Umarım 100 uncu yılı İstanbul da anarız - Haber Arşivi 2001-2011
28 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Սիմ / Ժամ : Խաւարակ

Haber Arşivi 2001-2011 :

01 Mayıs 2005  

Umarım 100 uncu yılı İstanbul da anarız -

Umarım 100 uncu yılı İstanbul da anarız

Prof. Dr. Murat Belge Ermeni sorununun cozumu icin iki toplumun birbirini daha iyi tanıması gerektigini savunuyor. Ermenistan ı resmen tanımak sınırları acmak gerek. Aslında birbirimize cok benziyoruz diyen Belge 1915 olaylarının 100 uncu yılında da İstanbul da anma toreni yapılmasını umuyor Gectigimiz haftanın en cok konusulan olaylarından biri 1915 olaylarının 90 ıncı yıldonumu nedeniyle Erivan da bulunan Prof. Dr. Murat Belge nin maruz kaldığı saraplı saldırıydı. Bilgi Universitesi Karsılastırmalı Edebiyat Bolumu Baskanı ve Radikal gazetesi yazarı Belge olayı buyuk bir olgunlukla karsıladı; gomleğini nasıl ucretsiz temizlettiğini dokulen bir kadeh yerine ikram edilen bir sise sarabı nasıl ictiğini yazdı. Belge gercekten hic sinirlenmemis. Mahallenin delisi olarak tabir ettiği adamın yaptığını anlatırken gulumsemeden de edemiyor. Belge yi Kustepe deki Bilgi Universitesi kampusunda ziyaret ettik. Saldırıyı anıta cicek koyarken nicin gozyası doktuğunu ve neden Birlesmis Milletler in tanımına gore 1915 olayları soykırımdır dediğini kendi ağzından dinledik. Nasıl gecti Erivan gunleri? Bir kere benim icin cok yeni değil Erivan bu ucuncu gidisimdi. Ama Ermeni soykırımı bağlamında ilk gidisim. Baska ulkelerde bu konuyla ilgili yapılan toplantılarda bulunmustum. Orada olan insanların bir kısmını sahsen bir kısmını da ismen tanıyordum. Tabii bir de 1915 olaylarının 90 ıncı yıldonumu torenleri vardı. Onu ilk defa goruyorum. Oraya gittim ve o anıta (Ermeni Soykırım Anıtı) cicek bırakma surecinde ben de bulundum Toren nasıldı? Cok etkileyici. Kim olsa nereden gelirse gelsin etkilenir ve etkileniyor. Cunku orada 100 binlerce insanın kederini goruyoruz. Ama Turk olarak oraya gidince insanın sırtına bir sey ister istemez basıyor. Ben kendimi sahsen sorumlu gormesem de herhalde Malezyalı bir adamdan daha farklı bakıyorum. O da elimde değil. 700-800 bin bazen 1 milyon kisi oraya geliyor o gun. Bu azımsanır bir rakam değil; muthis bir sey. Toren de bizim bildiğimiz torenlerden değil. Bağırtı cağırtı askerler resmi gecit falan yok. İnsanlar ellerinde ciceklerle uzun bir yol yuruyerek geliyorlar. Sıraya girip anıttan iceri giriyorlar. Ciceklerini bırakıyorlar. Sabah baslıyor gece yarısı olana kadar devam ediyor. Herkes birbirinin ağzına bakıyor genosid lafı cıkacak mı diye Siz bu konudaki yazılarınızda daha cok kıyım sozcuğunu kullanıyorsunuz. Erivan da ise Birlesmis Milletler tanımına gore soykırım denilebilir dediniz... Bu 1915 te olduğu zaman boyle bir kelime yoktu. Genosid kelimesini (Raphael) Lemkin 1948 de falan icat etti. Biz de kıyım diyerek buyuduk. Ermeniler de felaket anlamına gelen Ermenice bir kelime soylediler. Onlar da genosid demedi. Bugun normal konusan bir Ermeni de o kelimeyi kullanır. Ama bir zaman sonra Bu genosiddir iddiası basladı ve siyaseten doğru olmak isteyen bir Ermeni buna artık genosid demek durumunda. Benim o gazeteye soylediklerim kısmen kırpılmıstı; herhalde yer bulamadılar. Soylediğim su: 1948 de yapılan bir genosid tanımı var. Kabaca Bir topluluğu su su nedenlerle yalnız o topluluğa mahsus olmak uzere bir kısmını veya tamamını yok etmek uzere bir sey yapmak olarak tanımlanıyor. Tanım buysa 1915 evet genosiddir. Hurriyet gazetesinde de 900 kusur bin kisi tehcir edildi gibi bir haber cıktı. Bu baslı basına bir genosiddir. Butun mesele de bir kelime uzerine dayanıyor. Ve daha da cozumsuzluğe doğru gidiyor. Bir toplantıda ben Bana gore bu genosid değil diyorum. Yarısı Ha. Bu o namussuzlardan biriymis diyor ve sonra hicbir dediğimi dinlemiyor. Sadece birbirimizin ağzından genosid lafı cıkacak mı diye bakıyoruz. Turkler ve Ermeniler arasında bir de su ayrım var: Ermeniler isi butun bağlamından soyutlayıp 1915 te bu emir verildi ve ne oldu?yu konusmak istiyorlar. Onları ilgilendiren bu. Turkler de bunun evveliyatı sonrası Onlar bize ne yaptı?sında. Bir tarafta olay obur tarafta bağlam. Bu da ayrı bir cozumsuzluk ve diyalog kopukluğu yaratıyor. Hukumetin tutumunu nasıl buluyorsunuz? Hukumetteki bireylerin bu konuyu iyi bildiğini sanmıyorum. Turkiye de bu konu iyi bilinmiyor zaten. Deneyimli olanlar bilerek saklıyor ama bu hukumet bilerek saklıyor gibi gelmiyor. Bilmediklerinden boyle konusuyorlar. n Sizin bu konu icin cozum oneriniz nedir? Bunun olduğunu kabul etmek lazım. Ama bu da gecikecek gibi gorunuyor. Bu kabul kararını verecek adamlar simdiye kadar oyle bir dille konustular ki bu saatten sonra Yanlıs yapmısız demeleri zor. Bunun iki toplum arasında dostane bicimde tartısılması lazım. Onun icin ben Ermenistan ı resmen tanımak sınırları acmak gerektiğini dusunuyorum. İnsanların birbirini gormesi sipsivri disleri kuyrukları olmadığını anlaması gerekiyor. Ustelik bu tanısma gerceklestiğinde bizim Ermenilerle Yunanlılardan da cok benzestiğimiz gorulecek. Ermeniler bizim gibi duygusal dostluğuna sadık insanlardır. 90 ıncı yıl boyle gecti. 100 uncu yılda neler olacak acaba? Umarım 100 uncu yılı İstanbul da anarız. Uzerime sarap dokulunce cok kisi Oh olsun demistir Erivan gezinizden en cok ses getiren de herhalde sarap dokme olayı oldu. Gazeteci arkadaslar vardı. O adamcağız onceden tespit etmis Turk olduklarını saldırmıs. Aynı masada oturuyoruz. Tekrar onları gorunce Turco falan diye bağırdı. Birden bir el geldi ve bardağımı alıp sarabı basıma doktu. Hırant (Agos Gazetesi Genel Yayın Yonetmeni Hırant Dink) fırladı adam da kactı. Adamın yuzunu bir anlık gorebildim. Pek sağlam bir adam değildi. Belli ki mahallenin delisi bir adamdı. sikayetci bile olmadınız. Beni cok sevdi herhalde kendisi icin kutsal olan sarapla beni vaftiz etmek istedi gibi esprili bir dille yaklastınız. Ama burada hayli gurultu patırtısı oldu. Turkiye de insanlara genel olarak sansasyon lazım. Hele bir de Ermenistan a gitmissin Ermeniler sana bir Turk olarak saldırdılar. Bu bizim beklediğimiz bir sey. Bir de ben onların acısını paylasmak icin giden ve hep Ermeni kıyımının olduğunu soyleyen bir Turk olduğum icin bana da Oh olsun deme imkanları oldu. Asırı milliyetcilerin akli dengelerinin cok yerinde olmadığına inanırım Turk basını hic uzerinize gelmedi ama... Ama cok kisi icinden gecirmistir. İste Gor Ermenileri falan demislerdir. Yine de genel olarak bu yıldonumunde bizim alısık olduğumu refleksler gosterilmedi. Belki de bu isi yumusatma eğilimi var. Siz adamın akli dengesi yerinde olmadığı icin mi sikayetci olmadınız? Adamın akli dengesi yerinde olabilir. Bu asırı milliyetcilerin zaten hicbir zaman akli dengelerinin cok yerinde olduğunu dusunmem. Ermenistan da Ermeni bir adamın Turklere karsı buyumus olması sasırtıcı değil. Bayrak yakanlarla linc girisiminde bulunanlarla dolu bir memlekette yasarken herhalde bizim Ermenistan daki bir Turk dusmanı adama dudak bukup de Cık cık diyecek halimiz yok. Akıl sınırlarını gecen gosteriler yapmada kimse bizimle boy olcusemez. Herhangi bir insan gelip de sarap dokse herhalde sikayetci olursunuz... Tabii. Mesela İspanya da bir adamla tanıstırdılar. Adam yarım saat sonra Ermenileri oldurmus bir milletin mensubu olarak ne dusunuyorsun? dedi. Bunu deyip o da kafama sarap dokebilirdi. İste ondan sikayetci olurdum. O herife de cok sinirlendim ve butun gece kavga ettik mesela. Benim milletim bunu yapmadı anlamında değil ama Nasıl boyle bir kolektif sorumluluk yukleyebilirsin ki? Asıl fasist sensin dedim. n Evet anıta cicek koyarken ağladım; insan etkileniyor Anıta cicek koyarken gozunuzden yas gelmesi biraz da ortamın sizi etkilemesinden mi? Evet. Cok etkileniyor insan. Belki de Sovyetler Birliği nden edindikleri bir estetiktir. Leningrad da bir toplu mezara gitmistim. 600 bin insan yatıyordu. Yesillik ağaclar etrafta hicbir sey yok. Ağaclara hoparlorler gizlemisler bir piyano sonatı calıyor. O alayissizlik insanı cok daha fazla etkiliyor. Erivan da da oyleydi. Bir koro vardı insanlar ellerinde ciceklerle yuruyor. Yaslılar... O cok dokunuyor. Cok zor yuruyen bir adam almıs karanfilini gelmis. İnsanın icini hakikaten cok burkuyor. Olen insanların sayısını her iki taraf da abartıyor İddia edilen rakamlarla ilgili yorumunuz nedir? Her iki taraf da abartıyor. Ermeniler bir ara 6 milyona cıkmaya niyetlenmislerdi. Halen de 1 5-2 milyon diyorlar. Ben cok iyi bilmiyorum ama bana cok abartılı geliyor. 300 bine indirince biz seviniyoruz. Bu rakamları asağı yukarı cekmeye calısmalarına da cok sinir oluyorum. 300 kisinin oldurulmesi de hunhar bir seydir. Carsıda seftali pazarlığı yapar gibi Ben su kadar veririm olur mu? İnsan hayatının onemi bir aritmetiğe takılıp gidiyor. Turkler de tehcir edildi deniyor... Turkler savas zamanında Rus ordularının isgalinden kacıyorlar. Bunun Ermeni tehciriyle ne alakası var? 1917 de bunları goc ettirecek Ermeni mi kalmıs ki? Turklerin oldurduğu Ermeniler ve Ermenilerin oldurduğu Turklerin rakamları karsılastırılamaz bile. Kosullar da karsılastırılamaz. Turk tarihcilerinin bunları aynı zamanda olmus gibi anlatmaları cok yanlıs. Onlar bizi biz de onları oldurduk gibi bir durum yok yani. Ermeniler savas icin tehcir edildiyse nicin Trakya dan Kocaeli nden de tehcir edildiler? Batı dunyasının gozunun onunde olan İstanbul ve İzmir dısında her yerde bu oldu. Sadece Ermenilere oldu baskasına da olmadı. Bunun icin Ermeni olmak yeterliydi. İste butun bunlar Birlesmis Milletler in tanımına gore soykırımdır. Ayrıca Memurin Muhakemat Kanunu 1913 te cıkarılmıstır ve 1915 teki olaylarda sorumluluğu gorulen bircok kisi yargılanamamıstır. Acaba bu kanun o tarihte cok mu tesadufen cıkmıstı? Cunku 1913 te Balkan faciası yasanmıstı; Ermeni meselesi hep vardı ve bu sosyal Darwinci İttihatcılar da bu meselenin toprak kaybına neden olacağına karar vermislerdi. Tabii ulus devlete doğru giden bir surec var dağılmakta olan bir imparatorluk var. Turkler artık kendi devletlerini kuracaklar. Ne kadarını ellerinde tutabilecekler? Zaten İttihat ve Terakki kadroları icindeki Turkcu kanat dizginleri eline geciriyor o sırada. Ama bu kurulacak ulus devletin ekonomik egemen sınıfı Turk değil; Rum Ermeni. İttihat ve Terakkicilerin iktidara gelmesinden itibaren bir Turk burjuvazi sınıfı yaratma gayretindelerdi. Olmadı. Ama birisinin elindeki malı alırsan iyi kotu bir burjuvazi yaratabilirsiniz. Sadece Ermenilerle sınırlı değildir İttihat ve Terakkicilerin yaptığı. Bizim ucuncu cumhurbaskanımız olan Celal Bayar da İttihat ve Terakki umum mufettisi olarak oradaki zengin Rumları kacırmak icin komitalar kurmustur. Bu resmi tarihimizde gecmez mesela.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+