1915’te Mesudiye’den yükselen vicdanın sesi - Haber Arşivi 2001-2011
02 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Սահմի / Օր : Հրանդ / Ժամ : Աղջամուղջ

Haber Arşivi 2001-2011 :

18 Kasım 2010  

1915’te Mesudiye’den yükselen vicdanın sesi -

1915’te Mesudiye’den yükselen vicdanın sesi

1915’te İslamiyet’e geçen Ermeniler de Tehcir’e gitmekten kurtulamadı

Dostum Ragıp Zarakolu bu yaz yaptığı Karadeniz gezisinin izlenimlerini anlatırken denizden, doğadan, yaylalarlardan ve hemşehrilerimin sıcaklığı yanında, Mesudiye’deki Ermeni kilisesinin de halk tarafından kendi imkânlarıyla restore etmeye çabaladıklarını söyleyince Mesudiye halkının yıllar önce 1915 Soykırımı sürecindeki vicdani davranışını hatırladım. Olay şu; 1915 Soykırımı’nda tehcir kervanlarının birinin yolu Mesudiye’ye düşer. Kervandakiler Ordulu son Ermeni kafilesidir ve bu Ermeniler İslamiyet’i kabul etmişlerdir.

Başlangıçta İslamiyet’e geçen Ermeniler tehcirden istisna edileceği karar altına alınmışken hemen bundan vazgeçilir ve Ermeniler İslamiyet’i seçse bile ölüm yolculuğuna çıkarılmaktan kurtulamazlar.

Mesudiye’ye gelen mühtedi Ermeniler acınası durumdadırlar ve kasaba ileri gelenleri İstanbul’a mehişata telgrafla bir dilekçe vererek bu kurbanların tehcirden istisna edilerek Mesudiye’de iskân edilmesini isterler. Dilekçenin akibetinin ne olduğunu bilmiyoruz. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki dilekçe ekinde başkaca bir yazışmanın olmaması vicdanlı Mesudiyelilerin dileklerinin kabul edilmediği ve bu kurbanların ölüm yolculuğuna çıkarıldığını düşündürüyor.

Mesudiyelilerin kendi Ermenilerine karşı tavırlarını bilmiyoruz ama en azından İslamiyete geçen Ermenilere kucak açmaya çalıştıklarını İstanbul’a Mehişate gönderdikleri 11 Temmuz 1915 tarihli telgraflarından anlıyoruz. Telgraf aynı zamanda tehcir konvoylarındakilerin yürekler acısı durumunu da tasvir etmesi açısından önemli bir belge niteliğinde.

Telgraf sıcak ve duygusal bir dille yazıldığından –ki bunda Ermenilerin İslamiyet’i seçmelerinin rolünün olduğunu da düşünsek de- diline dokunmayıp bugün konuşulan dile çevrilmesine ihtiyaç duymadık.

Vicdan sahibi Mesudiyelilere bu vesileyle selam olsun.

Sözü Mesudiyelilere bırakıyoruz.

Telgrafname 509

11 Temmuz 331 [1915]

Makam-ı Mualla-yı Hazret-i

Mehişate

Mahrec: Mes’udiye

Ordu’nun onbeş hanelik son Ermeni kafilesi ekserisi kadın ve çocuk ve sigardan mürekkep olarak kasabamıza vürud ettiler. Bunlar arzü-yı vicdanlarıyla İslamiyeti kabul ettiklerine dair yedlerinde vesikaları olup akaid, adab-ı ahlakiye talim ve salat-ı hamse-i mefruzayi cami’-i şerifede eda ediyorlar. Bu mühtediler artık İslamiyeti kabul ettiklerine şüphemiz olmayıp Ordu’ya iade olunmamak üzere civar münasip bir kasabada iskanları çaresine tevessül için cami kapularında ve sokaklarda ahali-i İslamiyeyi yakalayıp gözlerinden kanlı yaşlar akıtarak istişfa ettiriyorlar.

Binaenaleyh maksad-ı fi’l bahusus her nev’ tekalif-i şer’iyye ve kanuniyyeye münkad bu Osmanlıların mağduriyetlerine şeriat-ı gara cevaz vermeyeceği gibi Hükümet-i Seniyye de razı olamıyacağını bildiğimizden dolayı sevklerinden sarf-ı nazarla münasip bir mahalde iskanlarını Hükümet-i seniyye-i İslamiyetimizin nasfet-ü adaletinden istirham eyleriz.

Ferman.

Ali Çavuşzade İsmail

Serdarzade Mustafa

Müfti İbrahim

Kasaba İmamı Arif

Şer’iyye Başkatibi Raif.

Tarihçi

cetinoglus@gmail.com





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+