Aslında Hepimiz Ermeniyiz! - Haber Arşivi 2001-2011
29 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Վարագ / Ժամ : Առաւօտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

16 Aralık 2004  

Aslında Hepimiz Ermeniyiz! -

Aslında Hepimiz Ermeniyiz!

Dogu Konferansı Erivan da. Erivan sokaklarında kırık-yarık bir huzun var. Soguktan değil. Soykırım dan. Devreye ve gundeme yine AB girdi: Soykırımı tanıyın AB ye girin! diyorlar. Gectiğimiz hafta Doğu Konferansının duzenlediği Ermenistan gezisine katıldım. İslamcı liberal ve solcu akademisyen aydın ve gazetecilerden olusan 28 kisilik bir gruptuk. Suriye İran Mısır Urdun ve Lubnan dan sonra yakın sorunlu ve tarihi komsumuz Ermenistan ın baskenti Erivan da gunde 3-4 toplantıya katıldık onlarca insanla tanısma ve konusma olanağımız oldu. Gezi Ermenistan ı biraz olsun tanımak Ermenistan daki muhataplarımızla ilk bulusmayı sağlamak acısından basarılı gecti. Bu basarıda grubun doğal lideri ve mihmandarı konumundaki Agos gazetesi Genel Yayın Yonetmeni Hırant Dink in Jamanak gazetesi Genel Yayın Yonetmeni Ara Kocunyan ve Erivan da tahsil yapan İstanbullu Ermeni arkadaslarımızın payı buyuktu. Cunku onlar iki toplumu iki dili iki kulturu bilen arkadaslarımızdı ve kopru gorevini olağanustu bir sekilde ifa ettiler. Ustelik Dink bir hafta once Erivan a yaptığı ongezide bulusmaları ve turistik ayrıntıları da gayet iyi hazırlamıstı. Sınır kapalı ama haftada dort kez karsılıklı olan yapılan İstanbul-Erivan ucak seferleri tıklım tıklım. Soykırım her yerde Geziye damgasını vuran olay boyut konu soykırım oldu. Cunku neredeyse istinasız tum muhataplarımız su ya da bu sekilde doğrudan ya da dolaylı kimi zaman nazik bir sekilde kimi zaman emrivakiyle pek diplomatik olmayan bir yontemle Turkiye den gelen heyetin gundemine soykırım meselesini soktu. Universitede olsun Dasnak Partisi ya da cesitli sivil toplum kuruluslarının yoneticileriyle olsun Ecmiadzin de Baspatrikle ya da Soykırım Muzesinde kısacası her yerde her muhatabımız bizi soykırım konusunda bir tutum almaya yoneltti. Hani Ankara ya gelen her resmi heyet mecburen Anıtkabir e gidip saygı durusunda bulunur ve celenk bırakır ya onun gibi bir sey... Soykırım meselesi Ermenistan da genc yaslı sağcı solcu her yurttasın kimliğinin kisisel ve toplumsal bellek ve tarihinin onemli bir simgesi. Hatta belki de negatif bir tabu... Biz ki cumhur u olmayan bir Cumhuriyet ten geliyoruz konu soykırım olmasa bu atmosfere aslında oyle pek de yabancı değiliz. Ama bizim heyet Ermeni dostlarımızın bu tutkulu soykırım davranıslarını yadırgadı garipsedi. Oysa ki onlar ve baskaları da bizim baska konulardaki tutkulu inkarcı tutumumuzu yadırgayıp garipsiyor. Biz ki genelde konuya ayrıntılı bir sekilde girmedik bile... Benzetme mumkun: Herhangi bir yabancı gazeteci ya da aydın Turkiye ye gelip Kurdistan neresi? ya da Siz Kurdistan a neden ozerklik vermiyorsunuz? turunden sorular sorsa ortalama Turk yurttası aydını ve gazetecisinin vereceği yanıtı hepimiz biliyoruz. Erivan da benzeri bir sorunun cevabını aynı sekilde duyduk hep... Mesela haftalık bir derginin hanım muhabiri benimle soylesi yaparken ben İste soykırım ya da tehcir ya da 1915 Olayları... diyordum ki sozumu kesip Hayır hayır soykırım... dedi. Israrla ve tekrarla. Keza Soykırım Muzesindeki tarih uzmanı mudur de mealen Amerika Birlesik Devletleri (ABD) arkamızda Rusya arkamızda Avrupa Birliği (AB) de bizi destekliyor. Ben de hep ayakta kalmaya gayret eden bir boksor gibi bu soykırım meselesi Ankara tarafından tanınıncaya kadar mucadele devam edeceğim derken tutkulu tabunun milli dogmatizmin rahatı ve guveni icindeydi. Erivan daki bir gorusmemizde muhatabımız bolgedeki siyasi-insani iliskileri soyle betimledi: Ermeniler Arapları sever cunku Soykırımdan kacanları Arap ulkeleri iyi ağırladı. Ermenilerin İranlılar da arası iyidir. Tahran da buyuk bir Ermeni cemaati yasar. Ermenilerin ulusal sembolu nar. simdi burada topluca yasıyoruz ama nar taneleri gibi dağılmısız dunyaya. 7 milyon Ermeni diasporada yasıyor. Los Angeles Paris Marsilya... Diaspordadaki Ermeni aydın ve dostlarımın tutumlarını biliyorum. 1983 yılında Orly katliamı ile zirveye ulasan gerginlik doneminde Paris te Asala ya yakın cevrelerle temas halinde muhabirlik yaptığım gunlerden kalanları hatırlıyorum. Daha oncesinde (1973-78) Marsilya ve Aix deki Ermeni toplantılarını Londra daki Ermeni etkinliklerini (1984-87) ve nihayet Boston ve Watertown daki (Sivas ın Susehri nden mulhem Ermeni kasabası) Ermeni esnafın sohbetlerini anımsıyorum. 1992 ya da 1993 deki ilk Erivan ziyaretinin fotoğraf kareleri de gozumun onunde. Ne kadar sivil ne kadar resmi Birbirine cok benzeyenler pek kolay birbiriyle anlasamaz. Bizde Kurt meselesi olsun Ataturk sorunu olsun Silahlı Kuvvetler olgusu olsun hatta Ermeni soykırımı tabuları bile eskiye oranla yumusuyor sulanıyor. Bu konularda 3-5 yıl once soyleyemediklerimizi yazamadıklarımızı simdi daha az cekinerek soyleyip yazabiliyoruz. Erivan daki tum temaslarda galiba hepimizi rahatsız eden bir olgu var: Biz sivil insanlardık ama giysilerimize sinmis bir resmiyet ve devletperverlik var coğumuzda. Gerci gecmiste Taner Akcam Oral Calıslar Gurbuz Capan ların Soykırım Anıtında saygı durusunda bulundukları icin neredeyse linc edilmis olduklarını hatırlıyoruz. Bir hata yapmamaya calısıyoruz. Ne kadar sivil olsak da (Ece Ayhan ı cok ozledik abiler!) Ermeni meselesi soykırım hadisesi pek hassas bir konu. Gezi boyunca hic kimseden sozde soykırım sozunu duymadım ama Universitedeki zoraki ve emrivaki saygı durusuna kalkmamız 3 gun boyunca hep konusuldu: Yahu ben kooperatif sehitleri icin saygı durusu sanmıstım diye espriler bile yaptık. Bir baska katılımcı Ermeni muhataplarına Canım bence soykırım olmustur ben kabul ediyorum dedikten sonra yanındaki gazeteciye donup Aman sakın yazma bunu ha! demesi de ne tur bir kırık yarık haleti ruhiye icinde olduğumuzu gostermesi acısından manidar. Birkac puruz Gezi boyunca beni rahatsız eden birkac nokta daha var: * Aslında liberal sol ve İslamcı aydınlar kisisel duzeyde son derece olgun hos bir dostluk ortamı olusturdu olusturuyor. Ne var ki aksam yemeklerde masa ickiciler/Yesilaycılar gibi bıcakla ikiye ayrılıyor. * Grupta hem muhabirlik yapan gazeteciler var hem de derin uzun gorusmeler yapmak isteyen akademisyenler. Dolayısıyla bu iki kesimin talep ve cıkarları kimi zaman celisiyor. * Turkiye medyasının geleneksel hastalıklarından biri olan haberi once gecmek ve ozel haber yapıp yanındaki meslektası atlatmak Erivan da da boy gosterdi. Haber hızlı idi ozel idi belki ama doğruluğu ve iceriği tartısılırdı. * Aslında sivil toplum kuruluslarıyla da gorusmus olsak hem eski Sovyetik geleneğin devamı hem de Turkiye-Ermenistan devletleri arasındaki iliskinin hassasiyeti nedeniyle Doğu Konferansı tarafında olmasa da Ermeni muhataplarımız bizlerle aslında biraz da resmi tezin ton farklı sozculeri olarak hitap etti. Bazı gorusmelere sınırlı sayıda Doğu Konferansı heyeti mensubunun katılma zorunluluğu gorusmelerin buyuk bir coğunluğunda da bizim 28 kisilik heyetin karsısında en fazla 3-4 muhatabımızın bulunması onemli bir eksiklikti. * Doğu Konferansı hos bir girisim. Kompozisyonu da guzel. Ama galiba adından bir sorun var. Dunyaya komsularımıza kendimize Batılı değil yerli buralı gozle bakmamıza bir cağrı. Ama Doğu kime gore doğu ki? İsimlendirirken kendimize yine kerteriz olarak Batıyı almısız. Asyalı Arap kısacası bizim buralı kendine Doğulu demiyor ki! (Hurmetler rahmetler Edward Amca!) * Bir de gun boyunca Ermeni heyetleriyle gorusmeler yaptık da aksam olup yemeğe gidince Erivan ın calgılı lokantalarını Nevizade ye cevirdik. Masalarımızda yanıbasımızda Ermeni dostlarımız olmalıydı. Ama yoktu. Biz bize eğlendik... * Erivan gezisi hakkında ozellikle televizyonda yayınlanan 1-2 programı izledim. Sari Gelin ve Cırpınırdı Karadeniz ile Erivan gecelerindeki ickili lokanta alemleri sarkılar on plana cıkarılmıs sanki. Eskiden de Turkiye-Yunanistan iliskilerinden soz ederken uzo sirtaki yalancı dolmades muhabbeti yapılırdı ya... Her seye rağmen olumlu yararlı basarılı bir gezi oldu: Ermenistan ı biraz tanıdık. Kendimizi daha iyi tanıdık. Ve aslında anladık ki hepimiz Ermeniyiz!




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+