Cumhuriyet i kuranlar korktu - Haber Arşivi 2001-2011
22 Aralık 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Քաղոց / Օր : Կորդուիք / Ժամ : Բաւական

Haber Arşivi 2001-2011 :

24 Aralık 2001  

Cumhuriyet i kuranlar korktu -

Cumhuriyet i kuranlar korktu

Ataturk Selanik dogumlu. Insanin dogdugu yere gidememesi travma yaratir. Cumhuriyet i kuranlarin bolunme korkusu o yillara dayanir. Kendi vatandasimiza yabanci diyoruz. Yargitay 1970 teki karariyla Turkiye Cumhuriyeti nin gayrimuslim vatandaslarini yabanci diye niteledi. Ekonomiyi Turklestirecegiz derken bogduk. En yeteneklileri sinir disi ettik. Musluman tuccar azinliklarin yerini ancak 30 yilda doldurabildi. NEDEN? Ayhan Aktar Turkiye utangac bir bicimde de olsa gecmisinin ustunu orten kalin ortuyu ucundan kenarindan kaldirmaya basladi. Etkileri bugune kadar suren bircok olayin gercek yuzunu nedenlerini topluca tartismaya koyulduk. Bugunu anlamak icin gecmisi ogrenmek gerektigini daha iyi kavrar olduk. 31 Mart in siyasi sonuclarini Varlik vergisi nin ekonomimizde yol actigi cikmazlari simdi daha iyi goruyoruz. O olaylarin golgesini bugun de ustumuzde tasidigimizi fark ediyoruz. Niye ortaligin bir turlu aydinlanmadigini anliyoruz. Doc. Dr. Ayhan Aktar ile varlik vergisinin ardindaki nedenleri Turklestirme politikalarini bu verginin sanayilesmeyi nasil geciktirdigini ihracati nasil engelledigini toplumsal yapiyi nasil altust ettigini konustuk. Cumhurbaskani Inonu ve Basbakan Saracoglu doneminde verilen kararin bugun ulkemizde yasanan bircok sikintinin altyapisini olusturdugunu gorduk. Marmara Universitesi Uluslararasi Iliskiler Bolumu ogretim uyesi Ayhan Aktar in Varlik Vergisi ve Turklestirme Politikalari adiyla Iletisim Yayinlari ndan cikmis bir kitabi var. Doc. Dr. Aktar Marmara Universitesi nin yani sira Yeditepe Universitesi nde de ders veriyor. *** Turkiye gecmisiyle gene kendi aliskanliklarina uygun bir bicimde hesaplasiyor. Bir yandan gecmisimizdeki karanlik olaylar romancilar sayesinde olsa da ortaya cikiyor. Diger yandan da konuyla âlâkasi olmayan tartismalarla bu karanlik olaylarin ustu ortulmeye calisiliyor. Ama butun bunlara ragmen gecmisle ilgili bir hesaplasma da baslamisa benziyor. Turkiye tarihiyle hesaplasma donemine mi giriyor? Tam giriyor sayilmaz. Cunku Turkiye nin kendi tarihiyle boyle bir hesaplasmaya girebilmesi icin onkosullarin olmasi lazim. Oysa bizim resmi tarihimiz bile yok. Arsiv belgesine dayali ne siyasi tarihimiz var ne de askeri tarihimiz. Bizde sadece okullarda okutulan birtakim resmi gorusler var. Eger bir ulkede Cumhurbaskanligi ve Disisleri arsivleri kapaliysa o ulkenin resmi tarihi zaten yazilamaz. Resmi gorusler cercevesinde resmi tarih yazacagim diye tuttursaniz bile yazamazsiniz cunku elinizde malzeme yoktur. Arsivler kapali ne demek? Arsivlerimiz kapali ama bu dunyanin sonu degil. Ben Ingiliz ve Amerikan arsivlerini kullaniyorum. Mesela varlik vergisi hakkinda Rauf Orbay in ne dedigini Ingiliz arsivlerindeki notlardan cikardim. Mesela bizim Cumhurbaskanligi arsivimiz var. Bu arsivden 1928 harf devriminden onceki belgeleri istediginizde size belgenin cevirisini veriyorlar. Cevirinin orijinaliyle ayni olup olmadigini nereden bilebilirsiniz ki. Ya da arsivden 1915 in Yildiz telgraflarini istediginizde Belgeler tasnifte diyorlar. Icinden Ermeni tehciri meselesi falan cikabilir diye bu tasnif 35 yil surebiliyor. Sonucta sizin bikmaniz ve bu isi birakmaniz isteniyor. Niye bizim tarihimizle iliskimiz boylesine sancili? Sancili cunku baska ulkelerde 150 200 senede gerceklesen olaylar bizde 1908 ile 1990 lar arasindaki 80 yillik kisa zaman dilimine sikistirilmis. Hizli bir bicimde resmi gorusler uretilmis ve bu boyledir denmis. Oyle olmadigini anlatan her sey utulenmeye calisilmis. Sanki bu toplumun bir bolumu kendi tarihinden kacmaya calisiyor. Biz niye tarih karsisinda bu kadar urkegiz? Evet urkegiz. Unutmayi hesaplasmamayi tercih ediyoruz. Ama istediginiz kadar unutmayi tercih edin birileri de kalkip filmler yapiyor. Meseleler gundeme geliyor. Salkim Hanim in Taneleri filmi sayesinde varlik vergisi gundeme geldi. Tarihin hortlaklarindan biri daha gun yuzune cikti. Gayrimuslim vatandaslarimiza uyguladigimiz bu vergi ekonomik bir karar miydi yoksa bu kararda Alman Nazizmi nin etkisi de var miydi? Varlik vergisiyle ilgili 1930 larda Avrupa da Nazi ruzgârlari esiyordu biz de etkilendik ve ayrimci bir yasa cikardik Musluman dan 10 lira gayrimuslimden 100 lira vergi aldik. Ne yapalim zamanin ruhuna uygun bir tavirdi koku disarida bir modaydi bu biz de etkilendik denir. Hayir durum boyle degildi. Basbakan Sukru Saracoglu varlik vergisinin kanunlasmadan once tartisildigi CHP gizli oturumunda acikca soyluyor. Biz ekonomik hayatimizda egemen olan gayrimuslimin elinden bu egemenligi alacagiz. Ticareti ve sanayii Turklere tahsis edecegiz diyor. Biz Osmanli dan tevarus ettigimiz cok etnik gruplu cokdinli toplumsal yapinin her boyutunu Turklestirdik. Biz Musluman olmayan vatandaslarimizi Turkiye nin asil vatandaslari olarak gormekte zorlaniyor muyuz? Kendimizi Turk onlari yabanci olarak mi goruyoruz? Yargitay in 1970 lerde aldigi bir karar var. Bu karar Turkiye Cumhuriyeti vatandasi olan azinliklari yabanci olarak niteliyor. Eger Turkiye Cumhuriyeti vatandasina siz yabanci derseniz o zaman burada oturan gercek yabanciya ne diyeceksiniz? Vatandaslik haklarindan yararlanma konusundaki uygulamamiz pek parlak degil. Turkiye deki azinliklar Osmanli da bakan pasa asker olabiliyordu. Ama bugun azinlik mensubu bir kimse tapu dairesinde memur da olamiyor polis de olamiyor. Varlik vergisinin bir Turklestirme politikasi oldugunu soylediniz. Nedir Turklestirme politikasi? Turklestirme politikasi hayatin her boyutunda kimin nasil ticaret yapacagindan dagitilacak sanayi tesvigine devlette istihdam edilecek insandan bankada calisacak memura sokakta konusulan dilden okullarda ogretilecek tarihe varincaya kadar her alanda Turk etnik kimligini hâkim kilma bu kimligi benimseyen insanlarin egemenligini yerlestirme cabasidir. Turkiye ve Yunanistan karsilikli oturmuslar ve insanlari mal gibi degis tokus etmisler. Al bir milyon 200 bin Anadolu Rumu nu ver 400 yuz bin Yunanistan Muslumani ni demisler. Butun bu Turklestirme politikalari sonucunda 1927 de gayrimuslim nufusun toplam nufustaki payi yuzde 2 78 ken bugun bu oran binde 50 ye dustu. Bu acidan varlik vergisi azinlik karsiti ozellikleri olan bir Turklestirme politikasidir. Musluman olmayan Turk irkindan gelmeyen her vatandasimiza karsi kuskulu muyuz biz? Onlarin varliklarindan cok hosnut olmadigimiz asikâr. Onlarin bu ulkeyi terk etmesi icin gereken her sey yapildi. Onlara bu ulkede esit vatandaslar olarak yasama imkâni pek taninmadi. Bu nedenle de gittiler. Mesela varlik vergisinin ilk sonucu 1948 ile 1951 yillari arasinda 32 bin Musevi kokenli vatandasimizin yeni kurulmus olan Israil devletine goc etmesi oldu. Surekli savas tehdidi altindaki bir devlete goc etmeyi tercih etti 32 bin insan. Bugun Ermeni vakiflarinin malvarliklari konusunda ciddi sorunlar yasiyoruz. Hâlâ bu tur sorunlarimiz olmasi sizce neyin isareti? Azinliklara bakisimiz fazla degismedi. 1940 larda onlara nasil supheyle bakiyorsak bugun de oyle bakiyoruz. Turklestirme bir Cumhuriyet projesi mi yoksa yakin tarihin bir donemindeki sapma mi? Bu bir Cumhuriyet projesi. Bu bizim Cumhuriyet donemi Turk milliyetciligimizin yorumundan kaynaklanan bir sonuc. Seyh Sait isyanindan sonra Turk kimdir sorusu yeniden soruldu. Turk kimliginin tanimi 1930 larda daha dar olarak yenilendi ve bu ulkede yasayan herkes Turk kabul edildi. Bu politikanin kotu sonuclar yaratmasi ise ancak koylere elektrik ve televizyonun gitmesiyle oldu. Cunku daha once Ankara da uygulanan politikadan Sirnak ta yasayan adamin pek haberi yoktu. Bizim PKK teroru diye adlandirdigimiz sey ise isin sonunda bir Kurt milliyetci hareketidir. Bunun ortaya cikis tarihi de oradaki insanlarin evlerine televizyonun girmesiyle eszamanlidir. Televizyonda her gun onlara siz Turksunuz denmistir bir kismi da degiliz demistir. Peki Turklestirme politikasinin ekonomideki etkileri nelerdi? Varlik vergisine niye cikti diye baktigimizda sunu goruruz. Osmanli dan devraldigimiz yapida Turkiye dogal hammadde ihrac eden bir ulkeydi. Ithalat ihracat komisyonculuk ve mumessillik isleri vardi ve bu sektorlerde gayrimuslim tuccar egemendi. Aslinda imparatorluktan kalan bir isbolumu de vardi. Mesela Ege Bolgesi nde Turk uretici pamuk uzum tutun uretir Rum veya Ermeni tuccar araci olarak calisir Izmir de oturan Levanten yani Avrupali tuccar da bunu ihrac ederdi. Nufus mubadelesiyle bu azinlik tuccar gonderildi. Uretici ile ihracatci arasindaki halka koptu. Bu yuzdendir ki Turkiye nin 1922 den sonraki ihracat rakamlari cok azaldi. Biz nufusu Turklestirecegiz derken kendimizi cok ciddi bir darbogaza soktuk. Cunku nufusun en yetenekli ve meslek sahibi kesimlerini sinir disi ettik. Bunlarin yerine koyacagimiz insanlari yetistirmek uzun sure aldi. Turkiye nin 1930 da devletcilige gecisinin ardinda da bu vardir. Ne vardir? 1930 da aslinda Turkiye de adam eksikligi vardi. Devletcilik ozel sektorun yapamayacagi islerin devlet tarafindan yapilmasi diye tanimlanir ama devlet bu ulkede her isi yapmaya basladi. Kamu sektoru inanilmaz genisledi. Cunku devletcilige gecisimiz Turklestirme politikalariyla nufusun burjuva diye tabir edilen mutesebbis kesimi sinir disi etmemizle ortaya cikan boslugun getirdigi bir sonuctur. Milli Sef Inonu ve Basbakan Saracoglu piyasada azinlik tuccarinin bicilmesinin yaratacagi boslugu Musluman tuccarin dolduracagini umut ediyorlardi. Ama bu umut gerceklesmedi. Cunku mutesebbis ile zengin adam arasinda fark vardir. Zengin adam parasi olandir. Mutesebbis ise parasi olan fakat bu parayi buyutmek icin bilgi ve beceri ve know how a sahip bulunandir. Bakin Almanya daki vatandasimiz 25 sene calisiyor 400 bin mark para biriktirip Turkiye ye donuyor. Bu Turkiye de girisimci olmak icin ciddi bir sermaye ama o gidip taksi plakasi satin aliyor. Cunku o bilgi ve beceri onda yok. Turkiye ancak 1970 lerden sonra girisimci sinifini yaratti. Saracoglu nun hesabi bu sinifin 1943 1944 te ortaya cikmasiydi. Cikmadi 30 yil gecikmeli oldu bu. Buyuk bir bedel... Ama varlik vergisi sadece gayrimuslimden degil Muslumanlardan da alindi deniyor. Oyle mi? Tabii ki Muslumanlardan da alindi ama ayni duzeydeki bir gayrimuslimden on kat fazlasi alindi. Zaten mukelleflerin de yuzde 87 si gayrimuslimdi. Bu oran herhalde bir sey anlatiyordur. Varlik vergisi Muslim gayrimuslim donme ve ecnebi olarak dort kategoriye ayrildi. Selanik donmelerinin de defterinin durulmesi dusunuldu. Cunku Turk muhafazakâr sagi Selanik ten mubadeleyle Turkiye ye gelen ve buyuk sehirlere yerlesen ticaret ve sanayi sektorunde onemli yere sahip olan bu insanlara gizli bir din tasiyan insanlar olarak kuskuyla bakar. Onlar da gayrimuslimlere yakin bir oranda vergilendirildiler. Sonucta gayrimuslim tuccar piyasadan silindi. Ozsermayelerini mallarini evlerini dukkanlarini kaybettiler. Bu mulklerin yuzde 60 indan fazlasi Musluman Turklere yuzde 30 u da Sumerbank Etibank Milli Reasurans gibi buyuk kamu kurumlarina satildi. Ayrica bu vergi sadece zenginlerden alindi iddiasi da dogru degil. Mukelleflerin yuzde 25 i isyeri bile olmayan sofor mavnaci halde komisyoncu gibi insanlardan ya da sekreter hademe odaci gibi iscilerden olusuyordu. Bu grubun hepsi de gayrimuslimdi. Askale calisma kampina gidenler ise 40 50 bin liralik vergisini odeyemeyen daha varlikli olan kesimdi. Eger varlik vergisi alinmamis olsaydi Turkiye deki ekonomik hayat bugun daha farkli mi olurdu sizce? 1930 larin 40 larin buyuk azinlik tuccari aileleri vardi. Bunlar muhtemelen ticaret ve sanayi hayatinda kalacaklardi. Ama bu olaydan sonra gayrimuslim tuccar ev bile satin almadi. 1990 lara kadar parasini nakitte tuttu. Sanayici olabilecekken yatirim yapmadi. Bu bizim sanayilesme cabamizi da engelledi. Korku ortami 30 40 sene surdu. Varlik vergisine giden yolun taslari Inonu hukumetinin iktisat politikalariyla dosendi. 1939 da Ikinci Dunya Savasi patladiginda Turkiye bir milyon kisiyi askere aldi. Tarimsal uretim dustu ve bu bir milyon askeri beslemek icin durmadan para basildi. Fiyatlar yuzde 350 artti. Sehirlerde buyuk bir hayat pahaliligi ve karaborsa yasandi. Bu cok ciddi bir muhalefet yaratti. Bu noktada azinliklar gunah kecisi oldu kurban olarak sunuldu. Varlik vergisi tahsilati sirasinda fiyatlar once biraz dustu ama sonra feci artti. Karaborsa cilginca surdu. Ekonomi duzelmedi. Neden Cumhuriyet cokdinli cokirkli cokkulturlu bir yapiyi benimseyemedi? Cunku Cumhuriyet in kurucu heyeti uzun bir savas yasadi. Balkan Harbi Birinci Dunya Savasi ve Istiklal Savasi... Dusunun ki 1912 ile 1922 arasinda bu ulkeyi yonetenler tam on yil savastilar. Bu insanlar ihaneti isgali milliyetci hareketleri gorduler maglubiyeti yasadilar. Savas ve toprak kaybettiler. Bence Imparatorluk 1918 de degil 1912 de bitti. Farkli etnik ve dini gruplardan insanlarin Osmanli semsiyesi altinda var olma anlayisi 1912 deki milliyetcilik akimlarinin yarattigi Balkan Savasi yla terk edildi. Yonetici seckinlerin dogduklari yerler gitti. Ataturk biliyorsunuz Selanik dogumludur. Bir insanin bir daha dogdugu yere gidemeyecek olmasinin yarattigi bir travma vardir. Ve Cumhuriyet i kuran kadrolarin kemiklerine islemis bolunme korkusu bu yillara dayanir. O neslin bireysel tecrubesi bizde maalesef resmi gorus ve ideoloji haline geldi. Oysa bugun 30 40 yasinda olanlar boyle bir travmayi yasamadilar. Onlar kendilerine topluma ve dunyaya cok daha guvenerek bakiyorlar ama onlara vatanin bolunecegi parcalanacagi korkusu dusmanlarla cevrili oldugu muz ideolojisi zerk ediliyor. Bu bolunme korkusu nasil bir sonuc yaratiyor? Bunun sonuclarini bugun Avrupa Birligi konusundaki zitlasmalarda Kurtce televizyon olsun mu olmasin mi tartismalarinda goruyoruz. Bolunuruz diyenler yasamadiklari halde o travmayi kendilerine zerk edilen resmi gorusle icsellestirmis olanlar. Bolunmeyiz diyenler ise kendinden daha emin olanlar. Gerci bu itisme surecek ama ben cok umitsiz degilim. Cunku devlet eskisi kadar monoblok bir karsi cikis icinde degil. Ama 2001 de hâlâ varlik vergisini savunanlari gorunce tabii asabim bozuluyor umidim kiriliyor... NESE DUZEL




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+