Anonim : Bir emanet: Artin Bezciyan
17 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ասակ / Ժամ : Շառաւիղեալ

Anonim : Bir emanet: Artin Bezciyan

Anonim

Anonim Tüm yazılarını göster..

10 Haziran 2020  

Bir emanet: Artin Bezciyan




Harutyun Amira Bezciyan ve Kazaz Artin olarak da bilinen Artin Bezciyan, 10 Nisan 1771'de Yenikapı'da doğmuş, 3 Ocak 1834'de yine İstanbul'da ölmüştür. İlköğrenimini Kumkapı'daki Ermeni ilkokulu Mayr Varsararı'da tamamladıktan sonra babası ile ipek ticaretine atılan Artin Bezciyan, bu yüzden "Kazaz'' sıfatı ile anılır.

Ünlü Düzyan ailesi ile çalışırken Osmanlı Saray mensupları ile tanışan ve II. Mahmud'un mali ve kişisel danışmanı ve yakın dostu olan Artin Bezciyan, zamanla Osmanlı Sarayı'nda Ermeni toplumunun bir çeşit temsilcisi durumuna gelir.

1807'deki Kabakçı Mustafa Ayaklanması sırasında Yeniçeriler azınlıklardan birer zenginin öldürülüp mallarının yağmalanmasına karar verirler. Ermenilerden ekmekçibaşı nizam ustası Bezciyan'ı, Katolik Ermenilerden Hovhannes Çelebi Düzyan'ı, Rumlardan Todoraki'yi, Musevilerden de tüccar Musa'yı seçerler fakat Bezciyan kişisel çabalarıyla bu infazı önlemeyi başarır.

Kartal'daki zamanla harap olan Surp Nişan Ermeni Kilisesi'ni gören Harutyun Amira Bezciyan, Düzyan ailesi aracılığı ile onarım fermanı çıkartıp, kişisel imkanları ile kilisenin baştan aşağı onarılmasını sağlar. Onarımı Kumkapı'daki Surp Asdvadzadzin Kilisesi (Patriklik Katedrali) mimarlarından Ermeni asıllı Devlet Usta yapar. İnşaat sırasında, kilisenin dışındaki okul da onarılır. Bezciyan, bu kilisenin bahçesine bir de çeşme inşa ettirir.

Düzyanlar aracılığı ile saray mübayaacılığına yükselen Bezciyan, ileri görüşlülüğü sayesinde sarayın mali bakımdan kötüye gittiğini görerek, görevinden istifa eder. Ama bir süre sonra hassa mimarı Krikor Amira Balyan aracılığı ile Darphane, Bezciyan'ın denetim ve yönetimine teslim edilir.

Katolikilkeleri benimseyen Ermenilerin, Gregoryenliğe dönmelerinde, önderliği yine Bezciyan yapar. Uzun görüşmeler sonucunda hem din adamı, hem de sivil birçok Katolik Ermeninin, Gregoryen kilisesine dönüşü her ne kadar sevinçle karşılansa da bazıları tarafından Bezciyan'ın bu çalışmaları hoş görülmez. Bezciyan birçok entrika sonucu 1820'de Limni Adası'na sürülür. Sürülmeden önce teslim ettiği hesaplar için takdir edilir fakat amaç ne olursa olsun mahkûm etmek olduğu için eline, Darphane'deki görevini başarı ve dürüstlükle yerine getirdiğine, hesabını tümüyle verdiğine, buna rağmen sosyal faaliyetlerindeki aşırılıklarından dolayı uyarı amacıyla bu cezaya çarptırıldığına dair belge verilir.

Bezciyan'ın mahkûmiyeti bir yıldan daha kısa bir süre sürer. Sonrasında hemen İstanbul'a döner. Bezciyan İstanbul'a döner dönmez II. Mahmud'un kişisel sarraflığına ve danışmanlığına, daha sonra da tekrar Darphane yöneticiliğine getirilir.

Osmanlı-Rus savaşı sonunda (1833), zararı ödemek için bulduğu ''metalik'' para sistemi nedeniyle II. Mahmud tarafından, en yüksek nişan olan ''Tasvir-i Hümayûn''la ödüllendirilir. Azınlıkların gayrimenkul alım satımı için oluşturulan vakıf sisteminin kurucusu da yine Bezciyan'dır.

Sosyal etkinliklerinin yanısıra, son derece dindar biri olan Bezciyan, Patrikhane Binası (1823), Kumkapı'daki Patriklik Katedrali (1829) ve Ortaköy'deki Surp Asdvadzadzin Kilisesi inşaatlarının yapılmasına ön ayak olduğu gibi, kendi varlığından bağışlarda bulunur. Eğitime de oldukça önem veren Bezciyan, Beyoğlu'ndaki kız okulunun (1826), Kumkapı'daki okulun (bugün Bezciyan Ortaokulu olarak bilinir,1828); Surp Arakelots Azkayin (1830), Bogosyan (1832), Varvaryan (1832); Topkapı'daki Bezciyan (1832), Eyüpyan (1832) okullarının da kurucusudur.

Başlattığı fakat bittiğini göremediği en önemli eseri ise Kazlıçeşme'deki Surp Pırgiç Hastanesi (1834) dir. Bugün bu hastane Yedikule Ermeni Hastanesi olarak hizmet vermeye devam etmektedir.

Bezciyan, 1834 yılında ülkeye yaptığı onca katkıdan sonra, II. Mahmud'un özel izni ile Kumkapı'daki Meryem Ana Patriklik Katedrali'nin Surp Harutyun Şapeli'ne gömülür.

İstanbul Ermenileri arasında hayırseverlik ve hizmet sembolü haline gelen Bezciyan'ın başlattığı akım, tarihe 'Bezciyan emaneti", yaşadığı ve yaşattığı parlak dönem ise "Bezciyan dönemi" olarak geçer.

+