Ertesi gun -
su gunlerde ertelenen Ermeni konferansı dısında bir konuda yazmak mumkun degil herhalde.
Ama bunu yazar ve dusunurken ornegin Eğitim-Sen in kapatılmıs olduğunu (gerekcelerini vb.) unutmamak gerekiyor. Cunku bunlar aynı toplumun aynı rahatsızlıklarının dısa vuran sonucları ve aynı zamanda olmalarının da bir anlamı var. Turkiye su 2005 yılında 1923 te değil 1908 de yasadığı sorunlardan ve onların yarattığı psikolojiden henuz sıyrılmamıs durumda.
Ermeni sorunu da o psikolojiyi bugune kadar ayakta tutan temel direk.
Nitekim soz konusu konferans bu bakımdan son derece birlestirici ve butunlestirici bir rol oynamıs oldu.
Bir kucuk sıralama yanlısı olsaydı da Adalet Bakanı yerine Milli Eğitim Bakanı televizyonda izlediğimiz o konusmayı yapsaydı tarihte ilk kez olmak uzere AKP li bakanla YOK Baskanı bir konu uzerine hemfikir olmus olacaklardı. Gene de CHP li emekli diplomat milletvekili AKP li Adalet Bakanı ve YOK Baskanı nın aynı noktada bulusmus olmaları dikkat edilmesi gereken bir keyfiyet.
Bu bulusmaya medyadan katılanlar yıllardır bildiğimiz tanıdığımız kisiler. katılmalarında ve katılma bicimlerinde sasırtıcı denebilecek bir sey yok.
Ama onların bir kısmı da konferansı lanetlemek uzere her turlu carpıtma dahil ellerinden geleni yapmayı gorev bilirken erteleme nin kotu olduğunu soylemek gereğini de duyuyorlar.
Onların bu gereği duymalarının onemli bir nedeni gene aynı medyanın oteki kesimidir diyebiliriz sanıyorum. Cunku su gun konferansın olacakken ertelendiği su 25 Mayıs ın ertesi gunu gazetelere baktığımda yasanan olguyu demokrasi adına kınayan bircok yazı (imzalı veya editorial denebilecek turden) goruyorum. Demokrasi adına demeyi gerekli goruyorum cunku Bu adamları Allah kahretsin ama toplantının iptal edilmesi de kotu oldu diye yazanlar bunu demokrasinin kendisiyle ciddi bir iliskileri olduğu icin yapmıyorlar. Avrupa Birliği yolunda kotu oldu; bak tam Fransa da oylama Almanya da sosyal- demokratların gerilemesi sırasında boyle bir sey olmamalıydı gibi kaygılarla teessuf lerini dile getiriyorlar.
Ama iste bunu yapmayanlar da var ve Turkiye de gercekten yeni olan bu. Bu toplumu bundan boyle Cicek lerin Elekdağ ların Turkiyesi olmaktan cıkaracak gelisme de bu.
simdi gorulen su son sınamayı da Cicek lerin Elekdağ ların kazandığı. Neyin milli cıkar olduğuna karar verme yetkisini elinde tutan ve butun toplumu da buna gore sıraya sokan bu anlayıs yukarıda soylediğim gibi sağa sola dağılmıs gozuken kollarını boyle bir olayda yeniden bir araya getirmeyi basardı. Ama bunun kalıcı bir basarı olduğunu olacağını sanmıyorum. Bu toplum bu deli gomleğinin icinden cıkmayı oğrenecek ve bunu gerceklestirecektir.
Tabii bu arada yazılan soylenen bir yığın yanlıs lakırdı var -basta tek taraflı konferans teranesi gelmek uzere. Basta dediğim gibi bugunlerde bundan baska bir konuda yazmak zor olduğuna gore bu iddialara cevap vereceğiz. Ama adam bin kere yazılmıs bir sozu de carpıtmaya saptırmaya kararlıysa yapacak bir sey yok
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com