Turkes in talimatı: NAZİ’leri dovun -
İkinci Dunya Savası nda 6 milyon Yahudi hayatını kaybetmesine ragmen İsrail’de vucudunda Nazi dovmesi bulunan bir askerin Neo-Nazi suclamasıyla ordudan atılması dunyada sok etkisi yaptı.
Ermeni soykırımı’ iddiası yuzunden bası agrıyan Turkiye’nin ise tarihinin hicbir doneminde Naziler’in esamesi okunmadı. Boy gostermeye calısanlar en sert tokatı milliyetcilerden yedi. Tıpkı Gunduz Kapani hareketi gibi. Alparslan Turkes’in talimatı ile 1969’da Turk NAZİ’lerine meydan dayağı atıldı. Dayağı atan ulkucu grubun basındaki Turan Guven Turkes’in Bunlara haddini bildirin biz Nazi deği-liz. seklinde talimat verdiğini soyluyor.
İkinci Dunya Savası’nda Nazilerin ustun ırk’ saplantısı yuzunden 6 milyon Yahudi hayatını kaybetti. Sadece Roman escinsel dilenci alkolik akıl hastası veya ozurlu oldukları icin oldurulen birkac milyon insan cabası. Her yıl duzenlenen torenlerde butun resmi ağızlar tarafından kınanmalarına rağmen bugun dunyanın zenginler kulubu olarak adlandırılan super guclerin tamamında Naziler sayılarını giderek artırıyor. Hatta İsrail’de bile vucudunda Nazi dovmesi bulunan bir askerin Neo-Nazi suclamasıyla ordudan atılmasına rağmen Turkiye’de tarihin hicbir doneminde Naziler’in esamisi bile okunmamıstır. Zaman zaman boy gostermeye calısanlar da munbit bir toprak bulup filizlenememis. Tıpkı 1960’lı yıllarda ortaya cıkan Kapani hareketi gibi. NAZİ’ kavramı ile ortaya cıkıp MHP’li genclere cengel atanlar NAZİ’lere en sert cevap yine Alparslan Turkes’ten gelmis. Turkes’in talimatı ile teskilatın altı yağız delikanlısı İzmir’e gidip daha palazlanmadan Turk NAZİ’lerine meydan dayağı atmıslar. Nazilere dayak atan grubun basında bulunan Gazi Universitesi’nde oğretim uyelerinden Prof. Dr. Turan Guven Turkes’in altı ulkucuyu yanına cağırarak Bunlara haddini bildirin biz Nazi değiliz.” seklinde talimat verdiğini soyluyor. Guven ve arkadasları da talimatın hakkını vererek hareketi 1969 yılında tarihe gommus. Hakkı Oznur’un Ulkucu Hareket’ adını tasıyan calısmasında iki ayrı Nazi’ olusumundan bahsediliyor. Bunlardan bir tanesi Mursit Altaylı’nın onderliğinde Dinamik Ana Stratejiler (DAS) adı altında İstanbul’da orgutlenirken bir diğeri de İzmir’de Nasyonal Aktivite Zinde İnkisaf (NAZİ) ismiyle tutunmaya calısıyordu. İzmirli NAZİ’lerin basında Gunduz Kapani buluyordu. Kapani’nin bir grup adamı ulkucu teskilatlara girmislerse de bu gencler daha sonra hareketin icinden ayıklanarak atılmıs. Guven bunların topu topu 20 kisiyi bile gecmediklerini soyluyor. MHP’nin 1969 yılında İzmir’de organize ettiği bir yuruyusu sabote etmek icin Gunduz Kapani tarafından planlanan basın toplantısını Guven ve bes ulkucu Osmanlı tokadı’ ile engellemisler. Guven’in aradan 35 yıl gectikten sonra olay ile ilgili yaptığı yorum oldukca ilginc: Dovulme olayından sonra Kapani Turkes’i Turk ırkına ihanet etmekle’ sucluyordu. Turk ırkcılığı yapan bu kisinin kendisinin ne olduğunu soylemeye gerek var mı? Ben hayatım boyunca ırkcılık yaparak olcusuz hareket edenlerin coğunun Turk olmadıklarını gordum.” diyor. Turan Guven Kapani hadisesi icin secilen sıradan bir isim değil elbette… Nitekim Guven cok gecmeden genclik kollarının genel baskanlığına getirilmis. Yaklasık bir yıl bu gorevi yaptıktan sonra 1971 yılında Ankara Universitesi Fen Fakultesi’ne asistan olarak goreve baslamıs. Ulkucu gencliğin o donemde yasadığı sıkıntıları ana cizgileri ile anlatan Guven’in ifadesiyle 1970’lerde sol butun universitelere hakimdi. Tarafsız kalmak isteyenlere veya karsıt goruslu oğrencilere okuma ozgurluğu tanınmayan bir donemdi. Tarafsız olmak isteyen oğrencilerin karsılarına cok tanıdık bir sav ile cıkılmıs: Ya bizden olacaksınız ya da yok olacaksınız”. Sokaklar bosaltılarak solun karsısına mecburen sağ goruslu oğrenciler cıkartılmıs. Yani Guven kritik bir donemde baskanlık yapmıs. Tebessum ederek Hayatım boyunca hic tabanımı gostermedim. Tabanımı goren yoktur. Baskanım ya bir de namım var. Kacamadım bu yuzden kavgalardan.” diyor. Haliyle kacmayı gerektiren durumlarda olmamıs değil. 17 Mart 1970’de 70-80 kisilik bir grubun saldırısına uğramıs. Yanındaki arkadasları mertliği bir baska bahara bırakarak’ selameti kacmakta bulmus. Guven ise elinde koyden getirdiği orme sapan ile kendisine saldıranlara tas fırlatmaya baslamıs. Anılarını anlatırken 17 Mart ile birlikte bir de kendisine zincir ile saldıran Kerim adlı Silifkeli bir ogrenci aklına geliyor. Zinciri koltuğumun altına alarak ona vurdum. Yaklasık iki sene sonra da Kerim’e Silifke’nin Narlıkuyu mevkiinde rastladım. Ulku Ocağı olarak Guney’e bir gezi yapıyorduk. Bir anda yolun kenarında Kerim’i gordum. Otobusu durdurdum ve yanına giderek Beni tanıdın mı?’ diye sordum. Olay gununu hatırlatarak onu biraz hırpaladım. Bana karsılık vermeyince bu sefer uzuldum. O anda arkadaslarla bir de hatıra fotoğrafı bile cektirdik. Bir sene sonra Silifkeli arkadaslarıma Kerim’i sorduğumda bana kalp kirizi’nden olduğunu soylediler.” Guven Kerim’in olumune ağlamıs. Bugun bile 18 Mart’ı (Suleyman Ozmen’in vurulduğu gunu) ve Kerim’i anlatırken gozyaslarını tutamıyor.
Bana kursun atan arkadasımla yıllar sonra camide karsılastım’
Aranıyorum. Adana’ya memleketime gittim. Bizim Radyo’ adlı Bulgaristan’dan yayın yapan Komunist Partisinin bir radyo istasyonu var. Haberlerde adım anons ediliyor ve Fasist Turan Guven evde yukluğun altında saklanırken yakalandı” diye bildiriliyor. Oysa ben haberden bir gun sonra yakalandım. Demek ki adamların bir ilcede bile istihbarat elemanları var. Bilgi onceden gidiyor ve sonra da ben yakalanıyorum.
Bir donem bize kursun atan solcu hasımlarımız bugun eski dusuncelerini muhafaza etmiyorlar. Gecenlerde cuma namazında bir tanesine rastladım. Selam verdiğimde bir baktım bana kursun atan bir solcu arkadas sağ tarafımda duruyor. O da benimle Allah’a secde ediyor.
Komando kampları 1968-69’da acıldı. Fikir Alparslan Turkes’e aitti; ancak kamplar ile Dundar Taser ağabeyimiz de (Milli Birlik Komitesi eski uyesi) ilgileniyordu. Ulkenin uzerinde kara bulut gibi komunizm ruzgarı estiği icin halk bizi kurtarıcı’ gibi goruyordu. Hatta oyle ki komando kamplarının yiyecekleri halk tarafından sağlanıyordu.
Ankara Teknik Yuksek Oğretmen Okulu’nda Dursun Onkuzu adlı arkadasımızın ciğerlerine pompa ile hava verildikten sonra oldurulup okulun ikinci katından asağıya atıldığı haberini aldık. Hava bir anda gerginlesti. Bircok arkadasım silahlarını takarak harekete gecmeye hazırlandı. Sanki hepimiz sok olmustuk. Bilincsizce bir hareket yapılmasından cekindiğim icin arkadasları teskin ettim. Yoksa cok buyuk kargasa yasanacak bircok insan hayatını kaybedecekti.
Yuksek Oğretmen Okulu Hazırlık Lisesinde aynı sırada oturduğumuz Ertan Onal adlı bir arkadasım vardı. Universiteye girdikten sonra bilemediğim sebeplerle gun gectikce Ertan bana dusman kesiliyordu. Hayatıma kastedecek bir dusman haline gelmisti. 17 mart 1970’deki buyuk bir olayda (Suleyman Ozmen’in sehit olduğu ve soldan da İmam Huseyin Unal’ın omuriliğinden yaralandığı olay) Ertan bir binanın uzerine cıkmıs ve bana hitaben elinde tuttuğu bomba ile Turan ! Gel de seni Allah’ın kurtarsın !” diye bağırıyordu. Yatakhane binasında mahsur kalmıstık ve bombayı tepemize atar diye hic ses cıkarmadık. Yaklasık 20 dakika kadar sonra Fen Fakultesi tarafından patlama sesi duyuldu. Daha sonra bir oğrendik ki Ertan’ın elinde bomba patlamıs ve kolu kopmus.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com