boyunca silah altina alinan Turk askerlerinden 466 bini hastaliktan olmustu ve bu muharebelerde olenlerin iki katindan fazlaydi. Sadece 1915 yilinda hastaliktan olen asker sayisi 155 bindi ve bunun buyuk kismi dogu cephesine yakin bolgelerde meydana gelmisti. Acikcasi Osmanli Hukumeti savasmaya gonderdigi askerlerinin bile cepheye sag salim ulasmasini saglayamiyordu. Ayni sekilde surgunu de insani kosullarda gerceklestirebilecek olanaklardan ve lojistik destekten yoksundu. Nitekim goc ettirilenlerin beraberinde goturdukleri mallarla birlikte hicbir zarara ugramadan gidecekleri yere kadar saglikla ulastirilmasi icin hukumetin cok ayrintili talimatnameler hazirlamasi bu konuda karsilasilan felaketlere isaret ediyordu.Tehcir kararinin uygulanmasi da yine son derece zor oldu. Oyle sanildigi gibi Ermeniler 24 saat icinde toparlanip yollara surulemedi. Ermeni nufusun onemli bir kisminin Rus tarafina gectigi bolgelerde tehcir hemen hemen hic uygulanamadi. (Stanford Shaw 700 bin kadar Ermeni nin Kafkasya Bati Avrupa ve Amerika Birlesik Devletleri ne kactigini soyluyor. Ermeni temsilci Noradunkyan tarafindan Lozan Konferansi na sunulan rapor da bu sayiyi dogruluyor.) Bazi bolgelerdeki Ermenilerle Katolik ve Protestan Ermeniler de tehcir kapsaminin disinda tutulmustu. Bunlarin sayisi da Osmanli kaynaklarina gore 170 bin kadardi. Ote yandan bati bolgelerindeki bazi valiler tehcire karsi cikmis ve uygulanmasini engellemislerdi. Ornegin `Izmir Valisi Rahmi Bey bir tek Ermeni yi yerinden oynatmamisti. Kutahya Mutasarrifi Faik Ali Bey de tehcir emrini kâgit uzerinde birakmisti . Ote yandan tehcir emrinin sikica uygulandigi yerlerde de Turkler Ermeni komsularindan bazilarini ozellikle cocuklari saklayabilmislerdi. Tehcir karari 27 Mayis 1915 te alinmis uygulamasina haziran ayi icinde baslanmisti. Zamanla Istanbul Aydin vilayetleri ile Kutahya disinda butun ulkeye yayilan goc karari 4 Ekim 1916 da fiilen durmustu. Buna gore tehcir operasyonu 15-16 ay boyunca surdu. Osmanli kaynaklarina dayanan bazi tarihcilere gore tehcire tabi tutulan Ermeni sayisi 453 bindi (bir baska arastirmaya gore 391 bin). Tarihci Shaw un verdigi rakam da buna yakin; 400 bin kadar . Kamuran Gurun ise `bu operasyon sirasinda 702 bin 900 kisinin goc ettirildigi nin Osmanli arsivlerinden cikarilabilecegini soyluyor. Goc sirasinda kac kisinin oldugunun ise tespit edilemedigini belirtiyor. `Buna karsilik 1912 yilinda Osmanli istatistiklerine gore ulke icinde yasayan Ermenilerin sayisinin yaklasik 1 milyon 300 bin oldugunu biliyoruz. 1921 senesinde bu 1 milyon 300 bin rakamin 1 milyon 25 bin rakamina indigini de tespit edebilmekteyiz. Dolayisiyla arada 275-300 binlik bir fark vardir. Bu farkin cesitli sebeplerle 1912 den 1921 e kadar olmus olan Ermeniler oldugunu kabul edebiliriz. Nitekim Stanford Shaw da 300 bin civarinda bir kayiptan soz ediyor.Ermeni kaynaklara gelince; olayin hemen sonrasinda verilen rakamlarla 1950 li yillarin ardindan olusturulan rakamlar arasinda buyuk farklar var. Buna iliskin ilk resmi Ermeni belgesi 1919 da Versay Baris Konferansi na Ermeni Heyeti Baskani olarak katilan Bogos Nubar Pasa nin Fransiz Disisleri Bakani na yazdigi bir mektuptu. Bu mektuba gore 1915-1916 yillarinda Osmanli topraklarinda 600-700 bin Ermeni nin yeri degistirilmis bunlarin 360 bini yeni yerlerine ulasmisti. Digerlerinin `yerlerine varmadiklari belirtilmisti. Ustelik mektupta hangi bolgeye ne kadar Ermeni yerlestirildigi de ayrintilariyla verilmisti. Sonradan diaspora Ermenilerinin zayiat hakkinda ortaya attigi rakamlar giderek artmaya basladi; 500 bin ile 2.5 milyon hatta 3 milyon arasinda gidip geldi. Bu da sorunun ne derece siyasallastirildigini gosteriyor. Bu siyasallasmanin baska bir boyutu da tehcirden hemen sonra Kafkasya da ve Dogu Anadolu da Turklerin maruz kaldigi katliamlarin hic hesaba katilmamasiydi. Ruslar 1916 yilinin ortalarina gelindiginde Erzurum Bayburt Erzincan Trabzon Mus Bitlis ve Van i icine alan genis bir bolgeyi isgal etmisler ve buralarda yasayan Muslumanlari Ermeni cetelerinin insafina birakmislardi. Stanford Shaw yasananlari `Bir milyondan fazla Musluman koylu kacmak zorunda kaldiklarina ve bunlardan binlercesi cekilmekte olan Osmanli ordusunu izlemeye calistiklari sirada parca parca dograndigina gore bundan savasin en korkunc katliaminin yapildigi sonucu cikar diye yaziyor. Stefanos Yerasimos da `cephede ya da cephe gerisinde yasayan nufusun yuzde 75 inin yok oldugunu ya da goc ettigini soyluyor. Ermeni Heyeti Baskani Bogos Nubar da 1919 tarihli mektubunda `Ermenilerin kayiplari cok olmasina ragmen Turklerin kaybi Ermenilerinkinden az degildir demisti. Talat Pasa ya gore bu bolgede olen Muslumanlarin sayisi 600 bin. Sayilar ne soylerse soylesin o tarihte Anadolu da bir trajedi yasandigi kesin; her iki taraftan yuz binlerce insanin hayatini kaybettigi ve her iki halkin da buyuk aci cektigi ortak bir trajedi... Acikcasi savas `imparatorlugun Muslim ya da gayrimuslim halklarinin kurban da verdigi suc da isledigi korkunc bir hengâmeydi. Ama asil suclu emperyal propagandanin karartmalari altinda hic gorulemedi. Ermeni tezlerinin militan savunuculari `Ermenileri baski yapmaya tesvik edip sonra onlari Turk tepkisinden koruyamayan Batili guclere ciliz bir elestiri getirmekle yetindiler. Yasanan trajedide Bati nin sorumlulugu uzerinde kimse durmadi. Oysa daha 1922 de Kuzey Kutbu nun kâsifi ve Multeciler Yuksek Komiseri Fridtjof Nansen Ermenistan adini tek bir Avrupali diplomat agzina almasaydi onlar icin cok daha iyi olurdu demisti.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+