Vakıflar Tasarısı Eksik ve Haksız -
Dink Cetin ve Bakar vakıflar yasa taslagında daha once el konulan malların iadesi ya da tazmini ile ilgili bir duzenleme olmamasını haksızlık olarak niteledi. Ortak gorus hic degilse cemaatlere tazminat odenmesi yolunda.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hukumeti tarafından hazırlanan vakıflar yasa tasarısı uzerine cıkan haberleri bianet e değerlendiren Agos Genel Yayın Yonetmeni Hrant Dink avukat Fethiye Cetin ve Diran Bakar gecmiste yapılan haksızlıkların tazmin edilmesi icin hala bir adım atılmadığını soyledi.
Son seklini alan taslakla ilgili olarak bilgi veren Vakıflar Genel Muduru Yusuf Beyazıt ın tum vakıfların demokratik ve haklı taleplerini yerine getirdiklerini soylemesine karsın hukukcular ve azınlık mensupları aynı fikirde değil.
Elestiriler ozel sahıslara devredilmis vakıf mallarının ve mazbut -devletce el konulmus- malların iade edilmemesi noktalarında yoğunlasıyor.
Ozellikle sahıslara gecmis vakıf mallarıyla ilgili bir tazminat odenmesinin ongorulmemesi tasarıdaki en buyuk eksiklik olarak değerlendiriliyor. İste tepkiler:
Av. Fethiye Cetin: Tasarıda bir iyilestirme yok
Yasa taslağının son halini gormedim. Ancak gazetelerde cıkan haberlerden oğrendiğim kadarıyla oncelikle ozel sahıslara devredilmis vakıf mallarının iade edilemeyeceği ya da bunlar hakkında herhangi bir yaptırımda bulunamayacağı yolundaki yaklasımın son derece haksız bir uygulama olduğunu soylemeliyim.
Aslında yapılması gereken vakıfların sahiplerine geri verilmesi. Bu yapılamıyorsa hic değilse bu haksız uygulamanın tazmin edilmesi gerekir. Cunku bilindiği uzere bu vakıfların malları 1936 beyannamesi uygulaması nedeniyle karsılığında hicbir odeme yapılmaksızın ellerinden alınıp baskalarına verildi.
Ayrıca Vakıflar Genel Mudurluğu ne ya da Hazine ye gecmis malların geri verilmemesi de son derece sakıncalı. Boyle bakıldığında yeni tasarının iyilestirici olduğunu soylemek cok guc. Eksik ve haksız uygulamaları giderici nitelikte bir tasarı olduğunu dusunuyorum. Tasarının metnini gormediğim icin net bir sey soyleyemiyorum. Umarım bunlarla ilgili iyilestirici bir uygulama ongormuslerdir. Cunku bunların da iadesi gerekiyor.
Dava actın actın...
Zaptedilen mazbut vakıflar -devlet tarafından zaptedilmis elkonulmus- meselesine gelince; Osmanlı doneminde kurulmus pek cok boyle vakıf var.
Cumhuriyet doneminde cıkarılan 2762 sayılı Vakıflar Yasası ile bunların bir kısmına el konulmus. Ardından da Rum vakıfları ağırlıklı olmak uzere bazı cemaat vakıflarına cesitli gerekcelerle el koyma uygulaması hızlandırıldı.
Bunun uzerine pek cok vakıf dava acıp kazandı. Acmayanlar ya da dava acma suresini gecirenler ise haklarını kaybetti. Cok sayıda Rum vakfına sudan gerekcelerle el konduğunu biliyorum. Dava acmazsanız vakıf gidiyor. Tasarı bunların geri verilmesiyle ilgili sorunlar da iceriyor. Anladığımız kadarıyla giden gitti diye bakıyorlar.
Ayrıca uygulamadan doğan kimi sorunlar var ve tasarıda bunlar da giderilememis gibi gorunuyor. Gayrimuslimler zamanında vakıf mallarını din buyukleri adına kaydetmisler. Hz. İsa adına orneğin. Vakıflar Genel Muduru Beyazıt Bunların ait olduğu vakfa gecisine izin veriyoruz diyor ama bu gune dek hicbir olumlu uygulama gormedim.
Halbuki kanun cok acık. Herhangi bir belgeyle hatta bir elektrik faturasıyla bile vakfın kime ait olduğunun belgelenmesi yeterli. Ama onemli olan kanunun uygulanması. Halihazırdaki kanun da uygulanmıyor.
Bir baska sorun da vasiyetlerle ilgili. Kimi cemaat uyelerinin vasiyet yoluyla azınlık vakıflarına bıraktığı kimi mallar ve gayrimenkuller icin Vakıflar Genel Muduru Mulk baskaları adına kayıtlı olduğu icin bu vasiyeti kabul edemeyiz diyor. Halbuki malın ya da mulkun vasiyet eden kisinin adına kayıtlı olması son derece doğal. Ozetle isi yokusa suruyorlar.
Sonuc olarak ben soz konusu tasarıda herhangi bir iyilestirme gormedim. Benim anladığım cemaatlere Tamam el koyduk gecmis olsun. Hadi bundan sonrasına bakalım boyle devam edelim deniyor.
Hrant Dink: Bir adım ileri iki adım geri
Yasa taslağının son halini gormedim. Ama dun basına yansıyan acıklamanın bizim icin en carpıcı en beklenmedik yanı devletin iadesi beklenen vakıf mulklerini iade etmeme kararı. Vakıflar Genel Muduru devlete gecen gayrimenkuller ile ucuncu sahıslara gecenler hakkında bir iade isleminin soz konusu olmadığını soyluyor haberde.
Turkiye Cumhuriyeti Devleti gayrimuslim cemaatlere gecmiste yapılan haksızlıkların farkına vardığı ya da Avrupa Birliği tarafından uyarıldığı icin bundan uc yıl once uyum yasaları cercevesinde azınlık vakıflarının mulk edinebileceğine iliskin bir kanun cıkarmıstı.
Bizler bunu haksızlığın farkına varılması ve durumu duzeltmenin tercumesi olarak algıladık. Hemen ardından da bu mulklerin sahiplerine geri verilmesini bekledik. Zaten burokratlar konuyla ilgili acıklamalar yapıyor envanterler cıkarılıyordu. Sadece ucuncu sahıslara gecmis mulkler icin iadenin sozkonusu olamayabileceği ancak bununla ilgili bir baska cozum aranacağı dile getiriliyordu.
Bu zihniyete guvenmiyorum
Dunku acıklama bizde sok etkisi yarattı. Salı gunu de baska bir sok eden uygulamayla sarsılmıstık. Beyoğlu Defterdarlığı nda yapılan bir ihaleyle Yedikule Surp Pırgic Hastanesi Vakfı na ait olan Beyoğlu ndaki İGS binası ucuncu sahıslara satıldı.
Yani devlet bir yandan azınlık vakıflarıyla ilgili yasa tasarısı hazırlarken bir yandan da yangından mal kacırır gibi bizim bir gayrimenkulumuzu ozel birine sattı. Bunun manası su: Devlet bize Bugune kadar yapılan haksızlıklar bırakın yapanın yanına kar kalsın bundan sonra yapmayacağız diyor. Bu devlet adabına yakısmaz. Bu anlayıstan vazgecilip elimizden alınanlar iade edilmeli ucuncu sahıslara verilenler icin de tazmin yolu acılmalıdır.
Yasa taslağının metni elimizde olmadığı icin cok fazla sey soylemek istemiyorum ama basına yansıdığı kadarıyla tasarının hangi zihniyetle hazırlandığı ortada. Burokrasiye ve onun temsil ettiği bu zihniyete hic guvenmiyorum.
Av. Diran Bakar: Yargıtay ın aldığı yerine konmuyor
Yargıtay 1974 te aldığı Genel Kurul kararıyla 1971 den itibaren cemaat vakıflarına satılan hibe edilen miras bırakılan tasınmazların ilk sahiplerine geri verilmesine karar verdi.
Ustelik satın alınma halinde vakıfların odedikleri paraları da geri vermediler. Turkiye de azınlıkların celladı Yargıtay dır. Bu kararla azınlıklar icin yabancı muamelesi yapılarak bu grupların mal edinmesi Turkiye nin zararına teati edildi.
Ozel sahıslara geri verilen ya da ortada hic mirascı kalmadığı icin Hazine ye devredilen bu gayrimenkullerin geri odenmesini ben mumkun gormuyorum. Ama hic değilse bir tazminat muessesesi olusturulabilir.
Mazbut vakıf meselesindeyse daha cok Rum vakıfları zarar gordu. Vakıflar Genel Mudurluğu artık hayır hizmeti yapmadığına kanaat getirdiği kimi gayrimenkullere hatta vakıflara el koydu.
Bu Lozan Anlasması na da aykırı bir durumdu cunku azınlıklar bu uygulamaların dısında tutulmustu. Bu uygulamaya karsı idari dava yoluna gidilebilirdi. Ermeni cemaati bunu yaptı ve actığı butun davaları kazandı. Ancak Rumlar sayılarının da yok denecek kadar azalmıs olması yuzunden biraz da idari dava yoluna gidemedi. Yeni tasarıda da bu durumu iyilestirecek bir durum goremiyorum
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com