Ermeni konferansinin ilk gununde katilimcilar kamuoyunu 1915 ve oncesini tartismaya cagirdi. Konusm -
Ermeni konferansinin ilk gununde katilimcilar kamuoyunu 1915 ve oncesini tartismaya cagirdi. Konusmacilar genel olarak Ermenilerin buyuk bir felaket yasadigini da kabul etti
Imparatorlugun Son Donemi nde Osmanli Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunlari baslikli iki gun surecek konferansin ilk gununde tehcir edilen Ermenilerin buyuk bir felaket yasadigi kabul edildi. Ermenilerin sistematik bir katliama maruz kaldigi belirtilen oturumlarda akademisyen yazar ve aydinlar kamuoyunu 1915 ve oncesini anlamaya ve tartismaya cagirdi. Konferansin dunku oturumlarinda soz alan konusmacilar goruslerini ozetle soyle dile getirdi:
Prof. Dr. Murat Belge (Istanbul Bilgi Universitesi Tarih Programi Koodinatoru): Turk demokratiklesme mucadelesi ve ozlemi bu toplumda AB ye katilabilme seklinde tezahur ediyor. Turkiye de bu baglamda kiran kirana bir mucadele var. Bu konferans 1915 te ne oldugunu anlamak ve tartismaktan cok bundan politik olarak nasil yararlanilabilecegi noktasinda goruluyor. Bu tartisma aslinda Turkiye nin gelecegi tartismasidir. Demokratik bir ulke olarak mi yasayacagiz yoksa devletin gudumunde onun izin verdiklerini konusan bir toplum olarak mi yasayacagiz? Bu mucadele icinde degisimler de var. Bir zamanlar bir telefonla toplantilar yasaklanirdi. Artik telefon etmeyip idare mahkemesine basvuruyorlar. Bu ulke oyle degisti ki fasizm bile sivil kiyafet giyiyor dilekce veriyor.
Doc. Dr. Halil Berktay (Sabanci Universitesi Tarih Koordinatoru): Ermeni sorunu tarihciligi iki milliyetci soylemle kusatildi. Sorun soykirim olup olmadigi sorununa indirgendi. Bir tarafta Soykirim oldu diyen Ermeni tarihciligi diger tarafta Soykirim yoktu diyen Turk tarihciligi var. Magduriyet kavraminin yeni farkina variliyor. Gunumuz milliyetcilikleri en cok kimin magdur edildigi iddiasini ileriye suruyor. Turk milliyetciligi 1915 in kendisinden soz etmektense bu olayin ayrintisina girmiyor. 1915 oncesine ve baska faktorlere dikkat cekiyor: Adil Osmanli ya karsi nasil bir ihanet kampanyasina girmislerdi iyi niyetli ittihatcilar nasil tehcire basvurmak zorunda kalmislardi. Ermeni milliyetcileri ise olaylarin baglamlarini yok sayiyor. Bu savunma sokaga acildikca paradokslar olusuyor. Resmi soylem Bir sey olmadi demeye calisirken sokak Oldu iyi oldu yapariz demeye calisiyor. Anadolu Ermenilerinin yok olmuslugu gercekligi vardir.
Osman Koker (Tarihci): Tehcir oncesi nufus sayimina gore Osmanli kaynaklarinda 1.3 milyon Ermeni cemaatine gore ise 1.9 milyon Ermeni vardi. Her iki rakam da siyasete alet ediliyor. Techirden sonra Ermenilerin yasadigi onemli kentler bosaldi. Bazi kentler haritadan silindi. Harput ta kucuk zanaatlar ayakkabicilik dericilik silah imalati ipekcilik ve sarapcilik yapiliyordu. Rusya ve ABD ye ihracat yapiliyordu. Maras in Zeytun ilcesinin tamami Ermeni ydi. 10 bin nufusu vardi. Tarim ve hayvanciliga ek olarak silah imalati yapiliyor alkollu ickiler ihrac ediliyordu. Bugun bu ilcenin adi Suleymanli ve nufusu 1500. Yine Ankara yakinlarindaki Istanoz kasabasi haritadan tamamen silindi.
Prof. Dr. Fikret Adanir (Bochum Ruhr Universitesi Ogretim Uyesi): Pozitivist yaklasim belge fetisizmine yol acabiliyor. Belgelenmeyen olayi olmamis kabul edebiliyorlar. Belgelerde topyekun imha kasti araniyor. Bunu bulamayinca yok kabul ediyorlar. 1915-1916 olaylarini anlatan mavi kitap propaganda amacli yazilmistir. Propaganda amaci ile kullanildi diye belgelik vasfini yitirmez. Ben calismalarimda Ermeni soykirimi tabirini kullaniyorum. Koseye sikistirilmis bir Turkiye gunun birinde jenosit suclamasini da kabullenir. Bu bazi cevreleri belki tatmin edecektir. Fakat boyle dis dayatmalar sonucu verilmis bir odunun Turk Ermeni iliskilerinin gelecegi acisindan yararli olacagina inanmiyorum.
Prof. Dr. Fatma Muge Gocek (Michigan Universitesi Ogretim Uyesi): Ermeni meselesi kimin cikarina ve kime ragmen cozuldugunu Turkiye Ermenilerinin sayisina bakarak gorebiliriz. Ermeni diasporasinin sesi de milliyetcilikle sekillenmis uc kesimin sivil toplumun Turkiye Ermenilerinin ve Ermenistan in sesini yadsiyor. Biz ABD de Ermeni sorunu uzerine atolye calismasi baslattik. Turk cevreleri beni Ermenilerden para alan bir hain olarak goruyor. Ermeni milliyetciler ise atolyeye katilmak isteyenlere soykirimi onaylayan kâgit imzalanmasi kosulunu one surmustu. Bunu kabut etmedik. 1915 olaylari nasil adlandirilirsa adlandirilsin arastirmaya karar verdik.
Yard. Doc. Dr. Aksin Somel (Sabanci Universitesi Tarih Programi Ogretim Uyesi): 1870 li yillarda Osmanli egitim mufredati icindeki Ermeni okullarindaki bazi ogretmenler devrimci ve ulusal gorusleri benimserken kimi okullarda gericilik hâkimdi. Marksist ulusalci ogretmenler Anadolu daki papazlari okullardan uzaklastirmaya calisiyordu. Bazilari da devrimci ogretmen kadrolarinin denetiminde politize olmustu. Abdulhamit in baskisi Ermeni gencliginin nefretini siddetlendirdi.
Elif Safak (Yazar): Bazi sorulari sormamiz gerekiyor. 1915 oncesinde Musluman Turk kadinlari ile Ermeni romanci Zabel Yaseyan arasinda bir iliski var miydi? Halide Edip ile Yaseyan in hayatlarini karsilastirmali ele alabilir miyiz? Edebiyati kaynak olarak kullanabilir miyiz? Bence Ermeni diasporasina tehcirden sonra bu topraklarin siyasi ahlaki sanatsal edebi ve vicdani olarak cok coraklastigini soylememiz lazim.
Doc. Dr. Taner Akcam (Minnesota Universitesi Ogretim Uyesi): Soykirim uygulamasiyla 1. Dunya Savasi ndan once tum Anadolu gayrimuslimlerden arindirilmak istenmistir. 14 Ocak 1915 te Enver Pasa nin Harbiye Naziri olmasiyla bu plan tum Anadolu ya yayilmis agirlikli Turk unsuruna dayali olarak devlet yeniden insa edilmistir. Turk olmayan Musluman unsurlar ise surulmus gonderildikleri yerlerde nufusun yuzde 5 ya da 10 nunu gecmeyecek sekilde asimile edilmeye calisilmistir. Soykirim bir sosyal bilim alanidir. Sadece hukukcularin tekelinde degildir.
Doc. Dr. Irfan Palali (Ege Universitesi Ogretim Uyesi): Tehcir sirasinda Muslumanlastirilmis bir Ermeni olan anneannem Fatma Ane olmedi yasadi. Ancak anne ve babasiz yasadi kimligini unuttu asimile oldu. Tehcir buyuk bir insanlik sucudur katliamin daniskasidir. Ancak onceden planlanmis bir soykirim degildir.
Alman tarihciler boyle der miydi?
Konferans sirasinda Basbakanlik Devlet Arsivleri Genel Mudur Yardimcisi Mustafa Budak konusmacilara Siz Musluman kayiplarla ilgili de soz edecek misiniz? sorusunu yoneltti. Bu soru uzerine konusmacilardan Doc. Dr. Halil Berktay Yahudi soykirimi tartismalari sirasinda Alman tarihcilerin Alman kayiplarindan ne haber dedigini duydunuz mu? dedi.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com