07 Temmuz 2010
Bence de iyi fikir: Meseleni çözemiyorsan ihraç et. Yani dusununce...
Turkiye anakarasında çözemedigimiz butun meseleler aslında Akdeniz ve Ege’nin serin sularına bırakılmıs durumda. Kıyılardan elimizi siperlik yapıp baktıgımızda göruyoruz ki meseleler adaların kıyılarına ulasıp karaya vurmus vaziyette. Öyle değil mi? Bugun butun sorunlarımız, hakkında konusurken daha ziyade birbirimizi öldurmeyi tercih ettiğimiz meselelerin hepsi adalarda. Bu sebepten iste hep birlikte söyluyoruz:
Adalardan bin dert gelir bizlere!
İMRALI:
Kendi halinde bir adaydı. Ta ki Turkiye’de ne yapılacağına karar verilemeyen, kimilerinin önder kimilerinin ise bebek katili” demeyi seçtiği malum kisinin ikametgâhı olmasına karar verilene kadar. Tutanın elini yakacağı anlasılınca, hadise bir adaya intikal ettirildi. simdi: İmralı Adası dert adası!
HEYBELİADA:
Ruhban Okulu. 1971’den beri okulun açılması milyonlarca kez konusulmus olmasına rağmen yine de mevzu bir nihayete eremediğinden Ruhban Okulu kapalı bir biçimde bekletilmektedir. Adaların laneti iste, konu periyodik olarak Heybeliada’dan çıkıp anakaranın gundemini ziyaret etmekte ama ihraç edilen sorunun ada sınırları içinden çıkmaması için konu periyodik olarak kapatılmaktadır.
KIBRIS:
Ayse tatile çıktı”ğından beri (ne Ayse ymis arkadas!) Turkiye’nin uluslararası çözumsuzluklerinin fiks mönusunde en mustesna yere sahip olma ayrıcalığını korumaktadır. En dertli adadır, en dert gönderen adadır. Dönemsel olarak da Turkiye çözemediği Kurt meselesini ve kurtulamadığı Soğuk Savas paradigmasını Kıbrıs’a ihraç eder. Ada halkı anakaradan, anakara Ada’dan bıkmıstır. Gel gör ki Ada ile dert iliskisi bitmemistir, bitecek gibi de değildir.
KARDAK:
Bir ada bile olmamasına rağmen anakaranın basını soktuğu bela ile birlikte ada statusune yerlesmis, bir dönem benim diyen adanın erisemeyeceği bir populariteye erismistir. Yunan ve Turk medyasını takip eden bir dunya vatandasının eni konu ada zannedeceği kayalık, bugun Turkiye’de bir kusağın hafızasına kazınmıstır, hatırlanacaktır.
AHTAMAR:
Van Gölu ortasında tatlı bir adadır. Hakkında anlatılan hikâyeler ask merkezli olsa da ada uzerinden yasananların pek askla meskle ilgisi yoktur. Bir kilisenin tepesine dikilecek haçın memleketimizde yaratabildiği derin ve gergin tartısmanın boyutu akıl alacak gibi değildir. Böylece Ermeni konusu gölun ortasında bir adaya ihraç edilip, oraya hapsedilmis, olay haça bağlanmıstır. ulkede sıkça tercih edilen Meseleyi konusmazsak belki sorun kendiliğinden yok olur” anlayısı çerçevesinde Ahtamar Adası’ndan söz etmemek kararlı ve bilinçli tavır haline getirilmistir.
YASSIADA:
Siyasetle bas edemiyorsan siyasetçiyi öldur” siarının Turkiye tarihinde yukseldiği anlardan birini tarif eder. Sonraki darbede uygulamaya sokulan uç cana karsılık uç can” intikam planı çerçevesinde uç fidanın anakarada asılmıs olmasına rağmen, 1960’ta uç siyasetçinin Yassıada’da katledilmesi uygun görulmustur. Ada’ya ve Ada’da yapılan durusmanın mahkeme salonuna bugun baktığınızda memleketimizin konusamadığı meseleyi yine bir adaya ihraç edip unutulmasını beklemek seklinde bir yaklasımı olduğu görulmektedir.
MEİS ve diğerleri:
Memleketten canını kurtarmak isteyen solcuların darbe döneminde sıkça tercih ettikleri bir zorunlu cazibe merkezidir. Nice ayrılık bu adalara doğru yasanmıstır. ulkenin hukukuna ve vicdanına teslim olmaktansa denizde dalgalarla, baska ulkelerde açlıkla mucadele etmeyi can guvenlikleri açısından daha uygun bulan yuzlerce kisinin yolu Meis’e veya diğer Ege adalarına dusmustur.
Bugunku önerim ise su olacak. Dubai’de super gelisti bu isler. Denizin ortasına yapay adalar insa edip uzerlerine sehirler kuruyorlar. Bugun biz de yeterli teknik ve sermaye desteği aldığımız takdirde memleketin çözemediği, konusmayı da istemediği butun sorunları buyucek bir ada yaptırıp oraya ihraç edebiliriz. Kafamızı karıstıran her ne ise kızgın kumlardan serin sulara bırakırız. Nasıl?
Ece Temelkuran