Demokrasi dediysek o kadar da degil yani! -
Yuzde 35 oy alıp milletvekilliklerinin yuzde 70 ini kazanınca demokrasinin faziletlerinden soz etmek elbette kolaydı. Herkes AKP nin ne kadar da demokrat olduguna inandı. AKP nin demokratik misyonu uzerine makaleler dokturduler nutuklar attılar.
İnsanların AKP nin demokratlıgına inanması doğaldı cunku en basta AKP liler kendilerinin demokrat olduğuna inanmıstı: Bu demokrasi iyi bir sey olmalı bizi iktidara getirdiğine gore!
Kim sevmez boyle demokrasiyi?
Ustelik AKP nin kamuoyundaki desteği de yukselmeye devam etti. Bir ara yuzde 60 ları bulduğu soyleniyor. İste demokrasinin faziletlerini ovmek icin iyi bir neden daha!
Fakat ne olduysa son altı ayda isin rengi değismeye basladı. Avrupa treni oyle yavasladı ki sanki durdu. Ekonomi iyiye gidiyor dendi ama vatandas bunu bir turlu hissedemedi. İktidara gelirken verilen sozlerden coğu yerine getirilmedi.
Ve her iktidarın basına gelen sey AKP nin de basına gelmeye basladı. Kamuoyu desteğinin yuzde 30 lara indiği soyleniyor. Secim sonrasının iyimser havasının yerini tereddutler ve kotumser beklentiler almaya basladı.
Bu hemen her iktidarda yasanan bir gelismedir. Kurumsallasmıs demokrasiler ve koklesmis partiler varsa olağan karsılanır ve hos gorulur.
Ama iktidar koltuğna oturan yeni bir partiyse ve demokrasinin islerliği hâlâ tartısılıyorsa destek yitiren iktidarların sertlesmeye basladığını goruruz: Bizi arkadan hancerliyorlar bunların hepsi komplocu zaferimizi bir turlu iclerine sindiremediler hainler biz de ortalığı bos bırakacak değiliz elbette! Demokrasi demokrasi dediysek bizi yıkıp yok etme ozgurluğu demek istemedik ya!
Buna benzer senaryoları Turkiye de dahil olmak uzere gecmiste o kadar cok ulkede izledik ki artık ezberledik.
Ve hemen hicbir yerde bu tur paranoyanın sonu hayırlı olmamıstır.
Son aylarda AKP iktidarında izlenen AB gecikmesi salt bir yorgunluk mudur yoksa AB nin ongorduğu asırı demokratiklesmeye karsı duyulan bir gardını alma hareketi midir bilmiyorum. Ozellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi basortusune ozgurluk konusunda hic de bekleneni vermedikten sonra koyver ipin ucunu gitsin! Baskasının isine yarayan demokrasiyi biz nidelim ama değil mi?
Ben guzele guzel demem guzel benim olmayınca!
Acaba AKP iktidarı uzun vadeli bir politika değisikliği mi planlıyor? Geciken basmuzakereci ataması AB konusunda hicbir yeni duzenleme yapılmaması... Tam tersine ozgurlukleri kısıtlayan bir Ceza Yasası (ki muhtemelen AB itiraz edecektir AKP bunu bilmez mi?) Ve hukumetin baskısıyla Boğazici Universitesi nde yapılacak Ermenilerle ilgili konferansın ertelenmesi (bu konuda da AB den ses gelecektir).
Butun bunların birbirinden bağımsız ve rastgele girisimler olduğunu sanmıyorum. Basında fazla yer bulmayan benzer gelismeler de var: Adli Tıp Kurumu tarafından yargı mensupları icin duzenlenen iskence seminerinin gerekce gosterilmeden iptal edilmesi gibi. Aynı gun de Uluslararası Af Orgutu nun raporu yayımlandı: Turkiye de iskence bitmedi!
AKP nin kamuoyu desteğinin zayıflamasıyla sertlesme yanlısı politikalara yonelmesi aynı gunlere denk geldi. Sizce bu bir rastlantı olabilir mi?
Ben hic sanmıyorum. Allah sonumuzu hayır etsin bakalım.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com