Yanlıs psikoloji -
Kıyıma genosid demenin ne kadar yerinde oldugunu tartısırken pazar gunu oldurme kastının ve ayrıca bu hedef icin olusturulan orgutlenmenin kapsamından soz ettim. Cesitli ulkelerin ceza yasalarında oldurmenin bireysel orneklerinde bir de tahrik ogesine yer verilir ki topluluklararası catısmalarda da bunun onemi azımsanamaz. Bu konuda Almanya da olanla burada olanı kıyasladığımızda gene belirgin bir farkla karsılasıyoruz. Almanya da Yahudiler hicbir sey yapmamıslardı. Buradaki Tasnak la Hıncak la kıyaslanabilir hicbir orgutleri Almanya dan ayrı bir hayat yasamak uzere hicbir planları yoktu. Burada ise kıyım oncesinde de silahlı Ermeni hareketlerine rastlanır. Bu girisimlerde yeterince acık
bir etnik imha kararlılığı gorulur.
Bunu bu noktada Ermeni tarafından gelen bir tahrik olduğu olgusunu belirtmek ve 1915 le Holocaust un hukuki değerlendirmesi cercevesinde hesaba katılması gereken bir baska oğenin altını cizmek icin soyluyorum. Yoksa ilk kim yaptı? tartısmasına bir girildi mi bunun sonu yoktur. Adem in elmayı ısırdığı ana kadar geri donmemiz gerekebilir. 1895 te olanları mı alacağız ondan oncesini mi? Berlin de Osmanlı Devleti nin vilayat-ı sitle de ıslahat yapmayı taahhut ettikten sonra kılını oynatmamasını mı? Abdulhamid in kurdurduğu Hamidiye Alayları nın marifetlerini mi?
Zaten bu nedenle Sorunu tarihciler cozsun demek absurd bir gorustur. Tarihciler gecmisi inceler gecmis de son derece karmasıktır; bakıs acıları yorumlar değerlendirmeler bireyden bireye değisir. Oysa iki halk arasındaki iliskileri duzeltmek onceliğe geleceği ilgilendiren bir istir. Bu is geriye bakarak değil ileriye bakarak yapılır.
Ancak geldiğim su noktada genosid kavramının bu olaya karısmasının ileriye bakma yı guclestiren bir rol oynadığını gozlemlediğimi de soylemeliyim. Aynı zamanda geriye nasıl bakacağımız konusunu da karıstırıyor. Cunku tarihi bir olayın tespiti ve acıklaması sorusunun uzerine hukuki bir soruyu oturtuyor. Bu da oyle sıradan bir hukuk sorusu değil; once bir tarafın sonra da kacınılmaz olarak obur (savunmadaki) tarafın bu olayla ilgili butun duygu birikimi bu kelimenin icine bosaltılıyor.
Bunun Turkiye de aldığı bicim ustune birkac sey soylemek istiyorum. Eğitim ve oğretim duzeninin ozsel bir parcası olarak bu olayın ustunun ortulduğu ortulemediği zaman da Onlar bizi oldurdu diye anlatıldığı malum. Boyle olmasını elestirmek değil simdi varmak istediğim nokta bunun bir sonucu.
Sıradan bir Turk yurttası icin tarihte bir Ermeni kıyımı yapılmıs olduğunu oğrenmek bir sok halinde gerceklesiyor. Boyle bir olguyla yuzlesmek kimse icin kolay bir sey değil. Aslında bu gibi seylere karsı duyarlılığınız daha fazlaysa kabullenmesi de daha zor olabilir.
Ama isin icine aynı anda bir de genosid yaftası giriyor. Sıradan Turk yurttası Ermeni kıyımını bilmiyor ama Holocaust u bilmeyen dunyada yok. İste senin ataların bunu yaptı demis oluyorlar yani.
Boyle bir seyi kabullenmek busbutun guclesiyor ve genosid suclamasının
payı arttıkca buna karsı Hayır bu bir yalandır diye tepki gostermenin ahlaki haklılığı da artıyor. Bununla bu kosullarda karsılasan bir Turk icin soru Tarihte soyle soyle bir olay oldu mu? turunden nesnel bir soru olmaktan cıkıyor; Sen bir alcak mısın? sorusuna donusuyor.
Nesnel sorunu acığa cıkarmak istiyorsak bunun doğru psikolojik yontemi bu değil.
Murat Belge Arsivi
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com