Anonim : Tarihte Ermeni Kadini - 2
23 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ծմակ / Ժամ : Աղջամուղջ

Anonim : Tarihte Ermeni Kadini - 2

Anonim

Anonim Tüm yazılarını göster..

15 Kasım 2011  

Tarihte Ermeni Kadini - 2

Ermeni Kadinlar ve Evlilik
Ermeni kadinini evin içinde ve sosyal hayatta anlatirken, bu kez de evliliklerini bir gözden geçirip, bu zarif, ince, duygu dolu kadinlarin ruh hallerine de deginmek isteriz. Genç kizliginda baba ocaginda gördügü egitim ve görgü, evlilik hayatina da yansiyacaktir.

1) Ermeni kizinin evliliginde dügünden önce sevgi veya görüsme söz konusu olamaz. Bu birlesmenin sonucunda ancak sevgi dogar. Küçük yasta zorla yapilan evlilikler ve siyasi evlilikler de oldukça çoktur. Hatta kilise, bir karar alarak genç kiz ve genç erkeklerin dini dügün yapilana kadar görüsmemelerini ister. 1246`da Adana ve çevresinde kilisenin aldigi bir kararla, gelin 12, damat ise 14 yasin altinda olamayacaktir.

2) Damat ve gelinin seçiminde ayni siniftan olma sarti aranirdi. Kraliyet aileleri çogu kez kilise kurallarini da çigneyerek kendilerine uygun gördükleri, yine kral ailesinden olan insanlari seçerlerdi. Hatta Hiristiyan olmayanlarla da evlilik yaparlardi.

3) Her dügün bir ihtisam örnegidir. Ermeni evliliklerinde araci ve görücü sarttir. Ermeni kiz, gelin gittigi evde yeni akrabalar edinirdi. Kayinvalide, kayinpeder, kayinbirader,görümce gibi... Hatta ilk evliliklerinden olan çocuklari da beraber yasardi. Kiz evlenip esinin soyadini alir ve o sülalenin adiyla anilirdi. Vaspuragan kadini, Ristuni kadini gibi...

4) Evlilikte bir önemli konu da çeyiz idi. Anlami ise gelin tarafindan damada götürülen hediyedir. Damadin hediyesi, yüz görümlülügü o tarihlerde de geçerlidir. Çeyizde, en büyük
yeri tutan mücevher ve degerli esyalar, daha sonra gelinin yapacagi hayir islerinde kullanilir.

5) Bu anlatilanlara göre; götürülen çeyiz ve verilen unvanlar, Ermeni kadinin, kocasinin yaninda bir köle degil de, onun esi, ortagi ve mirasçisi olarak onurlu bir yer aldiginin göstergesidir.Bu, Sun, Vaspuragan, Ristuni, Pakraduni, Arsaguni soylarinda da geçerlidir. Kraldan bahsedilirken, önce kraliçenin adi anilir. Kraliçe Sofia, Kral Simpat`in esi gibi...

6) Kendi istegiyle, zorla veya siyasi nedenlerde evlendirilse bile Ermeni kadini, gelin gittigi eve uymasini çok iyi bilir. Önce tanri sevgisi ile tanisip daha sonra da eslerini sevmeyi ögrenirler.

7) Tarihçi Ksenopon`a göre Ermeni kadini esi ve çocuklarina karsi sevgi ve özveri ile yaklasip onlari mutlu edebilmenin mutlak yollarini arar. Onlar gerektiginde esleri için hapse girip canlarini bile feda etmislerdir.

8) Bu ana kadar sürekli Ermeni kadinin uyumlu yüzünü anlatirken, bu kez de entrikalarin ve çekismelerin iç yüzünü anlatmak isteriz. Taht kavgalarinin sergilendigi, gelinlerin güzelliklerine dayanilmadigi bir ortamda gözler kararir. Pek çok kez ne kilise kurali ve ne de o sülalenin gelenekleri kalir. Bu olaylardan biri de güzeller güzeli Kraliçe Paransem`in basina gelir.

9) Çok eslilik Ermeni kadininin gönlünde bir yaradir. Saraylarda dönen entrikalar, miras kavgalari, taht mücadeleleri de bu yüzdendir. Büyük Dikran ve Ardases gibi krallarin devrinde daha da belirginlesen esler ve kumalarin mücadelesi daha sonra pek de hos olmayan sonuçlar dogurur. Önceleri kuma durumunda olan ikinci kadinlar, daha sonra satin alinmis cariyeler veya hizmetçiler konumuna düserler, ileriki yillarda Hiristiyan dininin baskisi ile yasalarla sinirlandirilarak bu alim ve satim asgariye düsürülür. Saraylardaki kumalar ve çocuklari ile ilgili taht mücadeleleri büyük bir gizlilik içinde yürütülür. Tarihte pek az kayda rastlanir.Hatta çocuklar baska saraylara esir veya cariye olarak gönderilirler. Amaç mesru kadinlarin çocuklarinin tahta çikmalaridir. Kral ise, bu konuda en zayif konumda olanidir. Bazen de siyasi anlam tasiyan ikinci ve üçüncü eslerin taht kavgalarina rastlanir.

10) Ermeni kadininin her devirdeki bir baska yürek yarasi da bosanmadir. 4. yüzyil, Ermenilerin çok tanriliktan Hiristiyanliga geçis, devresidir. Bu devrede, hem yeni hem eski geleneklerin bir sentezini görürüz. Ermeni kilisesi bosanmayi ancak zina durumunda geçerli kilar. Bu bosanmalardan olusan dulluklar da bir baska sorunu ortaya çikarir. Tek çare ikinci kez evliliklere verilen izinlerdir. Hiristiyanligin saglam bir esasa oturmasi ile bütün bu sosyal olgular da daha saglikli bir sekilde yerine oturur. Artik ruhani liderlerin izinlerine bagli, kilise yasalari dogrultusunda bu faaliyetler yürütülür. Bosanmalar Ermeni ailesine çok tanrilik devrinden kalma bir mirastir.

11) Ermeni kizinin evliligi çogu zaman ailesi için, maddi, manevi ve siyasi bir kazanç saglar. Özellikle de asil ailelere giden gelin ve damatlar ülkenin siyasi çikarlarinda büyük pay sahibi olurlar. 4 yüzyilda Arsaguni ve Krikoryans aileleri gibi...

12) Evliliklerde bir baska kazanç da güçlerin ve silahlarin birlestirilmesidir. Mamigonyan ailesinde de bu böyle olur. Birçok krallik, komsulari ile baris yapmada veya savas sebebinin ortadan kaldirilmasinda evliliklere basvururlar. Dünürlük, bir garanti belgesi ve baris antlasmasi gibidir.

13) Ermeni evlilikleri, saraylarda tahtlarin saglamligini da artirir. Bazen de o tahtin yerle bir olmasinda büyük etkendir.

14) Bazen prenslikler dünürlük münasebetiyle gizli de olsa bazi askeri güçleri ellerinde tutarlar. Amaç tahtlari disindaki güçleri kendilerine baglamaktir. Çünkü gelin giden kizlar baba ocagi ile olan iliskilerini koparmazlar. Bu stratejik açidan oldukça önemlidir

15) Haksiz itibar ve prestijin kazanildigi saraylarda en büyük etken akrabalik baglari olmustur.Kral, damadi olan diger kralin ölümüyle dul kalan kizina ve yetim kalan çocuklarina baba ocagindan gelen koruyucu bir akraba gönderir, bu kisi kralin yerine geçerek ayni hakve üne nail olur. Ardzuni ailesinde oldugu gibi...

16) Bahlavuni, Rubinyan ve Hetumyan ailelerinde oldugu gibi, yabanci ve Ermeni kadinlarla olan evliliklerde mutlak hakimiyet Ermeni gelinlerin olurdu. Çünkü sinirlarin genislemesi, güçlerin birlesmesi için siyasi ve ekonomik bütün hareketleri Ermeni kadinlar düzenlerken, diger gelinler sönük kalarak tarih sayfalarinda kaybolurlar. Burada tarihin tozlu sayfalarini karistirarak biraz da olsa Ermeni kadinini tanitmaya çalistik.


Çeviren : Vartanus A. Çerme
Kaynak : Hayuhin H. Vartan Hasuni Venedik 1936
Tarih ve Toplum Mart 2000

+