Anonim : Tarihte Ermeni Kadını - 5
18 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Մասիս / Ժամ : Զօրացեալ

Anonim : Tarihte Ermeni Kadını - 5

Anonim

Anonim Tüm yazılarını göster..

15 Kasım 2011  

Tarihte Ermeni Kadını - 5

Ermeni Kadini Sanat Hayatinda...
Ermeni kadininin faaliyetleri bu kadarla da sinirli kalmaz, bu kez günlük hayatta ve kendini atfettigi birçok hayir kurumlarinda sergiledigi sanat zevki ve kabiliyeti ile görürüz. Sanat ve zanaat dallarinin hemen hemen hepsinde yer alabilecek kadinlar çikar. Dokumacilik, terzilik, nakis, güzel yazi, edebiyat ve diger ince, zarif sanat dallari ile ilgilenirler. Bir de san, tiyatro, halk oyunlari gibi olgularin yer aldigi sahne hayatlari da vardir.

1) Dokumacilik: Pamuk, keten, yün, ipek gibi kumaslarin çesitli dokumalarinda kadinlari görürüz. Ilk is, hammaddenin lif ve iplik haline getirilmesi ve dokumanin temel maddesinin olusmasidir. Hiristiyanlik öncesi dönemde, dokumacilik birkaç çesitten ibaretti, kumas dokumaciligi, perde dokumaciligi ve yelken kumasi dokumaciligi...

2) Terzilik: Hazirlanan kumaslarin kiyafete dönüstürülmesi için terzilik sanati da gelistirilmisti. Çünkü erkek terziler, kadinlara dikis dikebilme olanagina sahip degillerdi. Bu yüzden her aileden bir kadin terzi yetisirdi. Bugün oldugu gibi dün de her anne, çocuklarinin terzisi idi. Asiller için ise her sarayin terzisi o sarayin mensubuna hizmet verirdi.

3) Nakis Isleme: Terziligin bir kolu olup, asiller arasinda yaygin bir sanattir. Kiliselerin ve evlerin bütün örtü ve perde ihtiyaçlarini karsilarlar. Özellikle ince parmaklardan çikan zarif desenler ve zevkli bir renk cümbüsü ile hazirlanan örtüler, perdeler, halilar tarihçilerin de hayranligini arttirir. Altin ve gümüs telle islenen tablolar da bir baska sanatsal çalisma tarzidir.

4) Kuru temizleme: O devirde, bu degerli sanatsal kiyafetlerin ve bilinen saheser örtülerin, eskitmeden temizlenmesi çok önemli idi. Çünkü yillarca eskimeden, rengi degismeden kullanilmasi gerekliydi. Temizlenmesinde çesitli toprak, kil, sabun çesidinin kullanildigi bu özel yerlerde, kadinlar ve erkekler beraber çalisirdi. Ütülemek ve parlatmak da temizlemecilerin isleri arasindadir.

5) Asçilik: Sosyal hayatta özellikle de asillerin ziyafet ve eglencelerinde aranan kisiler asçilardir. Saraylarda erkeklerin hizmet verdigi bu masa ve mutfaklara, halk arasinda kadinlar hizmet verirler. 12. yüzyil tarihçileri, ev sahibelerinin emri altinda çalisan hizmetkârlarin mutfaklarda hizmet ettiginden bahseder.

6) Sekreterlik ve güzel yazi: O devrin elyazmalarini, tarihî kayitlarini yazabilen kadinlar yetismistir. Genelde rahibelerin ve genç kizlarin bazen evlerde, bazen de manastirlarda yürüttükleri faaliyetleridir. Yazi sanatinin yanisira, kâgit maddesinin de hazirlanmasi ile ugrasirlardi. Sayfalarin satir çizgilerinin hazirlanmasi gibi isler kadinlara aitti.

7) San egitimi: Genelde genç kadinlarin zarif seslerini icra edebilecekleri evlerde, aile arasi toplantilarda ilk kez icraata baslanir. Bazen koro bazen de solo yapilan bu iste amaç misafiri eglendirmek degil, bir mesaj gönderebilmektir. Kiliselerde yapilan koro çalismalari da baslangiçta kadinlara aitti. Sonuçta müzigin, kadin hayatinda çok büyük yeri olmustur.

8) Sahne sanati: Ermeni kadininin sahneye çikmasi, medeni bir cesaretidir. Bu faaliyetler, sahne, tiyatro, gösteri gibi birçok alanlarda olmustur. Bu Arsagun devrine rastlar. Ardindan da Kral Drtad, Diyarbakir`da bir tiyatro insa ettirir. Ilk kez Yunanli tiyatrolarin ve tiyatrocularin davet edildigi bu yerde, pek çok gösteri sahnelenir. Henüz Ermenilerin düzenli tiyatrosu yoktur. Daha sonra Dikran`in oglu Ardavazt birçok trajedi sahneler.
a) ilk kez Ermeni saz asiklarini sahnelerde görürüz. Daha sonra sarkicilar ve yorumcular sahne alirlar. Bunlar tiyatro alaninda ilk adimlar olup, ardindan toplu gösterilere geçilir. Bazen kilisenin karsi çiktigi sanatçilar, bir süre sonra halkin kalbini fethederek büyük ödüllerle onurlandirilir.
b) Komedi, ilk sahnelenen ve kadin-erkek beraber oynanabilen bir tiyatro çesidi olmustur. Pandomim ve konusma diye ikiye ayrilirdi. Yunan komedyasindan da etkilenen Ermeni tiyatrocular, kullandiklari dille, halk dilini bozacaklari yönünde büyük elestirilere maruz kalirlar.
c) Bir de düdük, kaval esliginde toplu bar ve halk oyunlari gösterilerinin sahnelendigi tiyatro sahneleri vardir. Ortaçag öncesi sahnelenmemis Ermeni barlari, halk arasinda bir gelenek halindeydi.
d) Yalniz sahnelerde degil, saraylarda, ziyafetlerde ve aile arasinda düzenlenen eglencelerde de amatörce bu sanat dallari sergilenirdi. Tiyatroculara ve gösteri sanatçilarina cesur kadinlar denirdi.
e) Tarih kaynaklarindan anlasildigi gibi sarkicilar, tiyatrocular, komedyenler, Ermeni asiller ve saray mensuplarinin ziyafetlerinin vazgeçilmez eglencesi idiler. Burada söylemeden geçemeyecegim bir meraklari da keklik besleme ve bu kusun kafeste iken çikardigi sesle eglenmek ve dinlenmekti. Misafirleri hayran birakan dans ve halk oyunculari geldikleri yörenin gelenegini sergilerdi. Köylerde en büyük eglence kadin ve erkegin birlikte bar tutmasidir.
f) Kullanilan müzik aletlerini de yazmadan geçemeyiz. Davul, zuma, düdük, org, kaval, lir, arp, zil gibi aletler kullanilirdi. Bakir ve bronzdan yapilan bu aletlerin kullanma aliskanligi günümüze kadar gelmistir. Genelde bu aletleri büyük bir ustalikla kadinlar kullanirdi.
Elde hazirlanan bu aletlerde hayvan derisi, bakir, bronz, tahta gibi maddeler kullanilirdi. Bugün kullanilan birçok müzik aletinin atalari olan bu ilkel aletler, asirdan asira gelistirilerek kullanilmislardir.
g) Bu müzik aletlerini kullanan kisilerden bir süre sonra sanatçilar olustu, orgcu, piyanist gibi... Asiklarin ellerinden düsmeyen bu müzik aletleri daha sonra sahne sanatçilarinin da ellerinden düsmez olur. Yunanli tiyatrocularin gelip sergiledigi gösteriler gibi Ermeniler de baska ülkelerde gösteri yaparlardi. Baska bir amaç da müzik aletleri ile mesajlar göndermek, methiyeler sunmakti. Dügünlerde, damada methiyeler sunmak bir gelenekti. Bu söz ve müzik alis verisinde kadinlar ve erkekler beraber otururlardi. Bir de savas borulari ve dogan çocuklarin halka müjdelenmesinde kullanilan müzik aletleri vardi.
Ermenilerin sahne hayatinda, söz, müzik, tiyatro ve saz âsiklari vazgeçilmez sanat olgulari idiler. Daha sonralari Bati zihniyetinin etkisinden ayrilan Ermeni sanati kendi gelenek ve görenekleri ile yogrularak yeni bir sentez olusturur.

Kaynak: "Hayuhin", H. Vartan Hasuni, Surp Ghazar 1936.

+