Kisiler de Belgeleri Yok Ettiler -
Ali Munif Bey ve Ahmet Rifat Calıka; savas doneminde tehcirle ilgili ellerindeki bilgi ve belgeleri imha ettiklerini acıklamaktan cekinmemisler. Belgeler sadece devletce degil kisilerce de imha edilmis. Tıpkı bir suclunun suc delillerini imha etmesi gibi
Refik Halid Karay onemli bir gazeteci onemli bir edebiyatcı olmasının otesinde bir de Mutareke doneminde Posta-Telgraf Genel Mudurlugu yapmıstır. Bu doneme ait anılarını Minelbab İlelmihrab-Mutareke Devri Anıları adıyla yayınlamıstır. Anıları Aydede dergisinde 1948 yılında yayınlanırken PTT de uzun yıllar hizmette bulunmus H. Sadık Durakan kendisine bir mektup yazar: Karay bu mektubu kitabına koyar. Mektuptan kısa bir bolum soyle:
Muhterem ustad Refik Halid Beyefendiye
... Mezkur idarenin eksi bir mensubu ve PTT mesleğinin fahri mudafii ve daimi gonullusu sıfatıyla Mutareke devresinde bu idarede sahit olduğum bir hadiseyi zatı alinize hatırlatmayı arzu ediyorum.
Malumunuz olduğu uzere Mondros Mutarekesi ni muteakip itilaf devletleri orduları muhtelif istikametlerden topraklarımıza girmek suretiyle yurdumuzu yer yer isgale baslamıslardı. Bu isgal sıralarında PTT merkezlerindeki muhaberata ve mevcut evraka da vaziyet edileceği dusunulerek devlet muhabere evrakının dusman eline gecmesini onlemek maksadıyla Mehmet Emin Bey tarafından butun merkezlere makam adına telgrafla tebligat yapılarak mevcut resmi evrakın telgraf kopya ve asıllarının kamilen imhası luzumu bildirilmisti. (Refik Halid Karay Minelbab İlelmihrab Mutareke Devri Anıları İkinci Baskı İnkilab Kitabevi İstanbul Sayfa 271-2)
Sadık Durukan bey daha sonra bu telgrafın bir suretinin İstanbul daki Divan-ı Harbi Orfi nin eline gectiğini aktarıyor: Daha sonra Mahkeme imha edilen telgrafların tehcir ve taktil isiyle de ilgili olduğu suphesi ile dava acmak istiyor ve fakat Refik Halid Bey buna engel oluyor.
Daha once bu doğrultuda acılmıs baska davalar hakkında bilgi aktarmıstım ve ayrıca Dahiliye Nezareti nden de bolgelere belgeleri imha edin diye bir tamimin gittiğini ve bunun İngilizler tarafından ele gecirildiğini soylemistim.
Butun bu bilgileri hangi nedenle aktardığıma gelince; savas donemine iliskin belge ve bilgiler sadece ve sadece İstanbul da imha edilmemis tum vilayetlerde benzeri imha isi yapılmıstır bunu gostermek istedim. İs bunun da otesinde. Bu donemde cesitli gorevlerde bulunmus insanlar da ellerindeki belge ve bilgileri imha etmislerdir. Ustelik daha ileriki yıllarda anılarını yazdıklarında ellerindeki bilgi ve belgeleri imha ettiklerini soylemekten cekinmemisler acık acık yazmıslardır iki ornek vermek istiyorum.
Birinci isim Ali Munif Bey dir. Onemli bir ittihatcı lider olan Ali Munif Bey kaymakamlık valilik gibi cesitli idari gorevler yanı sıra son ittihat ve Terakki kabinesinde Nafia (Bayındırlık) Bakanı olarak da gorev yapmıstır. Adana tehcir olaylarına katıldığı icin tutuklanmıs daha sonra Malta ya surulmustur.
Bakan olduğu sırada evine Madam Ceceyan isminde tanıdık bir Ermeni bayanı cocuklarına dadılık yapması icin alır. Madam Ceceyan kocasını ve oğlunu tehcirde kaybetmistir. Ali Munif Bey hakkındaki sorusturma dosyası hakkında bilgi sahibi olduğu zaman evindeki bazı belgelerin bu bayan tarafından calınıp donemin idarecilerine verildiğini oğreniyor.
Kadının evinde belge bulmus olmasına Ali Munif Bey cok sasırıyor. Cunku evinin aranacağı haberini almıs onceden ve elinde ne var ne yoksa imha etmis. Muhim birsey bırakmadığı(n)ı zannediyor. Ama imha etmeyi unuttuğu evrak da varmıs. soyle diyor Esasen daha muhim evrakı zamanında imha ettiğim halde bunu bavulun kucuk cebinde unutmusum.... imhasını unuttuğum bu vesika aleyhimde suc delili olarak kullanılıyordu. (TahaToros Ali Munif Bey in Hatıraları İSİS yayınları istanbul 1996 s. 96-7)
Ali Munif in sozunu ettiği belge ise Adana dan surulecek Ermenilere iliskin hazırlamıs olduğu bir listedir.
İkinci isim Ahmet Rifat Calıka dır. Kurtulus Savası yıllarında Adalet Bakanı olarak da gorev yapmıstır. Anıları buyuk oğlu Hursit Calıka tarafından yayınlanmıstır.
Babasının onemli bir huyundan bahsediyor Hursit Bey: Onu aynı devri yasamıs olan Turk aydınlarının coğundan ayıran tarafı tanık olduğu cesitli olayları ... gunu gunune not etmis değerlendirmis olmasıdır. Eline gecen bazı belgeleri de kendisinden sonra gelecek kusakların faydalanabilmesi icin saklamayı ihmal etmemistir.
Bunları yazıyor Hursit Bey ama cok onemli bir not da eklemeyi unutmuyor Ne yazık ki bu not ve belgelerin coğunu bundan sonra gelecek anılara onsozunde anlatacağı nedenlerle zaman zaman ortadan kaldırmak yakmak zorunda kalmıstır.
Sozu edilen neden basittir. Rifat Bey de İstanbul Divan-ı Harbi Orfi tarafından aranmaya baslamıstır. Ali Munif orneğinde olduğu gibi bu kendisine onceden haber veriliyor. Aynca sorusturmayı yapan savcı hakim ve tutuklamayı yapacak olan Jandarma Alay komutanı tarafından ozel korumaya alınıyor.
Rifat Bey sunu soyluyor Savcı bir gun Vilayete sifreli bir telgraf geldiğini Kayseri ye karma bir komisyon gelerek tehcir isini inceleyeceğini supheli gorulenler hakkında sorusturma ve kovusturma yapacağını evleri arayacağını ... bana bildirdi. Okul arkadasımla birlikte eve geldik belge ve anılarımı yaktım... Sakladığım belgeleri de 1934 subatında yok etmek zorunluluğunda kaldım. (Ahmet Rifat Calika nın Anılan istanbul 1992 s. 7 15-6)
Rifat Bey i ikinci kez belge imha etmeye iten olay Kazım Karabekir in Erenkoy deki yalısının aranmıs olmasıdır.
İsin ozeti su: Sadece İstanbul da bakanlıklarda değil bolgelerde de belgeler imha edilmistir. Sadece devlet daireleri değil bireyler de kendi ellerindeki belgeleri imha etmislerdir.
Gorulduğu gibi ulusca karanlığa mahkum edilmisiz. Tıpkı bir suclunun suc aletini ve delillerini imha etmesi gibi... Ondan sonra da birileri herseyin imha edilmis olduğu rahatlığı ile Ermenilere hicbirsey olmamıstır tum belgeler kayıtlı ve yerindedirler diye nutuklar atabiliyorlar. Ne diyeyim belki benim kusağın insanları buyuklerine ait bir takım belgeleri bir yerlerde bulur cıkartırlar da birilerini Ali Munif gibi sasırtır ve utandırırlar. (TA/BB)
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com