09 Nisan 2015
Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, devletin resmi inkâr söylemine ev sahipliği yapan İzmir Barosu’na tepki göstererek Ermeni halkından özür diledi 09 Nisan 2015 Perşembe 01:02 15 539 1 0 Hrant Kasparyan / Demokrat Haber İzmir Barosu’nun bugün (9 Nisan) düzenleyeceği, “Ermeni Soykırım İddialarına Karşı Yüzyıllık Yalana Son” başlıklı toplantısı, İzmirli hukukçuların tepkisine neden oldu. 1915 Ermeni Soykırımı’na yönelik devletin resmi inkâr söylemlerinin İzmirli avukat ve hukukçular önünde bir kez daha dile getirileceği bir panel düzenleyecek olan İzmir Barosu, devletin kadrolu akademisyenlerini ve bazı parlamenterlerini konuşmacı olarak panele davet etti. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi ise, 1915 Ermeni Soykırımı’nın yüzüncü yıldönümünde, ülkede adaleti sağlamakla yükümlü olan hukukçulardan oluşan bir kurumun, “tehcir” adı altında tarihi gerçeklerin çarpıtıldığı ve devletin resmi inkâr söyleminin tekrarlanacağı bir başlıkla panel düzenlenmesine tepki gösterdi. Konuya ilişkin olarak yazılı açıklamada bulunan ÇHD İzmir Şubesi, “Yüz yıl önce Osmanlı yönetimindeki Ermenilere karşı ‘tehcir’ adı altında planlanan ve uygulanan faaliyet soykırımdır” dedi. Açıklamasını, 24 Nisan 1915’te tutuklanarak ölüme gönderilen Ermeni aydınlar arasında bulunan hukukçu ve avukatlar nezdinde tüm Ermeni halkına yönelten ÇHD İzmir Şubesi, “Bizler İzmirli avukatlar olarak geçmişte sizlere ve mensubu olduğunuz Ermeni halkına karşı işlenen suçların aklanmasına ve soykırımın unutulmasına izin vermeyeceğiz. Üyesi olduğumuz baro adına Ermeni halkından özür diliyoruz” dedi.
ÇHD İzmir Şubesi, 24 Nisan 1915’teki tutuklamalarla başlayan Ermeni Soykırımı sürecinde öne çıkan hukukçular Krikor Zohrab, Kaspar Çarez ve Harutyun Şahrigyan’ın isimlerinin anıldığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bu metin Sosyalist Osmanlı mebusu, yazar ve avukat meslektaşımız Krikor Zohrab şahsında Ermeni tehcirinde hayatını kaybeden tüm Ermenilere adanmıştır. İzmir Barosu, 9 Nisan 2015 tarihinde ‘Ermeni Soykırım İddialarına Karşı Yüzyıllık Yalana Son’ başlığı ile katılımcıları arasında eski parlamenter ve akademisyenlerin yer aldığı bir panel organize etmektedir. Bir hukuk örgütü olarak İzmir Barosu, ceza hukukunun çok az tartışılan ‘Soykırım ve soykırım suçu’ konusunda panel yapmış olsa idi bu durum tabi ki yadırganmazdı. Ancak bir hukuk örgütü soykırım gibi insanlığa karşı suç kategorisinde yer alan bir suç konusunda resmi ideolojinin payandalığını ve ulusalcı zehrini afişe etmeye kalkınca, bu konuda bir açıklama yapmak zorunlu hale geldi. Bu panel ve panelle verilmek istenen mesaja ilişkin son söyleyeceğimiz sözü ilk başta söyleyerek başlayalım; Bundan yüzyıl önce Osmanlı Devleti yönetimindeki Ermenilere karşı Ermeni Tehciri adı altında planlanan ve uygulanan faaliyetin adı soykırımdır. Bilmeyenlere anlamı babında belirtelim; soykırım, toplu cinayettir. Panel yaparak soykırıma “yalan” demek, soykırım suçunu ve suç delillerini gizleme çabasıdır.
En hafif ifade ile suçu ve suçluyu övmektir. İzmir Barosu bu panelle ırkçı düşüncelerle geçmişte işlenen ağır suçların aklanması çabası içinde olduğunu göstermiştir. Başa dönecek olursak; En iyimser ifade sahibi olan Türk Tarih Kurumu Başkanı ve şimdilerde MHP milletvekilliği yapan Yusuf Halaçoğlu’nun ifadesi ile tehcir planı çerçevesinde 24 Nisan 1915’te başlayan süreçte 56.610 Ermeni halkından insan öldürüldü. Yabancı kaynaklara göre ise bu sayının 600.000 ile 1.800.000 kişi arasında olduğu tahmin edilmektedir. Tahmin edilmektedir diyoruz çünkü bu toplu cinayetlerin bizzat faili devlet olduğundan cinayetin kanıtlarını gizlemekte hiçbir sorun yaşamamıştır. Halaçoğlu bir an için doğru söylüyor diyelim, 56.610 insanın öldürüldüğü bir süreç hakkında “yalan” demek için panel yapmak insanlığın ve Ermeni halkının vicdanını bir daha kanatmaktır. Yüzüncü yılında soykırımın inkârı ve gizlemeye yönelik pespaye ve ulusalcı bir panel yapmak yerine 1908 yılında kurulan İzmir Barosu’nun kaç üyesinin Ermeni ‘tehciri’ sırasında hayatını kaybettiğini araştırıp bulmaya çabalamak tarihsel gerçeklere daha uygun olacaktır. Bilinmelidir ki İzmirli avukatlar, Baro yönetiminden ibaret değildir. Son söz yerine geçmek üzere; Değerli Ermeni meslektaşlarımız Krikor Zohrab, Kaspar Çarez, Harutyun Şahrigyan; Bizler İzmirli avukatlar olarak geçmişte sizlere ve mensubu olduğunuz Ermeni halkına karşı işlenen suçların aklanmasına ve soykırımın unutulmasına izin vermeyeceğiz. Üyesi olduğumuz Baro’muz adına Ermeni halkından özür diliyoruz. Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi”
Demokrat Haber