Tarihe ve arkeolojiye hep merak duymusumdur. Zamanım el verdigince Turkiye nin bu kulturel zenginligini yakından gormek incelemek bilgi dağarcığıma eklemek icin seyahat ettim kitaplar okudum. onceki hafta Turkiye SİAD Platformu nun toplantısı icin Antakya ya gittim. Antakya yı gormediyseniz mutlaka gidip gorun. Antakya Hıristiyanlığın en onemli merkezlerinden biri olmus hatta bu ismi ilk defa burada almıs. Havarilerin tum tanıtım seyahatlerinin rotaları burada hazırlanmıs. St. Pierre in Antakya ya geldiğinde ilk konusmasını yaptığı St. Pierre Kilisesi ve Manastırı kentten iki kilometre uzaklıkta Reyhanlı yolu uzerinde. Reyhanlı ilcesinde bulunan Kızlar Sarayının besinci yuzyılda yapıldığı soyleniyor. İlk Hıristiyanlık doneminde Kuzey Suriye nin en onemli dinsel merkezi olan Antakya da kilise manastır ve bunlarla ilgili bircok yapı bulunuyor. Yoreye Rahibeler Manastırı da deniliyor. Suryani Patrikliği nin ilk merkezi de Antakya olmus. Suryani Ortodoks Kilisesi Antakya kentinin; Roma imparatorluğu nun uc buyuk baskentinden biri olduğu donemde kurulmus. Bu surec Kudus ten sonraki elcisel doneme denk dusuyor. Donemin Antakya sı Helenistik kulturun onde gelen merkezi... Antakya Hıristiyanlık doneminde de bu ozelliğini surdurerek Suryani Ortodoks Patrikliği nin yonetim merkezi ve dinsel baskenti olmus. ilk Hıristiyan kilisesinin Antakya da insa edilmesi cok onemli bana gore... Hıristiyan dunyası icin Turkiye de bulunan kutsal yerlerin basında Selcuk ve Antakya geliyor. Antakya da bulunan Saint Pierre Kilisesi Papa 6. Paul tarafından 1963 yılında hac yeri olarak ilan edilmisti. Selcuk ta Bulbul Dağı nda bulunan Meryem Ana Evi de kutsal hac mekanlarından. Ayrıca Aziz Yuhanna nın da mezarı burada bulunuyor. Yine Hıristiyan inancına gore Hz. İsa nın carmıha gerilmesinden sonra yakın arkadası ve havarisi olan Aziz Yuhanna Meryem Ana yı Kudus ten kacırarak Efes e getirmis burada Bulbul Dağı na goturerek bir kulube yapmıs. Meryem Ana nın kimi kaynaklara gore 105 kimi kaynaklara gore de 101 yasına kadar burada yasadığı ve burada olduğune inanılıyor. Burası 1967 yılında Hıristiyanlar tarafından hac yeri ilan edilmis ve bir kilise yapılmıs. Bu kilisede her ağustos ayının ikinci haftasına rastlayan pazar gunu ayin yapılıyor. Butun bunları neden yazıyorum? Antakya dan İzmir e kadar uzanan yolda bircok tarihi miras ziyaretcilerini bekliyor. Gunumuz inanc dunyasına damgasını vuran uc buyuk dinin simgesi yıldız hilal ve hac bu topraklarda bir arada varlıklarını surduruyor. Tarihten devraldığımız bu hosgoruyu gelecek kusaklara ulastırmak hepimizin borcu. inanc turizmin temelinde yatan felsefe cami kilise ve sinagogları yan yana insa eden cemaatlerini hosgoru icinde bir arada yasatan atalarımızın mirasına sahip cıktığımızı Turkiye olarak insanlığın ortak değerlerinin yılmaz savunucusu olduğumuzu dunyaya duyurmak. Peki gerekli adımları attığımıza inanıyor musunuz? Bana gore neler kacırdığımızın farkında bile değiliz.