Soykırım uzerine -
Yası 65 civarındaydı Viyanalıydı ve konusması sık sık bu lehceye kacıyordu. Viyana lehcesini sevmedigimi ve anlamakta gucluk cektigimi soylediğimde Ben de sevmiyorum ama doğduğum ve buyuduğum yerin alıskanlığı derdi. 1971 de tanımıstım. Savastan once Viyana Teknik Yuksek Okulu nda yani bugunku Teknik Universite de okuyanların coğu gibi iyi bir muhendisti. Teknik tarih konusunda ne biliyorsam onun heyecanlı izahlarından oğrenmisimdir. Sonra Turkiye ye bizi ziyarete geldiğinde; 1938 yılı 10 Kasım ından beri ben artık Avusturyalı değilim demisti. Oysa Viyanalı yuksek muhendis Rudolf Karlburger cok Avusturyalıydı. Son gorusmemizde beni Viyana dan Floransa ya uğurlarken hareket eden vagonu sapkasını cıkartarak selamladığını hala hatırlıyorum. Ailesi 1938 Mart ında Prag a sığınmıs ve orada mesum sondan kurtulamamıstı. O ise Dachau toplama kampından Cin e kacabilmisti. Avusturya Nazileri de Avusturyalıydı; rusveti severlerdi ve beynelmilel Yahudi komitesinin ara sıra sızdırdığı rusvetlerle bazı sanslı mahkumlar boyle kurtulabiliyordu. 1938 in 9 Kasım ı Kristal Gecesidir. Tertipli olarak Yahudi dukkanları yerle bir edilmistir. Ertesi gun 10 Kasım da ise kacacak imkanı olmayan Yahudiler toplanmaya baslamıstı. Onların arasında genc muhendis Karlburger de vardı ve kendisine ırki ve dini kokenlerini unutan Almanlık ve Avusturyalılıklarıyla ovunen bircok Yahudi gibi o gun ne olduğu oğretildi.
Irk ayrımı 2 bin yıllıkbir yasam bicimidir
Car Rusya sında kasabalarına kapanıp yasayan Yahudiler her turlu hastalığın sorumlusu gorulurdu. Balkanlar ı karıstırmakla yukumlu İstanbul daki Buyukelci İgnatev 1877-78 savasından sonra Rusya nın icisleri bakanı olunca pogrom denilen yağma olaylarının tertibi icin Yahudilikin yeterli gerekce olduğunu soylemekten cekinmezdi.
1492 de Gırnata (Granada) ve Kordoba yı alarak Endulus medeniyetine son verenler zulumden kurtulmak icin din değistiren Yahudilerin bu din değistirmeyle temize cıkamayacaklarını kanlarının temiz olması gerektiğini soylediler. Antisemitizm bir mirastı. Sadece dinle izah edilmez. Ortadoğu Hıristiyanları arasındaki antisemitizm Batı Hıristiyanlığındaki kadar kuvvetli olmadı hicbir zaman. Irk ayrımı 2 bin yıllık bir yasam bicimidir. Avrupa antisemitizminin en kanlı ve utanc verici tezahuru 1933-1945 arasında yasandı. Neye uğradığını sasıran Alman Yahudilerine uygulanan zulmu Vichy Fransa sı da aynen benimsedi. İsgalcinin desteğiyle Fransa Yahudi dusmanlığı mirasını kendi Yahudilerine ve ulkesine sığınanlara uyguladı. İclerindeki yabancıyı ne kadar kendi gibi olsa da benimsememek bin yıllık bir mirastı. Doğrusu hâlâ da devam ediyor. 1933 ile 1945 arasındaki havadan utanan ve sok gecirenler kaldıramayacakları bu sucu paylasacak baska toplumlar arıyorlar. Halen Turkiye ye yoneltilen suclamalar dunyadan ve tarihten bihaber parlamento uyelerinin aldığı kararlar her seyi bildiğini sanıp hicbir sey bilmeyen yargıcların Bernard Lewis gibi bilginleri soykırımı inkar etmekten mahkum etmeleri; bazılarımızın biteviye tekrar ettikleri gibi Turkiye nin AB ye alınmasını onlemek icin değil. Olaylara bakkal gozuyle bakmaktan vazgecmemiz lazım. Toplumlar ruhsal temizlenme ihtiyacında ve Shakespeare in Hamletindeki katil kralın deyisiyle; kokusu goğu kaplayan les gibi suclarını yukleyecek baska ortamlar arıyorlar.
1914 te Turk İmparatorluğu nu ve onun yorgun ve cilekes ana unsuru olan Turkleri luzumsuz bir dunya savasına surukleyen maceraperest dar goruslu bilgisiz yoneticilerin kontrol edemedikleri trajik olaylar hazırladıkları acıktır. Jon Turk muhalefeti her zaman icin dun dedeleri bugun de torunlarıyla Turkiye adına olmadık yorumlar yaparlar. Ermeni tehciri ve katliamı tek taraflı değildir bir mukateledir. Bu olaylar harbin ilk yılında vukua gelmis de değildir. 1880 lerden beri Ermeni bağımsızlık ozleminin yanlıs politikalarla fiile gecmesi ve imparatorluğun parcalanması sırasında trajik boyutlara uzanmasıdır. Osmanlı da insanların yasadığı bir alandı ve cennet değildi ama yukarıdaki manzaralar bu imparatorlukta yoktu. İnsanlar ve topluluklar kendi kompartımanlarında kozmopolit bir dunyanın icinde yasıyorlardı. Kimsenin kimseden nefret edecek iletisimi yoktu ta ki ulusalcılık insanların cennette yasayacaklarına inandıkları bir farazi dunya kurana kadar... Her kavim ayrı bir ulusalcılık akımı ve ozlemi icindeydi. I. Dunya Harbi hepsini bir kanala doktu. Harp sırasında butun imparatorluk ulusları catısma ve kargasa icinde telef olmustur. Soykırım hukuki olaylarda muhakeme alıskanlığı olmayan ve tarih bilmeyenlerin vereceği hukumle kesinlik kazanmaz. Ustelik soykırıma karsı cıkmak milliyetci olmak değildir cunku bu suc zaman asımına tabi değildir ve boyle bir fiilde var olması gereken kulturel orgu dolayısıyla hem dedelerimize tesmil edilir yani sadece Enver ve Talat ı değil Fatih Sultan Mehmet i de kapsar ve sadece bugunku kusağı değil torunlarını da bağlar. Boyle ağır bir suc farazi hukumlerle olsa olsalarla benimsetilemez; maddi ve bilhassa manevi sonucları itibarıyla Turk kimliği ve pasaportu tasıyan her bireyi kapsar.
Soykırım suclamaları karsısında hic de milliyetci bir orgutlenme ve yasam bicimi gostermeyen Avrupa daki ve ozellikle ABD deki Turk grupların galeyana gelmeleri ve birlikte hareket etmeye baslamaları onların gurbette bu gerceği daha iyi gormeleri ve kavramalarıyla ilgilidir. Ortadaki resmi tarih tezinin ne olduğu belli değildir. Ama ulusun hukukunu savunmaya kalkan herkesin de bu konuda canının istediği gibi konusmasını kabul edemeyiz cunku hakikaten vahim sonuclar getirecek bilgisizce ifadelere rastlanıyor. Titiz ve bilgili uzmanların calısmalarına muracaat edilmelidir. Soz hurriyeti gelecek kusakları sıkıntıya sokacak sorumsuzluk demek değildir.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com