Gercegi anlatmanın yolları -
Kıbrıs gibi Ermeni meselesinde de derdimizi anlatamadık. Neticede Ermeniler soykırıma tabi tutulduklarına inandırıldı dunyayı da buna inandırdı. simdi onumuzdeki soru su: Ne yapmalı?
İki sene once New York ta kaldıgım otelin lobisinde muhtemelen 8-10 yaslarında biri erkek digeri kız dunya sirini iki cocuk yanıma yaklastı ve Bugun Ermeni soykırımının yıldonumu. Halkımızın acısını paylastığınızı gostermek isterseniz size bu rozeti takacağız ve aksama kadar onu uzerinizde tasımanızı rica edeceğiz dediler. sakacı bir tonlamayla onlara İyi de ben Turkum dedim. Bunu isitir isitmez yuzlerinde beliren korku ifadesi beynime kazındı. İkisi birden hızla kosup otel girisindeki tanıtım masasında bir yetiskinin yanına sığındılar. O da once benim bulunduğum yone ofke dolu bir bakıs fırlatıp cocukları boyle urkuten kisiyi belirlemeye calıstı sonra ufaklıkları yatıstırmaya koyuldu...
Yasadığım aslında yıllardır pek cok Amerikalının ve ABD ye ister is ister gezi amacıyla gelenlerin her 24 Nisan da tanık oldukları bir tablo. Ermeni diyasporasının 50 yıldır bu faaliyeti gosterdiğini; sıradan her Amerikalının onca yıldır her 24 Nisan da evinin kapısının calınıp yakasına rozet ilistirmek isteyen iki masum cocukla karsılastığını ve kendileri icin bir sey ifade etmese dahi sırf yumurcakların gonullerini hos etmek icin onlara kulak verdiğini dusunun. En sıradanını naklettiğim kampanyanın Batı dunyasının her yanında yıllardır surduğunu... Neden dunya bize inanmıyor? sorusunun cevabı bu. Eskilerin suy u vukuundan beter dedikleri bir durum.
Ne olmustu?
Biliyorsunuz bu konuda haklılığımıza daha doğrusu gercek mağdurun biz olduğuna inandığımız icin yıllarca ağzımızı acmadık. Ermeniler nasıl belgeye-melgeye ihtiyac duymadan soykırıma uğradıklarına inandılarsa. Biz de Osmanlı arsivinden ret soylemimizi tekzip eden bir belge cıkar korkusuyla orayı kapattık. Ermeniler Bir sey var ki Turkler arsivi gizli tutuyor diyerek bastırdılar.
Donemin Osmanlı hukumet erkânı birbiri ardına suikastlara maruz kaldığında basımız dertteydi zaten. Talat Pasa 1921 Mart ında Berlin de Said Halim Pasa aynı senenin Ağustos unda Roma da ertesi yıl Cemal Pasa Tiflis te Ermeni teroristlerin saldırısına kurban gittiğinde Kurtulus Savası nın en civcivli gunlerindeydik. Talat Pasa yı vuran saldırganların mahkemede
Bizi İngiltere yonlendirdi soylemi doğruydu. Ama Ankara Londra ya Ne yapmak istiyorsun? diyecek halde değildi.
İkinci buyuk harbe kadar herkes kulağının uzerine yattı. Ermeniler bulundukları ulkelerde tutunma Turkiye de ayaklarının uzerinde durma cabasında. Ama harp sonrası soykırım ın Yahudilere Filistin coğrafyasını kazandırdığını goren Ermeniler 1915 te kendi baslarına gelenin de soykırım sayılması halinde duygusal acıdan bağlı oldukları Doğu Anadolu pastasından pay alabileceklerini dusunduler. Savas sırasında Ankara nın ikircikli siyasetinden dolayı hazır muttefiklerin ozellikle SSCB nin Turkiye ye yonelik ofkesi doruktayken ulasılmaz gibi de gorunmuyordu bu hedef. Nitekim Rusya o tarihte Turk boğazlarının kontrolunu kendi siyaseti icin ama Kars ve Ardahan ı Ermenistan cekirdeğine stratejik derinlik kazandırmak icin istedi. Nasıl İsrail hayaliyle yola cıkan ilk Yahudiler sosyalist dusunceye mensup idilerse Buyuk Ermenistan idealiyle ruyalarını susleyen Ermeniler de aynı dusunce potasının icinde yer aldılar.
Burada bir parantez acmaya ihtiyac var: İsrail in insa surecinde benimsenen kolektif ciftlikler Yahudilerin o zamana kadar en fazla ilgi duydukları is olan para ticaretinin lanetlenisi v.s. Sovyet sisteminin yansımasıydı. SSCB İsrail in kurulmasına doğrudan destek vermisti. Ve ABD İsrail in Sovyet blokuna katılabileceğinden endise ediyordu.
İsrail in ABD yle yakınlasması Kore Savası ndan sonra gelisti. O zamana kadar Washington siyaseti acısından Ortadoğu fazla bir anlam ifade etmiyordu. Aynı sureci dusunce planında Ermeniler yasadılar. Kutup olarak Washington u gormenin kendilerini hayallerine daha kısa surede yaklastıracağını kabul ettiler.
1960 sonrası sosyalist gencliğin Filistin direnisi ile kesfettiği silahlı propaganda bir dalga olarak Ermenileri de etkiledi. Turk diplomatlarına yonelik silahlı saldırılar basladı.
Militer mantığın hesapları
Ankara ancak acıyı teninde hissettikten sonra bu yolla seslerine kulak verilmesini isteyen Ermenilerin etki alanını genislettiklerini gorunce arsivlere yoneldi. Ermeni tezlerinin dayandığı Osmanlı hukumetince cekildiği iddia edilen bir telgraf emrine dair belgenin sahte olduğu o zaman ortaya cıktı; arsivlerde yuz kızartacak bir halin olmadığı da. Ama Ankara militer bir mantıkla tabloyu sizden kac kisi oldu bizden kac kisi cercevesine oturtup meseleyi bir kelle sayıcılığı na tasıdı.
1915 te Doğu Anadolu yu isgale yonelen Rus ordusunun yol gostericisi para-militer destekcisi Osmanlı vatandası Ermenilerdi. Ermeniler de bunu inkâr etmediler zaten. Koylerde yasayan on binlerce Turk o isgal gunlerinde katledildi. Yedi cephede savasan Osmanlı sağlıklı bir sorusturma yapıp kimin dusmanla isbirliği icine girdiğini kimin masum olduğunu ayırt edebilme imkânından yoksundu. Tehcir kararını da bu caresizlikten aldı. İste o zorunlu goc sırasında yasandı kıt al. On binlerce Ermeni hayatını kaybetti.
Ama Ankara belgeleri konusturarak sesini duyurmaya kalktığında is isten gecmis Batı dunyası coktan 1915 te bir soykırım yasandığına inandırılmıstı. İncelemeye acılan belgeleri incelemek icin basvuran cıkmadı. Propaganda treni kacmıstı. Ankara nın tezini benimseyen hatta Ankara ya kulak veren Batılı tarihcilerin aforoz edildiği surec baslamıstı.
Ne yapmalı?
Ermeni soykırımı ABD de ve Avrupa da artık bir sektor... Binlerce kisi soykırım dan geciniyor. Bu halkanın icinde dernekler vakıflar okullar lobi sirketleri hukuk buroları yazılı-gorsel medya kanalları yayınevleri muzik ve sinema yapım sirketleri v.s. var.
ABD yonetiminin Ankara yla iliskilerindeki hassas denge dolayısıyla Kongre ye sunulan soykırım tasarılarına destek vermiyor olması artık onemini kaybetti. Zira neredeyse butun ele-kola gelir ulkelerin parlamentoları Ermeni iddialarını oylayıp kabul ettiler. Washington kendisi onaylamadığı surece soykırım ın uluslararası alanda yaptırım asamasına tırmanmayacağını bilerek bunu Ankara ya karsı bir koz olarak elinde tutuyor.
Basbakan Erdoğan ın ABD gezisinde soykırım değil ama Ermenistan meselesi gundeme geldi. Turkiye den hududu acmasının istendiği meydanda. Zira Ermenistan Turk denizinin ortasında bir ada dan ibaret. On binlerce Ermeni aclık sınırında yasıyor ve coğunun hayali Turkiye nin goz yummasıyla Anadolu ya gelip kacak isci olarak calısmak. Bu noktada Ankara nın Azerbaycan la iliskileri de goz onune alarak bir bakıs acısı olusturması sart. Zira bu is boyle devam etmeyecek. sayet Turkiye kendisi bir plan olusturmazsa ya da bu konuda oncelik almazsa yakın gelecekte değisik mahiyette bir tur Loizidiu davasıyla ve nihayet Annan Planı benzeri bir sıkıstırmayla karsılasması mukadder. Rahmetli Alparslan Turkes in hayatının son yıllarında Erivan la mutabık kalarak gerceklestirmeye calıstığı anlasma zemininin tekrardan yakalanması sart.
--------------------------------------------------------------------------------
Cerceve
Cevap bekleyen sorular
Osmanlı İmparatorluğu iddia edildiği gibi bir ulusu topluca yok etmek demek olan soykırım kararını aldıktan sonra neden Ermeni nufusunu Doğu-Kuzeydoğu-Guneydoğu Anadolu dan Suriye de hazırlanan kamplara goc ettirdi?
Osmanlı nın 1915 te Anadolu nun doğusunda yasayan Ermenileri kapsayacak bir soykırım kararı aldığını o tarihte savas cephesi haline gelmemis olan baskenti ile ulkenin batısında yasayan Ermenileri bu karar kapsamında saymadığını dusunmek ne derece inandırıcı?
Soykırım gercek ise Ermeniler neden goc ettirildikleri Suriye den bu insanlık dısı muameleye tabi tutuldukları topraklara aynı tarih diliminde geri donduler?
Soykırım gercekse neden pek cok Ermeni donup kendilerine soykırımı reva gormus halkın istiklal savasına katıldı?
Kurtulus Savası na katılıp bu ulkenin kurtarılması uğruna can veren gazi olan ve TBMM kararıyla İstiklal Madalyası almaya hak kazanan Ermeni er ve rutbeli subayların varlığı nasıl izah edilir?
Prof. Cetin Yetkin in Mudafaa-i Hukuk Gazetesi koleksiyonuna dayanarak yaptığı calısmada isimlerini zikrettiği Turk İstiklal Harbi ne katılmıs vatan icin feda-yı nefs in laftan ibaret olmadığını gostererek İstiklal Madalyası almıs Ermenileri anmayı gorev sayıyorum: Kevork Gulsoken Zir; Karabet Ayvat Sivrihisar; Dr. Yuzbası Ohannes Kasparyan Afyonkarahisar; Agop Ozel Zir; inzibat Hrant Kiremitci Ankara; Agop Ayık Zir; Vahan Kelesoğlu Eskisehir; Karabet Kargıcı Beysehir... Bu vesileyle Atilla İlhan ın Tosun Baba namıyla maruf Jak Vahe Tosunyan dan naklettiği cumleleri kaydedeyim: Ben Turkiye nin malıyım orada doğmusum... Memleketi sevmemek olur mu? O memleket hepimizin ama memleket bambaska!
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com