Anonim : Üzüm Bayramı ,Geçmişi , Ermeni Yaşamında Yeri Tanrıça Anahit Ve Meryem Ana Yortusu.
14 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Վանատուր / Ժամ : Մթացեալ

Anonim : Üzüm Bayramı ,Geçmişi , Ermeni Yaşamında Yeri Tanrıça Anahit Ve Meryem Ana Yortusu.

Anonim

Anonim Tüm yazılarını göster..

12 Ağustos 2023  

Üzüm Bayramı ,Geçmişi , Ermeni Yaşamında Yeri Tanrıça Anahit Ve Meryem Ana Yortusu.



Takvimin olmadığı dönemlerde insanlar yaşamlarını, ekin ekme, bağ bozumu, hasat, baharın gelmesi vb. mevsim olaylarına göre planlamaktaydı. Yıl içerisinde doğadaki değişiklikler tarih boyunca bütün halklar tarafından tören, şenlik ve bayramlarla kutlanmıştır.

Üzüm, mitolojik dönemden itibaren dünyanın en önemli meyvelerinden birisi olmaya devam etmiştir. Mitolojik dönemde tanrılara üzüm ve üzüm ürünleri adanmış, sanatsal eserlerde hep üzüm yer almıştır. Üzüm ve üzümden yapılan şarap tarihin her döneminde önemini korumuştur. Tek tanrılı dinler döneminde, özellikle Hristiyanlık dönemi olmak üzere dinsel bir anlam kazanan üzüm ürünü şarap büyük bir değere sahip olmuştur.

Asmanın veya üzümün milyonlarca yıllık geçmişi olduğu bilinmektedir. Asmanın anavatanı ile ilgili farklı görüşler bulunmakla birlikte Hazar Denizi’nin güneyi, Kafkasya ve Kuzey Doğu Anadolu yöreleri asmanın anavatanı olarak kabul edilmektedir. Jeolojik ve arkeolojik araştırmalara göre günümüzden milyonlarca yıl önce asmanın dünyanın birçok yöresinde yetişmektedir.

Üzüm ve Bağcılık tarihi uygarlıkları ile iç içedir. M.Ö. 2000 yıllarda büyük bir uygarlık kuran Hititler döneminden günümüze ulaşan birçok arkeolojik buluntu o dönemde üzümün ve bağcılığın ne kadar önemli olduğunun anlamak mümkün . Bu döneme ait kaya resimlerinde ve heykellerde üzüm ve şaraba ait figürler bol miktarda yer almaktadır.

“Bağ bozumu ve Şenkikleri“ dünyanın değişik yörelerinde kutlanan bu etkinliklerden birisidir.Eski uygarlıklardan Frigler ve Lidyalılar’da en önemli mitolojik tanrılarından Dionysos, bağ bozumu tanrısı olarak da bilinir.

Urartu Ülkesi’nde (Van) her yıl Eylül ayının sonunda “Bağ bozumu ve Şenlikleri ” düzenlenmiştir. Asurlulara ait tabletlerde bağ bozumundan söz edilirken Hitit döneminde bağ bozumu şenliklerine kral ve eşrafı katılmaktaydı.

Bağ bozumu ve şenlikleri sosyal ve ekonomik hayatı çok eski dönemlerden beri şekillendiren ritüellerden birisidir.

Üzüm ve üzümle ilgili kavramlar (bağ, yaprak, şarap,bağbozumu ve şenlikleri vb.) insan yaşamının her alanında önemli bir yere sahip olmuştur. Tarih boyunca insanların hem dini yaşamındaki inançlar konusunda hem de gündelik hayatlarında kullandıkları eşyalar ve yaşam alanlarındaki mimari eserlerde üzümle ilgili kavramların sembolleri yer almıştır. Bu durum üzüme verdikleri önemin bir göstergesidir. Bunun en büyük kanıtı ise geçmişten bugüne kadar gelen ve halen arkeolojik kazılar sonucu ortaya çıkan tarihi eserlerde üzümü simgeleyen sembollerin görülmesidir.

Pagan döneminde birçok toplum ve medeniyetlerde Pagan tanrı veya tanrıçalara karşı saygı ve şükranlarını göstermek adına,sahip oldukları en kıymetli eşya veya mahsullerini çoşkulu törenlerle sunmak gelenekdi. Bu gelenekten esinlenen Pagan Ermenileri de, Bereket ve Bolluk Tanrıçası Anahit'e , mevsimin en kıymetli mahsülü ''Üzüm''u görkemli törenlerle sunmayı gelenek edinip ,töreni ''Bayram'' a dönüştürmüşler.

Kuzey yarım kürede bolluk ve bereketlilik günleri olan Ağustos ayının ortalarında, Ermeni takviminde eski adıyla Navasart ayında kutlanan bu bayramda , Ermeniler için meyvelerin en lezzetlisi, en değerlisi, en kıymetli meyvelerden olan ve yaz bitimine yakın Ağustos ayında olgunlaşan Üzüm’ün kutsanması da, insanların ilk mahsullerinin en kıymetlisini Tanrıya sunup şükranlarını bildirmelerini simgeler.

Bayram veya yortu günleri toplum veya milletlere anlam ifade etmedikleri zaman, o toplum veya milletler dağılmaya başlar.

Dini ve geneleksel bayram günleri bir anlamda halkların tarihini, kültürünü, geçmişteki yaşam tarzını,sosyal konumu yansıtırlar. O günlerin anılması ve kutlanması ise, o toplumların yaşadığını,var oluşunu, sürekliliğini , gösteren bir kanıttır:

Toplumalar veya milletler bayram veya yortu günlerini kutladıkları sürece kendi süreklikliklerini ve aynı zamanda da toplum bireylerinin birlik ve beraberlik içinde yaşamalarını daha kolay sağlayabilirler.

Ermeni halkı,asırlardan beri dini ve geleneksel bayram günlerini nesilden nesile aktararak kutlamaktadır: Genellikle, geçmişleri Hristiyanlık öncesi çok tanrılı paganlık dönemine dayanan Ermeni bayram ve yortuları,Ermeni halkının kendine özgü örf, adet,anane ve göreneklerinden,kültürel ve sosyal yaşam tarzindan doğmuştur.

Hristiyanlık öncesi dönemlerde Ermeniler putlara,pagan tanrı ve tanrıçalara taparlar ve değerli armağanlar sunarlardı , pagan dönemlerinde bayram ve yortuların anlamları putpertsliğin bazı simgelerine bağlanırdı:

301 yılında Ermenilerin Hıristiyanlığı resmi devlet dini olarak kabul etmelerinden sonra, halk tarafından benimsenen ve özümsenen bu bayram ve yortular başarıyla Hristiyanlık öğreti ve ilkelerine uyarlanarak Ermeni kilisesi tarafından da tanındı ve Ermeni yaşamına sunuldu.Bu bayramlardan-yortulardan biri de,Ermeni kilisesi tarafından görkemli dini tören ve ayinlerle, her sene Ağustos ayının ikinci haftasina en yakın pazar günü kutlandigi gibi,2023 yılı için da 13 Agustos 2023 pazar günü,ayin ve törenlerle kutlanacak olan Üzüm Kutsama(Khağoğorhnenk),Meryem Ana Yortusu(Asdvatzadzin),Meryem Ana'nın Göğe Alınış Yortusu(Verapoğum) bayramıdır.

Ermeni kilisesi Aziz Meryem'ın yaşamının sonlanmasını <<Ölüm >> kelimesiyle değil. <<Göğe Yükselerek Boyut Değiştirmek>> (Verapoğum) şeklinde tanımlar:

Hristiyanlık öncesi paganlık dönemindeki Ermeni yasaminda, annelik ,güzellik ve,bolluk bereket tanrıcası olan Anahit'e armağan edilen,Hiristiyanlık döneminde ise Meryem Ana'ya armağan edilen bu bayram, Ermeni kilisesinin en büyük ve en anlamlı 5 yortularından biridir.

Pagan dönemlerinden beri bereketi simgeleyen ''Üzüm Kutsama'' törenleri Ermeni dünyasına Hıristiyanlık döneminde şekil değiştirerek ''Meryem Ana Günü'' ne bağlanarak ''Meryem Ana'nın Göğe Yükselmesi'' adıyla bir kilise yortusuna dönüşmüş. Azize Meryem Ana'nın ölümü, Hristiyanlık öncesi, paganlık döneminde Ermeni dünyasında kutlanan tanrıca ANAHIT'in kutlama gününe rastlamaktadir : Bu yortu ,Hıristiyanlığın Ermeni dünyasında yerleşmesinden ve kökleşmesinden sonra her sene Ağustos ayının ikinci Pazar günü kutlanmaya devam edilmektedir. Eski zamanlarda,Ermenilerde üzüm asla kutsanmadam yenmezmiş.

Ermeni Kilisesinin 5 büyük bayramlarindan biri olan Asvadsatzin , Verapoğum, Azize Meryem'in ölümunden sonra Göğe Yükseliş yortusunda ayni gün üzümlerin kutsanmasi ise ,Hristiyanlık öncesi, çok tanrılı döneminde tanrıca Anahit'e şükran sunma pagan halk geleneğinin , Hristiyanlık dönemi ermeni yaşamına uyarlanmasıdır ve halkın elde ettiği senenin ilk değerli mahsullerin kutsanıp ''Tanrıya Şükran Sunma'' ifadesini simgeler :

Elde edilen her bir mahsulun ilkleri ,ayrı ayrı kutsatmak uzun bir işlem olduğundan (Tanrı'ya Şükran Sunma Bayramı) Ermeni halkı için mahsullerin en iyisi, en lezetlisi ve kiymetlisi olan "Üzüm" kutsanmaktadır : Üzümden elde edilen ''Kırmızı Şaraplı Kutsal Ekmek(Hağortutyun)'' ,dini açıdan ayni zamanda İsa Mesih ile ''İçleşmeyi ve Ruhsal İletişimi'' simgeler

Eski zamanlarda yortu hazırlıkları yortu öncesi 15 gün önce başlanır, her aile kendi bütçesine göre yortu alış verişi yapar, Sunak hayvan( madaghatsu) satın alır yortu ziyafetine hazırlanır. Bu yortuyu has bir alışkanlık olarak genellikle Oğlak avlanır ve eti, başta fakir fukara olmak üzere komşulara dağıtılır. Oğlak eti, yortu ziyafeti yemeğinin baş yemeği olur. Oğlak avlama,geçmişte ,bu yortunun geleneksel bir özelliği olduğundan, bu yortu Anadolu'da zamanın Ermenilerine komşu halklar tarafından , "Oğlak Kıran" Bayramı denirmiş.

Yortu törenleri ve eğlenceleri yortu arefesi Cumartesi günü akşam üstü kilise çanlarının çalmasıyla başlar, kilise çanların çan sesleri , bölgenin ermenilerini ertesi günü icra edilecek kutsal Pazar ayinine davete çağrıdır:

Yortu günü Pazar ayininde Ermeni dünyasının en çok sevilen meyvesi Üzüm kutsanır ve halka dağıtılır, eski geleneklere göre Ermeniler üzüm kutsanmadan üzüm yemezler, Ermeni dünyasında, Üzüm senenin tüm mahsulleri ve tüm nimetleri simgeler, bu nedenle üzüm kutsanırken aynı zamanda senenin tüm mahsulleri ve nimetleri kutsanarak Tanrıya şükran borcu sunulmuş olur :

Yortu günü Pazar ayin sonrası, herkes yakınlarıyla veya dostlarıyla beraberce eğlenmek, içmek, yemek, yortuyu çoşku ile kutlamak için kırlara, bağlara, bahçelere koşar yortuyu çoşku içinde kutlamak Ermeni dünyasının eski geleneklerindendir. Eski geleneklere göre yortu günü fakir fukara asla unutulmaz, yortu nimetlerinden onlara da pay çıkarılarak, bayram eti, üzüm, yiyecek, giyecek gibi hediyeler dağıtılır, hediyeler sevinçle kabul edenler yortu mutluluğunu yaşayarak yortu hediyesi dağıtanlar şükranlarını sunarlar.

Yortu ertesi Pazartesi günü Mezarlık ziyaret günüdür, halk,ebediyete uğurlanan yakınları ve akrabaların ruhların huzuru için duaları okur.

Bu yortu günü aynı zamanda ,Mariam, Maro, Mayranuş, Mari, Diruhi, İsguhi, Sırpuhi, Markurhi, Takuhi, Lusig, Lusin, Lusaper, Lusatzin, Lusintak,Lusaper, Arpenig, Yercanig, Yeranuhi, Arek, Arevik, Ağavni, Markarid, Nazig, Nazeni, Perguhi, Bercuhi, Antaram, Arusyak, Gusine, Verkine, Verkin, Verjin, Arşaluys, Keğanuş, Keğanig adını taşıyanların isim günü kutlanır




+