19 Kasım 2013
İHD ve ailenin avukatı yaptıkları basın açıklaması ile Samatya’da evinde saldırıya uğrayan 85 yaşındaki Maritsa Küçük cinayeti davasının üstünün kapatılması endişesi taşıdıklarını belirterek aynı dönemde Samatya’da yaşlı Ermeni kadınlara yönelik benzer saldırılar yaşandığına dikkat çekti.
İHD ve ailenin avukatı yaptıkları basın açıklaması ile Samatya’da evinde saldırıya uğrayan 85 yaşındaki Maritsa Küçük cinayeti davasının üstünün kapatılması endişesi taşıdıklarını belirterek aynı dönemde Samatya’da yaşlı Ermeni kadınlara yönelik benzer saldırılar yaşandığına dikkat çekti.
Samatya’da evinde saldırıya uğrayan 85 yaşındaki Maritsa Küçük cinayeti davasının 4 Kasım’da görülen duruşmasında yeni bilgileri ulaşıldı.
İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa karşı Komisyonu adına basın açıklamasını okuyan Meral Çıldır şunları söyledi: “Maritsa Küçük’ün öldürüldüğü tarihi de kapsayan, 28 Kasım 2012 ile 26 Ocak 2013 tarihleri arasında Samatya’da başka yaşlı Ermeni kadınlara yönelik, birbirine çok benzer, ağır şiddet içeren saldırılar yaşandı. Turfanda Aşık uzun süre hastanede yattı ve bir gözünü kaybetti. Sultan Aykar görme kaybına uğradı. Maritsa Küçük ve diğer ermeni kadınlar nefret suçuna mı kurban gittiler? Gerçeklerin aydınlatılması devletin görevidir.”
GASP YOK, NEFRET CİNAYETİ VAR
Ailenin avukatı Eren Keskin ”Dava dosyasına hiç gerek yokken gizlilik kararı verildi. Dava açılanan kadar biz bu dosyaya ulaşamadık. Amaçlanan da buydu zaten. Açıklandığında ise 1 buçuk sayfalık bir iddianame ile karşı karşıya kaldık. Birçok Ermeni kadın saldırıya uğradı fakat hiçbiri ciddiye alınmadı. Ortada gasp yok,nefret cinayeti var.” dedi.
CİNAYET ŞÜPHELİSİ: “TEHDİT EDİLDİM”
Keskin, “Eğer bu cinayette parmağı varsa bile tek başına yapmış olamaz. Korktuğu için açıklamada bulunmuyor. Nazaryan tutuklandıktan sonra görüşmeye gittik, ağlıyordu. Korkutulmuş olabilir, bu sebeple konuşmuyor” dedi. Nazaryan’ın son duruşmadaki ifadesi ise şöyle: “Maritsa Küçük’ü öldürenler 3 kişiydi. Beni tehditle yanlarına aldılar. Üzerlerinde silah vardı. Önce dövmeye başladılar. O zaman ağmaya başladım. Evdeki bir bıçağı kullandılar. Bıçağı ilk vurduklarında çok korktum ve oradan kaçtım. Eve girince parmağımı kesip fatura gibi bir kağıt parçasına bulaştırdılar. Ben tehdit edildim ve korktuğum için konuşmadım.”
Küçük’ün kızı Baytzar Midilli ise annesinin daha önce “Belediyeden geliyoruz, sigorta şirketinden” şeklinde rahatsız edildiğini söyledi.