Diaspora tazminat davası açtı 'sessiz diplomasi' etkilenebilir - Haber Arşivi 2001-2011
05 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Սահմի / Օր : Ահրանք / Ժամ : Կամաւօտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

02 Ağustos 2010  

Diaspora tazminat davası açtı 'sessiz diplomasi' etkilenebilir -

Diaspora tazminat davası açtı 'sessiz diplomasi' etkilenebilir

Amerika'daki Ermeni diasporası, Türkiye'yi doğrudan hedef alan ilk tazminat davasını Los Angeles'ta açtı. Ankara, Merkez Bankası ve Ziraat Bankası'nı da hedef alan gelişmeyi değerlendiriyor. Uzmanlar, sonuç almaktan ziyade 1915 olaylarını gündemde tutmaya yönelik gördükleri davanın, Türkiye ile Ermenistan arasında başlatılan ve sessiz bir şekilde devam eden normalleşme sürecini olumsuz etkileyebileceğine işaret ediyor.

ABD'de Ermeniler, 1915 olaylarında mülklerine el konulduğu iddia edilenlerin varislerine tazminat talebiyle Türkiye devleti, Merkez Bankası ve Ziraat Bankası'na karşı dava açtı. Ancak uzmanlar davadan sonuç alınamayacağını, bu hamlenin kasım ayında yapılacak kongre seçimleri öncesinde Ermeni meselesini tekrar gündeme getirme amacına matuf olduğunu belirtiyor.

Dava, Garbis Davouyan ve Hrayr Turabian adlı iki Amerikalı Ermeni hukukçu tarafından 1915 olaylarında mülklerine el konulduğu iddia edilenlerin varislerine tazminat talebiyle açıldı. Uluslararası hukuk ve insan hakları ihlali, haksız kazanç iddialarında bulunulan davada, Ermenilerden alındığı öne sürülen toprak, bina, işyeri, banka mevduatı, mülk ve değeri "paha biçilemez" olarak nitelendirilen, şu sırada Türkiye'deki bazı müzelerde bulunan bazı dinî ve tarihî eserler için tazminat talep ediliyor. Dava aynı zamanda 1915 olaylarıyla ilgili olarak Türk devletinin doğrudan sanık olarak yer aldığı ilk dava oldu. Konuyla ilgili Zaman'a konuşan uluslararası hukuk uzmanı Doç. Dr. İbrahim Kaya, davanın uluslararası hukukun temel prensiplerinden 'bir devletin kendi mahkemesinde başka bir devleti yargılayamayacağı' ilkesine aykırı olduğunu söyledi. Kaya, ABD'de bulunan Ermeni lobisinin mezkur davayla ilgili olarak bir sonuç almayı amaçlamadığına aksine sadece davayı açarak 1915 olaylarını tekrar ABD gündemine taşımayı hedeflediğine işaret etti.

dava 2015'e kadar sürebilir

Açılan davanın direkt olarak 1915 olaylarıyla ilgili olmadığını; fakat mülkiyet hakkı ekseninde açılmış bir dava olduğunu belirten Doç. Dr. Kaya, mülkiyet hakkının Lozan Anlaşması'nın 30, 31 ve 32. maddelerinde düzenlendiğinin altını çizdi. Anlaşmanın bahsedilen maddelerinde, Türkiye Cumhuriyeti dışına çıkmak zorunda kalmış Osmanlı tebaası anlaşmanın imzalanmasının 2 yıl içerisinde geri dönerek mülkiyetleri üzerinde hak iddia etmelerine ve TC vatandaşlığı almalarına imkan sağlandı.

Sözde soykırımın 100. yılı olan 2015'ten önce açılan davanın Ermeni meselesini hafızalarda canlı tutmaya yönelik bir hareket olarak niteleyen Kaya, davanın 5 yıldan önce sonuçlanmasının beklenmediğini vurguladı. Amerikan hukuk sisteminde 'class action (kolektif dava)' olarak değerlendirilen dava çeşidine göre, kişiler sadece kendileriyle ilgili değil bir sınıf ya da zümrenin adına hareket ederek, onların adına dava açma hakkına sahipler. Kaya, davayı açan avukatların bu yola başvurması halinde davadan sonuç alınmasının 2015'e kadar sürebileceğini ifade etti. Ermeni tehciri sırasında hayatını kaybedenlerin akrabaları olan avukatların "kolektif dava'' statüsü istedikleri öğrenildi.

ABD'nin California eyaleti meclisinde 2000'de kabul edilen, 1915 yılı olaylarının "soykırım" olarak tanımlandığı bir yasada, olaylarda hayatını kaybeden Ermenilerin varislerinin hayat sigortası şirketlerine dava açarak ödeme yapılmasını talep etmelerine imkan verilmişti. Ancak geçen yıl California'daki Federal Temyiz Mahkemesi, söz konusu yasanın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemeyen Amerikan yönetiminin dış politikasıyla çelişki yarattığı sonucuna varmış ve yasa için 'uygulanamaz' kararı vermişti. Yine de Fransız sigorta şirketi AXA ile New York Life Insurance adlı sigorta şirket yaklaşık 40 milyon dolarlık ödeme yapmıştı. Geçen yılki dava sonucunun hatırlatılması üzerine Kaya, bu sene açılan davanın Merkez Bankası ve Ziraat Bankası gibi devlet bankalarına açıldığından durumun farklı olduğunu söyledi. Avrasya İşbirliği Vakfı'nda program yöneticisi olan araştırmacı Artak Shakaryan da davanın açılmasındaki zamanlamaya dikkat çekti ve sonucun 2 veya 3 seneden önce alınamayacağını, bunun için mahkemenin 'özel bir zaman' için bekleyeceğini kaydetti. Kaya'dan farklı olarak, Shakaryan, gelecek kasım ayında ABD'de yapılacak Kongre seçimleri öncesinde böyle bir davanın açılmasının Ermenistan ve Türkiye arasında başlatılan normalleşme sürecine etkisi olacağını ifade etti. Ermeni uzman Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün normalleşme süreciyle ilgili 'sessiz diplomasi' vurgusunu hatırlatarak eylül ayında sürecin hareketleneceğini belirtti. Ermeniler için özel öneme sahip Van'daki Akdamar Kilisesi'nin yeniden açılışı ve Ermenistan'da Ankara'nın katılacağını açıklayacağı NATO tatbikatı eylül ayında gerçekleşecek. Shakaryan, bir ABD mahkemesinin Türk bankasına yönelik geçen yılki gibi bir karar vermesini imkan dahilinde görmediğini dile getirdi. Basında çıkan haberlerin ardından bankaların hukuk birimleri harekete geçti. Edinilen bilgilere göre bu kapsamda Ziraat Bankası'na gelen resmi bir dava bilgisi bulunmuyor.






Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+