Vicdan Krallıgı -
Ridley Scott ın yonetmenligini yaptıgı Kingdom Of Heaven-Cennet Krallığı’nın final sekansını izlerken aklıma Ermeni Soykırımı iddiaları geldi. İzlemeyenler icin minik bir hatırlatma yapayım. Buyuk kumandan Salahaddin Eyyubi Kudus’e ordusuyla dayanmıstır. sehri teslim etme gorusmeleri sırasında Haclı komutanı Balian tedirgindir. Herkesi kılıctan gecirmeyeceğiniz ne malum?’ diye sorar. Zira yaklasık 90 yıl once Haclılar Kudus’u alırken Muslumanları coluk cocuk demeden katletmistir. Salahaddin’in yuzunde vakur bir tebessum belirir ve soyle der: Benim adım Salahaddin!.. Salah ud din!’
Senarist William Monahan repliği yazarken ne dusundu bilmiyorum ama -zira ilk senaryo denemesidir- inanclı bir Musluman’ın her seyden once inancının soykırıma gucsuze zulmetmeye -bırakın yapmayı- engel olacağının ifadesiydi bu cumleler. İnanclı bir komutanın elindeki kılıc olsa olsa bir nester olabilirdi. İltihaba kanserli kangren olmus bir uzva tedavi amaclı vurulan bir nester!
Ve filmin en enfes gondermelerinden biri daha: Cennet krallığı diye bir sey yok. Krallık insanın vicdanında... Bahsedilecekse bir vicdan krallığından merhamet imparatorluğundan bahsedilebilir. Bugun soykırım karsısında zor duruma dusenlerin eğilip bukulenlerin ilk basta kendi ecdadımız olan Osmanlı’yı reddetmeleri tarihimize burun kıvırmaları ibretli bir sonuc değil de nedir?
Ecdat gunumuz super guclerinin yaptığı gibi gectiği her yerde vicdansızlığı merhametsizliği bayrak yapsa bugun İslam oncesi hicbir dinden medeniyetten veya kulturden eser dahi kalmazdı. Atalarımızın essiz hosgorusunun apacık gostergesi olan onca tarihi ve kulturel dini miraslar bunun ispatıdır.
Kof bir ecdat ovunmesi ya da beylik bir ırk pohpohlayıcılığı derdinde değilim. Ancak bugun Kıbrıs’ta Ermeni meselesinde icinde bulunduğumuz can sıkıcı zor durumu cozebilmek icin sırtımızı donduğumuz tarihimizle barısmak kendi kokenlerimize inerek gercekleri gormemiz gerektiğine inanıyorum.
Cennet Krallığı filmi her ne kadar sarkiyatcı bir bakıs acısıyla ele alınmıssa da biz G.O.R.A gibi kıldan tuyden projeler ile mesgul iken orada duran tarihsel bir gercekliği tum dunyaya gosteriyor: Muslumanlar icin bugun uygun gorulen barbarlık ve acımasızlık gomleği sahici değil!
İste Ridley Scott gibi Black Hawk Down turu acımasız tek yanlı filmleri sinemaya aktarmıs isimler bile tarihteki bu vicdan tablolarından ve hosgoru manzaralarından etkileniyor ve kendi dinlerini insanlarını zor durumda bırakacak islere imza atıyorlar. Hele bir de biz bu sanatı adam gibi yapabilsek. Ya da bu isi yapanlar kendi değerlerimizle kultur ve tarihimizle barısık olsalar!
Ne kadar acınası bir fark değil mi? Batılılar Salahaddin gercekten bu kadar merhametli miydi Haclı papazları gercekten bu kadar menfaatperest miydi diye tartısadururken biz falanca artistin cıplak sahneleri cok konusulacak fesmekanca bayan oyuncu Berlin in Berlin filminden sonra yine yatak sahnesiyle gundeme gelecek debelenmesindeyiz.
Sonra da kalkıp ecnebilere kızıp kendimizi paralıyoruz biz soykırım yapmadık diye! Soykırım yapmadık; ama bugunku vurdumduymazlığımız ve serkesliğimiz en az soykırım kadar acıtıcı değil mi?
Yazıyı Aksiyon icin kaleme aldığımız konuyla ilgili yazının son bolumuyle bitirelim: Netice itibarıyla Kingdom Of Heaven Scott’ın diğer tarihî filmleri kadar tek taraflı ve acımasız değil. İyi-kotu dayandığı bir gerceklik var. Ancak ne kadar olursa olsun kamera karsı yakada. Bize de sadece icimiz acıyarak izlemek kalıyor. Kudus’te kralın cevresinde olup bitenleri en ince ayrıntısına kadar oğrenirken Salahaddin tarafında nelerin olup bittiğini bize anlatabilecek senarist de yok yonetmen de yapımcı da... Tarihi biz yapıyoruz onlar yazıp filme cekiyorlar! Sonra tekrar bize seyrettiriyorlar. Gercek en insaflılarının elinde bile inim inim inliyor.
Bırakın kendi tarihimizi filme cekecek kadar sinemayı sanatı bilmeyi. Biz kendi tarihimizi bile bilmiyoruz. Hadi; buyurun gidin Beyoğlu’nda filmin oynadığı salonların sokağına. İstiklal Caddesi’nde tutun bir genci kolundan cekip sorun; Salahaddin kim?’ diye. Bakalım ne cevap alacaksınız?
Salt bunun icin olsa bile bu filmi izlemek lazım. Yalnız once Salahaddin Eyyubi hakkında bir yerlerden kitap filan bulup okuduktan sonra!
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com