Takuhi Hanım ın Sofrası -
Bu yıl kendi fedakârlık olculerimi asarak uc kere Kitap Fuarı na gittim biliyorsunuz. Hayır bilmemek zor cunku tuhaf bir iftihar icinde yaza yaza bir hal oldum. Bu zahmetli seferlerin (ki benim icin uc hatta dort yıla bedeldir) en buyuk kazanclarından biri Robert Jordan la tanısmaksa digeri de Takuhi Tovmasyan ın kitabını edinmektir: Aras tan cıkmıs bir yemek-anı kitabı Sofranız sen Olsun. Takuhi hanım oturmus ninelerinin mutfagından damağında aklında kalanları yazmıs. Otuzu askın yemeğin tarifi hikâyesi. Her zaman uğradığım Aras standına ikinci kez gitmistim baktım Mıgırdıc Margosyan ustadımız oturmus kitaplarını imzalıyor. Bizde vardır yoktur demedik hemen huzura varıp bir Gavur Mahallesi imzalattık. Artık o zaman mı yalan olmasın ilk gidisimde mi arkadaslar elime Sofranız sen Olsun u da tutusturdu. Duacıyız...
Takuhi Hanım ın ailesi Corlulu. Evlerinde yemek muhabbet icin yenirmis. Kitap yapma fikri de gene boyle bir sofra muhabbetinde ortaya atılmıs. O da coluğa cocuğu hatıra miras kalsın diye bildiklerini yaya lardan oğrendiklerini yazmıs. Hem de ne tatlı bir dille ne rahat okunan asırlık acıları bile bir tatlı kasığı seker sunar gibi ifade eden bir uslupla... Yemeklerini sınıflara da ayırmamıs. Corbaymıs yemekmis salataymıs diye ayrım yapmadan; Anadolu-Trakya diye bolmeden sofralarının resimlerini cizmis:
Ne kadar Ermeni ne kadar Rum ne kadar Turk ne kadar Arnavut ne kadar Cerkez ne kadar Patriyot ne kadar Cingene yemekleri bunlar bilmiyorum. Ama bildiğim bir sey var o da bunları Corlulu Akabi ve Takuhi yayalarımdan yani nenelerimden oğrendiğimdir diyor.
Ruhları sad olsun.
Olsun ki ne olsun. Corlu Ermenisi âdetidir diye kocası olunce genc yasta siyahlara burunen bir daha da asla baska renk giymeyen geleneklere bağlı bildiğinden sasmayan Akabi yayasının da; tam bir meyhaneci zevcesi olup nefis yemekler yapan oğullarının damak zevkini inceltip onları sımartan bize bile dalak dolması tarifleri miras bırakan Takuhi yayasının da.
Sofranız sen Olsun insanlar mutlu da mutsuz da zengin de yoksul da olsa sevincle muhabbetle sevgiyle kurulan oturulan sofraları anlatıyor. Bes kusaklık bir gayrıresmi tarihi ve zaten bir nebze asina olduğumuz bir kulturu de. Once yemeklerin hikâyesi ne zaman ne munasebetle yendiği kimin en iyi yaptığı usensen bile o yemeklerin insanı nasıl bastan cıkardığı derken hepsinin sonunda da tertemiz tarifler var: Topik midye dolması uskumru dolması fırında palamut patates salatası fasulye pilakisi ciğer bohcası fasulye pacası havidz midye salması / pilakisi / tavası dalak dolması mercimekli yaprak dolması pilicli patlıcan petaluda kuzu kapama Akabi yaya boreği: Kocagormez cullama cizleme cılbır patlıcan kızartması / peksimet / salyangoz yahnisi anusabur zerde pintikarı boreği jamkapısı visne likoru / cevirme tatlısı irmik helvası.
Yanısıra kısa kısa ama gene de eksiksiz bir suru portre: Eski gunler eski usuller eski insanlar. Samatya da balıkcı bayramı Florya bahcesinde Corlulular pikniği evlat sahibi olma dileğiyle varıp dua edilen Calhapan Kilisesi Bakırkoy deki Dadyan Okulu nun ailece gidilen le dansan ı neseli genc kızlarıyla Catalca belediye bahcesinin havuz bası kapı kapı dolasan Balıkcı Hayg Cavusyan daha kimler neler neler. Kitabın onsozunu yazan Osin Cilingir in dediği gibi Fellini nin Amarcord unu anımsatan duygulu mu duygulu bir anılar senfonisi!
Sonra o aile... Marifetli yayalar vaktiyle Yedikule de gazino isletirken Varlık Vergisi yuzunden beli bukulen dede Gazinocu Ğazaros Efendi sefkate muhtac Ersinya (ki aslında aileden hem sayılır hem sayılmaz) kucuk Takuhi nin eve tenekeyle balık getiren babası Bedros ya da carsıdaki adıyla mıhlayıcı musu Bedros yapılması pek zor Pintikarı boreği istenince surat asan ama rusvet olarak kuru baklava gelince yelkenleri suya indiren annesi Mari Garbis amca ile Ankine yenge Sarkis amca Armas dede ile Hamaspur buyuk buyukana ağabey Yetvart... Olenler oldurulenler kaybolanlar telef olanlar ve sukur yasayanlar.
Takuhi Tovmasyan coğu aile albumunden alınmıs fotoğrafların birine yazdığı resimaltında Yedikule. Doğduğum ve cocukluğumu gecirdiğim semt diyor. Surların bizi tutamadı icinde. Dort bir yana savurdu ruzgâr sofralarımızı. Yıkılma sen ama bil ki muhabbetlerimizde bakidir hâlâ yerin. Ama o sofralar da baki kalır cunku değil mi ki Takuhi Hanım oturup onları yazdı artık sadece coluk cocuğa hatıra olmakla kalmayacak bizim de olacak. Elimiz erebildiğince...
Takuhi Hanım tamam size inanıyoruz petaluda hamurunun kacan ilmiklerini yakalamak mutlaka yazıldığından kolaydır eminiz ki ayrıca da zevklidir. Ama gelin hadi madem ki birlikte yapma davetiniz var su isi bir adım daha ilerletelim: İlk seferinde petaluda yı siz yapın biz seyredelim. Butun butun beceriksiz değilsek iyi kotu bir seyler kapar ikinci seferinde eğri buğru bile olsa belki biz de yaparız. Hem o ilk seferde Catalca hikâyesinin devamını da anlatma sozunuz vardı ya: Hani Avukat Resat Yeke Bey esi Fecriye Hanım kızı Zuhal oğlu Tanyer falan...
Zaten Cilingir de demiyor mu? Takuhi nin Ermeni sofrasının Halil İbrahim (Hayr Apraham) bereketi var. Bu sofrada herkese yer var. Once petaluda yla baslayalım bir zahmet Digin Takuhi arkası da gelir insallah...
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com