Sümela’nın yılda 1 gün ibadete açılmasına gösterilen tepkiler ilginç boyuta taşındı. Yasaktan yana olanlar durumdan vazife çıkarırcasına, "Ayasofya Müzesi de (Resmen hala camidir) en azından Cuma namazlarında ibadete açılmalı" demeye başladı.
Bir zamanlar duvarları süsleyen ‘Mahsun Ayasofya’, ‘Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın’ sloganları ne hazindir ki, Sümela’ya 1 günlük özgürlükle yeniden hatırlandı.
1940’lı yılların ardından laikliğin ‘Din düşmanlığı’ olarak algılanmasıyla birlikte din ve vicdan özgürlüğüne indirilen darbe yalnız İslam dininin bağlıları için geçerli olmadı. Hristiyanlık da bundan nasibini aldı. Kiliseler yıkıldı. İstanbul’da ve Trabzon’da cami olarak hizmet veren Ayasofyalar ibadete kapatıldı. Yıllar sonra dünyada insan özgürlükleri tüm yasak alanları zorlarken yasakçılar kanunların arkasına saklandı. Ama artık özgürlükler din ve vicdan alanlarını da kuşatmaya başladı.
Trabzon kamuoyunda Sümela’nın yılda 1 kez ibadete açılmasına MHP’nin yanısıra SP ve DP de karşı çıktı. Bu karşı çıkış bu kez Ayasofya ile gündeme taşındı. MHP İl Başkan Vekili Ömer Arslan ve karşı çıkanlar bakınız hangi gerekçeleri sıraladı:
"1- Trabzon’a gelen turistlerin ibadet yapması için gereken bir kilise varken bu izine ne gerek vardı.
2- Sümela ile ilgili verilen tavizlerin aynısı bizim için de verilsin. Biz de camilerimiz varken Ayasofya’da Cuma kılalım"
3- Ayasofya’da Cuma fikri MÜSİAD Başkanımızın da hoşuna gitmiş. Ahmet Sarı da bu konuda şu ifadelere yer vermiş: "Sümela Manastırı’nın ibadete açılması kadar, Trabzon’un fetih camii olan Ayasofya Müzesi de sadece Cuma günleri Cuma namazına açılmalıdır"
DOĞRU BİLGİ OLMAYINCA
Trabzon’a gelen turistlerin ibadet yapabilecekleri kilisenin varlğını savunmak yanlış. Zira kastedilen Santa Maria Kilisesi, Katolik bir ibadethanedir. Trabzon’da Ortodoks bir kilise mevcut değildir. Halbuki Sümela Manastırı’nı ziyarete gelenler Ortodoks’tur ve manastırın içinde kilise olduğu gibi manastırın kendisi de bir ibadethane hükmündedir.
Sümela ile ilgili verilen tavizlerin aynısının ülkemizde yaşayan müslümanlar için de verilmesini savunmak ise MHP İl Yöneticisi için önemli bir gelişmedir. Ancak bizde ‘Cuma Camileri’ geleneği olmadığı için Ayasofya’nın haftada bir gün değil, sürekli ibadete açılması gerektiğini savunmak daha gerçekçidir.
MÜSİAD Başkanımızın Ayasofya’yı Fetih Camii yapması da doğru değildir. Fetih camisi Yenicuma Camii’dir. Fethin sembolü ise Büyük Fatih Camii (Ortahisar)’dir.
Sümela’nın yılda 1 gün bir yortu nedeniyle ibadete açılacak olması büyük ve önemli bir gelişmedir. Bu özgürlük müslüman Türk’e hiçbir şey kaybettirmez. Atalarının hoşgörüsünü hatırlatır. Gelin 15 Ağustos’ta Sümela’da Ortodokslar’ın ayinini izleyip ‘Ey özgürlük sen ne kutsal keyfiyetsin’ diyelim. Onların din özgürlüğünden rahatsız olmayalım. Sıranın kendi din ve vicdan özgürlüğümüze gelmesi temennisinde bulunalım.