Gazetelerin Satıraralarında (Ermeniler)
Tarih boyunca göçlerle dünyanın değişik bölgelerine dağılan Ermeni halkı için anadil, öteden beri özel bir öneme sahip oldu. Ermenice, farklı kültürlerin etkisi altında kimliğini yitirmemenin biricik kaynağıydı. Ermenice`nin tarihsel önemi, İran ve Bizans gibi iki güçlü komşu arasında varlık mücadelesi veren Ermeniler`in bu amaçla özgün bir alfabe oluşturmalarına dayanır. Hint-Avrupa dil grubunda bağımsız bir dal olarak görülen Ermenice, 36 harflik, ses açısından geniş çeşitliliğe sahip "nevi şahsına münhasır" bir alfabeye sahiptir (Alfabeye sonraki dönemlerde 2 harf daha eklendi). Aydın bir din adamı olan Mesrob Maşdotz tarafından 406 yılında bulunan alfabe, bir anlamda Ermeni ulusunun yeniden doğuş tarihini oluşturdu. Azizlik mertebesine ulaşan Mesrob Maşdotz ve kendisine büyük destek gösteren dönemin dini lideri Gatoğigos Sahag Bartev ve ilk öğrencileri, öncelikle İncil`i Ermenice`ye çevirerek büyük bir kültür hizmetinde bulundular. Bu sayede Ermeni Kilisesi de Ortodoks, Latin ve Süryani kiliselerinden bağımsız ve her türlü etkiden uzak kalabildi. Gerek Maşdotz gerekse Bartev ve öğrencileri edebiyatın en ünlü yapıtlarını Ermenice`ye çevirerek büyük bir gelişimin öncüsü oldular.
Matbaacılık serüveni
Erken dönemlerde kendi özgün alfabeli dilini oluşturan Ermeniler, bu dille üretilen eserlerin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacak matbaacılıkla da çabuk tanıştılar. Türk basın tarihine bakıldığında, genel olarak Türkçe süreli yayınların 19. yüzyıldan itibaren gündeme geldiği görülür. Bu gecikmeyi siyasi bilincin ancak bu yüzyılda daha etkin bir şekilde oluşmasına ve Türkçe matbaacılığın da 1726-1727`de faaliyete geçebilmesine bağlamak mümkün. Buna karşılık azınlık basını çok daha önceki yüzyıllarda yayın hayatına geçmişti. 15. yüzyılın sonlarında Osmanlı Imparatorluğu`na başlayan Yahudi göçü ile birlikte, İbranice baskı yapan matbaalar kurulmaya başladı.Ermenice matbaayı dünyada ilk olarak Hagop Meğabart 1512`de oluşturdu. Sivas`lı Ermeni Apkar Tıbir ise Venedik`te matbaacılık öğrendikten sonra 1567`de İstanbul`da Kumkapı`da ilk Ermeni matbaasını kurdu. Apkar Tıbir, Rahip Horvirablı Arakel ile birlikte Pokır Keraganutyun Gam Aypenaran (Küçük Dilbilgisi veya Alfabe), Barzadumar (Basit Takvim) ile Jamakirk, Badarakamaduyt ve Maşdotz adlı ayin kitaplarını bastı. Niko-Demos Metaksas adında bir rahip de İngiltere`den getirttiği aletlerle 1627`de İstanbul`da ilk Rum matbaasını kurdu.
Osmanlı Imparatorluğu`nda ilk süreli yayın 1795`te İstanbul`daki Fransız Büyükelçiliğinde yayınlanan Bulettin de Nouvelles`di. 1795`ten Cumhuriyet dönemine kadar 22 ayrı dilde (Almanca, Arapça, Arnavutça, Boşnakça, Bulgarca, Çerkezce, Ermenice, Farsça, Fransızca, Gürcüce, Hırvatça, Hindçe, İngilizce, İtalyanca, Kürtçe, Rumca, Romence, Rusça, Sırpça, Urduca ve Yahudice (Ladino ve İbranice)) toplam 2046 gazete ve dergi yayınlandı. Bunlar arasında Osmanlı`dan bugüne Türkçe dili dışındaki yayınlar açısından 630 Fransızca yayının arkasından 2. sırada 601 gazete ve dergi ile Ermenice basın yer alıyor.
Osmanlı`da Ermeni basını
Dünyada ilk Ermenice basın organı, Aztarar (Haberci) adıyla Ekim 1794`te Hindistan`ın Madras kentinde Harutyun Şımavonyan adında bir papaz tarafından önce aylık dergi, daha sonraki dönemlerde ise günlük gazete olarak yayınlandı. Osmanlı İmparatorluğu`nün ilk resmi gazetesi Takvim-i Veka-yi`nin 1832`de Liro Kir Medzi Derutyan`ın Osmanyan adıyla yayımlanan nüshası ise İstanbul`da çıkmış Ermenice ilk gazete olarak tarihe geçi. Osmanlı Devleti`nin doğrudan finanse ettiği bu yayın ancak 150 kadar abone bulabildi. Bu gazete bazı aralarla 1850`ye kadar ismi birkaç kez değişerek yayın hayatını sürdürdü. Gazetenin haberlerinin çevirisini üstlenen Kevork Krikoryan da, İstanbul`daki ilk Ermeni gazete yazarı kabul edildi. Ceride-i Havadis`in Ermenice baskısı da yarı resmi bir yayındı.1847-1850 arasında aynı amaçla Surhantag Püzantyan Lırakir Derutyan`m Osmanyan adlı haftalık dergi çıkarıldı. Doğrudan doğruya Ermeniler tarafından çıkarılan ilk gazete İşdemaran Bidani Kidelyats`dır. (İzmir, 1839) Protestanlığa yönelik yayın yapan aylık dergi 1855`ten itibaren İstanbul`a geçerek 60 yıl boyunca yayın yaşamını Avedaper adıyla sürdürdü. Sonraki dönemlerde Masis (1852), Jamanak (1863) veHayrenik (1870) de etkili yayın organları oldular.
Ermeni basınının en parlak dönemi 1909-1910 yıllarına rastladı. Sayı olarak en fazla dergi ve gazete de 1914 savaşından hemen önceki aylarda çıktı.
1840`da İzmir`de yayınlanan Arşaluys Araradyan, ilk gerçek anlamda Ermenice siyasi cemaat gazetesi oldu. Yayını 1887`ye kadar sürdü. 1843-1848 arasında 15 günde bir yayınlanan Hayrenaser ise İzmir`de çıkan bir diğer siyasi yayındı. 1846`da yalnız birkaç sayı yayımlanan Surhantag Gosdantnuboslo, 1 Temmuz 1846`dan itibaren Hayasdan adı altında yayınlanmaya başladı. Zengin içeriği ile İstanbul Ermeni basını tarihinde önemli bir yer tutan Hayasdan, cemaat meclisinin resmi yayın organı kimliğini taşıdı, bir dönem de İstanbul Ermeni Patrikliği yayın organı oldu. Basın tarihine 7 yıl boyunca Protestan Avedaper yayınıyla sürdürdüğü tartışma ile de geçti.
Bu dönemin anımsanması gereken diğer yayınları arasında 1851-59`da yayınlanan aylık Panaser dergisiyle, liberal ama kısa ömürlü iki gazete İzmir`deki Noyan Ağavni (1852) ve Arpi Araradyan (1853) yer alıyor. Garabed Ütücüyan`ın 1852`de kurduğu Masis`le İstanbul Ermeni basınında bir çığır açılmış oldu. 30 yıllık yayın ömrü olan Masis, Krikor Zohrab, Dikran Arpiaryan, Mikael Şamdancıyan, Püzant Keçyan, Hrant Asadur ve Yenovk Armen gibi dönemlerinin en aydın isimlerinin yönetiminden geçerek Batı Ermenileri`nin fikir hayatında önemli rol oynadı. Hükümetin ilk kez 1881`de yayınını durdurduğu Masis, 1883`de iki kez, ve son olarak 1888`de sansürün hışmına uğradı.
Rahip Mıgırdiç Khrimyan`m 1855`de İstanbul`da başlayıp daha sonra Van`a taşıdığı Ardzvi Vaspuragan, dönemin önemli yaymlarındandı.
1856`da yayın hayatına girip, 18 yıl boyunca yayımlanan Meğu (Arı) İstanbul Ermeni basının ilk mizah dergisi oldu. 1857`de çıkan Yerevag dergisi, din ve eğitim alanında inceleme ve araştırma konularına ağırlık verdi. Bu dergi Ermenice harfli Türkçe yayınlardan olan Zuhal`ın (1855-1857) devamıydı.
1861 ‘den itibaren 15 yıl yayımlanan Giligia (Kilikya), İstanbul Ermeni basınının tıbbi konulara ağırlık veren ilk dergisiydi. Manuel Parunag Ütücüyan`ın yönetimindeki dergi, önce haftalık, 1867`den itibaren ise aylık olarak yayınlandı. 1909`dan 1919`a kadar H.S. Alacacyan`ın önderliğinde yeniden yayınlanan dergi bu son dönemde Punç (Demet) adını aldı.
1863`te yayın hayatına giren Jamanag`ın tam adı Jamanag Hantes Hayrenanıver`di. 15 günde bir yayımlanan derginin sorumlu müdürü Isdepan Boğos Papazyantz`dı. Güncel tarih hakkında ciddi makaleleri ile beğeni toplayan Jamanag`ın kapanış tarihi kaynaklarda 1864, 1868 ve 1896 olarak çok farklı gösterilir. Dikran Çuhacıyan`ın Vırtanes Papazyan`la 1863`te yayımlamaya başladıkları Osmanyan Yerajışdutyun (Osmanlı Müziği) kısa süreli de olsa basın tarihinde yerini aldı. Eleştirmen-mizahçı-yazar Hagop Baronyan, 1870`te kurduğu Poğ Aravodyan`ın (Sabah Borusu) kapanmasından sonra 1874`te Tadron (Tiyatro) adlı haftalık dergiyi kurdu. Bu da, Haziran 1877`de kapandı. 1875`te Nigoğos ve Hagop Taşçıyan tarafından kurulan Nıvakık Osmanyan (Osmanlı Nağmeleri), İstanbul`da yayımlanan ve tümüyle müziğe ayrılmış ilk yayınlar arasındaydı.
1881`de (bazı kaynaklara göre 1882) Isdepan Ütücüyan`ın kurup yönettiği Püragın ise, İstanbul`da yayımlanan uzun ömürlü yayınlar arasındadır. 26 yıllık yayın hayatı boyunca birçok evreler geçiren Püragın, önceleri Protestanlık propagandası içerirken 1906`da ticari haftalık dergi niteliğini aldı, 1908`de kapandı.
Bilimsel, feminist yayınlar ve mizah dergileri
Osmanlı dönemi boyunca çıkan Ermenice yayınlara baktığımızda farklı ilgi alanları açısından da birbirinden ilginç örneklere rastlıyoruz. 1882`de çocuk dergisi Purasdan Mangants kuruldu. Asya Kültür Kurumu`nun finanse edip Hagop Baronyan`ın yönettiği Yergrakund (Yerküre) (1883) edebi ve bilimsel bir aylık dergiydi. Hem görünüş hem de içerik bakımından yüksek bir kalite gösteren derginin yönetimini ve başyazarlığını 1884`te Yeğya Demircibaşyan üstlendi. 1888`e kadar düzenli yayınlanan dergi, aynı yıl Asya Kültür Kurumu`nun dağılması üzerine kapandı.
1883`te yayın hayatına giren bir diğer dergi de Labder Tiokinyan`dı (Diyojen Lambası), ikinci sayısından sonra yayını Maarif Nezareti tarafından durduruldu. 1888`de tekrar yayın hayatına giren dergi 1889`da kapandı. Bir diğer mizah dergisi de Hagop Baronyan`ın Khigar`ıydı. 1884`te kurulan dergi, 4 yıllık bir yayın hayatından sonra kapandı. Karikatürist Nişan Berberyan`ın 1894-1908 arasında yayımladığı Joğovırtagan Daretzuytz (Halkın Yıllığı) da önemli yayınlar arasındaydı.
1896-1918 arasında Püzant Keçyan`ın yönetiminde, daha sonra (1911-1912) Baruyr ve Aşod Keçyan tarafından yayımlanan Püzantion (Bizans) gazetesi, bir ara Rahvira adı altında piyasaya çıkarak 20 yılı aşkın yayın hayatı ile basın tarihindeki yerini aldı.
1896`da yayın hayatına giden Hanrakidag 1900`de Nişan Berberyan`ın yönetiminde eğitim, edebiyat ve bilim dergisine dönüştü, 1901 `de 10 günde bir yayımlanmaya başladı.
İstanbul Ermeni basın tarihinde yayımlanan birçok yıllık arasında en önemli yeri Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi`nin yayını olan Intartzag Oratzuytz Surp Pırgiç Azkayin Hivantanotzi tutar. Yıllığın yayını 1883`ten başlayarak duraklamalarla 1950`lere değin devam etti.
Pakarat Tevyan`ın yayımladığı Yerçanigin Daretzuytzı (Mutlunun Yıllığı) (1928), Avedis Aliksanyan`ın çıkardığı Nor Or`u (1945) (Yeni Gün), Rupen Maşoyan`ın Tebi Luys`u (Işığa Doğru) (1950) Cumhuriyet döneminde kurulup tarihe karışmış diğer süreli yayınlardır. Maşoyan 1952`de de aynı isimle bir edebiyat dergisi çıkarmış, bu yayının ömrü de ne yazık ki çok uzun süreli olmamıştır.
Tanınmış tiyatro sanatçısı Agop Ayvaz`ın çıkardığı sanat dergisi Kulis, 1946`da yayın hayatına girdi. Önceleri 15 günde bir yayınlanan dergi daha sonra aylık yayına dönüştü ve elli yıl düzenli olarak çıktıktan sonra 1996`da okurlarına veda etti. Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi`nin yayını olarak 1949`da kurulan Surp Pırgiç Dergisi ise günümüze değin yayınlanmaktadır.
1951`de kurulan Şoğagat (Işın Damlaları) Türkiye Ermeni Patrikliği`nin yayın organıdır. Önceleri yalnızca özel anı günlerinde çıkarılan dergi 1991`de yeniden yayınlanmaya başladı. Türkiye Ermeni Patrikliği tarafından ayrıca Lraper (Haberci) adlı bir de kilise bülteni yayınlanmaktadır.
Bir donemin sayı ve çeşitlilik açısından örnek konumdaki Ermeni basın mirasını, bugün ağırlıklı olarak Jamanak, Marmara ve Agos gazeteleri temsil ediyor. Yayın sayısının ve niteliğinin artması kuşkusuz yalnızca Ermeni cemaati için değil, Türkiye için de farklı seslere kulak vermek açısından gerçek bir zenginlik ve kazanç olacak.
İstanbul Ermenileri arasında feminizmin öncülerinden Hayganuş Mark`m 1907`de kurduğu Luys (Işık) dergisi de bu fikir akımının ilk organı ve savunucusu olarak, Dzağig`in devamı niteliğinde, farklı bir kulvarda basın tarihindeki yerini aldı.
Yine 1907`de yayın hayatına atılan Amenun Daretzuytzı da (Herkesin Yıllığı) uzun bir süre yayın hayatında kalmayı başardı. Teotig (Teotoros Lapcinciyan) tarafından yayımlanan ve İstanbul`daki Ermenice basın tarihinde önemli bir yer tutan ansiklopedik yıllıklar, yazarın ölümüne dek (1929, son sayısı Paris`te yayımlanır) düzenli olarak her yıl çıktı.
Cumhuriyet donemi
Dinsel, ahlaksal ve edebi aylık dergisi Hay Khosnag (Ermeni Sözcüsü) (1924-1930), Vahan Toşigyan`m yönettiği Nor Lur (Yeni Haber) (1924-1931) siyasi-ticari gazetesi,
Türk Ermeni Azınlık Okulları Öğretmenleri Yardımlaşma Vakfı`nın yayını olan ve 1992`de yayın hayatına atılan Jıbid (Tebessüm), hâlâ yayınlanmakta olan tek Ermenice çocuk dergisidir. Aynı dernek bu alanda daha önce de Bardez (Bahçe) dergisini çıkarmış, derginin adı daha sonra Karun`a çevrilmiş ve bu yayın da kısa denemeyecek bir yayın hayatından sonra kapanmıştı.
Ermeni okullarından yetişenler dernekleri de çeşitli dergilerle kültür hizmeti vermektedir. Bunlardan Pangaltı Lisesi`nden Yetişenler Derneği`nin yayın organı olan ve 1992`de tekrar yayınlanmaya başlayan sanat dergisi Nor San, 1948`de yayınlanan San`ın, Getronagan Lisesi`nden Yetişenler Derneği`nin yayın organı olan ve 1994`e kadar çıkan Hobina ise 1948`de yayın hayatına giren Hantes Mışaguyti`nin devamıdır. Bugün halen Getronagan Lisesi Yayın Temsil Kolu`nun Lusadu okul dergisi, Surp Haç Lisesi Kültür ve Edebiyat Kolu`nun Punç öğrenci dergisi, Pangaltı Lisesi`nden Yetişenler Derneği`nin Meğu dergisi ve Yeşilköy Kilisesi`nin Talarkyuğ dergisi okurlarla buluşmaktadır.
Tüm bu yayınlardan çıkan istatistiğe göre Ermeni basınının merkezi olan İstanbul`da 169 yıl boyunca (1832-2001) 450`ye yakın gazete, dergi veya yıllık yayınlandı, İzmir`de 38, yirmi kadar diğer il ve ilçe merkezinde de 70`e yakın Ermenice gazete ve dergi yayınlandı. Ayrıca Ermeni harflerini tanımakla birlikte Ermenice bilmeyen kitle için de Ermeni harfli Türkçe gazete ve dergiler çıkarıldı, iki düzine kadar olan bu yayınların başlıcaları şunlardı: Takvim-i Vekayi (1840), Ceride-i Havadis (1840), Mecmua-ı Havadis (1852), Ahabir-i Konstantiniye (1855), Zohal (1855), Ceride-i Ticaret (1857), Münadi-i Erciyas (1859), Mecmua-ı Fünun (1863), Gülzar-ı Kayseriye (1863), Tercüman-ı Hakikat (186?), Manzume-i Efkar (1866), Fırat (1867), Ev-rakı Şarkiye (1867), Mecmua-ı Kavanin (1868), Varaka-ı Havadis (1868) Tırçnig (1868), Seda-ı Hakikat (1870), Tarif-i Dersaadet, Rahnüma-i Ticaret (1870), Heyal (1873), Ruzname-i Masis (1876), Tercüman-ı Efkar (1878), Cihan (1884), Ceride-i Şarkiye (1885), Mecmuaı Ahbar (1885), Felek (1885?), Mendor (1886), Avedaper (1906), Rahnüma (1911), Nevsal-ı Ermeniyan (1912), Rehber (1912), Şark Salnamesi (1914).
Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde, 1567-1923 arasında İstanbul`da kurulan 131, taşrada 63 Ermeni matbaasında Ermenice ve Ermenice yazılarla Türkçe basılan gazete ve dergi sayısı 598`dir. İstanbul`daki Ermeni matbaacıların en önemlileri olarak Ohannes Mühendisyan, Haçik Kevorkyan ve Rafael Kazancıyan`ı anmak gerekir.
Günümüz Ermeni cemaati gazeteleri
Bugün Ermeni cemaati kendisi için özel olarak yayınlanan üç gazeteye sahip. Bunlardan Jamanak, II. Meşrutiyet`in ilan edildiği 1908`in 28 Ekim`inde Misak ve Sarkis Koçunyan kardeşler tarafından kuruldu. O tarihten bu yana aralıksız yayınlanan günlük siyasi gazete Jamanak, Türkiye`deki gazeteler arasında en uzun soluklu yayın olma unvanına sahip oluşunun yanı sıra dünyada da aralıksız olarak günlük yayınlanan en eski Ermenice gazete olarak tanınıyor. Genel Yayın Yönetmenliği`ni dördüncü kuşaktan Ara Koçunyan`ın üstlendiği Jamanak, Pazar günleri hariç her gün dört sayfa ve siyah beyaz olarak çıkıyor.
Ermeni cemaatinin diğer günlük gazetesi Marmara, bu yıl kuruluşunun 60. yıldönümünü kutladı. 31 Ağustos 1940 tarihinden bu yana aralıksız yayınlanan Marmara, Suren Şambyan tarafından kuruldu. Önceleri haftada iki gün çıkan gazete, kısa bir süre sonra günlük olarak yayınlanmaya başladı. Gazetenin Genel Yayın Yönetmenliği`ni 1967`den bu yana yazar Rober Hadddeler yürütüyor. Dört sayfa, siyah-beyaz ve tamamı Ermenice çıkan gazete Pazar günleri ve bayram tatillerinde yayınlanmıyor, iki gazete de ağırlıklı olarak cemaatin toplumsal, kültürel ve dini yaşamından haberler veriyor.
Cemaatin en genç gazetesi Agos, Türkçe-Ermenice yayınlanan ilk haftalık gazete olma özelliğiyle farklı bir yayın anlayışına sahip. 1996`nın Nisan ayında yayın hayatına başlayan 12 sayfalık gazetenin 9 sayfası Türkçe, 3 sayfası Ermenice olarak çıkıyor. Anadolu`dan gelen Ermenice bilmeyen kesimi cemaatin sosyal yaşamına dahil etmek, geniş topluma Ermeni kültürünü tanıtmak ve gerektiğinde ilk elden cemaat sorunlarını gündeme getirerek haksız söylemlere karşı savunma yapabilmek amacıyla çıkan gazete, Marmara ve Jamanag`a oranla daha sol ve muhalif bir kimliğe sahip. Her üç gazetenin dağıtımı ise Ermeniler`in yoğun olarak yaşadığı Kurtuluş, Pangaltı, Feriköy, Bakırköy, Kumkapı ve Kadıköy gibi semtlerle yaz aylarında Kınalıada başta olmak üzere Adalar`a yapılıyor. Aynca belli semtlerdeki bayilere bırakılan gazeteler, posta yoluyla da dünyanın dört bir köşesindeki abonelere ulaştırılıyor.
Genel hatlarıyla sunulan bu tabloda görüldüğü üzere bir dönemin sayı ve çeşitlilik açısından örnek konumdaki Ermeni basın mirasını bugün ağırlıklı olarak Jamanak, Marmara ve Agos gazeteleri temsil ediyor. Yayın sayısının ve niteliğinin artması kuşkusuz yalnızca Ermeni cemaati için değil, Türkiye için de farklı seslere kulak verme açısından gerçek bir zenginlik ve kazanç olacak.
Karin Karakaslı