18. Yüzyil Istanbulun’da Amira Ailesi`nin Kadinlari
İstanbul Sosyetesi ve Amiraların Eşleri
Bu kadınlar şahsiyetleri itibariyle, 18. yüzyılda İstanbul sosyetesinin elit tabakasını oluştururlar. Konuya, büyük Amira Arakel Bey Dadyan'ın kızı Herika ile başlamak isterim. 1855'te Herika 10 yaşında eğitim için Paris'in Oiseaux manastırına gönderilir. Bu manastırın bir özelliği de bugün olağan olan bazı hareketlerin o günlerde yasak olmuşudur. Bunlardan biri de uzun bir gecelik giymeden, çıplak banyo yapmak yasağıdır. Birgün adina uygun, geldiği aileye uygun yıkanma ihtiyacı duyar. Bunu gören baş rahibe onu azarlayarak ve iki kolunu yukarı doğru kaldırarak bağırır. Herika bu yasaklı günlerde büyür ve serpilir. Kendisi gibi iyi bir aileden, İran Ermenisi Prens Mirza Melkon Han (Tazbazyan) ile evlenir. İçişleri bakani iken bir ilginç olay gerçekleşir. Saat 11'de gitmesi gereken bir törene 13'te gider. Asık suratlı diğer misafirlere dönerek saatinize bakın der. Bu bir telapati tarihidir; saatler 11 'i göstermektedir.
1869'da İmparatoriçe Öjeni [Eugenie] Galatasaray Lisesi'ni açmak için Mısırdan gemiyle İstanbul'a gelir. Mısırlı Hidiv Paşa'nın devrinde Süveyş kanalının açılış merasimine de katılmıştır. İstanbul'da, Öjeni'ye hayran olan Sultan Abdülaziz tarafindan oniki çift kürekli bir kayıkla karşılanır. Agop ve Sarkis Balyan Kardeşler tarafindan henüz bitirilmiş olan Beylerbeyi Sarayı'na götürülerek ağırlanır. Miran Bey Düzyan'in karısı Maryonka ise şeref ve tercüman refakatçisi olarak kraliçe Öjeni'nin yanına verilir.
Ertesi gün Öjeni, Valide Sultanı, Maryonka ile birlikte ziyaret eder. İmparatoriçe Avrupa usulüne uygun olarak Valide Sultan'ı öpmek ister. Valide Sultan itiraz ederek büyük bir soğukluğa sebebiyet verir. Biraz sonra Doğu usulüyle kahve ikram eden Valide Sultan'ın bu ikramını İmparatoriçe reddeder. Gerekçe, kahve sıhhate zararlidir. Sultan Abdulaziz, Valide Sultan ve İmpartoriçe arasında geçen bu soğukluğu haber alır ve çok kızar. Valide Sultan oğlunun bu kızgınlığı karşısında İmparatoriçe'yi öper
Burada sosyetenin üç Ermeni kadınından bahsedilir.
1. Bayan Kevork Efendi Aslanyan (Dadyan soyundan): 19 yüzyil ve 20. yüzyılda bu kadınlar Fransızların 18. yüzyılda yaptırdıkları gibi edebi, sanatsal eserler yaptırırlar. Bu kadın, çirkin fakat canlılığı olan bir kadındır. Kızı Anna'yı Mısır Naibi Paşa Butros Gali ile evlendirir (Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali'nin amcasıdır).
2. Bayan Edgar Bey Düzyan (Ohannes Efendi Allahverdi'nin kızıdır.) İnce zarif ve elit tabakadan bir kadındır. Salonlarda bütün Istanbul sosyetesinin ileri gelenleri ağırlanır. Özellikle veridiği resepsiyonlarda çok sevdigi Rus konsolosu ve ileri gelenleri muhakkak davet eder. Yazar Piyer Loti'nin hayranıdır. Yazarın eserlerine dahi konu olur. Çok iyi Fransizca ve Ermenice konuşur.
3. Bayan Gabriyel Efendi Serviçen (Astine Vahan, Arakel Bey Dadyan'nın küçük kızıdır): Bu kadın için "ısırgan ve hıslı" lakabı takılır. 30 Eylül 1918, Mondros Mütarekesi'nden sonra kaputülasyonla İstanbul'a giren Fransiz ordulari, Ermeni sosyetesini tanımak isterler. Daha sonra bir çoğu Ermeni kızları ile evlenirler. Örneğin Amiral De Ravanel, Bayan Yakupyan ile, Baron Serot Almerats- La Tour, Bayan Eram ile Kont Patrimonyo, Bayan Esmeryan ile evlenirler.
11. ve 14. yüzyılda Haçli seferleri zamanında Frenk subayları elli kadar Ermeni kadın ile evlenirler.
Yine Bayan Serviçen'in verdigi bir resepsiyonda, sosyetenin tanınmış kadınlarından Hermine Aslanyan Fransiz subayı (gelecekte general Bolivier) Bolivier'i çok beğenir. Subay kızın annesi ile tanişmak ister. Bayan Artin Aslanyan eşini kaybetmiş ve yaşlıdır. Ama bir günlük de olsa yastan çikar. Bu subay, Beyoğlu'ndaki kızın annesinin evinin güzelliği, kadının şıklığı ve merdivenlerin başında zarif karşılaması karşısında şaşırıp kalir. Ve şöyle der; "Madam kendimi Paris St. Germain semtinde hissettim". Bayan Serviçen, Dr. Serviçen'in baldızıdır; Dr. Serviçen ise Vezir Ali Paşa'nın çok yakın dostudur. Doktorun rüyasi, demokrasi ve modernlikten uzak Ermeni gençlerini tahsil için Fransa'ya göndermektir. Kendisi de tahsilini Fransa'da yapar.
Fransa'da bir kapıcının kızı ile ilişkisi olur. Bu ilişkiden hamile kalan kızla, dürüstlük gösterip evlenerek onu da İstanbul'a getirir. Küçük Fransız kızı İstanbul'da sosyeteye girerek daha sonra Gabriyel Efendi Serviçen'i dünyaya getirir.
Kitabın yazarı bayan Serviçen 20 yaşında iken tanıştığı Bayan Düzyan'dan da hayranlıkla bahseder.
Bu kadinlar Fransa'da iki odalı evlerde yaşamaya mahkum edilirler. Bayan Seviçen'in kızı Luiza Serviçen yazar Tomasman' ın yanında çalışır. İstanbul sosyetesinde, Ermeni kadınları zarafet ve kaliteleri ile bu hayata damgalarını vururlar. Doğu'nun ortasinda Fransiz kültürünü yaşatırlar.
Kaynak : Pascal Carmont , Les Amiras Paris 1999
Çev. Vartanuş A. Çemre