09 Nisan 2015
Dinlerimizin veya Irklarımızın pekte önemi yokmuş anlaşılan.Geçmişi bilmek, araştırmak ve bilinmeyene ulaşmak ayrı bir keyif, Eyüp Sultan’da yaşayan Ermeni aileleriyle ilgili bir kaynak bulmak çok güç. Aşağıda size aktaracağım bilgilerde; Eyüplü Ermenilerin Kiliseleri, Okulları ve Mezarlıklarıyla ilgili bilgiler ise şöyle; ‘Çeşmeli Odalar Mahallesi’ ya da ‘Aşağı Mahalle’ olarak da bilinen İslambey Mahallesi’ndeki Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin 17. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği sanılmaktadır. Daha önce kilisenin yerinde bulunan küçük ahşap kilise 1785’te kısmen yıkılsa da, kalan kısımda ayin yapılmaya devam edilir. Kilise, Kırkçeşme Türbeleri’nin inşasında çalışan Ermeni yapı ustalarının ibadet edebilmeleri için, 1812 yılında ahşap olarak yeniden yaptırılır ancak zamanla harap olur. Halen kilisede bulunan bir kitabe, Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin 1827 yılında Dadyan ailesinin desteğiyle inşa edildiğini ve 1926’da Episkopos Sımpad Kazazyan’ın girişimiyle onarıldığını belgelemektedir. 1840’lı yıllarda iki kez daha onarılan kilise, 1855’te kâgir olarak yeniden inşa edilir. Kilise son olarak 1994 yılında onarımdan geçirilmiştir. Halen hizmet vermektedir.
Nisan ayı her toplumda baharın gelişidir. İsimleri farklı farklı olsa da bahar bir bayramdır. Tabi baharın en güzel ayı Nisan, tarihte sadece bayram olmamakla birlikte bu toprakların acılarını da hatırlatır her geldiğinde. 100 yıldır devletler, milletler ya da tarihçiler tartışıp dursunlar, sonuçta acılar karşılıklıdır. Vicdanı olan ve hür düşünenler için acının ırkı, dini veya milliyeti yoktur, olmamalıdır da.
Büyük yazar Yaşar Kemal’in dediği gibi, O güzel insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler? O farklı kültürleri ve adetleriyle, bir zamanlar çokken, zamanla azalan ve azınlık olan insanlar, mahallelerimizdeki yazlık sinemalarda yan yana oturduğumuz ya da aynı pazardan beraber alışveriş yaptığımız kişilerdi. Çocuklarımız beraber oynar, farklı dillerden küfür etmenin tadını çıkarırdı. Paskalya bayramlarında fırından yeni çıkmış Paskalya Çöreği yemek ise ayrı bir zevkti o zamanlar.
Eyüp Sultan’da Ermeniler hep vardı. Şimdi var mıdır bilemiyoruz. Nişanca mahallesi Karayel sokakta, eskilerden kalma bir kilisesiyle en azından geçmişte bu sokaklarda var olduklarına işaret ediyor. Eskiden birbirimize bu kadar benzemezken veya benzemek zorunda değilken, yan yana yaşayabilen insanlarmışız. Dinlerimizin veya Irklarımızın pekte önemi yokmuş anlaşılan.Geçmişi bilmek, araştırmak ve bilinmeyene ulaşmak ayrı bir keyif, Eyüp Sultan’da yaşayan Ermeni aileleriyle ilgili bir kaynak bulmak çok güç. Aşağıda size aktaracağım bilgilerde; Eyüplü Ermenilerin Kiliseleri, Okulları ve Mezarlıklarıyla ilgili bilgiler ise şöyle;
‘Çeşmeli Odalar Mahallesi’ ya da ‘Aşağı Mahalle’ olarak da bilinen İslambey Mahallesi’ndeki Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin 17. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği sanılmaktadır. Daha önce kilisenin yerinde bulunan küçük ahşap kilise 1785’te kısmen yıkılsa da, kalan kısımda ayin yapılmaya devam edilir. Kilise, Kırkçeşme Türbeleri’nin inşasında çalışan Ermeni yapı ustalarının ibadet edebilmeleri için, 1812 yılında ahşap olarak yeniden yaptırılır ancak zamanla harap olur. Halen kilisede bulunan bir kitabe, Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin 1827 yılında Dadyan ailesinin desteğiyle inşa edildiğini ve 1926’da Episkopos Sımpad Kazazyan’ın girişimiyle onarıldığını belgelemektedir. 1840’lı yıllarda iki kez daha onarılan kilise, 1855’te kâgir olarak yeniden inşa edilir. Kilise son olarak 1994 yılında onarımdan geçirilmiştir. Halen hizmet vermektedir.
ARAKELYAN VE ARDEMYAN OKULU
Elmon Hançer, 1842 yılında kilisenin hemen yanında ‘Arakelyan’ adında bir karma ilkokul kurulduğunu, ayrıca ‘Ardemyan’ adlı bir kız mektebinden söz edildiğini belirtir. İstanbul Ermeni Patrikhanesi Tedrisat Komisyonu’nun hazırladığı 1 Ocak 1907 tarihli raporda, Surp Asdvadzadzin Karma Arakelyan Okulu ile 1870’te kurulan Ardemyan Kız Okulu’nun, 1889’da ‘Arakelyan ve Ardemyan Okulu’ adı altında birleştirildiği kaydedilir. Ancak 1936 Beyannamesi’nde, vakfın adı ‘Eyüp Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi, Arakelyan Mektebi ve Ermeni Mezarlığı’ olarak geçmektedir. Beyannamede vakfın hayratının kilise, mezarlık ve yıkılmış bir okuldan ibaret olduğunun belirtilmiş olması, okulun 1936’dan önce yıkıldığına işaret eder.
EYÜP ERMENİ MEZARLIĞIVakfın 1913 yılına ait eşhas-ı hükmiye cetveli ve 1936 Beyannamesi’nde, mezarlığın konumuyla ilgili olarak “Eyüp civarı, 64 kapı no’lu kabristan” kaydı düşülmüştür. Günümüzde mezarlık vasfını kaybetmiş olan bu alanda (TK 1105), 1959 yılında ‘Üç Şehitler’ adlı cami inşa edilmiştir. Parsel şu anda, caminin bakımını üstlenen Türkiye Anıtlar Derneği’nin kullanımındadır.Bu toprakların dedelerimizden bize miras kalmadığını, gelecekteki çocuklarımızdan ödünç aldığımızın bilinciyle, birbirinden farklı ve güzel insanların bir arada ve huzur içinde tekrardan yaşamaları dileğiyle.
Adil Hafıza