Turk Sanayicileri ve İsadamları Dernegi Yuksek İstisare Konseyi Toplantısı nda Devlet Bakanı Ali Babacan ile dernek baskanı Omer Sabancı arasında Kur’an kursu tartısması yasandı. Sabancı yasadısı Kur’an kurslarına hosgoru gosterilmesinin Avrupa’da laiklik anlayısından geri adım olup olmadıgı tartısmasına yol acacağını’ one surdu. Sabancı’ya cevap veren Babacan ise AB surecinde mutlaka halkın hassasiyetlerinin de gozetilmesi gerektiğine isaret etti. Halkımız nelerden muzdarip gayet iyi biliyoruz. Cok farklı alanlarda yasanan insan haklarıyla ilgili ozgurluklerle ilgili sıkıntılarla buyuduk. diyen Babacan bazı konularda toplumun penceresinden bakmanın oğrenilmesi gerektiğini soyledi. İstanbul’daki toplantıda TUSİAD temsilcileri Avrupa Birliği sureci konusunda hukumete sert elestirilerde bulundu. Omer Sabancı yeni Turk Ceza Kanunu’nda ozgurluklerin kısıtlanmasına ve Ermeni meselesini ele alan bilim adamlarının suclanmasına tepki gosterdi. Sabancı is dunyası olarak AB’ye tam uyelik hedefi dısında bir formulu kabul etmediklerini soyledi. Guvenlik guclerinin gosterilere mudahalede asırı guc’ kullandıklarını kaydeden Sabancı Orhan Pamuk’a atfen Uluslararası alanda tanınmıs bir yazarımızın kitaplarının imha edilmesi yonunde resmî talimat verilmesi hukumetin resmî tavrı Ermeni meselesini bilimsel platformlarda tartısmak olarak acıklanırken bu konuyu ele almaya hazırlanan bilim adamlarının ulkeyi arkadan hancerlemekle’ suclanması diğer ornekler.” ifadelerini kullandı. Turk Ceza Kanunu’nda tatmin edici duzenlemeler yapılmadan yasalasmasının ve yeni yasanın ifade ozgurluğune olumsuz etkilerinin gundeme geleceğini kaydeden Sabancı Yasadısı Kur’an kurslarına hosgoru gosterilmesinin laiklik anlayısında bir geri adım olup olmadığı tartısma konusu edilecek.” dedi. TUSİAD Yuksek İstisare Konseyi Baskanı Mustafa Koc da benzer elestirilerde bulundu. Ertelenen Ermeni konferansına temas eden Koc Tarihcilerin tartısması gerektiğini savunduğumuz bir konuda ifade edilmemis fikirlerin sahiplerini pesinen hainlikle suclamak demokrasi konusunda tum dunyanın dikkatini cekmektedir ve ilerlemelere golge dusurmektedir.” dedi. TCK’nın yeni duzenlemelerinin ifade ozgurluğunun sınırlarında dolastığını’ soyleyen Koc ozellestirme aleyhtarlarının kamuoyunu olumsuz yonde etkilemesine izin verilmemesini istedi. Koc Son zamanlarda AB ile ilgili konularda resmin butununun gozden kacırılabildiğini ve munferit olaylar etrafındaki tartısmaların AB ile iliskilerimize golge dusurmesine izin verildiğini gozlemliyoruz. Bu bazen Kıbrıs bazen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bir kararı kimi zaman Ermeni meselesi veya ticari kısıtlama seklinde olabiliyor.” dedi. Devlet Bakanı ve basmuzakereci Babacan konusmasında elestirilere cevap verdi. Babacan Turkiye’nin 10-20 yıl sonra AB’ye her acıdan cok daha yaklasmıs tum sistemini A’dan Z’ye temize cekmis bir ulke haline geleceğini soyledi. Babacan Turkiye’nin hem ekonomik programı hem de siyasi yonu acısından cok istikrarlı bir ulke haline geldiğine dikkat cekti. Ekonomide sağlanan basarılara dikkat ceken Babacan bunun sebebinin Turkiye’nin kazandığı AB vizyonu olduğunu kaydetti. Ali Babacan Turkiye’nin 17 Aralık’a kadar AB ile ilgili Kopenhag Siyasi Kriterleri cercevesindeki reformları gerceklestirdiğini ve kritik esik’ denilen siyasi reformları tamamladığını dile getirdi. Reformlara bundan sonra da devam edileceğini vurgulayan Babacan 3 Ekim’de baslayacak muzakerelerin 4’te 3’unun ekonomi ile ilgili konuları kapsayacağını soyledi. TUSİAD yetkililerinin konusmalarda zafiyetten bahsedildiğini belirten Babacan Kimsenin endisesi korkusu olmasın. IMF ve Dunya Bankası programları cercevesinde yuruttuğumuz calısmalar devam ediyor. Bundan sonraki donemde Uluslararası Para Fonu yapısal reform ayağından yavas yavas cıkacak. Yavas yavas IMF ile yapısal reform anlamında calısmamız devreden cıkarken AB ile yoğunlasacağız.” seklinde konustu. Sabancı’nın Kur’an kurslarıyla ilgili iddiasını cevaplandırırken Ali Babacan AB surecinde mutlaka halkın hassasiyetlerinin de gozetilmesi gerektiğine isaret etti. Babacan sunları soyledi: Biz halkın icinden gelen bir hukumetiz. Turkiye’nin zorluklarını gucluklerini gayet iyi biliyoruz. Halkımız nelerden muzdarip gayet iyi biliyoruz. Cok farklı alanlarda yasanan insan haklarıyla ilgili ozgurluklerle ilgili sıkıntılarla buyuduk. Onun icin bazı konulara bakarken sadece kendi penceremizden değil biraz da toplumun penceresinden bakmayı da oğrenmek gerekir.” dedi. Konusmasında butce acığının gayri safi milli hasılaya oranının gelecek yıl yuzde 3’un altına ineceğini belirten Bakan Babacan 2006’da ilk Maastricht kriterinin yakalanmıs olacağını bildirdi.