Anonim : Azınlık İçi Azınlık Olmak
16 Nisan 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Մանի / Ժամ : Շաւաղօտ

Anonim : Azınlık İçi Azınlık Olmak

Anonim

Anonim Tüm yazılarını göster..

12 Kasım 2011  

Azınlık İçi Azınlık Olmak

Türkiye Türklerindir di Hürriyet Gazetesince ve çocuktum ben.
Bin milyonlarca yillik Anadolu da, su kisacik zaman diliminin ne oldugunu anlamaktan aciz bir çocuk!

Oysa ebeveyinlerimiz anlatiyordu bazen. Ve kocaman dünyalarin kavranmasi gerekiyordu ama çocuktum ben.

Ilk anladigim bir farkimin olduguydu digerlerinden. Azinliktim, üstelik Ermeni ydim ve
hatta Hiristyan dim ben. Ya da hepsiydim de sonradan birlestirebilmistim parçalari. Azinlik, yani çok olanlardan farkli, nufusu az bir kavimin serefli bir üyesiydim. Ve biz daha dogru, daha hakliydik onlardan. Tamam beraber yasiyorduk fakat en iyisi bile hassas zamanlarda, yeri geldi mi ayirirdi bizi ve uyanik olmaliydik. Hersey ne de güzeldi aslinda o zamanlar. Biz ve Onlar. Ama biz güzel, biz dogru, biz mesru... Her cümlem bir parantezle açilip, bir parantezle
kapatiliyordu ve ben güven içindeydim. Kimligim tarifliydi ve 20 sayfaydi o zaman kimlikler... Belki de tek sayfa olmaya mecbur tutuldugunda nufus cüzdanim, hangi bilgileri sigdiracagima karar verememek sarsmisti ilk beni. Ya da Sadri Alisik in, o çocuklugumun puslu efsanesinin bizim kavimden olmadigini anladigimda sasirmistim kuvvetle. Kötü örneklerle komsu kavimlere güvensizligimi pekistirmek güven veriyordu bana. Ama ah Sadri Alisik. Sen bizden olmaliydin... Benim kafami ilk sen karistirdin...

Senin yüzündendir Adada Bülent in cenazesini sabaha kadar o garip minareli caminin kapisinda
beklerken diger kavimdaslarimin bana hayretle bakmasi. Artik ben bütün kalbimle sevmek istiyordum. Dikkatli olmadan, korkmadan, güvenerek... Biraz gizli santraforluktu ve içten degildi öbür türlüsü. Bana ters geldi. Ve ben iyice sasirinca tek sayfa kimligimi nasil dolduracagima, aidiet duygumu yitirdim ve yirttim attim o kagit parçasini. Artik milli, artik dini motivasyonlarla bakamiyordum hiçbir insane evladina.

Ve maalesef Azinligimin içinde biraz daha azinlik kalmistim ben. Hiçbir limanda hiçbir çimaciya uzatamiyordum halatimi ve yorulmustum açik denizlerde yüzmekten. Bir de Orhan Veli çikmisti basima Garip hikayelerle karistiriyordu kafami ve benden baskasi anlamiyor, hissetmiyordu sanki onun duygusunu. Çocukluk dünyami çeviren çarklar tak etmisti. Sosyallesmistim.

Oysa Tunceli de askerken bile Rumca, Ermenice kasetlerle haykiriyordum özlemimi Munzur a. Laf aramizra bir de Hakan Tasiyan dan doktor sarkisi. Eh, böyle geçince çocukluk ve gençlik O zaten hep daciklerle dolasir diyordu medeniyetimin krallari. Oysa ben digerlerinin yaninda hep bizim tarafa yakin duruyordum. Ortalarda kaldik yani ! Asimilasyon diye korkuyorduk 6 milyarlik dünyanin 60 bin kadarini olusturan Istanbul Ermenileri ve ben herzamankinden fazla özlerken Bartev in sarklilarini artik daha iyi tarif ediyordum 2001 yilinin Azinlik Içi Azinlik Hayko sunu.

Maalesef akvaryumun içindeki Japon baligi kalamadim, özgürlestim ve ancak böyle ifade edebildim varligimin yeryüzündeki durusunu kendime. Herkesin ailesindeki, 6-7 Eylül de onlari
yagmadan kurtaran kahraman, öbür kavimden insanlarin hikayesi daha çok etkilemisti beni yagmaya gelen yüzlerce insana kiyasla. Barisiktim artik Anadolulugumla ve utanmiyordum sarkliligimdan.

Ve hala kiziyorum biraz da Ermeni cemaatinin çikarlari, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin çikarlariyla ortaktir nutuklarina. Çünkü biliyorum benim ve onun çikarlarinin bizleri bastirmis ve dar gömleklerle sikmis zihniyetlerle ortak paydada kesisemeyecegine. Karistirdik herseyi birbirine. Asimile olmadan karisabilir, sevebilir, rengimiz turuncudan mora dönmeden kalabiliriz bu topraklarda.

Kiyimlar, 6-7 Eylüller, Vakif Arazileri Yasalari, Milli Egitim esitsizlikleri vs. Bunlari
Tayfun, Belma, Oya, Uraz istemedi. Onlar Annemin yemegini benden çok seviyorlar çünkü. Ve onlarla tamamlayabilir ve yasayabiliriz ancak mutlulugumuzu. Bizi biz gibi sevenlerle. Bütün gökkusagi renklerinin yanyana dizili durmasi, veya karismasi korkutmuyor artik beni.
Korkmuyorum paylasmaktan ve paylasilmaktan. Oysa 7 rengi alacakaranliga çevirmeye çalisanlar degilmidir aslolan hakimiyet. Sanayilesenler, Uluslasanlar, Soguk Savasanlar,
Globallesenler,Terörist Pilotlar ve biz 60 bin Istanbul Ermenisi. Sigamiyorum bu kabuga ve bir sablonla çizmeyin artik beni.

Hepiniz kadar Ermeni, hepiniz kadar topik seven, hepinizden çok insan kalabilmek kaygisidir
benimki. Farkindayim ve anliyorum.

Ve direnisimi Ridvan Akar in anlattiklari ile sokakta Ermenice konusma! ktan korkan zihniyetler arasinda kiyasliyorum ben.

Taraflar arasi sikismisliktansa, taraflar üstü hümanizmimi yasamak mutlu kiliyor biraz beni.
Mihitaryan mezunu olacak kadar milli, Mayis dualarini kaçirmayacak kadar dini, insanligimi
koruyabilecek kadar özgür kalmak istiyorum biraz Ve klarnet çalmak isterdim en çok. Her dinleyisimde duduk beni aglatsa da...Ve üzüldüm Fenerbahçenin 0 puan çekmesine...Ve böyle tarif edebiliyorum kendimi!

Ölümlü dünyanin italikligini bilsem de...Ötekiyim biraz. Duygumu paylasabilenlere...


Bu Makale : 1692 defa okunmuş
Bölüm : Hayko Bagdat

+